Evlenmeyin

Madem şu an boşanamazsınız, o zaman kendinize dönmeye ne dersiniz?Yani sizi mutsuz eden ve sizi eşek gören bir adamı düşünmek, olayları dramatize etmek işinize yarayacak mı?
Haklı olmak sizi mutlu eder mi?
Hayır.
Malesef bu dünyada haklı olmak mutlu olmak değildir. Çoğu kişi bu yanılgıya düşüyor.
Siz eşinizi hafifletin kendinizden.
Ve evi çok temiz tutmak gibi, eşinizin hatalarını sürekli düşünmek gibi, her gün çeşit çeşit yemek yapmak gibi yükümlülüklerinizi azaltın.
Çocuğunuzla dışarı çıkın, çimlerde oturun, piknik yapın, ikiniz vakit geçirin. Ve göreceksiniz ki sürekli yeni şeyler deneyen, doğayla iç içe olan çocuğun algıları açılır ve daha huzurlu olur.
Siz de spora gidin. İlla parayla mı? Belediyenin bedava ya da cüzi miktarda spor dersleri var. Günü birlik doğa yürüyüşleri var. Tak çocuğunu kucağına git. Kafanı boşalt.
Seni senden başka kim kurtarır bu durumdan?
Kimin seni anlamasını ve itmesini bekliyorsun ki?
Dramatize etme ve kendini daha fazla hayattan çekme. Bahanelere sığınma!
:)
 
Yasadiginiz zor tabi ki fakat evlilik direk kotu diye kestirip atmak yanlis.

Esiniz evlenmeden once nasildi sevdiniz belki goz ardi ettiniz.

Maddi durum iyi olunca ve anlayisli bir es olunca evlilik daha kolay ve iyi olabilir fakat boyle biri var mi bilmiyorum.

Evladiniz var ne guzel burada iyi bir evliligi olup yillarca cocuk icin ugrasan insanlar uzulen insanlar var.

Yani bu yasadiginiz aciyi yasamasaniz baska bir aci yasayabilirdiniz.

Allah yardimciniz olsun.
 
Bi haftadır hiç iyi değildim sırf ailemin evlilik baskılarından ve hiç beğenmediğim yaşı büyük birileriyle kısmet bulmalarından..ki öğretmenim tabiki yuva kurmak istiyorum ama sevdiğim biriyle.gerçekten evlilik böyle mi?
Beğenmediğiniz ve yaşı büyük olan biriyle evlenme zorunluluğunuz asla yok.
İnsanlar birbirini çok sevip de evleniyor ama sonra sorun üstüne sorun çıkıyor. Kaldı ki öğretmensiniz, ekonomik özgürlüğünüzün olduğu gibi herkes gibi fikir özgürlüğünüz de var.
Evlilik kararını verebilecek kapasitedeki bir insanın, sırf aile baskı yapıyor diye evlenmesi ne kadar mantıklı?
Ben de bir tanıdığımızın fikrine baksaydım kendimden yaşça çok büyük biriyle evliydim belki de ama şimdi iyiki iyiki iyiki! hiç istemeye bile gelmediler diyorum. Çünkü ben en başından beri istemedim.
İçinize sinmeyen biriyle evlenmek hayatınızı zindana çevirir. Yaşınız kaç olursa olsun, mutsuz olduğunuzda derdini kendiniz çekiyorsunuz.
Kötü bir evliliktense ömür boyu bekarlığı yeğlerim. Hiç bir zaman da evliliğe özenmedim.
Bekarlık gerçekten sultanlıktır. Atalarımız boşuna dememiş...
 
Çoğumuzda evlilik pişmanlığı varken , ben hâlâ evlenmek için acele edenlere akıl sır erdiremiyorum , okuyorsunuz görüyorsunuz bu yazılanları açılan konuları niye evlenmek istiyorsunuzki , şimdiki aklım o zamanlar olsaydı asla ama asla evlenmezdim , valla ömrümü bekâr olarak geçirir prenses gibi yaşardım . İyi bi şey olsaydı adı " koca " değil " gonca " olurdu , isminde meymenet yok " koca " işte koca'ymış ...
 
Gerçekten üzüldüm. Durum şu ki her evlilik kötü değil ama elbette bekar halimize göre daha çok sorumluluk var. Inşallah mutlu olacağınız bir konuma ulaşırsınız Allah yardımcınız olsun
 
valla benim hayatim boyunca hiç öyle evleneyim telaşım olmadı evlilik meraklısı bi tipte hiç olamadım hatta bana göre olmadıgını düşünürüm nede ailemde böyle sürekli baskı gördüm hani yaşın geldi baskısı yaparya bazı aileler hiç öyle şeyleri yaşamıyorum çevremde aynı şekilde ailem her zaman arkamda sırf evleneyim diye evlilik yapılmaz bazen böyle bir mevzu açıldıgında annem evlenmeyi hiç düşünmüyormusun der isteyenlerinde oldu felan seninde çocugun olsa felan ama söyledigi okadar baskı yüzünden evlilik yapıp sonra çocukla baba evine dönen okadar çok insan var ki aynı şekilde baba evinden kaçış için evlilik yapanlarda ben herkesin evlenmesi gerektigini düşünmüyorum insan nasıl mutluysa yaşamını o şekilde sürdürmeli ha karşına gerçekten düzgün biri çıkar sana evliligi düşündürecek evlenirsin ama sırf yaşım geldi evde kaldım yada çevre baskısı yüzünden evlenilmez birde evlilik gerçekten şans işi çevremde de görüyorum evlenipte mutlu olan o evliligi sürdürebilen çok az insan var güvebilir insan az iyi diye evleniyorsun sonra bambaşka bir yüzüyle karşılaşıyorsun hem kendin hemde ailen bundan yıpranıyor çünkü evlatlarının evliliginin yolunda gitmemesi aileyide etkiliyor
bence nasıl mutlu olacaksanız öyle yapın inanın sizden daha degerlisi yok hayat çok kısa bunu hastalık vs. gördügünüzde daha net anlıyorsunuz
 
Çoğumuzda evlilik pişmanlığı varken , ben hâlâ evlenmek için acele edenlere akıl sır erdiremiyorum , okuyorsunuz görüyorsunuz bu yazılanları açılan konuları niye evlenmek istiyorsunuzki , şimdiki aklım o zamanlar olsaydı asla ama asla evlenmezdim , valla ömrümü bekâr olarak geçirir prenses gibi yaşardım . İyi bi şey olsaydı adı " koca " değil " gonca " olurdu , isminde meymenet yok " koca " işte koca'ymış ...

Simdiki aklim diyorsun ya sevince o an asik olunca insanin gozu galiba karsidaki kisinin yanlis yonlerini gormuyor.Askin gozu kor.

Herkesin evlilikteki amaci da farkli beklentisi de sorunlar da ona gore degisiyor.

Simdiki akli olsa cogu insanin belki de hayati cok farkli olurdu.

Bebek olarak gelip gelisen bir canliyiz ve ders almak bir zamanlar cahillik yapmak normal cunku bu hayata ilk gelisimiz ve ne ogrendiysek burda ogreniyoruz bazen bariz hatalar disinda yaptiklarimiz dogal degil mi??

"Koca" kelimesini bir tanidigim tam zitti icin kullanir ve "Adi basinda koca neden kadinlar kocatiyor" der bakis acisi yani.. :))
 
Bekarlık sultanlıktır lafını boşa dememişler, bir bekar olarak çok da katıldığım bir laftır. Dediğiniz gibi, evlenmek için ölüp bitenler neyin kafasında anlamıyorum.

Bence insan çözüm odaklı olmalı ve mutlu olmak için yaşamalı. Yani durumunuzu çözmeye çalışın bence. Mesela adamla bir konuşun, ortak noktaya varın, anlaşma yapın, vs. Olmazsa siz de biraz ara verin. Çocuğunuzla ilgilenin ama temizliği koyverin biraz mesela. Hiç biri de olmazsa boşanın. Çocukla boşanmak elbet kendi yüküyle, derdiyle gelecek. Ama hiç olmazsa koskoca adamın yükünden de kurtulursunuz. Psikolojik destek de iyi gelebilir. İnsan kendine iyi bakmalı bu konuda. Psikolojiniz bozulduysa, kendi çabanızla olmuyorsa yardım almalısınız.
 
26 yaşıma gireceğim. Bekarım. Evlenmeyi düşünmüyorum. Evlenmedim çoluk çocuk sahibi olmadım fakat ben yine de sizin gibi düşünmüyorum. Evli olup spora giden, eğlenen, gezen çok arkadaşım var. Kimse aynı değildir. Evlilik mutsuzluk getirdiği gibi mutlulukta getirir.
Burada evliliğinden mutlu olan bayanlarda var elbet. Fakat bu yaşadıklarınızdan yola çıkarak “Evlenmeyin” demeniz pek doğru değil açıkçası.
Çok üzüldüm yaşadıklarınıza, keşke yaşanmamış olsaymış. Ama keşkelerle yaşanmıyor.
Herkes aynı değildir.
Bir insan yüzünden herkesi aynı sanmamak gerek.
 
Katiliyorum bende konu sahibine.hele de anne olunca bu kocalar cocuk cekemiyor.neymis ilgisizmisiz olur birakalim cocugumuzu senle ilgilenelim cocuk kendi kendine buyur periler buyutur.gercekten kadin olmak anne olmak cok zor.cocuk bakimi temizlik yemek pazar alisverisi hepsi kadin da.koca calisip eve geliyor bitti yat asagi kadin donsun dursun gece yarisina kadar.bende cok doluyum koca denen varlikla kavga ettik agzima geleni saydim o bir ben bes soyledim.yok arkadas kole olmayin kimse vaz gecilmezdegildir.bekar lik gunlerimi bende cok ozluyorummmm
 
Bence de evlenmeyin..
X'in gelini
X'in karısı
X'in annesi...
O kadar çok kalıba sokuluyoruz ki, bi kendimiz olamıyoruz..

Bekarlık özgürlük...

Dimi ama ??? Evlendikten sonra c olmaktan çıkıp başkalarını mutlu etmek zorunda kalıyoruz. Benimde şimdiki aklım olsa evlenmezdim. Elalemin anne baba kahrını şirret ablasını çekeceğime kendi anne babamı çekerdim. Evlendikten sonra resmen kadınlar çöküyor erkekler dirileşiyor. Sorsan iki tarafta fedakarlık yaptı ama yok iste sadece kadından gidiyor
 
Evlilik hayatı kolaylaştırmalı ama yardımcı olmayan sorumluluk almayan eşle ancak daha da zorlaşmış belli ki... Evlendiğiniz kişi sizi mutlu etseydi iyi ki evlenmişim der bekarlara tavsiye ederdiniz ama duygusal olarak yıprandığınız için evlenmeyin demenizi anlıyorum. Ben de evliyim 2 yıl olacak ve böyle olduğunu bilsem evlenmezdim diyorum bazen. Sonra da kendimi sorguluyorum ben çok şey mi istiyorum diye. Yani resmen karmaşa!... Bekarlara tavsiyem evlensinler ama kendilerine değer veren, hayatı onlar için kolaylaştıran, sevgi saygı gösteren, anlayışlı ve hayata aynı pencereden baktıkları insanlarla evlensinler...
 
O kadar doldum ki biraz içimi dökmek istiyorum...

Az önce instagramda bekar arkadaşlarımdan birinin spor yaptıktan sonra içtiği kahveyle olan fotoğrafını görmemle birlikte yaşlar boşaldı gözümden...Bi anda sinirlerim boşaldı sanırım.

Düşünüyorum da bekarken ne mutluymuşum.Yemeğimi yiyip odama çekilmek, canım istediğinde çıkıp gezmek, faturaları düşünmeden yaşamak, para derdi olmadan, eş, çocuk, akşam ne pişirsem, şu gün temizlik vakti vs gibi düşünceler olmadan ne kadar mutluymuşum.Evlenmek sadece daha çok sorumluluk ve doğal olarak mutsuzluk getirdi.Ne acelem vardı da evlendim üstüne bi de çocuk yaptım.

Bebeğimin doğmasıyla birlikte eşimle aramızdaki tüm ipler koptu...Hiçbi şekilde sorumluluk almayan, devamlı zorlamak gereken, bişeyi zorla yapsa da binbir laf eden kronik mutsuz bi insan...Sürekli yesin içsin yatsın, vizyonsuz, amaçsız günü kurtaran bomboş bi adam.

Evlilikte anladım ki insan anlatmaktan çok anlaşılmak istiyormuş.Zaten anlatma işi rutine dönünce birbirinin başını yiyen iki insandan başka bişey kalmıyo geriye.Karşınızda sizi anlayan,zor zamanınızı gören ve siz istemeden destek olan biri yoksa hiçbi zaman aile olamıyomuşsunuz.Biz de aile olamadık maalesef.

Ve anladım ki siz sorumluluk aldıkça yaptığınız tüm fedakarlıklar göreviniz sanılıyormuş ve nankör insan asla değişmiyormuş...Ve içinizde bi kere bişeyler bitti mi o ev artık size zindan oluyomuş...

Allah aşkına bi insanın yaşadığı yeri temizlemesi bi insana yardım etmek olarak görülebilir mi? Ev işleri benim görevim, bebek bakmak benim görevim, para getirmek benim görevim, MTV ödeme zamanını bilip onu bile halletmek benim görevim.Ben ne ara bu kadar eşek oldum indiremiyorum sırtımdan.


Bu kadar mutsuzsan boşan diyebilirsiniz.Maalesef boşanamam çünkü hayat boyu bana destek olan bi ailem olmadı, zaten biraz da onlardan kurtulmak için evlenmiştim.En az 2-3 sene daha bu cehennemdeyim...Ama artık taşıyamıyorum onca yükü.Eve gelip ben bugün yoruldum diyip eşek ölüsü gibi uyuyor.Çalıştığının yarısı da maaşındaki hacize gidiyor.Geri kalan para kendini geçindirmeye bile yetmez.Böyle bi adama sevgi saygı duyulur mu? Eve bunun yerine kedi köpek alsam en azından bana yük olmazdı.

Çok yorgunum, her gece kabuslar görüyorum psikiyatriye gitsem yardımı olur mu bilmiyorum ama son çarem o kaldı...
O hayalindeki erkek tipi, sadece dizilerde.yüzde doksan erkekler öyle zaten. birde becerikli hanım buldularmı, sorumluluktan iyice kaçıyorlar. örneğin bunu bıraktın, başka aldın diyelim, onunda sevmediğin başka huyları olacak. eşinin olumlu özellikleri varsa ona yoğunlaş, boş hayallerle kendini hem üzme, hemde kandırma. Bizim kültürümüz öyle ne yazıkki. evlilikte yük kadında daha çok. Bu birazda kadınların suçu, baştan böyle alıştırıyoruz. sonrada yük ağır gelmeye başlıyor. ne çocuklarımıza sorumluluk öğretiyoruz, nede eşlerimize. Eşinede kızma, zaten türk aileleri erkek çocuklarını el bebek, gül bebek yetiştiriyor. maddi zorluları inan her aile yaşıyor, o gördüğün facedeki sahte resimlere kanma. Ben evlilikte kadınların erkeklere sürekli dır dır yapmasını sevmiyorum mesela. erkekler bıkıyor bundan. dediğin şeyleri yaptırmak için farklı yollar denemelisin bence. kızarak, bağırarak söyeldiğin hiçbir şeyi yapmaz erkekler. konuştuğun dilin şeklini değiştirmen lazım öncelikle. sürekli tatlı dil kullanmalısın. ve yaptığı şeylere teşşekkür ederek, ikinciyi tekrar yapmasını sağlamalısın. onu değersiz değil, değerli hissettirmelisin. Aslında eşinden bazı şeyler bekliyorsun, peki hiç düşündünmü acaba, eşin nasıl bir kadın istiyor...
 
Çoğumuzda evlilik pişmanlığı varken , ben hâlâ evlenmek için acele edenlere akıl sır erdiremiyorum , okuyorsunuz görüyorsunuz bu yazılanları açılan konuları niye evlenmek istiyorsunuzki , şimdiki aklım o zamanlar olsaydı asla ama asla evlenmezdim , valla ömrümü bekâr olarak geçirir prenses gibi yaşardım . İyi bi şey olsaydı adı " koca " değil " gonca " olurdu , isminde meymenet yok " koca " işte koca'ymış ...
Çünk0 herkes ben farklı olurum zannediyor.
Siz nasıl dinlemediyseniz, ben nasıl dnllemediysem "en büyük aşk bizimki" dediysem herkes öyle :D
 
Ben evliliğimde mutlu olmama rağmen yaşıyorum o bekar hayatımı özleme durumunu,bunalıyorum yalan değil.
Çocuklu evlilik kadının hayatını zorlaştırıyor bu asla göz ardı edilemez bir gerçek. Kızım bebekken oturur ağlardım kafama göre adım dahi atamıyorum diye bazen. 5.5 yaşına getirdim tam rahat ediyorum artık,laftan sözden anlıyor,bez mama derdim yok derken başa sarıyorum. Yine eskiye döneceğim bebekle beraber gözüm korkuyor yalan yok. Şimdiden parkta biri sağa biri sola koştururken hangisinin peşinde olacağım diye düşünüyorum.
Kaldı ki sizin durumunuz çok daha zor anlayabiliyorum. Allah yardımcınız olsun diyebilirim sadece. Umarım en az hasarla atlatacağınız bir çıkar yol bulursunuz.
 
6 yıldır evliyim sporada giderim kahvemi de içerim arkadaşları
O kadar doldum ki biraz içimi dökmek istiyorum...

Az önce instagramda bekar arkadaşlarımdan birinin spor yaptıktan sonra içtiği kahveyle olan fotoğrafını görmemle birlikte yaşlar boşaldı gözümden...Bi anda sinirlerim boşaldı sanırım.

Düşünüyorum da bekarken ne mutluymuşum.Yemeğimi yiyip odama çekilmek, canım istediğinde çıkıp gezmek, faturaları düşünmeden yaşamak, para derdi olmadan, eş, çocuk, akşam ne pişirsem, şu gün temizlik vakti vs gibi düşünceler olmadan ne kadar mutluymuşum.Evlenmek sadece daha çok sorumluluk ve doğal olarak mutsuzluk getirdi.Ne acelem vardı da evlendim üstüne bi de çocuk yaptım.

Bebeğimin doğmasıyla birlikte eşimle aramızdaki tüm ipler koptu...Hiçbi şekilde sorumluluk almayan, devamlı zorlamak gereken, bişeyi zorla yapsa da binbir laf eden kronik mutsuz bi insan...Sürekli yesin içsin yatsın, vizyonsuz, amaçsız günü kurtaran bomboş bi adam.

Evlilikte anladım ki insan anlatmaktan çok anlaşılmak istiyormuş.Zaten anlatma işi rutine dönünce birbirinin başını yiyen iki insandan başka bişey kalmıyo geriye.Karşınızda sizi anlayan,zor zamanınızı gören ve siz istemeden destek olan biri yoksa hiçbi zaman aile olamıyomuşsunuz.Biz de aile olamadık maalesef.

Ve anladım ki siz sorumluluk aldıkça yaptığınız tüm fedakarlıklar göreviniz sanılıyormuş ve nankör insan asla değişmiyormuş...Ve içinizde bi kere bişeyler bitti mi o ev artık size zindan oluyomuş...

Allah aşkına bi insanın yaşadığı yeri temizlemesi bi insana yardım etmek olarak görülebilir mi? Ev işleri benim görevim, bebek bakmak benim görevim, para getirmek benim görevim, MTV ödeme zamanını bilip onu bile halletmek benim görevim.Ben ne ara bu kadar eşek oldum indiremiyorum sırtımdan.


Bu kadar mutsuzsan boşan diyebilirsiniz.Maalesef boşanamam çünkü hayat boyu bana destek olan bi ailem olmadı, zaten biraz da onlardan kurtulmak için evlenmiştim.En az 2-3 sene daha bu cehennemdeyim...Ama artık taşıyamıyorum onca yükü.Eve gelip ben bugün yoruldum diyip eşek ölüsü gibi uyuyor.Çalıştığının yarısı da maaşındaki hacize gidiyor.Geri kalan para kendini geçindirmeye bile yetmez.Böyle bi adama sevgi saygı duyulur mu? Eve bunun yerine kedi köpek alsam en azından bana yük olmazdı.

Çok yorgunum, her gece kabuslar görüyorum psikiyatriye gitsem yardımı olur mu bilmiyorum ama son çarem o kaldı...
6 yıldır evliyim öncelikle onu belirteyim.. spora da giderim kahve mi de içerim.. kız erkek ayırmaksızon arkadaşlarımla zaman da geçiririm.. hergün ne yemek yapcam diye düşünmem canım isterse yaparım istemezse eşime yemekler sende ya dışarı çıkalım ya sen hazırla canım istemiyo derim.. hiç bir zaman ev işlerini yemek yapmayı görev edinmedim kendime evlenmeden öncede böyleydim gerçi.. çünkü ben de insanım ve ihtiyaçlarım var! Sosyalleşmek gibi.. dinlenmek gibi.. sene de en az 3 kere tatile gitmezsem ciddi sorun yaratırım şanslıyım ki eşim de sever gezmeyi.. yani mühim olan bekar hayatı yaşamak değil eşinle o hayatı ne kadar paylaşabiliyosun o önemli.. baştan kendi kişiliğini evliliğine yansıtmazsan herşey senden beklenir ve yorulursun.. bunun evlilikle ilgisi yoktur seninle ilgisi vardır.. ilk evlendiğim de eşimde tam bir tipik türk erkeğiydi anasının kuzusu bir bardak su bile ayağına gitmiş yıllarca annesi geyşa gibi hizmet etmiş ha kötü mü değil sadece tercih meselesi.. ama ben öyle değilim hayat müşterekse eğer işin ucundan tutmak zorunda.. evimize düzenli yardımcı geliyo ama onun dışında iş yapılcaksa o süpürüse ben silerim, çamaşırları ben ütülerim o yerlerine kaldırır, bulaşık makinesini ben doldururum o boşaltır gibi... Bence evlilik çok güzel bişey hayatı paylaşmak çok güzel.. ben 6 yıldır haaala her akşam eşimin gelme saatine yakın heyecan yaparım sen düşün gerisini..
 
Back
X