- 14 Aralık 2012
- 21.404
- 32.064
- 598
- 38
Sitede uzun zamandır aktif değilim. Canım o kadar sıkkın ki, o kadar doluyum ki bazen çıldıracak gibi oluyorum.
Sebebi eşim maalesef.. 9 senelik bir beraberliğin ardından çok zor süreçlerden geçerek evlendik.
Çok fedakarlık ettim, sabrettim ama hiç kıymetim bilinmedi. O böyle yaptıkça üzüntüden olan bana oluyor. Sanki zaten yapmak zorundaydım gibi davranıyor. Evliliği hiç böyle hayal etmemiştim.
İlk zamanlar alo deyişinden, sesinden anlardım beni sevdiğini, tamam ilk günkü gibi olamaz belki hiç bir şey ama ne bileyim yılların hatrı var, emek var insan saygı duyar en azından, saygı olursa sevgi de olur zaten. Daha kapıdan giriyor başlıyor şikayete, o yüzden gelme saati yaklaşınca beni alıyor stres, sinir olduysa bir şekilde ucu bana dokunuyor mutlaka. En ufak şeyleri büyütüyor. Yok o öyle, bu böyle, bir şey olur ben şöyle zannetim derim, sen zaten hep zannet. Neyi bildin ki, neyi yaptın ki gibi cümleler..
Ya derece 77 diyor nem mi diyorum diye bağırıyor nem mi dedim ben derece diye. Çocukla bir kez dışarı çıktık, gerim gerim gerdi beni, elimden çocuğun emziğini alırken bile tek seferde alamadı diye dövecek gibi bakar mı insan? Çünkü ona göre benim yüzünden, halbuki tutamayan o, ben değilim!
Hiç bir şeye dikkat etmiyorsun, boş bakıyorsun diye söylendi, asansörün nerde olduğunu hemen göremedim diye! Arkamdan gelen insan bana çarpsa bile suçlu benim.
Ağzından kendimle ilgili olumlu bir şey duymayalı o kadar uzun zaman oldu ki.. Bardak kırsa ben yanlış yere koymuşumdur. Asla kendinde hata görmez hiç bir zaman.
Az önceki yaşadığım olay konu açmama sebep oldu. Çocuğu emziriyordum, 4 aylık bir oğlum var bu arada, artık etrafını keşfettiği için doğru düzgün emmemeye başladı. Sessiz ve karanlıkta emziriyordum sessiz olalım dedim suyun bittiğini söyledi, keşke söyleseydin alırdım, çıkıp alayım dedi. Gerek yok hallederim ben yarın dedim. Yatmaya geliyordu, yastığı bana verir misin dedim beşikte aradı, orda değil bu tarafta dedim iki kez, sessiz bir şekilde hemde, ona rağmen sussana, sus diyorsun konuşuyorsun diye sert şekilde söylenmeye başladı sert el hareketleriyle, konuşmazsam nasıl söyleyeceğim dedim? Kaldı ki kendisi sesli konuştu. Bak hala konuşuyorsun diye sert sert bakıyor bir de. Böyle tepki verecek ne söyledim ben şimdi? Hep böyle sert ve ani çıkışları var. Teyzem bile hastanede beni azarladığına şahit olmuş. Hep bir şeyleri benden çıkarıyor.
Söyledim kaç kez ama hep senin yüzündenli cümleler. Hep benim yani, hep ben hatalıyım. Bir güzel söz duymadım uzun zamandır. Yıldım, yoruldum bende de kalmadı hiç bir şey. Haksız mıyım?
Neden? Neden ? Neden?
Neden bu kadar şımartıyorsunuz bu insansıları?