Evliliğimdeki sorunlar çözülmez hale geldi. Ne yapmalıyım?

Kendisi de normal değil ki ertesi gün görümce ve kv kahveye gelecek diye gece uyumuyor ağlıyor kocası diyor ki ne yapıyorsun, istersen gelmesinler ... Kahveye gelecekler diye ağlar mı insan ya açar müsait değilim arkadaşa gidecektim der , adet olmuşum der, migrenim tuttu der der ki der. Ama gece oturup ağlamaz insan bunun için. z
Bence konu sahibi çok dolduğu için psikolojik olarak iyi değil. O yüzden ağlamıştır
 
İletişimleri net olmadıkları için 4-5 saatlik yol sürüyor, o arabayı hazırlamak 2 sat sürüyorsa bize yola çıkınca haber veriyorlar. Eşim de nedense bir sürü şey sayıyor. Yok kısır mı yapsak yok tavuk mu alıp gelsem.... Yoksa ben rahatım yani, misafir umduğunu değil bulduğunu yer, ancak eşimle aramda bu sorun oluyor. Ben de geriliyorum neden bana güvenmiyor diye.
4-5 saatlik yoldan gelene ac misin diye sorulmaz ki zaten,ne varsa koyarsiniz onlerine. Esiniz de ne istiyorsa alsin,yapsin,beraber yapin. Bunlari sorun ediyorsunuz da esinizin cinayet falan isledigi dogru mu?
 
Ailesiyle bir aradayken ayrı hayat kurabilmek için can atanlar, evlenince aileleriyle sürekli görüşme, vakit geçirme derdine düşüyorlar. Bu hiç şaşmıyor. Aileler içinde aynısı, bekarken yüzüne bakmadıkları, umursamadıkları çocukları, özellikle erkekse, bir kıymete biniyor. Ya gelininden oğlunu kıskanan kaynana,ya gelinle yarışan görümce, elti veya her şeyde baskı uygulayan kayınbaba sorunları, bunlar genel olarak yaşanan sıkıntılar.
Sizin durumunuza gelirsek, daha evliliğe ve bunun getirdiği sorumluluk yüküne, eşinizde sizde daha tam alışamamışsınız. Olacak, başaracaksınız gibi duruyor. Birbirinize biraz daha hoşgörülü davranabilmeyi, evliliğinize sahip çıkmayı başarabilirseniz, herşey daha güzel olacaktır.
Eşinizin ailesinin sürekli çok erzak getirmesinden yakınmış durmuşsunuz. Sizce de fazla abartmıyormusunuz? Ne var bunda bu kadar kafaya takılacak, ben anlamadım. Eşiniz denge kurmakla yükümlüyse, sizde biraz daha anlayışlı olmakla yükümlüsünüz.Sorun olmayacak şeyleri bile sorun olarak algılıyorsunuz. Bu kadarda yapmayın yani.
Bu dediğiniz gibi ben de düşünüyorum. Erzak sorun değil. Sorun şu: Diyoruz ki biz atıyorum şunu 10 kavanoz yeriz ya da şunu getirmeyin yemiyoruz. Ama annesi ısrarla getiriyor. Ben de bizim ifademizi ciddiye almaması, bize çocuk gibi davranmasına takılıyorum. Mesela kuru yufka yapılıyor, onlar onu ekmek yerine yiyorlarmış. İlk evlendiğimizde sordular, yerimiz uygun değil dedik. Sonra vermediler. Sonra 20-30 adet getirmişler. Sonra saygısızlık olur diye kabul ettik. Birazı bozuldu ve atmak zorunda kaldık. Şimdi 60 adet kadar yine getirmişler. Yani bir kez geri çevirmek saygısızlık olur diye kabul ettiğimiz için tekrarlıyorlar. Ama en başında bunun için yerimiz olmadığını söylemiştik.
 
Uzun uzun yazmışsınız .. Okurken gerçekten yoruldum.. Eşinizin bir sırrı varmış bu da anladığım kadarıyla kayınpederin o çirkin laflafından anlaşılacağı gibi bir kadına birşey yapmış olması ihtimalini arttırdı benim gözümde..Diğer taraftan eşinizle probleminiz tam nedir anlayamadım bana anlamsız bir sıkıntı içindesiniz gibi geldi.. Okudum inanın bir garip oldum..Kayınvalidenizin size erzak getirmesi çok problem olmuş falan.. Neden bu kadar sorun yapıyorsunuz kadın hazırlıyor getiriyor yiyemiyorsanız size yetecek kadarını ayırıp gerisini muhtaç insanlara annenize kardeşlerinize verebilirsiniz bunu bu kadar çok takmanıza hiç anlam veremedim.. Kadın sizi ye eğe çağırıyor sorun yapıyorsunuz evinize erzak konserve bilmem nelere yolluyor sorun yapıyorsunuz..??? Bence sizi de birşeyler yormuş.. Önce kendiniz bi psikoloğa gitmelisiniz ki durumları düzgünce yönetebilesiniz. O kadar uzun yazmışsınız eşinizle alakalı bir problem var ortada belli de çok büyük birşey göremedim. Babasının yaptıkları karşısında çok ezilmiş ve ister istemez hayatın yükü ağır gelmiş etkilenmiş adamcağız destek olacağınıza sanki biraz olayları abartıp daha da çok yükleniyorsunuz olur olmaz şeyleri sorun yapıyor gibisiniz..Babasının saçma saçma konuşmaları haricinde size yapılan bir saygısızlık göremedim.. Eşiniz fikirlerinizi duygularınızı önemsiyor ağladığınızda arayayım gelmesin diyebiliyor.. Kayın valideniz size sahip çıkıyor yardımcı olmaya çalışıyor yoğurt göndermesi bile sinir ediyor.. Bence sizin psikolojik durumunuza bir problem var. Keşke benimde öyle kayınvalidem olsa sık sık yemeğe çağırsa bizi çalışıp eve gelip evde yemek yapmam erzağımızı kışlık yiyeceklerimizi getirse paramız cebimizde kalır.. Süt alıp evde mayalayıp göndermeler falan çok şık hareketler bunlar.. Bende uzun uzun yazdım valla ama söylemek istedim bunları.. Durumunuz sandığınız gibi vahim durmuyor üzülmeyin bence boşuna.. Eşinizi de tutun kolumdan psikoloğa götürün kendinizde aynı şekilde gidin.. Kendi problemlerinizi çözün önce aranız zaten daha iyi olacaktır..
 
4-5 saatlik yoldan gelene ac misin diye sorulmaz ki zaten,ne varsa koyarsiniz onlerine. Esiniz de ne istiyorsa alsin,yapsin,beraber yapin. Bunlari sorun ediyorsunuz da esinizin cinayet falan isledigi dogru mu?

Bir de geriliyormus neden ona guvenmiyor diye :) valla bu kk.da aklimi kaybetmem yakindir :) destan gibi konu, icerigi full erzak ama asil sorun dert bile degil ve gecistirilmis saka gibi.
 
4-5 saatlik yoldan gelene ac misin diye sorulmaz ki zaten,ne varsa koyarsiniz onlerine. Esiniz de ne istiyorsa alsin,yapsin,beraber yapin. Bunlari sorun ediyorsunuz da esinizin cinayet falan isledigi dogru mu?
O benim tahminim yahu, arkadaşın dediği gibi cinsel suçta olabilir ama o zaman baba- oğul faktörü olmazdı. İki kişiyle de alakalı bir mevzu bence yani. Bir süre ailesi ile görüşmemesi , yaşı konusunda yalan söylemeleri de bu sebepten. Yaşla ilgili neden yalan söylediğini de söylemiyor arkadaş ...
 
Aralarında büyük bir iletişim problemi var. Mesela en son geldiklerinde yola çıkınca aramışlar, geliyoruz diyorlar. Eşim de yemeğe gelir misiniz, dedi. Yok dediler biz önce eve uğrayıp atıştıracağız. Bu arada boş eve gelmiyorlar, görümcem var buradaki evde. Sonra ben işimi bırakıp temizliğe kalkıştım. Sonra bir ara eşim aradı evden bir şeyler getirmelerini isteyecekmiş. Dediler ki biz çıktık geliyoruz. Daha işim bitmemişti, alel acele bitirdim. Bir gün önceden bir şeyler yapmıştım tesadüf, dolapta da bir şeyler vardı. Eşimle planladık çay yaparız vs, yanına koyarız. Sonra geldiler. Çay koydum ocağa. Yine de sorduk aç mısınız, çayın yanına bir şeyler koyacağım. Sonra düzgünce cevaplamıyorlar, nazlanır gibi. Açlarmış meğerse. Zaten bir sürü gözleme falan yapıp gelmişler. Madem öyle telefonda ilk aramada eşim önce bize mi gelirsiniz, diye sorduğunda neden demiyorlar gözleme var oğlum biz ani karar verdik, amacımız sizi görmek, bir çay yaparsınız yer içeriz."
Ben olsam eşime şunu derdim: kusura bakma ailen ama kimse evime çat kapi gelmesin sen de benim bu hassasiyetime dikkat et, nokta!
Birsey de hazirlamazdim lafimi da soylerdim ben öyle miy miy olamam net ve acik! Hele ki esim ailesinden sikayetciyse, sınır cizilip kendimize odaklanmaliyiz sonucta...
Psikolog değilim tabi ki dert dinlemedim, hayat hikayesini tekrardan daha ayrıntılı dinledim. Yani aradaki boşlukları anlattı. O kadar şeyden sonra evlendikten sonra biraz yalnız kalabilmeyi ve bunları onunla aşabilmeyi isterdim. Ancak ailesi hiç nefes aldırmadı.
Aslında her şeye de "hayır" diyen biriydi. Evlenince neden böyle oldu bilmiyorum.
Degilmis siz 12 yilda gormemissiniz ya da gecistirmissiniz
Veya gercekten cok yalancı ve kendini saklayabilen agir vaka...
Ben bir insanin kendini acmasi icin o kadar beklemezdim bir insan esine seffaf olmali ve bunu da bastan soyleyebilmeli
Bir insan hata yapabilir ikinci bir sansi da hak eder diye düşünüyorum ama ikinci sansi da suistimal.ettiyse hadi bay der gecerim
Siz psikolojisi bozuk esinizi iyileştirmeye, yaralarını sarmaya ugrasmissiniz ama siz onun ne psikoloğu ne annesi ne de aglama duvarisiniz. Simdi yaşadığınız sorunların temelinde sizin de esinize sınır cizememeniz yer aliyor maalesef...
 
Bir de geriliyormus neden ona guvenmiyor diye :) valla bu kk.da aklimi kaybetmem yakindir :) destan gibi konu, icerigi full erzak ama asil sorun dert bile degil ve gecistirilmis saka gibi.
Valla ya ha babam yemek konusu geciyor
Esimin ailesi haberi son dakikada verip gelecekse de adam da tavuk mu alsam dese hadi git al gel derim. Yanina bir pilav bir corba yaparim yarim saat surer. Oturup aglicam mi vayy adam bana guvenmiyor diye
 
O benim tahminim yahu, arkadaşın dediği gibi cinsel suçta olabilir ama o zaman baba- oğul faktörü olmazdı. İki kişiyle de alakalı bir mevzu bence yani. Bir süre ailesi ile görüşmemesi , yaşı konusunda yalan söylemeleri de bu sebepten. Yaşla ilgili neden yalan söylediğini de söylemiyor arkadaş ...
La cinayeti nerden buldun da tahmin ettin ölümü gör söyle be 😁senin kafa zehir gibi calisir ,bir sey gordun de soyledin yani
 
Siz asıl sorunu yani 'sırrı' söylemediğiniz için bu anlattıklarınız o kadar basit ve kafaya takılacak en son şey gibi duruyor ki, ne saçmalıyor bu kadın Allah aşkına dur bı sonunu da okuyayım belki bir şey çıkar dedim ama hayatımdan bir on dakikayı yok yere yediniz. Ayrıca cinayet yorumlarına neden cevap yazmıyorsunuz, eğer öyle bir şey varsa amuda takla at deseler atmak zorundasın yani ama tabi tek sorun erzak getirmeleri!
 
Merhaba, uzun süredir buraya yazmak istiyordum; ancak içimdeki problemleri daha fazla büyütüp üzülürüm diye yazmıyordum. Ancak artık paylaşmam gerek. Evliliğimin süresi 2 yılı geçti. Onun öncesinde de 12 yıllık sevgililik dönemimiz oldu. Eşimin ailesiyle problemleri vardı; ancak bunlar münakaşa şeklinde değildi. Benim gözlemlediğim daha çok geçmişe dair kırgınlıklardı. Bazen buluştuğumuzda annesiyle konuştuğunu ve onlardan bir şey beklemediğini söylediğini, söylüyordu. Ben de neden öyle diyorsun ki ailen olarak az da olsa katkı sağlamak isterler belki diyordum. İstemiyorum, diyordu hep. Ben de açıkçası çoğunda bu konuları didiklemiyordum. 12 yıl uzun değil mi vs diye sorabilirsiniz. 10 yılı geçtiğinde bir gün artık ayrılmayı düşündüğümü söyledim ama onu sevdiğim için bunun bana zor geldiğini ancak uzun süredir de bu düşünceden kurtulamadığımı... Bir şekilde bunun üzerine günlerce konuştuk. Birbirimizi sevdiğimiz için ayrılamadık. Bir baharda evlenelim, dedi, oturduk hesap kitap yaptık. Kararımızı verdik, ben sadece bu ailelerin tanışması vs için yazı beklemeyi önerdim. Yaz geldi, sonbahar başlangıcı oldu. Ne gelen, ne arayan ne de bir açıklama. Zaten yıllardır sinirimi bozan bu konu (yani ailesinin bir girişimde bulunmayışı) yine yanıbaşımdaydı. Ben ailesi haber versin, diye beklerken sevgilim bana bazı anlatacağı şeyler olduğunu söyledi ve geçmişine dair merkezinde babasının olduğu bazı sırlar açıkladı. Bunun üzerine dedim gelip tanışsınlar yine de aileler, yaşananlarda senin suçun yok. Bu arada niyetimiz aileler tanışacak ve biz sonbaharda evlenecektik. Sonrasında işimize gücümüze bakmak istiyorduk. Bu merasimleri de sevmeyen karakterlerdik. İşi hızlıca çözüp evimize girmek istiyorduk. 1 - 2 gün içinde ailesi geldi. Ama babam anlatıyor, bunlar dinliyor. Babası zaten hiç konuşmuyor. Eşimin gözü babasında sürekli. Herkes bir gergin. Sonrasında günlerce buluştuk. O anlattı, ben dinledim. En sonunda onun yaşını yanlış bildiğimi öğrendim. Anlattıklarında bana yanlış gelen 1 - 2 şey oldu ama her şey ailesiyle ilgiliydi ve onu suçlayamazdım. Zor bir hayat yaşamıştı. Ama yaşını bana söylememiş olması? Yalan söylememişti ama gizlemesi de bir yalan değil mi? Çok çatıştık, sinirlendim, ağladım, o ara hem doktoraya başladım hem de bir işe girdim. O kadar yoğunum ki her gün koşturuyorum. Bir taraftan da odaklanamıyorum. Gündüz iş-okul, akşam onunla oturup saatlerce dinleme seansları. Sonunda dedim tamam evlenelim. Aileme her şeyi anlattım. Dediler eşimle konuşalım mı, ben de o zaten mahvolmuş, daha fazla üzmeye gerek yok dedim. Babam bana sevip sevmediğimi sordu. Sevdiğimi söyleyince tamam, dediler. Önceden eşim bize gelip gidiyordu, tamamen olmasa da biraz tanıyorlardı. Sonra yılın ilk günleri yüzük takıldı. 2 ay içinde de evlendik. Ama ne koşturma! İşten çıkmıştım. Amacımız şu: Evimize gireceğiz, ben okula o işine odaklanacak. İkimiz de olduğumuzdan daha iyi bir yerde olmak, gelişmek istiyoruz. Tabi bu hazırlanma sürecinde de bazı sorunlarımız oldu, ben koşturmacadan durup sorgulayamadım falan filan...

Evlendik... İlk gün akşam üzeri kayınvalidem eşimi aradı, eşim açmadı. Sonra dedim neden arıyorlar? (Bu arada o kadar uzun sevgililik olunca bazı şeyler biliyorsunuz... Onların memleketinde hâlâ ilk gece hakkında konuşulduğunu, söylemişti). O da cevap olarak ben evdeki düğün yemeğinden yemedim herhalde ondan getirelim diyecek, dedi. Bana pek inandırıcı gelmedi ama sorgulamadım. Sonra bu aramızda sorun oldu. Üçüncü günümüzde görümcem ve kayınpederim arabayla bize yiyecek ve erzak getirdi. Sadece görümcem eve girdi ve oturmadan gitti. Beşinci gün eşimin ailesiyle kahvaltıya gittik. Bunlarda böyle bir adet varmış ama eşim her türlü gelenek ve göreneği eleştirirdi, bizim bunu yapacağımız söylememişti. Meğer aile büyükleri de düğünden beri bekliyormuş kahvaltı için. Sonra dedi bize kahvaltıya gidelim ertesi gün de size kahvaltı ya da yemek ne istersen gidelim. Ben kabul etmek zorunda kaldım. Çünkü ne arama bitecek ne eve erzak getirme. Onlar da biz de rahatlayalım istedim. Aslında kendi aileme bile gitmekte gözüm yok. Çünkü 2 ay çok yoruldum, çok kilo verdim. En son çocukluğumda gördüğüm kilodaydım. Şöyle uzanıp tavanı izlemek istiyordum sadece. Son bu 5. gün kahvaltıya giderken evde eşimle tartıştık, konu benim babamla ilgili söylediği bir şeydi. Ben de buna taviz vermeyince bozuştuk. Ailesine mutlu gitmedi. Babası sofrada benden bahsederken "uyuz" dedi. Kahvaltı yetmedi tüm gün orda kaldık bir de yemek yedik öyle döndük. Ertesi gün bize kahvaltıya gittik. Öğlen olunca eşim bir arkadaşının bizimle buluşmak istediğini gidip gidemeyeceğimizi sordu ben de gidebiliriz, dedim. 10 gün sonunda falandı herhalde baya mutsuzduk biz. Ben bunları açıkladım. Tüm gün onlarda oturup işte bizde oturmaması falan... Sonra görümcem annesinin yaptığı yemeklerden bize getirmeye başladı. 10. gün, 2. hafta. 3. hafta geldiğinde annesi börek yapmış erken git, kahvaltıya, beraber yaparsınız diyormuş. Neyse görümcem kaçta kalktıklarını bilmiyorum, gidemem demiş. Bu arada eşim evden çalışıyor. Ben de haftanın 3 günü okula gidiyorum. Onun dışında hep evdeyiz. Çünkü o ara işi çok yoğun kafasını kaldırmıyor. Annesi arıyor, kardeşin bir şeyler getirecek, bi yarım gün görümcemi bekliyoruz; ev yakın değil. Mesela yoğurt mayalamış, onu gönderiyor. Biz de evimizde mayalardık. Baktım olmayacak anneme dedim süt alınca bana haber verin (Benim önceki evimle yeni evim yakın). Ben de kendim mayalamaya başladım. Ama kayınvalidem hala yoğurt gönderiyordu. Bu arada bir detay vereyim bazen benim kardeşim de iş çıkışı gelip 1 saat falan oturuyordu. İşini değiştirecekti ve eşimin fikrine de en az benimki kadar güvendiği için fikir danışmaya geliyordu.

Okul tatile girecekti, iş yüküm biraz azalmıştı. İki aileyi de yemeğe çağırdım. Herkes evimize davetli olarak ilk kez gelmiş oldu. Bundan 2- 3 hafta sonra eşim evlendiğimizden beri ilk kez serbest bir gün geçirecekti, ben de evimizdeki eksikleri tamamlamak için onu bekliyordum. Kayınvalidem ve görümcem yine bir şey getireceklermiş, kahve içmeye gelecekler eşim de tamam, demiş. O gece beni uyku tutmadı. Ağlarken eşim uyandı, dedi neyin var. Söyleyince dedi ki arayım sonra gelin deyim. Dedim artık tamam demişsin sadece öğleden sonraya al biz de sabah işimizi halledelim. Ben bu görümcemin bir şeyler getirmesi ve bu kahve içmeye gelme, olayından sıkılmıştım. Çünkü evdeyiz diye tatildeymişiz gibi mi algılıyorlar diye düşünüyordum. Bir de eşya eksiğimiz bitmemişti. Eşim işinin arasında onlarla uğraşıyor ve titiz olduğunu için günlerce araştırıyordu. O ara bize alınan TV, süpürge gibi şeylerden kayınvalide me de alındı. Bu süreçte eşim annesinin eve gelip bizim süpürgeyi denemesini talep etti, ben istemedim. Bu arada 3 ayımız doldu ama bizde aileler dışında sosyalleşme yok. Annesi sürekli bizi yemeğe çağırıyor. Bazılarına gidiyoruz, bazılarını geri çeviriyoruz. Tüm evin işi, pazarı, marketi benim üzerimde. Tek beklediğim elim dolu eve geldiğimde eşimin kapıda hoşgeldin deyip elimden poşetleri alması ama kapının önünden geçerken bakmıyor bile. Akşam yemeğe oturuyoruz. Sessizce yemeğini yiyip tabağını makineye koyup kalkıp gidiyor. Bir güler yüz görmüyorum.

Sonbahar geldiğinde (yazları birkaç ay ailesi köye gidiyor) kasa kasa konserveler ve kuru bakliyatla çıkıp geldiler. Daha önce bakliyatla ilgili konuşulmuş. Ben de biz her birinden 1 bilemediniz 2 kilo yeriz demiştim. Ama hepsinden 4'er 5'er kilo geldi (Eşim sonradan bunun kendi isteği olduğunu söyledi). Geldikleri gün biraz rahatsızdım ama onlar gittikten 2-3 gün sonra hastalandım, ateş vs. Acile gittik. 2 hafta eşimin yardımıyla yürüyordum evin içinde. 2 ay sürdü normal yaşantıma dönmem. Sonra yeniden işe girdim. Evin işi yine bende ama artık söylenmelerim karşısında eşim pazar ve marketi üstlendi. 4 ay kadar çalıştım sonradan analadım gibi eşim o günlerde pek de çalışmıyormuş ama bir gün bile evi süpürmedi. Birlikte yapalım dediğimde de birlikte yapmayı sevmediğini söylüyordu. Şimdilerde bir hafta o bir hafta ben yapıyoruz. Diyor ki ne rahatmış 2 saat sürüyor, üstlendim kurtuldum. Ancak bilmiyor ki ben süpürgeyi yapıyordum ardından yemek vs başka işler de oluyor. Hiç iş olmasa yemek oluyor.

Bu arada eşimin bana anlattığı sırrından ailesi hiç bahsetmedi ve birlikte buluşmalarda da ailesi komşuyu, akrabaları falan anlatıyor, sohbet böyle ilerliyor. Daha sonra kardeşim de evlendi. Kardeşimin düğününe kayınpederimin arabasıyla gidecektik. Ben arabaya bindiğimde göğüs dekoltemden dolayı bana öyle bir laf söyledi ki ben daha önce ne bir akrabam, ne arkadaşım ne de sokakta sözlü tacizde böyle bir laf duymadım. Sonra eşim ne diyorsun dedi babasına, o da hiç oğlum falan diyerek geçiştirdi. Sonradan eşim tam olarak ne söylediğini anlamadığını söylüyor.

Çok uzattım kusura bakmayın ama eşimin ailesine karşı herhangi bir insana göstereceğim saygıdan fazlası yok. Ve ben zamanla bunu da kaybetmeye başladım. Bu kışlık erzak konusunda fazla getiriyorlar ve ben bozulmasın diye uğraşıp kafa yoruyorum. Bir sonraki seneye kalıyor. Bayat yiyoruz. Ben beslenmeme dikkat eden biriyim. Yaşımızı başımızı almış insanlarız. İşlerimize odaklanıp bir an önce çocuk sahibi olmak istiyorduk ancak şu an her şey geriye gidiyor. Eşimin işi kötü durumda. Ben tezimi yazamıyorum. Kayınvalideme biz bunları yiyemiyoruz, kendinizi bu kadar yormayın diyorum ben yapamayı seviyorum diyor. Çok getiriyorsunuz daha önceki bitmedi diyorum onu çöpe at kızın diyor. Neden atıyım günah değil i hem emeğinize yazık diyorum annene ver kardeşine ver diyor. Her dediğime başka cevap veriyor. Birine bir şeyler getirmenin, erzağın vs.'nin de sınırı olduğunu düşünüyorum. Bu aşırılık ne anlama geliyor bilmiyorum. Eşim de sözde ailesinden bir şey istemediğin sürekli vurguluyordu. Bu arada pandemiden önce annemin önerisiyle psikiyatra gittim. O bana çift terapisi önerdi. Sorun seninle ilgili değil. Senin tek başına çözebileceğin bir şey değil dedi. Sonra pandemi geldi, erteledik. Ama pandemide aramız düzeldi. Neden? Çünkü aileler gelip gitmedi, biz de gelip gitmedi. Bu arada benim ailem ilk sene belki 2 kez geldi. O da çağırınca... Onun dışında nadiren geldiler. Ama eşim hala kendi ailesini düzgün ağırlayamadığından falan yakınıyor. Bu yaz ortasında ailesi geldi (pandemide köydeydiler, yasaklar kalkınca geldiler). Tama boş kavanozları, kasaları verip kurtulacağım derken 2 katı yükle gelmişler. Yaz ortasında kuru fasulye falan getirmişler. Bunlar yine bizim aramızda soruna yol açtı. Artık ikimizin de psikolojisi iyi değil. Bu arada çift terapisi bulma işini eşim üstlenmişti ama şu an tüm gün TV izlemekten başka bir şey yapmıyor. Ben araştırdım. Üniversitelerde yok. Sanırım İzmir'de devletin böyle bir hizmeti yokmuş. Özele de sürekli gitmeye gücümüz yetmez. Ben şu an eşimde başka psikolojik problemler olduğunu düşünüyorum. Bir yandan beni üzdüğü için artık devam etmek istemiyorum ve tezimle ilgilenmek istiyorum. Çünkü hayat hep erteleniyor. Diğer yandan da sevdiğim insanı bu halde bırakamıyorum. Üstüne de düşmek istemiyorum sanki ilgi çekmek için birtakım davranışlar yapıyor gibi geliyor.
çok abarttığını düşündüm açıkçası. Tamam veriyorsa versin sende konu komşuya dağıt hayrına. Buna bu kadar takılıyorsan tüm herşey de çok detay arıyorsun demektir buda seni çok yıpratır. He diğer konular da tabi haklısın ama halledilmeyecek şeyler değil.
 
Eğer o küçük sırları çevrelerinden dışlanmalarına sebep olacak "birşeyse", belkide sizinde görmezden gelmememiz gerekirdi. Bazen toplumun ceza mekanizmasının yaptığı şeyi kanunlar yapamaz. Ki genelde köy kasaba gibi nispeten küçük topluluklarda bu dışlanmanın sebebi "namus yada, yüz kızartıcı suçlardır". Herneyse bu kısmı bizi ilgilendirmez ama en azından daha başında bir sınır koymalıydınız. 2-3 ay rahat bırakmalarını isterdim demek bile nasıl çaresiz bi cümle.
2-3 ay tüm bunlar sindirmem ve yoluma devam etmem gerekiyordu. Dediğim gibi o kadar yorgunduk ki kendi ailemle dahi kısa bir ara vermek istedim. Yani standart işte. Bazı şeyler çok yorar ve kabuğunuza çekilirsiniz... Bunun gibi.
 
Bu dediğiniz gibi ben de düşünüyorum. Erzak sorun değil. Sorun şu: Diyoruz ki biz atıyorum şunu 10 kavanoz yeriz ya da şunu getirmeyin yemiyoruz. Ama annesi ısrarla getiriyor. Ben de bizim ifademizi ciddiye almaması, bize çocuk gibi davranmasına takılıyorum. Mesela kuru yufka yapılıyor, onlar onu ekmek yerine yiyorlarmış. İlk evlendiğimizde sordular, yerimiz uygun değil dedik. Sonra vermediler. Sonra 20-30 adet getirmişler. Sonra saygısızlık olur diye kabul ettik. Birazı bozuldu ve atmak zorunda kaldık. Şimdi 60 adet kadar yine getirmişler. Yani bir kez geri çevirmek saygısızlık olur diye kabul ettiğimiz için tekrarlıyorlar. Ama en başında bunun için yerimiz olmadığını söylemiştik.
Onlar ıslatılıp , katlanıyor. Dondurucuya konuluyor. Öyle bir yıl bile durur . Nemlenmezse kuru halde de çok uzun süre dayanır. Çıkartır yersiniz ekmek yerine hem hafif hem lezzetlidir.Çok zor yapılır kara ocağın önünde yaparken hayattan bıkarsınız. Size güzellik yapmaya çalışıyorlar. Çok ilginçsiniz gerçekten.
 
Valla ya ha babam yemek konusu geciyor
Esimin ailesi haberi son dakikada verip gelecekse de adam da tavuk mu alsam dese hadi git al gel derim. Yanina bir pilav bir corba yaparim yarim saat surer. Oturup aglicam mi vayy adam bana guvenmiyor diye

Kayinvalidem her gun bana yogurt gonderecek ben bunu dert edecegim :)) keske gonderse keyfime bakarim :) yasi konusunda bile yalan soyleyen adama hic guvenmeyecegim gibi yemek yuzunden bana guvenmiyor diye sizlanmam icin aklimi kuru fasulye pilavla yemem lazim :)
 
İstemediğin bir şey geldiğinde istemiyorum de ve alma. Başkasına verin de.
evine bu kadar gelmesinler. ordan gelen şeyleri yeme. Kocan çok meraklıysa kalksın kendisi hazırlayıp koysun kavanozlara. Yapmazsan yeniden getirmezler, yapma. Çünkü istemiyorsun rahatsız oluyorsun.
Görümce de kahveye gelmesin. Kaynana da gelmesin. Kp muhtemelen cinsel bir suç işledi bu yüzden hapse girdi yoksa bir baba evladının karısına dekoltesine ahlaksızca bir laf edemez, evladı bile tepki göstermiş
Bunların arabasına binme ailene de gitmesinler.


aile bağları hala zayıf kocanın ailesi sensin ve bağlarınız zayıf. Önceden de bu şekildeymiş aynı evde olmadığınız için farkına varılmamış. Ev arkadaşı gibi yaşıyorsunuz. bütün gün evde durup işin ucundan tutmuyor tepki bile görmüyor, yapmadığı işe yaptım diyor yakan söylüyor, belki başka anlatıları da doğru değil, belki psikolojik bir problemi var ailesi bu yüzden kontrol altında tutuyor gidip geliyor bilemeyiz ama bana pek tutarlı biri gibi gelmedi. Keşke demenin bir anlamı yok, Alışkanlık yüzünden evlenilmiş.
Sizin içiniz çok dolmuş. Küstürmüşler içinizi. Koca 12 senedir tanıyan kişi, bunun farkına varıp dertleşmeli. Yoksa küskünlük büyür kocaman olur sizi hasta eder. Terapi işine yoğunlaşın.
evlilik sadece tek kişinin çırpınmasıyla ilerlemez. Bu terapi işimi çözmezse yollarınızı ayırmak istediğinizi çok mutsuz ve kırgın olduğunuzu bilmesini, bütün yükü taşımaktan çok yorulduğunuzu anlamalı.


Bu kışki tavrım benim de bu şekilde. Kendim yapabildiğim kadar bir şeyler yaptım. Benim istediğim şekilde annem de birkaç şey verecek. Ben bu şekilde devam edeceğim. Aile konusunda haklısınız, eşim aile olamıyor. Çok güzel sevgili olmuştu. Ben bugünlerde artık onu uyarıyorum senle ben sevgiliydik aynı zamanda çok iyi arkadaştık. Benim yıllardır tanıdığım kişi bu olamaz, lütfen toparla kendini diyorum. Eşim ailesiyle yaşarken zamanını kendi odasında geçiriyordu. Şimdi evlendi ve benimle benzer şeyi yapmaya çalışıyor. Bunu da söyledim kendisine acaba ortak yaşamla ilgili bir sorunun mu var kiminle aynı evde olsan onunla geçinemiyorsun, dedim. Çok doluyum evet, pandemiden önce gittiğim doktor sayesinde rahatladım. O da çift terapisi önerdi dediğim gibi.
 
Kv bana 800 km öteden süzme yoğurt gönderiyor yumurta gönderiyor. Kargo bir tanesini kırsa, perişan ederim onları 😂 öyle kıymetliler ki , bir de her hafta konserve yoğurt erzak gelecek ooo göbek atarım 😂 turşu yapamıyor musunuz kız siz ana- kız derim göreyim sizi derim. Sonraki hafta arkadaşın kv si mantı yapıyormuş sen yapamıyor musun derim 😂 böyle böyle yolumu bulurum tüm sene 😬
 
X