Evlilik nasıl yürütülür?

autumn7

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
4 Ekim 2020
151
78
18
30
Annemin ve babamın çok kötü bi evliliği vardı. Annemi istemeyerek görücü usulü evlendirmiş ailesi. Gözümüzün önünde annemi döverdi babam, alkolikti. Annemin ailesine hakaretler ederdi. Biz doğmadan boşanmak istemiş annem ailesi arkasında durmamış. Okutmamışlar maddi gücü, bi dayanağı olmadığı için de bu adama mahkum olmak zorunda bırakılmış annem. Dedem geldiğin gibi geri gidersin kör topal şansına ne çıkarsa demiş. Biz küçükken oyuncaklarımızı kırardı babam gürültü yaptığımız zaman. Daha sayamayacağım bi çok eziyet.. Anneme çok çektirdi. Psikolojisi bozuk tuhaf bir insandı. Sonra annem boşandı. Bu adam da hayatımızdan defolup gitmiş oldu böylece. Neyse asıl konuya geleyim.

Bi kaç kere konu açtım evliliğim hakkında.. Daha 2 aylık evliyim ve toparlayacağım dediğim evliliğimi toparlayamıyorum. Herkesten herşeyi bekliyorum kimseye güvenmiyorum şu hayatta annem dışında. Bu evliliği yürütme becerisine sahip değilim. 5 senelik bi birlikteliğimiz vardı yaparım bende başarırım sandım ama şu 2 ayda defalarca ailelere rezil olduk, tartıştık birbirimize girdik kapıya polis geldi.

Annemin dizinin dibinde ağlaya ağlaya konuştum bugün . Anne ben yapamayacağım galiba ben alttan alamıyorum , ben hatır gönül kırmadan duramıyorum , ben kendimi ezdirmeyeceğim derken eşimi paramparça ediyorum , ben güçlü olacağım dimdik ayakta duracağım diyorum ama bu şekilde olan gücümü de kaybediyorum dedim. Annem eşimi çok sever . Yine birsürü dil döktü bana yapma etme diye . İçimde bitmek bilmeyen bi öfke duygusu var. Kafamın içinde hiç susmayan biri var yenemiyorum. O kadar dengesizim ki biraz önce hakaretler ettiğim eşime 10 dakika sonra gidip sarılasım geliyor sonra bi kaşık suda boğasım, sonra tekrar şefkat gösterme isteği, suçluluk duygusu bu böyle sürüp gidiyor.

Henüz başında olduğum evliliğimi nasıl saygı sevgi çerçevesi içinde yürütebilirim Allah rızası için bişeyler söyleyin. Biliyorum ki birilerinin desteği, beni anlaması sayesinde bunu başaracak gücü kendimde bulacağım. Annem çok üzülüyor sürekli öğütler veriyor bana ama olmuyor ben nerde hata yapıyorum niye olumsuzluklardan ders çıkaramıyorum ? Bu evlilik benim hayattaki son şansım. Eşim olmasa hayata karşı bi umudum olmazdı. Ben kendimi, evliliğimi nasıl toparlayacağım? Evliliğin ilk zamanları zor diyorlar ama ya hep böyle giderse? Çok korkuyorum. İnsanın kendine güvenememesi berbat bişey. Defalarca kez verdiğim sözlerin yine defalarca kez arkasında duramayacak kadar aciz olmak berbat bişey..
 
Son düzenleme:
Biraz sabır.Zaten kendinin olumsuz yönlerini biliyorsun ve bir şekilde rol model aldığin kişinin nasil yanlış bir adam olduğununda farkindasin.Bu bildiklerinden doğruyu yanlışi ayırt etmekle başla işe.Sonrasinda kaybetmeden değer anlaman gerektiğine inanarak davranislarinin normal olmadığını ve seni bu kadar inciten geçmişin geride kaldığını buraya yazdigin yazamadigin ne varsa sırtından atip gelecege,eşinle geleceğe el ele yurümek vaktinin geldiğini kendine inandir (Zaten olmasi gereken bu).Sandigindan güçlüsun demek ki hatani biliyor bahane,yalanlarin ardina siginmiyor aslanlar gibi bende böyleyim bu sebepten eşimle şu durumdayim diyorsun.Karanligina ışık olacak sensin o dipsiz kuyulardan cikacak sensin.Her sey sende başlar biter.Kendine güven 3 günlük dünyani kendine zehir etme artik zaten kötü günlerin yaşından fazla sende baban gibi sana ve cevrene aci çektirme.
 
Herkes sizi anlayıp destekte olsa ne yazık ki kendiniz çözecek durumda değilsiniz bu sorunu. Çok acil bir şekilde terapi görmeniz lazım. Maddi durum diyorsunuz anlıyorum ama Allah korusun kanser olsanız param yok tedavi olmayayım der misiniz? İnanın ruhunuzun huzur bulamaması da çok ciddi bir durum. Ne yapın edin destek alın.

Ve siz asla babanıza benzemiyorsunuz hiç görmedim sizi ama buna eminim. Sadece babanızın yaşattıklarını aşamamışsınız hepsi bu ama eminim başaracaksınız.
 
Herkes ideal insan olmak zorunda, herkesin ruh hali üç yıldızlı pekiyi olmak zorunda değil. Birtakım şeyler sizi böyle biri olmaya sürüklemiş, içsel sorunlarla dıştan aksi görünerek başa çıkmıya çalışmış olabilirsiniz. Birini kaybetme korkusuyla; edinilmiş karakteri değiştirmek, son şansım eşim vs diyerek bir çeşit korku güdüsü yerleştirmek içinize, üzgünüm sizi ideal bir eş yapmayacak. Öncelikle sorunlarınızı kabul ederek, nasıl yaşamak istediğinize karar verin. Kendimden yola çıkarak ben karamsar, melankolik, hüzünsever bir insanım. Bunu değiştirmeye çalıştığım noktalar oldu gerek kendim gerek çevremdekiler için. Ama ben etrafa neşe saçan polyanna, insan canlısı biri olamam. Keskin çizgilerim var ben bu’yum. Memnun olmayan herkesi de çıkardım hayatımdan. Bence ayrılıktan imtina etmeniz, sizin için esas olan şey olabilir. Ancak yine de umarım istediğiniz şey olur müthiş bir devinim yaşayıp evliliğinizi kurtarabilirsiniz. Sevgiler.
 
Suçlamak her zaman anlamaktan daha kolaydır. Suçlamak yerine insanları anlamaya çalışın. Bunun için de kendinize zaman verin. Söze başlamadan önce biraz düşünün. Öfkeleneceğiniz zaman suskun kalmayı deneyin. Kendinize verdiğiniz zaman dolunca hisleriniz hala değişmedi ise o zaman gösterin öfkenizi.

kötüysen kötülük yapmak kolaydır, ama birisi sana iyi derse, kötü olmak artık o kadar kolay olmaz. Kendine iyi olduğunu telkin et zamanla iyi olacaksın.
 
Bir önceki kavganızdan sonra 1 güne kalmamış barıştık demiştiniz.
Ne yalan diyeyim.
Çok iyi eşi varmış.
Çabucak affetti diye düşünmüştüm.
Bu durumda çabucak yeni kavga gelecek de demistim.

Maalesef hayatınızdaki insanlar size karşı ne kadar hoşgörülü, affediciyse siz o kadar az değilsiniz.

Param yok diyorsunuz online terapi araştırın belki daha uygun paketler vardır. Bütün gün öfke kontrolü üzerine videolar izleyin, okuyun.
Ama insanlara sataşmayın artık.

Her sabrın bir sonu var unutmayın.
 
Annemin ve babamın çok kötü bi evliliği vardı. Annemi istemeyerek görücü usulü evlendirmiş ailesi. Gözümüzün önünde annemi döverdi babam, alkolikti. Annemin ailesine hakaretler ederdi. Biz doğmadan boşanmak istemiş annem ailesi arkasında durmamış. Okutmamışlar maddi gücü, bi dayanağı olmadığı için de bu adama mahkum olmak zorunda bırakılmış annem. Dedem geldiğin gibi geri gidersin kör topal şansına ne çıkarsa demiş. Biz küçükken oyuncaklarımızı kırardı babam gürültü yaptığımız zaman. Daha sayamayacağım bi çok eziyet.. Anneme çok çektirdi. Psikolojisi bozuk tuhaf bir insandı. Bizi travmadan travmaya sürükledi. Adam yaralamaktan, tacizden hapis yattı. İnsan içine çıkacak yüz bırakmadı. Onun bunun çocuğu olduk.. O sıra annem boşandı. Bu adam da hayatımızdan defolup gitmiş oldu böylece. Bu adamla ilgili burda itiraf edemeyeceğim bi takım şeyler var ama bu konu üzerinde çok durmak istemiyorum.. Sadece şunu söyleyeyim bunu yıllar sonra anneme açıklamış olmanın vicdan azabını çekiyorum hâlâ, keşke hiç bilmeseydi zavallı annem.. Kendimi çok suçluyorum.. Neyse asıl konuya geleyim..

Bi kaç kere konu açtım evliliğim hakkında. En son konumda intihar noktasına geldiğimi yazmıştım . Daha 2 aylık evliyim ve toparlayacağım dediğim evliliğimi toparlayamıyorum. Herkesten herşeyi bekliyorum kimseye güvenmiyorum şu hayatta annem dışında. Bu evliliği yürütme becerisine sahip değilim. 5 senelik bi birlikteliğimiz vardı yaparım bende başarırım sandım ama şu 2 ayda defalarca ailelere rezil olduk, tartıştık birbirimize girdik kapıya polis geldi. Sanırım biraz babam olacak adama benziyorum. Geçimsiz, huysuz, empati yoksunu, saygısız bi insanım. Bu gidişle eşimde de kendime karşı saygı bırakmayacağım. İnsan nasıl olur da en nefret ettiği , en sevmediği insana benzeyebilir ?

Annemin dizinin dibinde ağlaya ağlaya konuştum bugün . Anne ben yapamayacağım galiba ben alttan alamıyorum , ben hatır gönül kırmadan duramıyorum , ben kendimi ezdirmeyeceğim derken eşimi paramparça ediyorum , ben güçlü olacağım dimdik ayakta duracağım diyorum ama bu şekilde olan gücümü de kaybediyorum dedim. Annem eşimi çok sever . Yine birsürü dil döktü bana yapma etme diye . Psikolojim iyi değil şuan maddi durumlardan dolayı terapiye gidemiyorum ama psikiyatriye gittim verdiği antidepresanı kullanıyorum . İlk zamanlar iyiydi ama şuan pek bi faydasını gördüğümü söyleyemem. İçimde bitmek bilmeyen bi öfke duygusu var. Kafamın içinde hiç susmayan biri var yenemiyorum. O kadar dengesizim ki biraz önce hakaretler ettiğim eşime 10 dakika sonra gidip sarılasım geliyor sonra bi kaşık suda boğasım, sonra tekrar şefkat gösterme isteği, suçluluk duygusu bu böyle sürüp gidiyor.

Henüz başında olduğum evliliğimi nasıl saygı sevgi çerçevesi içinde yürütebilirim Allah rızası için bişeyler söyleyin. Biliyorum ki birilerinin desteği, beni anlaması sayesinde bunu başaracak gücü kendimde bulacağım. Annem çok üzülüyor sürekli öğütler veriyor bana ama olmuyor ben nerde hata yapıyorum niye olumsuzluklardan ders çıkaramıyorum ? Bu evlilik benim hayattaki son şansım. Eşim olmasa hayata karşı bi umudum olmazdı. Ben kendimi, evliliğimi nasıl toparlayacağım? Evliliğin ilk zamanları zor diyorlar ama ya hep böyle giderse? Çok korkuyorum. İnsanın kendine güvenememesi berbat bişey. Defalarca kez verdiğim sözlerin yine defalarca kez arkasında duramayacak kadar aciz olmak berbat bişey..
Eski konularına baktım da senin sorunun farklı. Sen kendini yalnız hissediyorsun. Eşin de sana destek olmuyor. Yeni hayatına adapte olmakta zorlanıyorsun. Kısa zamanda olan tartışmalar yıpratmış seni. Görümce,elti, kv, kb, kocan, annen ve geçmiş arasında tenis topu gibi kalmışsın.
 
İlk aylar adapte olmak zor olabiliyor. Sabırlı ve sakin olmaya çalışın sinirlendiginizde Ve ya kızdıgınızda negatif düşünceler sizi yükseldiğini anladıgınız an öfke kontrolünü hemen elinize almalı ve kendinizi başka bir şeye yönlendirmelisiniz.
Örn. Eşinize bağırıp çağırmak mı istiyorsunuz çok mu yükseldiniz hemen durun ve mekan değiştirin oda değiştirin sakinleşin ve eşinize sakinleşmek istiyorum bana zaman ver beni anla sakince konuşalım diyin ve kendinize zaman ayırın. Neden bu kadar öfkelendim ? Haklı mıydım ? Daha sonra sakince derdinizi anlatın eşinize .
Ayrıca sürekli babanızı ve geçmişinizi düsünmeyin .siz düşündükçe daha çok kendinize benzer yanlar buluyorsunuz ve bunu kabullenirsiniz. Hayır siz babanız değilsiniz ve çok mutlu bir evliliğiniz olcak herkes ilk zamanlar eşe, eş ailesine başka biri ile beraber aynı ev içinde yaşarken zorlanır . Aynı anneden babadan olan doğup büyüdüğün kardeşinle bile çok çok aşırı kavgalar edebilirsiniz . Siz de babanızda olan özellikler yok bunu kendinize kabul ettirin öfke kontrolünüzü ele alın herşey çok güzel olur. Unutmayın bağırıp çağırmak saygısızca davranmak , kendini ezdirmemek yada dik durmak anlamına gelmez . Ben kendi adıma en büyük dik duruşlarımı kendimi hiç bir yerde ezdirmeyişimi sakin ve soğuk kanlı ve kendinden emin mantıklı konuşarak elde ediyorum . Size de tavsiyem.
 
ayni durum degil biliyorum ama benim bir ara insulin intoleransim vardi ve acikinca cok sinirlenir etrafa saldirir, yanimda kim varsa kavga ederdim. sonradan farkettim bunu. farkedince tuttum kendimi. karsimdakinin hatasi yok, ben acliktan boyle hissediyorum, kizmamaliyim dedim. yeri geldi karsimdakini uyardim, su an cok acim, sinirliyim, ozur dilerim konusacak durumda degilim dedim. bunu yapa yapa hakim oldum kendime. aciktigimda saldirmamaya basladim. soyledigim gibi ayni sey degil ama siz de sorunu farkindasiniz, siz de kendinizi telkin edip, hakim olmaya çalışın.
 
Bir evliliğin oturmasi için biraz zaman geçmesi gerekiyor hepimiz evliliğimiz de zaman zaman sorunlar yaşıyoruz ama siz zaten yaptıklarınizin hatanizin farkındasınız tedavi olmanızı öneririm antidepresan ile çözülecek bı durum değil eşinizle birlikte bir aile terapistine gidin yoksa sonunuz kaçınılmaz ayrılık gibi duruyor
Hakkınızda hayırlısı olsun
 
Sizin içinizde yerleşmiş babanıza karşı öfke ve nefretiniz yüzünden hayatada öfkelisiniz..İçinizde haksızlığa uğramanın ve babanıza size yaşattıklarının yanına kar kaldığını düşünüp öfkeleniyorsunuz ve bunu yenemediğiniz için ona dönüşüyorsunuz..Sizi çok iyi anlıyorum.Bende anneme karşı böyleydim.Yapmanız gereken bence babanızı içinizde affetmeye çalışmak..Çünkü ona duyduğunuz kin ve nefret sizi esir etmiş..Onun pişman olup acı çektiğini görmek istiyorsunuz..Onun size yaptıklarının karşılığını bulmasını istiyorsunuz..Ama şuna inanın ki ilahi adalet var .O yaptıklarını er yada geç çekecek..Bu yüzden ona kızmak yerine acımalısınız.Çünkü çok büyük günahlar işlemiş.Bunun cezası da çok ağır..Onu içinizde affedin hatta onunla yüzleşin .Onu affettiğinizi söyleyin..Kalbini özgür bırakın artık.Yoksa geçmişinizi mahvettiği gibi geleceğinizi de mahvedecek..Hele birde çocuk sahibi olduğunuz da o çocukları da farkında olmadan üzüp yıpratacsksınız.Sonra vicdan azabı ve keşkelerle babanıza olan öfkenizin yetini kendinize olan öfke alacak..Inanın kendine öfkeli olmak herşeyden kötü..Bir söz var ya "Yaşayabilecrkken yaşayamadıklarımız acıtır en çok".Babanızın sizin mutlu bir aile olmanıza mutlu çocukları olan mutlu bir anne olmanıza engel olmasına izin vermeyin..Affedin bırakın gitsin .Özgür kalsın ruhunuz artık.İnanın ben bunu anladığımda biraz geç olmuştu.İçim hep keşkelerle dolu.Sizin için daha erken.Kurtarın kendinizi bu esaretten.
 
Annemin ve babamın çok kötü bi evliliği vardı. Annemi istemeyerek görücü usulü evlendirmiş ailesi. Gözümüzün önünde annemi döverdi babam, alkolikti. Annemin ailesine hakaretler ederdi. Biz doğmadan boşanmak istemiş annem ailesi arkasında durmamış. Okutmamışlar maddi gücü, bi dayanağı olmadığı için de bu adama mahkum olmak zorunda bırakılmış annem. Dedem geldiğin gibi geri gidersin kör topal şansına ne çıkarsa demiş. Biz küçükken oyuncaklarımızı kırardı babam gürültü yaptığımız zaman. Daha sayamayacağım bi çok eziyet.. Anneme çok çektirdi. Psikolojisi bozuk tuhaf bir insandı. Bizi travmadan travmaya sürükledi. Adam yaralamaktan, tacizden hapis yattı. İnsan içine çıkacak yüz bırakmadı. Onun bunun çocuğu olduk.. O sıra annem boşandı. Bu adam da hayatımızdan defolup gitmiş oldu böylece. Bu adamla ilgili burda itiraf edemeyeceğim bi takım şeyler var ama bu konu üzerinde çok durmak istemiyorum.. Sadece şunu söyleyeyim bunu yıllar sonra anneme açıklamış olmanın vicdan azabını çekiyorum hâlâ, keşke hiç bilmeseydi zavallı annem.. Kendimi çok suçluyorum.. Neyse asıl konuya geleyim..

Bi kaç kere konu açtım evliliğim hakkında. En son konumda intihar noktasına geldiğimi yazmıştım . Daha 2 aylık evliyim ve toparlayacağım dediğim evliliğimi toparlayamıyorum. Herkesten herşeyi bekliyorum kimseye güvenmiyorum şu hayatta annem dışında. Bu evliliği yürütme becerisine sahip değilim. 5 senelik bi birlikteliğimiz vardı yaparım bende başarırım sandım ama şu 2 ayda defalarca ailelere rezil olduk, tartıştık birbirimize girdik kapıya polis geldi. Sanırım biraz babam olacak adama benziyorum. Geçimsiz, huysuz, empati yoksunu, saygısız bi insanım. Bu gidişle eşimde de kendime karşı saygı bırakmayacağım. İnsan nasıl olur da en nefret ettiği , en sevmediği insana benzeyebilir ?

Annemin dizinin dibinde ağlaya ağlaya konuştum bugün . Anne ben yapamayacağım galiba ben alttan alamıyorum , ben hatır gönül kırmadan duramıyorum , ben kendimi ezdirmeyeceğim derken eşimi paramparça ediyorum , ben güçlü olacağım dimdik ayakta duracağım diyorum ama bu şekilde olan gücümü de kaybediyorum dedim. Annem eşimi çok sever . Yine birsürü dil döktü bana yapma etme diye . Psikolojim iyi değil şuan maddi durumlardan dolayı terapiye gidemiyorum ama psikiyatriye gittim verdiği antidepresanı kullanıyorum . İlk zamanlar iyiydi ama şuan pek bi faydasını gördüğümü söyleyemem. İçimde bitmek bilmeyen bi öfke duygusu var. Kafamın içinde hiç susmayan biri var yenemiyorum. O kadar dengesizim ki biraz önce hakaretler ettiğim eşime 10 dakika sonra gidip sarılasım geliyor sonra bi kaşık suda boğasım, sonra tekrar şefkat gösterme isteği, suçluluk duygusu bu böyle sürüp gidiyor.

Henüz başında olduğum evliliğimi nasıl saygı sevgi çerçevesi içinde yürütebilirim Allah rızası için bişeyler söyleyin. Biliyorum ki birilerinin desteği, beni anlaması sayesinde bunu başaracak gücü kendimde bulacağım. Annem çok üzülüyor sürekli öğütler veriyor bana ama olmuyor ben nerde hata yapıyorum niye olumsuzluklardan ders çıkaramıyorum ? Bu evlilik benim hayattaki son şansım. Eşim olmasa hayata karşı bi umudum olmazdı. Ben kendimi, evliliğimi nasıl toparlayacağım? Evliliğin ilk zamanları zor diyorlar ama ya hep böyle giderse? Çok korkuyorum. İnsanın kendine güvenememesi berbat bişey. Defalarca kez verdiğim sözlerin yine defalarca kez arkasında duramayacak kadar aciz olmak berbat bişey..
Arkadaşların dediği gibi terapi sart ve kesinlikle eşinin ailesi hakkinda sürekli şikayet etme. Sürekli eşine ailesini şikayet edersrn adamı ailesine yaklastirirsin senden kopar
 
yürümeyenler yürümüyor maalesef evlilik dışardan yaparım desende içeride aynı olmuyor erkekler genelde evliliğe başlayıp evlendikten sonra uygun olmadıklarını anlıyorlar biz bayanlar olarak biraz daha biliyoruz kendimizi ama bu bile çözüm olmuyor bazen ancak boşanma aşamasında evliliğin bazı alakasız zincirleme hasas sebeplere bağlı olduğunu anlıyorsunuz. herkesin evliliği kendine has öyle arkadaş tavsiyesi ilaç değil bana iyi geldi sen böyle yap diye.sorun olunca sen kendini bilsen de oluyor bilmesen de. boşananların çoğu üstünden zaman geçtikten sonra neden hiç olmadığını olamadıklarını anlıyor.
 
Evliliği illa birinin kazanması üstte kalması gereken bir oluşum olarak görmezseniz daha iyi olur. En haklı olana ödül yok sonuçta bu işte.

Bana göre sizin sorununuz yüzeysel tavsiyelerle çözülmez. Gerçekten kapsamlı bir doktor tedavisine başlamanız gerek. İlaçlar ateş düşürücü gibi hemen fayda sağlamıyorlar. O yüzden sabırlı olun be doktorunuzla görüşmelerinize devam edin.

Evliliği de yürütemiyorsunuz yürütemiyorsunuzdur. Eşim son şansım illa evli kalmalıyım gibi bir şartlanma içinde olmayın. Eşinizi seviyorsanız kendinizi iyileştirmek için çaba gösterin ama artık
 
Annenizin evliliğinden babanızın kişiliğinden başlayarak ben böyleyim ama suçlusu onlar diyerek bir nebze sorumluluğu paylaştırmak ister gibisiniz.
Bunu fark ettiyseniz artık, bu noktadan sonra davranışlarınızın sorumluluğunu hala anne babanız olarak gösteremezsiniz.
Öfkeli olmanız aslında bir bakıma iyi. alarm veriyorsunuz demektir bu.
Teşhisi koyduysanız, tedaviye geçebilirsiniz artık.

Öfke kontrolü için, bilişsel davranışçı terapiyi araştırmanızı tavsiye ederim.
Olay-düşünce-duygu-davranış döngüsünü inceleyerek yol alabilirsiniz.

Evlilikte bana sorarsanız en önemli şey, bütün dünyaya karşı kötü olsam ona olmam demeniz lazım.
Eşinize kıyamamalı, söylediğiniz lafın onu incitip incitmeyeceğini hesap etmelisiniz.
Onu mutlu etmek sizi mutlu etmeli.
Eşiniz rakibiniz, alt etmeniz gereken, üstünlük kurmanız gereken biri değil.
Elbette bu durum karşılıklı olmalı.

Her evliliğin dinamiği farklıdır. Buna göre hayatı idame ettirirken günlük sorumluluklar belli şekillerde paylaşılabilir.
Mutlaka her şey eşit olmak zorunda da değildir.
Kimse yüklendiği sorumlulukların altında ezilmemeli, yeri geldiğinde ben bunu yapamıyorum yapamayacağım diyebilmeli.
Ayrıca her şey mükemmel olmak zorunda da değildir.
Evlilik kusurları görmeden bence asgari değil de azami müşterekte buluşma isteği duymaktır.
Bunun için eşlerin birbirini tolere edebileceği sınırlar güzelce konuşulabilir.

Aileleri sürekli masaya getirmek günün sonunda mutlaka tartışmaya yol açar.
Aynı şeyleri sürekli konuşmak yerine net bir tavır almak ve mesafeyi korumak gerekir.

Huzursuz bir zihinle geçmişte takılı kalarak yaşamak yerine bugünü ve yarını kurtarmaya bakın.
En kısa zamanda terapiye başlayın. İnanın bu ekmek gibi, su gibi, hava gibi lazım size.
Siz biraz ilerleyince eşinizle de çift terapisine gidebilirsiniz belki..
 
Back
X