evlilik ve gamsız olmak

tugsem_10

Minik dünyam...
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
3 Kasım 2014
9.200
4.789
198
iki farklı insan bir araya gelince anlaşması da bi dert zaten.
burada açılan kimi konularda "oha ben olsaydım çoktan boşanmıştım" diyebileceğimiz çok hikaye olduğu gibi.
saçma sapan şeylerden de biten evlilik hikayelerini de okuduk.
kimse dört dörtlük değil öyle de kimse idda edemez.
uzun evliliklere baktığımızda da kavga dövüş mümkün
insan kısa evlilikleri görünce ne bir arada tutuyor evlilikleri diye düşünüyorum.
zaaflar mı? zayıflık mı ? çocuk evliliği kurtarır diye kendini kandırmak mı?
aşk meşk in ne kadar yalan olduğunu öğrenmek için evlenmek gerekiyor bazen.
bazen sabit gelir, melek gibi kvalde kpeder, güzel bir ev, faturaların az gelmesi ve ödenmesi de huzur ve mutluluğa yetmiyor.
zaten eksiklerinizi anlamayan biri ile dertleşmeye kalkınca "rahat mı battı" diyorlar dolaylı doğrudan.
artık iyicene öğrendik( 30 yaş ve üstü aklı başında bayanlar için diyorum) adamı değiştirmek için evlenilmiyor.
bunu başaran hanımların çoğuda başarılarının tadını bile çıkaramadan başka sorunlar çıkıyor.
işte bu noktada şunu merak ediyorum.
evlilik yürümesi için (şiddet kişilere bağlı hatalardan gelirin heba olması durumları hariç)gamsız mı olmak lazım.
evlilikte gamsızlıkla ilgilenmenin sınırı nedir?
evliliği düzene sokmak için(adamı değiştirmek için demiyorum) sınır nedir.
benim gördüğüm bir erkek babası nasıl bi evlilik hayatı yaşıyorsa bilerek bilmeyerek onun gibi yapıyor.(istisnalar da var tabi)
adamın ilgisini çekmek için kendini geri çekmek
kaybetmeyi göze alıp sarsıp kendine getirmenin sınırı nedir?
(anana git bi ay iki ay demeyin anamın kendisi de ayrı dert.)
 
Bunların hiçbirinin bir sınırı yok. Eğitim ,yaş, aile ,gelir düzeyi önemli değil. vicdan meselesi.
sınır aramamın sebebi eksik yada fazla yaptığım bir şey varsa doğrusunu yapmak. ben 32 eşim 27 yaşında gelirimiz normal.
 
o iş sonradan kazanılmıyor malesef. tabi bu benim düşüncem. baştan kesin ve net kararlarınız olduğunu bilse eşiniz ya da sevgiliniz ona göre hareket eder.
eşim bilir beni, tahammülümün olmayacağı şeyleri tabi ben de onun sınırlarını bilirim. ona göre hareket ederiz , sinir harbinde dilimize gelse bile susarız.
ha zaten kaybetmiş mi etmemiş mi umrunda olmayan insan düşünmeden söyler, yapar. onu malesef yola getirme işine ben inanmıyorum. ha annenize gitseniz bile velevki korktu geldi yalvardı yakardı ama geldikten kısa bir süre sonra aynı yola devam eder.
 
1) İnsanlar değişmiyor ileride değiştiririmle olay yürümüyor, ya biraz törpülüyor kendini yada değişmiş gibi yapıyor.
2) Gözardı ettiğimiz aman nolcakki bundan dediğimiz her şey ileride daha büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
3) Bir kere ipin ucunu kaçırırsak hakimiyetimizi kısıtlatırsak asla toplanmıyor.
4) bir kere sarsılınca en temel yerden yıkılıyor her şey. Geri düzeltme oldukça zaman ve meşakat gerekiyor.
5)Ne yaparsan yap bu hayatta kimseye yaranamıyorsun !
 
bende sustum çünkü aynı kavgaları temcit pilavı gibi yapmaya gerek yok.değişen bir şey olmuyor dediğiniz gibi onun aynı şekilde yapmayacağını bilsem kaçıp gitmek çözüm olabilir di.o annemde küsüp kalmalar evliliğin ilk zamanlarının cilvesi gibi kaldı.artık hiç cazip gelmiyor.çözüm de olmuyor.

Ben 32 eşim 29 du evlendiğimizde. evlilik şans işi. %50 şansın var
artık kısır döngüye girdiğim için şansım ne şuan bilmiyorum.
 
haklısınız kimseye yaranılmıyor.
evlilikte törpülenme karşılıklı olmalı ve belli oranda lazım.
işte bende o eşikteyim.
"amaaan rahvan gitsim" mi desem.
"ben böyle başıboş bir hayat yürütemicem çocuk oyuncağı mı bu" desem
 
haklısınız kimseye yaranılmıyor.
evlilikte törpülenme karşılıklı olmalı ve belli oranda lazım.
işte bende o eşikteyim.
"amaaan rahvan gitsim" mi desem.
"ben böyle başıboş bir hayat yürütemicem çocuk oyuncağı mı bu" desem
 
bence (şiddet ihanet gibi nedenleri ayrı tutuyorum) evliliklerin bitmesinin en büyük nedeni insanların birbirlerini yeterince tanımadan evlenmesi ya da olduğu gibi kabul etmemesi.
örneklemek gerekirse: ben tembel bir insanım, eşim benimle evlenince düzelir diye evlenseydi, evlendikten sonra sürekli tembelliğimle ilgili dırdır etseydi ya da bu huyumu düzeltmeye(!) çalışsaydı şimdiye çoktan boşanmıştık. ama o bunu kabullenip eksiklerimi tamamlamayı tercih etti. burda tembelliğin yerine istediğiniz her şeyi koyabilirsiniz. bencillik, şımarıklık, sorumsuzluk, gevezelik, sessizlik... bunları değiştiremezsiniz, ya kabullenip evlenmeli, ya yolları ayırmalı.
 
Valla tek diyeceğim evlilik SABIR işi ,kaç yıllık evlisiniz?
Bazı şeyleri görmezden gelmek tekrarı hatta tekrarları oluyorsa uyarmak yılmamak
Baktın olmuyor biraz içinde muhasebe yapıp sonrası için doğru kararı vermek
 
evet.kocam benden ufak ben 32 o 27yaşında.gelirimiz normal.
Bunun yaşla çok ilgisi yok. Çoğu evlilik böyle bence. Gerçekten kaliteli zaman geçireceğin bir eşi bulmak kolay değil. Onu bulan azınlık zaten mutludur. Ama idare olayına gelince, bekar halin ile karşılaştığında bu ilişkinin yine de sana katıkları varsa ( kimisi için düzenli bir hayat olur, kimi yine yalnızlıktan iyidir der, kimisi evliliği sosyallik için avantaj olarak görür, çocuk içindir vs....), o zaman evet, yeri geldiğinde alttan almayı bilecek, idare edeceksin. Ama yok, sen sen olmaktan çıktıysan, hayatını hep erteliyorsan; sürekli kavga gürültü varsa; akşam eve gelmek bile istemiyorsan, hep tek taraflı kullanıldığını hissediyor, içten içe böyle bir birlikteliktense bekarlığım iyiydi diyorsan, çok da zorlamamalı bence.
 
karşılıklı uyum çok önemli evlilikte
zıtlıklar olsa bile iki tarafın da yeri geldiğinde birbirine ayak uydurması önemli
kırgınlıkları uzatmamak benim için kilit noktalardan biri budur.

bir erkek nasıl bir baba gördüyse o şekilde evlilik yürütmuyor bence
bu tamamen kendi kişiliği ile alakalı

bnm kpederim kahve kültürü olan , evi hiç sevmeyen ve her gece alkol alan biri
eşim ise tam aksine kahveye adım atmamıs, s,gara agzına sürmemiş , alkol de kullanmayan evinde mutlu olan bir adam.

karsılıklı esler arası uyum oldukca evlılıkte huzur olur
uyum yok ise, merhamet anlayıs yok ise
evlilik yürümez benim fikrim bu yönde
 
3 yıllık evliyiz 10 yıldır birlikteyiz eşimle toplamda, benim ak dediğime o kara der ama biz nasıl oluyorsa çok iyi anlaşıyoruz ufak sürtüşmeler hariç nerdeyse hiç kavga etmeyiz huzurluyuz birbirimize saygımız var değiştirmeye çalışmıyoruz değiştiremeyiz de zaten çok zıt karakterleriz benim eşim de benden 5 yaş küçük bence bazı şeyleri olduğu gibi kabul etmeliyiz
 
Evlilikte hiç bir zaman birbiriyle tam uyumlu çift görmedim. ama iletişimde kendilerini aşmış bireyler çok gördüm..Çünkü evlilikte ideal bir eş değilde asıl olan iyi bir iletişim evliliği sürdürür.
Bütün ilişkilerde dalgalanmalar olur ama siz o ince kısımda karşılıklı iletişimsiz kalıyorsanız bir süre sonrada duygusal bağlar kopacaktır.
Aynı zamanda Olayın dışına çıkıp kendinizi de eleştirin...Bir şeylerin aşırı üstüne gitmek, her seferinde yanlışa odaklanmak zihin yorar, hayat törpüler...
Kendinizi silkeleyin önce...Belki de sizin istikametiniz terstir..
 
evlilikte gamsızlıkla ilgilenmenin sınırı nedir?

Bence sınır seni sen yapan özelliklerini kaybetmemektir. Kendine saygını, sevgini kaybettirmeyecek ölçüde ödün vermektir. Günün sonunda o ilk aşık olduğu kadından bambaşka ezik birine dönüşeceksen yanlış yoldasın demektir.
 
3 senelik evliyim ve şuan muhasebe aşamasındayım. çevremde bu adam hep böyle gider diyenler çoğunlukta.
uyarmaktan yılmadım eşimi ama eşimde laftan anlamıyor.
benim verdiğim ilgi alaka onun karakterine fazla geliyor diye düşünmeye başladım.
bu seferde sevgi muhabbet orucu tutuyorum sanki.
bir yandan eşe tatlı dil ilgi gösterilir denir. karşılığı bu olunca da kendimi boşuna yormayayım diye düşünmeye başladım.
benim çabalarıma konuşmalarıma sırf kimseyi kırmamak için cevap veremeyen kocamın beni sevmediğini düşünmeye başladım.
eskiden mahrum bir hayatı olduğu için kudurmuş gibi arkadaşlarının kuyruğuna takılıp gittiğini düşünürdüm şimdi öyle olmadığına eminim.
benimde eksik yanıp işte konuşmaktan değilde hayvan gibi azarlanmaktan anlayan bir adamı hakettiği gibi azarlayamamak.
bir yandan da anası değilim diye düşünüyorum azarlasamda saçmalıklarına devam edecek ben kendimi yine tükettiğimle kalacağım.

kalınlaştırdığım cümlelerle ilgili bir şeyler demek istiyorum.
sen sen olmaktan çıktıysan-
ben ben olmaktan çıkıyorum evliliğimi nasıl düzene sokacağım diye düşünmekten
akşam eve gelmek bile istemiyorsan-
evet evime gitmek istemiyorum evim kvaldemin yakınında kvalde kpeder sorunlu insanlar dahada ailece birbirimize girmemek için mesafe koymaya çalışıyorum. başka bir yerde olsa daha rahat giderdim.kira vermemek için mecbur kaldım fakat kira versem daha huzurlu olurdum.onu geçtim kocam eve yatmaya gelene kadar hep arkadaşları ile beraber yemek yediğimiz nadir. uyardım çok karşıma alıp konuştum bildiğini okuyor.
hep tek taraflı kullanıldığını hissediyor, içten içe böyle bir birlikteliktense bekarlığım iyiydi diyorsan-
ailesi gizli bir el gibi evliliğimizde söz sahibi olmak istiyor kimse bedavaya evde oturtmaz benim elde ettiğim kazanç ve ziynetlerde gözleri var(sanki sandık sandık hazine takmişler gibi)bekarlığım iyi diyemem.
annem de ayrı bir dert. boşansam çocuğum yok ama kafama kakar durur.hep beni suçlar suçlu hissettirir annemde yemek yemek gezmek tozmak mesele değil de yaşamak işkence.
annemin bana hiç saygısı olmadığını hep beni aşağılayıp enerjimi yediğini düşünüyorum.o yüzden de bekarlığımı övemem.
benim annem gibi yapanlar vardır. eminim ama evladını hatası ile sevabı ile bağrına basanlarda var.sanki bağrına basmış gibi görünüp içten içe kemirir beni.kocamın tarafı gibi o da benim elimde ne varsa onun peşinde artık iyicene anladım.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…