Evlilikler Neden Bitiyor

Evlilikler şekilcilik ve ya gösteriş budalalığı yüzünden bitiyor. Güzel ya da yakışıklı diye evlenirse insanlar bir müddet sonra hevesi geçince yeni güzellikler arar ve ihanet ardından bozulan bir evlilik. Ya da zengin diye eş seçen insanlar para harcama da doyuma ulaşınca mutsuz olduklarını farkedip boşanıyorlar. Bunun da bahanesi hazır eski heyecan kalmadı. Sonuncu ve daha kötü bir unsur var ki o en fenası. Daha yetişkin olmamış hâlâ ailelerine bağımlı bireylerin evlenmesi. Tavsiyem ise sevmeyeceğin kişi ile sırf güzel ya da zengin diye evlenme. Evleneceğin insan yetişkin,bağımsız ve sorumluluk alabilen biri olsun. Bi de birlikte mücadele edebileceğin bir insan olsun. Şunu sor kendi kendine yatalak kalsam bu insan bana bakar mı ya da tam tersi ben ona bakar mıyım. Çünkü bu soru olumlu cevabı getiriyorsa muhtemelen ilk soruları da olumluyordur. Evlilik gerçekten bir takım oyunu, bireysel davranırsan kaybedersin. Ufak bir tavsiye daha böyle bir insan bulup evlenirsen mutlaka tartışıp kavga edeceksiniz. Önemli olan öfkenin ve küskünlüğünün üzerine güneşi söndürme.
 
Su twitter fenomeni avukat amca gecen soyle yazmis "Herkes evlenmek, cocuk sahibi olmak zorunda degil. Herkes evlenirse bir kismi bosanir." Dogru. Evlilik sanki bir mecburiyetmis gibi.
 
Dünya görüşü, yaşam tarzı ve aileler konusunda denklik önemli.
Bunlarda var olan sorunlar bir şekilde idare ederiz, hallederiz demekle çözülmüyor bence.
Yıpratıcı ve yorucu oluyor.

Evlendikten sonra hiçbirsey düzelmiyor, ilişki de sorun varsa evlenince katlanarak artıyor, düzelir mantığiyla yapılan evlilikler de elde patlıyor çoğunlukla.

Birde uzun süreli ilişkiler evlilikle sonuclanmak zorunda değil. Emek verdim, yıllarım gitti diyerek evlilik yapıyor bazı genç kızlar, bu bakış açısı da oldukça sağlıksız.

Son olarak, bir ilişki verilen sözler üzerine yürümez. Burada okuyorum, bana şunun sözünü verdi bunun sözünü verdi ama tutmadı diye başlayan cümleler. Hayatınızda ki insanın sözlerinden önce davranışlarına, olaylara verdiği tepkilere bakın. İlk başlarda ki aşkla ve heyecanla verdiği sözler aynı eve görünce yerini gerçek kişiliğe bırakıyor.
 
Son düzenleme:
Bayanlar Günaydın.
Öncelikle Allah kimin derdi varsa onu feraha kavuştursun :KK68:

Ben bekarım daha önce bir evlilik yaşamadım buna karşın çevremde bekar kimse yok ..
Herkes ya eşinden kayınvalidesinden ya kendinden kaynaklı sorunlardan ötürü mutlaka bir şeylerden çekiyor.

Tüm bunlar tamam ama yeni evleniceklere veya ilişki içinde olanlara önereceğiniz bir şey var mıdır ; tespit etmemiz gereken ,dikkat etmemiz gereken,şunu sakın yapma ben yaptım bu hataya düştüm diyen ,ya da şöyle olursa aman şöyle yapma /yap diyen ..

Ciddi anlamda burada yaşadıklarınızı okuyorum ve çevremde olanları duyuyorum siz değerli arkadaşlardan bu konu hakkında fikrinizi almak istiyorum :KK22:

Aferin sana güzelim. Sen çok akıllı bir kizsin. Tecrübe kazanmadan tecrübeli insanlardan faydalanan insanlar daima gözümde 1-0 önde.

Ben de 10 yıllık evliyim. Geçmişe gidip neleri değiştirmek isterdim diye düşünüyorum.
Sanırım kendimi daha net ifade eder beklentilerimi belirtir ve sonuçlarını eşim olacak adaya anlatırdım.

Eşimle sevgililik dönemimiz oldu ama her şeyi konuşmadıgimiz için problemlerimiz oldu.

Konuşup da fayda sağladığım ve sana da konuş dediğim konu başlıklarını anlaticam.

1.net ve kırmızı çizgilerin olsun.
2. Şiddet ve ihanet affedemeyecegin ve bunları yaşadığında bitireceğini bilsin bunu öyle bir anlat ki seni hissetsin ve aklına bile getirmesin.

3. Saygınin sevgiden daha önemli olduğunu bilsin. Başkalarının yanında tartismasin.

4. Ev işlerinde ve çocuk bakımında yardımcı olsun.

5. Sorumluluk sahibi olsun evlenince bekar hayatı yasayamacagini seni de düşünerek kararlar alacağını sen ve ben devri kapanıp biz devri başlayacağını bilsin.

6. Özel günlerin seni daha değerli hissettirdiğini ve en azından 1 gülü çok gormemesini söyleyebilirsin.

Not : kadınlarımızın en büyük hatası beklentilerini erkekle paylasmayip beklenti içine girmesidir. Erkekler çocuk gibidir . Siz ona es olmayı nerde nasıl davranması gerektiğini öğretirsiniz .
O da siz de ilk defa evlendiyseniz birbirinize çok şey öğretmeye ve öğrenmeye mecbursunuz. Ilk bir yıl birbirinizin öğretmeni olun. Daha sonra meyvelerini toplarsiniz.
Çoğu evlilik ilk 1 yıl icinde biter çünkü çoğu insan öğretmenlik yapmadığı bir evlilikte başarılı bir öğrenci görmek ister.
Ikiniz de öğrenci adayı olmaya kararliysaniz evlenin.
En büyük hatalardan bir diğeri de şu cumlelerdir.

Ben buyum ben degisemem beni olduğum gibi kabul et.
Bu lafın genişletilmiş hali şudur :
Seni mutlu edecek konular beni bağlamıyor ben kendi mutluluguma odaklı yaşıyorum.

O tehlikeli sözleri siz de o da kullanmasin.

Eğer bu konulara dikkat edersen 10 numara bir evliliğin olur.
Bazen planda olmayan gelişmeler yaşayabilir evliliginizde sinanabilirsiniz bunun için de birbirinize daha sıkı baglanmaniz gerekir. Kimsenin sizin sevginizin önüne geçemeyeceğini bilin ve bu kişiler kv vs bile olsa siz ilişkinize odaklı yaşayın.
 
Evlilikler çoğu zaman öngörülebilir sebeplerden bitse de bazen de hiç tahmin edilmedik şeyler çıkıyor ve insanlar boşanıyor. Evlenmek kadar boşanmak da doğal. Hatta bence daha çok boşanma olmalı. Sürdürülmemesi gereken evlilikler ite kaka yürütülüyor.

Evleneceğiniz adamı mümkün olduğu kadar iyi tanıyın. İmkan varsa tatile gidin, tatilde o kadar çok veri geliyor ki karşınızdaki insan hakkında, şaşarsınız. Tabi iyi gözlemci de olmak gerekiyor.

Bence ailesinden evlilik çağına kadar ayrılmamış adamla da evlenmemek gerekiyor. Yeni nesilde daha fazla ama türk aile yapısında evlenmeden ayrı eve çıkma gibi bir durum pek söz konusu değil gerçi. Ama 30 küsur yaşına kadar annesinin dizinin dibinde yaşamış adamdan eş olarak pek hayır gelmiyor. Ya anneye aşırı düşkün oluyor ya el bebek gül bebek büyütülmüş koca adam kendi donunu yıkamayı bile bilmiyor.

Bir de burda hep görüp her konuda bu kadınlar niye böyle davranıyor dediğim bir durum var. Kocaya ailesini şikayet etmek. Sorunun muhatabı kimse onunla çözmelisiniz. Kimse ailesini kötüleyen bir insana ay canım çok haklısın hemen gidip annemin kardeşimin kulağını çekeyim demez.

Bir arkadaş ailenizi asla bırakmayın başka şehre gitmeyin demiş. Ben buna katılmıyorum. Bu da ana kuzuluğunun diğer bir versiyonu. Kimin şartları şehir değiştirmeye elverişliyse o gider çiftlerin ayrı illerde yaşadığı durumlarda.

Son olarak sağlıklı iletişim kurmayı bilin, bilmiyorsanız öğrenin. İletişim evliliğin temek dayanak noktasıdır.
 
Şimdi diğer konunuzu gördüm. Yeterince tanımadığınız (bence) sadece gün içinde birkaç saat görüştüğünüz bir adamla evlilik kararı almak (yine bence) çok sağlıklı değil sanki sizin yaşınızda insanlar için.

Bir de evlenip boşanmış bir erkek ailesinin yanında yaşıyorsa orda bir sıkıntı vardır sanki. Kadınlarda sık görülür ülkemizde bu durum ama erkekler kolay kolay aile evine dönmezler. Ya kendini geçindirebilecek düzeyde geliri yoktur ya kendine bakabilecek özbakım becerileri.
 
Sinirlendiğinde üslubuna bak hakaret küfür şiddet en ufağı varsa bile kaç yüzüne bile bakma bir de etrafındaki insanların etkisinde kalıyor mu seni onlardan önde tutuyor mu yoksa öncelikler sırasında sen sonlarda mısın bunlar çok önemli.
 
Bekarım ama ben de tavsiye vereyim.
1-)Ataerkilse su su kadinin görevidir diyorsa kaç arkana bile bakma
2-)Çalışıyorsan ASLA işini bırakma.
3-)Çalışmıyorsan da tüm düzenini bırakıp onun olduğu şehire gitme.
4-)Evlilik ev arkadaşlığıdır,yapışık ikiz gibi gezmek ya da hapis hayati değildir. Diğer arkadaşlarinizla esinizden ayrı görüşmeyi sosyallesmeyi ihmal etmeyin.
5-)En az ilk 3 yıl çocuk yapmayın.
6-)Tüm sorumluluğu üstlenmeyin. Eşinize sorumluluk verin.
7-)Kv kp gibi akrabalarina bağımlı mı,onlara para yolluyor mu öğren.
:cool:Sinirli biriyse evlenince cok daha sinirli olacaktır.
9-)Evlilik=Sevgililikteki sorunlar x 5 neleri tolere edebilirsin neleri tolere edemezsin iyi düsün.
10-)İmkaniniz varsa ayni evde yasayin yoksa beraber tatile falan gidin
 
Ailelerin denkliği önemliymiş.
Ailelerimiz arasında uçurum vardı, aşk önemli dedim. Şimdi o insanlar burnumun dibinde sürekli ve sorunlar yaşasaj da bi ömür benle olacaklar. Ne yazık ki bu zorluyor beni en çok
Ailelerin denkliginden ziyade eşin denkligi ve aileye tavrı önemli bence. Ailesine gerektigi yerde kirmizi cizgiyi çekebiliyor mu, ailesinin aynisi mi yoksa kendini geliştirmiş mi ? Bunu yapsa zaten sorun kalmaz yapamayanlar ana kuzusu olduğu icin sorun oluyor
 
Ailelerin denkliginden ziyade eşin denkligi ve aileye tavrı önemli bence. Ailesine gerektigi yerde kirmizi cizgiyi çekebiliyor mu, ailesinin aynisi mi yoksa kendini geliştirmiş mi ? Bunu yapsa zaten sorun kalmaz yapamayanlar ana kuzusu olduğu icin sorun oluyor

Bence insan bir yerde illa ki ailesinden bir şey almıştır. Aynısı olmasa bile benzer çok yönü vardır veya yaşlandığında olacaktır. Ne kadar kendini geliştirirse geliştirsin içinden aldığı aile terbiyesi, onca yıldır ailesinden edindiği alışkanlıklar çıkmaz 😔
 
Bence insan bir yerde illa ki ailesinden bir şey almıştır. Aynısı olmasa bile benzer çok yönü vardır veya yaşlandığında olacaktır. Ne kadar kendini geliştirirse geliştirsin içinden aldığı aile terbiyesi, onca yıldır ailesinden edindiği alışkanlıklar çıkmaz 😔

Kesinlikle katılıyorum. 30 küsur yıl o beğenilmeyen insanlarla yaşamış adamın o insanlardan tamamen farklı olabileceğini düşünmek akıl tutulması gibi bir şey. Hepimiz yaş aldıkça annemize benzemiyor muyuz? 😉
 
Yukarıdaki arkadaşlar hepsini yazmışlar zaten ama ben de ekleyeyim. Yukarıda yazılanların hiçbirini siz de yapmayın. Mesela eş ailesine bağımlı olmasın diyoruz siz de olmayın. Onun ailesi karışmıyorsa sizin aileniz de karışmasın. Bunun en canlı örneği benim sanırım. Müdaheleci bir annem var. Dizginlemeseydim işin sonu nereye varırdı bilemiyorum. Kötü niyetli değil ama eşim annemin istediğini şekilde yaşamak zorunda da değil. Ben de değilim. Bu noktada ise objektif olmak önemli. Kendi ailenizi ve kendinizi duygusallıktan arınıp değerlendirmeniz lazım. Tabii siz bunları yaptığınız halde eşiniz hala aileye bağımlı kalmak isteyebilir. Bunu engellemenin yolu da en baştan konuşmak. Ben eşimle konuştum. Benim kırmızı çizgilerim nettir; kimseyi işime karıştırmam; evde uzun süreli yatılı misafire alışık değilim dedim. O da kabul etti. Kabul etmeyedebilirdi. O durumda da ayrılırdım. Önemli bir nokta, kaç yaşındasınız bilmiyorum ama yaşım geçiyor diye evlenmeyin sakın. Yaş geçmesi diye bir şey yok. Yukarıda bir arkadaş yazmış 36 yaşında evlendim diye. İyi de yapmış. Aceleye gerek yok. Bir de konuşun eşinizle. Her şeyi konuşun. Aklınıza takılan her şeyi sorun. Çekinmeyin.
 
Ailelerin denkliginden ziyade eşin denkligi ve aileye tavrı önemli bence. Ailesine gerektigi yerde kirmizi cizgiyi çekebiliyor mu, ailesinin aynisi mi yoksa kendini geliştirmiş mi ? Bunu yapsa zaten sorun kalmaz yapamayanlar ana kuzusu olduğu icin sorun oluyor
Yok o iş öyle değil.
Eşim aileci bir insan sayılmaz. Çok düşkün değildir sever tabiiki.
Yapı olarak benle aynı dünya görüşündedir. Aynı siyasi persfektifteyiz. En az benim kadar feministtir kadına değer verir.
İnsan kırmaktan hoşlanmaz, yumuşak bir insan. Tam dengeyi sağlayamadığı oluyor.
Ama ailesi muhafazakar, kendini geliştirmemiş insanlar. Yılda 3 kere gidip yıl içinde totalde 15 gün görüyoruz. Ama yine de çocuğa söyledikleri, yaptıkları, beklentileri, söyledikleri insanı yıpratıyor. Farklı kültürler insanı çok yoruyor. İçine girmeden asla anlamazdım bunu.
Kayınvalidem özünde iyi bir insan. Ama arkadaşlarımızın evimize gelmesi bile ona ters. Bir şey söyleyemiyor artık ama yine de hissediyorsun rahatsızlığını.
arkadaşım kendine yakın aileyle evlendi. Dünürler fln özel günlerde rakı sofrası şarap sofrası kurup geniş aile eğlenirken, benimkiler bizim ailemizle yazlıkta içmemizden rahatsızlar mesela. Rahatsızlıkları da beni rahatsız ediyor.
İlk zamanlar şanslarını deneyip bizden ters tepki alınca söz söylemiyorlar belki ama yine de bu tavrı hissediyorsun.
Kısacası eşimi hala çok sevsem de bugün olsaydı kendi aileme yakın bir ailenin oğlu olmasını dilerdim.
 
Bayanlar Günaydın.
Öncelikle Allah kimin derdi varsa onu feraha kavuştursun :KK68:

Ben bekarım daha önce bir evlilik yaşamadım buna karşın çevremde bekar kimse yok ..
Herkes ya eşinden kayınvalidesinden ya kendinden kaynaklı sorunlardan ötürü mutlaka bir şeylerden çekiyor.

Tüm bunlar tamam ama yeni evleniceklere veya ilişki içinde olanlara önereceğiniz bir şey var mıdır ; tespit etmemiz gereken ,dikkat etmemiz gereken,şunu sakın yapma ben yaptım bu hataya düştüm diyen ,ya da şöyle olursa aman şöyle yapma /yap diyen ..

Ciddi anlamda burada yaşadıklarınızı okuyorum ve çevremde olanları duyuyorum siz değerli arkadaşlardan bu konu hakkında fikrinizi almak istiyorum :KK22:
kara haber tez yayılır. sizin burada okuduklarınız bu türden olduğu için herkesi böyle zannetmeyin.

iyi olanların zaten burada işi yok. ama sayıları zannettiğinizden çok çok fazladır emin olun.
 
Bence insan bir yerde illa ki ailesinden bir şey almıştır. Aynısı olmasa bile benzer çok yönü vardır veya yaşlandığında olacaktır. Ne kadar kendini geliştirirse geliştirsin içinden aldığı aile terbiyesi, onca yıldır ailesinden edindiği alışkanlıklar çıkmaz 😔
Ben ailemin tam tersiyimdir bircok konuda ve karşımdaki insanı da ailemin tam tersi şeklinde seçerim şu anki sevgilim öyle mesela. Böyle olan insanlar da çok aslında çok tanıdım belirgin örnek babasi imam olan(erkek) arkadaşımın kendisinin hic alakası yoktu. Ailesinden bir şeyler alabilir tabi ailesini tamamen reddedemez ama her şeyi de ailesinden almasın. Ailesinin kopyasi olan kişiler sorunlu çıkıyor. Erkekler de genelde ailenin kopyasi olmaktan ziyade islerine geldigi icin ben ailemde böyle gördüm diyor. Mesela ev isi icin benim babam yapmazdi diyor. Su anki erkek arkadaşımın ailesi de iyi insanlar ama bazı konularda gene ailesinin zıttı. İsine geldigi gibi davranıyor huyu öyle olduğu icin değil. Ailesinin aynisi olan insanlar da tanidim onlar sizin dediginiz gibi sıkıntı yaşadı hep.
 
Yok o iş öyle değil.
Eşim aileci bir insan sayılmaz. Çok düşkün değildir sever tabiiki.
Yapı olarak benle aynı dünya görüşündedir. Aynı siyasi persfektifteyiz. En az benim kadar feministtir kadına değer verir.
İnsan kırmaktan hoşlanmaz, yumuşak bir insan. Tam dengeyi sağlayamadığı oluyor.
Ama ailesi muhafazakar, kendini geliştirmemiş insanlar. Yılda 3 kere gidip yıl içinde totalde 15 gün görüyoruz. Ama yine de çocuğa söyledikleri, yaptıkları, beklentileri, söyledikleri insanı yıpratıyor. Farklı kültürler insanı çok yoruyor. İçine girmeden asla anlamazdım bunu.
Kayınvalidem özünde iyi bir insan. Ama arkadaşlarımızın evimize gelmesi bile ona ters. Bir şey söyleyemiyor artık ama yine de hissediyorsun rahatsızlığını.
arkadaşım kendine yakın aileyle evlendi. Dünürler fln özel günlerde rakı sofrası şarap sofrası kurup geniş aile eğlenirken, benimkiler bizim ailemizle yazlıkta içmemizden rahatsızlar mesela. Rahatsızlıkları da beni rahatsız ediyor.
İlk zamanlar şanslarını deneyip bizden ters tepki alınca söz söylemiyorlar belki ama yine de bu tavrı hissediyorsun.
Kısacası eşimi hala çok sevsem de bugün olsaydı kendi aileme yakın bir ailenin oğlu olmasını dilerdim.
Bu acidan düşünmemistim haklı olabilirsiniz. Benim de seneler ônce bir erkek arkadasim vardi küçümsemek icin demiyorum ama ailesi köyde yasiyor kendisi de çobandı. Ne zaman benimle telefonda konuşsa annesi sana hakkimi helal etmiyorum falan derdi. Galiba öyle biri olsa ben de cok sıkıntı yaşardım.
 
Bence insan bir yerde illa ki ailesinden bir şey almıştır. Aynısı olmasa bile benzer çok yönü vardır veya yaşlandığında olacaktır. Ne kadar kendini geliştirirse geliştirsin içinden aldığı aile terbiyesi, onca yıldır ailesinden edindiği alışkanlıklar çıkmaz 😔
Genelde öyle de olsa istisnası var Allahtan.
Eşimin ailesi dindar, eşim ateist. Eşimin ailesi kadın kısmı konuşmaz, sesi çıkmaz, erkeğe bağırmaz kafasında. Eşim kadın erkek eşitliğini hayatına taşımış. Bunu da senelerdir lafta değil davranışına yansıtmış bir insan.
Ama eşim erken yaşta yatılı okula gitmiş, halk evlerine gitmiş, ailesinden erken yaşta ayrılmış. Üniversiteyi arkadaşlarıyla ayrı evde okumuş. Evden erken çıkmasına bağlıyorum bunu.
Babası sinirli gergindir bağırmaya yer arar. Dokuz senedir beraberiz beni kavgalardaki aşırı sakinliği çıldırtır tam tersine. Adam asla karşılık vermez susar oturur iyice zıvanadan çıkarım.Ailesi küfürbazdır, eşimin ağzından trafikte, kavgada küfürü bıraktım argo çıkmaz. Benden kaçsa bana da kızar. Ailesini devamlı uyarır. Tam zıtları hatta.
 
Back
X