• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evlilikten Ümidi Kesmiş 30+ hanımlara soruyorum

Çok garip geldi bana düşünceniz. Keşke 19 yaşında zorla evlendirselermiş falan... Ne var ki evlilikte? Kaç tane evli, çocuklu mutlu? Saçmalık. Bırakın böyle şeyleri yahu. Cinsellikten uzak kalmak falan, bunun için evliliğe ne gerek var? Ama zihniyet meselesi işte. Eski moda kafada olmak insanın geleceğini tıkıyor bence.
 
Neden bu kadar karamsarsınız?
30ların başında da sonunda da evlenen mutlu olan çok kadın var.

Ben 29um sizin gibi karamsar değilim haliyle enerjimi etkiliyor. Taliplerimin en genci 26 en yaşlısı 36 olmak üzere:) erkekler enerjiye geliyor. Kadınlar da enerjiye geliyor. Mutsuz, somurtkan gülmeyen biriyle dünya güzeli de olsa kadın erkek kimse sevgili olmak istemez.
 
Okurken evlilik öyle güzel bir şey de benim mi haberim yok yaa diye okudum :)

Dışardan öyle tatlı bir yer gibi görünüyor haklısın.

Elbette her yaşın belli ihtiyaçları var. Sen hepsini tamamlamışsın bu kaldığı için tatsız tuzsuz geliyor hayat..
Ben sana gönül işlerine devam et ama hani kendini çok kaptırmadan diyeceğim yapamaz mısın?

Bir evlilik konusunu at kafandan, yaşı da unut.
İnan 31 geç değil. En doğru seçimler yapacağın yaş bence.
Bu açıdan çok şanslısın.

Yaşı ve evliliği unutarak sev, sevil gez toz.

Su akar yolunu bulur. ;)
 
Cnm sen bence çevrenden etkileniyorsun herkes evlenmiş olabilir bütün arkadaşların evlenmiş olabilir ama inan ki evlilik her şey demek değil. Bi de sen de panik atak varmış galiba görüştüğün kişilere endişeli panikli bi elektrik yansıtıyorsun erkekler zaten kızların aceleci evlilik meraklısı gibi erkekleri sıkmasına hiç gelemez kaçar... Ayrıca 30 yaş öyle çok aşırı geç bi yaş değil. Bence 33 yaşına kadar yolu var... Benim bi arkadaşım 34 yaşında evlendi kız şu an çok mutlu... Bende 27 yaşında evlendim demek ki 3 yıl daha geç evlenmiş olsam senin düşüncene göre evde kalmış olacaktım. sen bence bi uzmandan yardım al bu şekilde işlerin daha da ters gider. Ayrıca bekarlara evlat verirler mi bilmiyorum ama bence evlat edinmeden ziyade aşkı bulmaya çalış... Bunun içinde acele etme... Ünlülere bak 40 yaşında çocuk sahibi oluyorlar. Ayrıca işinin kıymetini bil. İşin olduktan sonra koca bulunur merak etme
 
Çok garip geldi bana düşünceniz. Keşke 19 yaşında zorla evlendirselermiş falan... Ne var ki evlilikte? Kaç tane evli, çocuklu mutlu? Saçmalık. Bırakın böyle şeyleri yahu. Cinsellikten uzak kalmak falan, bunun için evliliğe ne gerek var? Ama zihniyet meselesi işte. Eski moda kafada olmak insanın geleceğini tıkıyor bence.

Ama ailem beni bu şekilde yetiştirdi istesem de kıramıyorum. Ben daha küçük bir çocukken, bekaret zar falan bilmezken annem bekaretimin en değerli hazinem olduğunu anlatırdı. Bilinçaltıma işlemiş istesem de çıkmamıyorum bu çemberden. Ayrıca ben biriyle konuşsam bile bağlanıyorum, cinsellik yaşasam bunun 1000 katı bağlanırım ve terkedilirsem bunu kaldıramam. Bu ihtimali Göze alamıyorum.
 
Cnm sen bence çevrenden etkileniyorsun herkes evlenmiş olabilir bütün arkadaşların evlenmiş olabilir ama inan ki evlilik her şey demek değil. Bi de sen de panik atak varmış galiba görüştüğün kişilere endişeli panikli bi elektrik yansıtıyorsun erkekler zaten kızların aceleci evlilik meraklısı gibi erkekleri sıkmasına hiç gelemez kaçar... Ayrıca 30 yaş öyle çok aşırı geç bi yaş değil. Bence 33 yaşına kadar yolu var... Benim bi arkadaşım 34 yaşında evlendi kız şu an çok mutlu... Bende 27 yaşında evlendim demek ki 3 yıl daha geç evlenmiş olsam senin düşüncene göre evde kalmış olacaktım. sen bence bi uzmandan yardım al bu şekilde işlerin daha da ters gider. Ayrıca bekarlara evlat verirler mi bilmiyorum ama bence evlat edinmeden ziyade aşkı bulmaya çalış... Bunun içinde acele etme... Ünlülere bak 40 yaşında çocuk sahibi oluyorlar. Ayrıca işinin kıymetini bil. İşin olduktan sonra koca bulunur merak etme

Aslında bende panik atak yoktu bağlanıp bağlanıp çakıldıkça panik atak oluştu bende.

Çalışanların çoğunun kadın olduğu bir işyerindeyim, erkekler de ya yaşlı ya evli. Sosyallik veren bir iş de değil üstelik, tüm gün masabaşında bilgisayar başıbdayım.
 
Cevreye haber saldiniz mi saka yapmiyorum. Evliliklerin yarisi bu yolla oluyor neredeyse ? Ya sizi incitmek istemem ama ben evlenemiyor olmanizi ruh halinizi bagliyorum. Evlenilmeye layik olmadiginiz icin degil iliskiye baslayamadiginiz devam ettiremedjginiz belki isiginiz olmadigi icin bu da sizin elinizde.hangi mesajdi bilmiyorum bir arkadas cok guzel anlatmis enerjik keyifli olmalisiniz. Ayrica olmamaniz icin sebep yok isiniz paraniz ve sagliginiz var.
 
Gelecek planlarınız nedir ? 30 yaşındayım 31'e girmeme çok az kaldı. Gönül işlerinde şanssızım bir türlü "işte o" diyeceğim kişi karşıma çıkmadı çıkanlar olduysa ilerlemedi bir şekilde.. Evet yaşında ne var diyeceksiniz belki ama ben evlilikten ümidi kesmiş durumdayım. Gönül işi defterini kapattım zira ben biriyle konuşmaya başlasam bile çok çabuk bağlanıyorum, o flört denilen süreci kaldıramıyorum zaten panik atak hastalığı başladı bende, anlayacağınız o umutlu kalp çarpıntıları halleri bana iyi gelmedi. En azından hayatta kalıyorum böyle ama, böyle de hayat çok tatsız tuzsuz.

Geleceğim gözüme çokkaranlık, çok belirsiz görünüyor. Yaşlanınca ben ne olacağım, bana kim bakacak ? Bana "anne" diye sarılan bir çocuk, "karım" diye sarılan bir adam olmadıkça yaşamamın amacı ne ? Hayatım iş-ev-bilgisayar üçgeninde geçiyor, arkadaş da kalmadı hepsi mutlu yuvasına çocuğuna odaklı yaşıyor. Değişik bir ruh hali içindeyim, ben 19 yaşındayken görücü gelmişti vermemişlerdi ailem beni okutmak için, "keşke gerekirse zorla evlendirselerdi, eşim yuvam yuvam olurdu" diye düşünürken yakalıyorum kendimi ne acı dimi. Okudum meslek sahibi oldum ama beni mutlu etmiyor, anladım ki hayat bir bütün sadece birşeyde tatmin olup mutlu olmak mümkün değil. Sevmek-sevilmek istiyorum ama yok, yok,yok.

Anlayacağınız geleceğim pek karanlık. Ben de evlat edinme işini araştırmaya başladım, bana can yoldaşı olur, annem der,yaşlanınca bana bakar elim ayağım olur. Belki ömür boyu birerkeğin aşkından ve cinsellikten mahrum kalacağım ama bu şekilde evlat sevgisi tadarım dedim. Annem şiddetle karşı çıktı. Neymiş, o yuvalara bırakılan çocukların öz aileleri genelde hırsız, katil, hayat kadını oluyormuş. Soy illa ki çekermiş,büyüdüklerinde beni keserlermiş ! "Saçma sapan evlatlık düşüneceğine koca çalışması yap" diyor ama ben her defasında birşeye ümitlerle başlayıp çakılmaktan bıktım, bu yüzden panik atak hastalığı başladı bende artık. hem nerde nasıl koca çalışması yapayım ev ve işten başka hayat yokki bu yaşta. Hayata tutunmak için kendime güzel bir sebep yaratmaya çalışıyorum onu ada annem kırıyor..


30 yaş bir kadının en güzel yaşı. Neden bu kadar kendinizi kapatıp olayı dramatikleştiriyorsunuz anlamıyorum. Yaşıt sayılırız, ben evliyim ama arkadaş çevremin çoğunluğu bekar. Büyük bir kısmı sizden yaşça büyük. Her haftasonu bir organizasyonları, planları, etkinlikleri vardır hepsinin. Eşimle plan yapmadığım zamanlar ben de katılırım. Siz 30 yaşında, hayatınızın baharında kendinizi neden ev iş aile üçgenine hapsettiniz?

Şu aşamada bebek evlat edinme fikrini doğru bulmuyorum sizin için. Yaşlanınca bana baksın, şimdi de bebek büyütme sevdamı tatmin etsin diye evlat edinmeyi düşünmek tamamen bencillik. Yarın öbürgün o bebeği aldıktan sonra karşınıza biri çıksa, evlenseniz, kendi bebeğinize sahip olsanız o çocuk ya annenize postalanacak ya da tekrar yuvaya. Hem kendi çocuğu olmasa da çocuklu bir kadınla evlenmek istemeyecek bir sürü erkek var ortalıkta.

Erkek milleti kendilerine çok çabuk bağlanan, peşinde koşan, ilgisini sevgisini erkenden önüne seren kadınlardan hoşlanmazlar. Hele ki bu kadın 30 yaş üstü, görmüş geçirmiş olgun bir bayansa koşarak kaçarlar. Bu huyunuzu törpülerseniz normal ilişkileriniz olabilir.
 
Okurken evlilik öyle güzel bir şey de benim mi haberim yok yaa diye okudum :)

Dışardan öyle tatlı bir yer gibi görünüyor haklısın.

Elbette her yaşın belli ihtiyaçları var. Sen hepsini tamamlamışsın bu kaldığı için tatsız tuzsuz geliyor hayat..
Ben sana gönül işlerine devam et ama hani kendini çok kaptırmadan diyeceğim yapamaz mısın?

Bir evlilik konusunu at kafandan, yaşı da unut.
İnan 31 geç değil. En doğru seçimler yapacağın yaş bence.
Bu açıdan çok şanslısın.

Yaşı ve evliliği unutarak sev, sevil gez toz.

Su akar yolunu bulur. :KK66:

Bizim suyumuz kesik. :KK53:
 
Canımmm benim,okurken ruhen nasıl çöktüğünü hissettim..Kendini bu kadar neden kasıyorsun ,bir gevşe..

Ben de 29 yaşındayım,evlilik doğru adam olmadan olacak şey değil benim içinde.

Ama umudumu kesip atmıyorum ben,yapacak çok şeyim var.

Birincisi,Toefla hazırlanıyorum,sınavdan sonra ikinci bir dil öğreneceğim.

Sonra yüksek lisansa başlama durumuım var.Şu anda da ikinci üniversiteyi okuyorum.

Bunlardan fırsat buldukça,bağlama kursuma devam ediyorum..Bunun yanın da bir dans kursuna gideceğim ya da keman kursu olabilir.Karar veremedim.

Ben şimdi bu kadar yoğunluğun içinde,evliliği nereye koyacağım onu düşünüyorum.Ama diyorum ki o zaten zamanı gelince ben istesem de istemesem de bir yerden hayatıma akacak nasıl olsa..

Bu kadar koy verme kendini.Yaşın bence evlilik için artık doğru yaşlar.''O '' geldiğinde bundan öncekilerle neden olmadığını anlayacaksın.

Evliliği bu kadar önemli bir sorun olarak görme derimm,zamanı gelince o da olacak.

Sen bu zamanı kendini geliştirmek içi kullan,biraz daha kendini donat.Tavsiyem budur.
 
evlatlık işin olmaz canım panik atak hastalıgın varmış hiçbir sosyal hizmet uzmanı sana evlatlık vermez kapısında köpeği olana bile köpek saldırgan mı bilmiyoruz diye olumsuz rapor yazan uzmanlar var, riske alamaz o çocugun basına bir iş gelirse memurunda başı yanar, ablam 30 yasında bekar doktora yapma peşinde , hala aklı fikri kariyerde , kısmetleri de çok ama istemıyor endişen boşa inşallah bu saçma ruh halınden cıkarsın kendını geliştir derim tekrar unıversite oku , ortamını begenmıyorsan değiştir başka şehire git , bir sürü alternatif var bunları düşün derim.
 
:KK70:
Hayy Allah çok güldüm..

Allah gönlünüze göre versin inşallah.
Olan ayrı pişman olmayan ayrı zaten bu da böyle bir mesele :)


Yakinda buyuk bi paket bekliyorum. :dondurma:

Neden bu kadar karamsarsınız?
30ların başında da sonunda da evlenen mutlu olan çok kadın var.

Ben 29um sizin gibi karamsar değilim haliyle enerjimi etkiliyor. Taliplerimin en genci 26 en yaşlısı 36 olmak üzere:) erkekler enerjiye geliyor. Kadınlar da enerjiye geliyor. Mutsuz, somurtkan gülmeyen biriyle dünya güzeli de olsa kadın erkek kimse sevgili olmak istemez.

Aynen ari gibi hissediyorlar. En iyisi ozguveni toparladiktan sonra hissettirmeden arayisa girmek.
 
Gelecek planlarınız nedir ? 30 yaşındayım 31'e girmeme çok az kaldı. Gönül işlerinde şanssızım bir türlü "işte o" diyeceğim kişi karşıma çıkmadı çıkanlar olduysa ilerlemedi bir şekilde.. Evet yaşında ne var diyeceksiniz belki ama ben evlilikten ümidi kesmiş durumdayım. Gönül işi defterini kapattım zira ben biriyle konuşmaya başlasam bile çok çabuk bağlanıyorum, o flört denilen süreci kaldıramıyorum zaten panik atak hastalığı başladı bende, anlayacağınız o umutlu kalp çarpıntıları halleri bana iyi gelmedi. En azından hayatta kalıyorum böyle ama, böyle de hayat çok tatsız tuzsuz.

Geleceğim gözüme çokkaranlık, çok belirsiz görünüyor. Yaşlanınca ben ne olacağım, bana kim bakacak ? Bana "anne" diye sarılan bir çocuk, "karım" diye sarılan bir adam olmadıkça yaşamamın amacı ne ? Hayatım iş-ev-bilgisayar üçgeninde geçiyor, arkadaş da kalmadı hepsi mutlu yuvasına çocuğuna odaklı yaşıyor. Değişik bir ruh hali içindeyim, ben 19 yaşındayken görücü gelmişti vermemişlerdi ailem beni okutmak için, "keşke gerekirse zorla evlendirselerdi, eşim yuvam yuvam olurdu" diye düşünürken yakalıyorum kendimi ne acı dimi. Okudum meslek sahibi oldum ama beni mutlu etmiyor, anladım ki hayat bir bütün sadece birşeyde tatmin olup mutlu olmak mümkün değil. Sevmek-sevilmek istiyorum ama yok, yok,yok.

Anlayacağınız geleceğim pek karanlık. Ben de evlat edinme işini araştırmaya başladım, bana can yoldaşı olur, annem der,yaşlanınca bana bakar elim ayağım olur. Belki ömür boyu birerkeğin aşkından ve cinsellikten mahrum kalacağım ama bu şekilde evlat sevgisi tadarım dedim. Annem şiddetle karşı çıktı. Neymiş, o yuvalara bırakılan çocukların öz aileleri genelde hırsız, katil, hayat kadını oluyormuş. Soy illa ki çekermiş,büyüdüklerinde beni keserlermiş ! "Saçma sapan evlatlık düşüneceğine koca çalışması yap" diyor ama ben her defasında birşeye ümitlerle başlayıp çakılmaktan bıktım, bu yüzden panik atak hastalığı başladı bende artık. hem nerde nasıl koca çalışması yapayım ev ve işten başka hayat yokki bu yaşta. Hayata tutunmak için kendime güzel bir sebep yaratmaya çalışıyorum onu ada annem kırıyor..

Bende 28 yasindayim ve niyeyse sanki mutlulugu evlilikle yakalayacakmisim gibi gelirdi oyle dusundugum icin sizi anliyirum ne yazik ki bende umudumu kaybedenlerdenim

Simdi bircok yorumu tahmin edebiliyorum evlenenlerin basi goge mi erdi her evlenen murlu mu tarzinda ama iste icimizde kurdugumuz hayal ettigimiz evlilik oyle değil ki

Bende yalniz yaslanip yanliz olmekten korksnlardanim ama ne yazik ki gelecegimi oyle goruyorum

Bak en azindan bi tesellin var okuyup bi yerlere gelmissen en azindan bi cevren var ben kendi meslegimle ilgilu gecici calistigim donemde cok mutlu hissediyordum kendimu evlenmesemde olur herhalde diye dusunuyirdum ama sartlar itibariyle calisma durumumda yok yalniz yapayalniz dort duvar arasinda omrum geciyor

Kusura bakma ayni dertten muzdaribiz bende konuna yorum yapacagim yerde icini bosalttim sanirim
 
Gelecek planlarınız nedir ? 30 yaşındayım 31'e girmeme çok az kaldı. Gönül işlerinde şanssızım bir türlü "işte o" diyeceğim kişi karşıma çıkmadı çıkanlar olduysa ilerlemedi bir şekilde.. Evet yaşında ne var diyeceksiniz belki ama ben evlilikten ümidi kesmiş durumdayım. Gönül işi defterini kapattım zira ben biriyle konuşmaya başlasam bile çok çabuk bağlanıyorum, o flört denilen süreci kaldıramıyorum zaten panik atak hastalığı başladı bende, anlayacağınız o umutlu kalp çarpıntıları halleri bana iyi gelmedi. En azından hayatta kalıyorum böyle ama, böyle de hayat çok tatsız tuzsuz.

Geleceğim gözüme çokkaranlık, çok belirsiz görünüyor. Yaşlanınca ben ne olacağım, bana kim bakacak ? Bana "anne" diye sarılan bir çocuk, "karım" diye sarılan bir adam olmadıkça yaşamamın amacı ne ? Hayatım iş-ev-bilgisayar üçgeninde geçiyor, arkadaş da kalmadı hepsi mutlu yuvasına çocuğuna odaklı yaşıyor. Değişik bir ruh hali içindeyim, ben 19 yaşındayken görücü gelmişti vermemişlerdi ailem beni okutmak için, "keşke gerekirse zorla evlendirselerdi, eşim yuvam yuvam olurdu" diye düşünürken yakalıyorum kendimi ne acı dimi. Okudum meslek sahibi oldum ama beni mutlu etmiyor, anladım ki hayat bir bütün sadece birşeyde tatmin olup mutlu olmak mümkün değil. Sevmek-sevilmek istiyorum ama yok, yok,yok.

Anlayacağınız geleceğim pek karanlık. Ben de evlat edinme işini araştırmaya başladım, bana can yoldaşı olur, annem der,yaşlanınca bana bakar elim ayağım olur. Belki ömür boyu birerkeğin aşkından ve cinsellikten mahrum kalacağım ama bu şekilde evlat sevgisi tadarım dedim. Annem şiddetle karşı çıktı. Neymiş, o yuvalara bırakılan çocukların öz aileleri genelde hırsız, katil, hayat kadını oluyormuş. Soy illa ki çekermiş,büyüdüklerinde beni keserlermiş ! "Saçma sapan evlatlık düşüneceğine koca çalışması yap" diyor ama ben her defasında birşeye ümitlerle başlayıp çakılmaktan bıktım, bu yüzden panik atak hastalığı başladı bende artık. hem nerde nasıl koca çalışması yapayım ev ve işten başka hayat yokki bu yaşta. Hayata tutunmak için kendime güzel bir sebep yaratmaya çalışıyorum onu ada annem kırıyor..
Daha dün hayatta evlenmez dediğim bir kız 33 yaşında çok severek evlendi bu işin bir saati muhakkak var o gelince öyle hızlı ilerliyor ki işler sende sasiracaksin
 
Anlayacağınız geleceğim pek karanlık. Ben de evlat edinme işini araştırmaya başladım, bana can yoldaşı olur, annem der,yaşlanınca bana bakar elim ayağım olur. Belki ömür boyu birerkeğin aşkından ve cinsellikten mahrum kalacağım ama bu şekilde evlat sevgisi tadarım dedim. Annem şiddetle karşı çıktı. Neymiş, o yuvalara bırakılan çocukların öz aileleri genelde hırsız, katil, hayat kadını oluyormuş. Soy illa ki çekermiş,büyüdüklerinde beni keserlermiş ! "Saçma sapan evlatlık düşüneceğine koca çalışması yap" diyor ama ben her defasında birşeye ümitlerle başlayıp çakılmaktan bıktım, bu yüzden panik atak hastalığı başladı bende artık. hem nerde nasıl koca çalışması yapayım ev ve işten başka hayat yokki bu yaşta. Hayata tutunmak için kendime güzel bir sebep yaratmaya çalışıyorum onu ada annem kırıyor..[/QUOTE]
şu düşüncenin aynısı bende de olmasa yarın gidip evlatlık alacağım.
canım seni kendime çok yakın hissettim ben de senin gibi düşünüyorum :( seninle konuşmak dertleşmek isterim.
 
Gelecek planlarınız nedir ? 30 yaşındayım 31'e girmeme çok az kaldı. Gönül işlerinde şanssızım bir türlü "işte o" diyeceğim kişi karşıma çıkmadı çıkanlar olduysa ilerlemedi bir şekilde.. Evet yaşında ne var diyeceksiniz belki ama ben evlilikten ümidi kesmiş durumdayım. Gönül işi defterini kapattım zira ben biriyle konuşmaya başlasam bile çok çabuk bağlanıyorum, o flört denilen süreci kaldıramıyorum zaten panik atak hastalığı başladı bende, anlayacağınız o umutlu kalp çarpıntıları halleri bana iyi gelmedi. En azından hayatta kalıyorum böyle ama, böyle de hayat çok tatsız tuzsuz.

Geleceğim gözüme çokkaranlık, çok belirsiz görünüyor. Yaşlanınca ben ne olacağım, bana kim bakacak ? Bana "anne" diye sarılan bir çocuk, "karım" diye sarılan bir adam olmadıkça yaşamamın amacı ne ? Hayatım iş-ev-bilgisayar üçgeninde geçiyor, arkadaş da kalmadı hepsi mutlu yuvasına çocuğuna odaklı yaşıyor. Değişik bir ruh hali içindeyim, ben 19 yaşındayken görücü gelmişti vermemişlerdi ailem beni okutmak için, "keşke gerekirse zorla evlendirselerdi, eşim yuvam yuvam olurdu" diye düşünürken yakalıyorum kendimi ne acı dimi. Okudum meslek sahibi oldum ama beni mutlu etmiyor, anladım ki hayat bir bütün sadece birşeyde tatmin olup mutlu olmak mümkün değil. Sevmek-sevilmek istiyorum ama yok, yok,yok.

Anlayacağınız geleceğim pek karanlık. Ben de evlat edinme işini araştırmaya başladım, bana can yoldaşı olur, annem der,yaşlanınca bana bakar elim ayağım olur. Belki ömür boyu birerkeğin aşkından ve cinsellikten mahrum kalacağım ama bu şekilde evlat sevgisi tadarım dedim. Annem şiddetle karşı çıktı. Neymiş, o yuvalara bırakılan çocukların öz aileleri genelde hırsız, katil, hayat kadını oluyormuş. Soy illa ki çekermiş,büyüdüklerinde beni keserlermiş ! "Saçma sapan evlatlık düşüneceğine koca çalışması yap" diyor ama ben her defasında birşeye ümitlerle başlayıp çakılmaktan bıktım, bu yüzden panik atak hastalığı başladı bende artık. hem nerde nasıl koca çalışması yapayım ev ve işten başka hayat yokki bu yaşta. Hayata tutunmak için kendime güzel bir sebep yaratmaya çalışıyorum onu ada annem kırıyor..
"Yaşamanın amacını" kendisinde değil de başkalarında arayan, var olmak için bi başkasının varlığına muhtaç hisseden insanların "mutlu olmak" kelimesinin anlamını bile bildiklerini sanmıyorum ben konu sahibesi.

Biraz farklı bi yerden girmiş olacağım ama, çocuk olmanın nasıl bi his olduğunu hatırlıyo musunuz? Hiçbi şeye sahip değilken her şeyle mutlu olabilmenin nasıl bi şey olduğunu?

-Lüks bi ev.
-Saygın, prestijli, yüksek gelirli bi iş.
-Başarı hırsı, kariyer hedefleri.
-Son moda kıyafetler, eşyalar.
-Toplumda saygın bir yer.
-Geniiiiş bir sosyal çevre.
-Yakışıklı, kariyer sahibi, bi dediğinizi iki etmeyen, size bağlı, sizi seven bir adam.
-Ha adam tek başına yetmiyor tabi. O adamla yan yana fotograflarınızı yapıştırdığınız, nikah memurunun sevimsiz bi espiri sonrası size uzattığı evlilik cüzdanı.
-Mutlu aile tablonuzu tamamlasın, instagrama minnoşların annişkosu yazabilin, yaşlılığınıza hareket getirsin diye 2 de çocuk.

Bi düşünün bakalım bunların kaçı gerçekten olmazsa olmaz bi insanın mutlu olması için. Dedim ya çocuklugunuzu bi hatırlayın; eğer mutluluğun sırrı buralarda yatıyorsa siz bunların hangisine sahiptiniz, hangisi umurunuzdaydı, hangisinin sizin için bi anlamı vardı ki mutluydunuz?

Gelecek kaygısından uzak olmayı, o endişesiz tasasız hali bi hatırlayın. Dünyanın ne kadar büyük göründüğünü; keşfedilecek, ögrenilecek ne kadar çok şey olduğunu, sabahları neseyle uyanmayı; oynamaya, ögrenmeye, eğlenmeye, yasamaya hevesinizden gözleriniz kapanırken bile uyumamak için inat etmeyi, akşam yemeğinde köfte ve makarna olmasının mutlu olmaya yettiği zamanı hatırlayın ya bi. İnsanları teklifsiz, çıkar (çıkar sadece maddi beklenti demek değildir) ya da karşılık beklemeden sevdiginiz ve bunun sizi üzmediği, kırmadıgı zamanları hatırlayın.

Benim ilk seni seviyorum dediğim çocuk kafama pastel boya seti atmıstı mesela, ama 1 ay sonra da biz seninle evlenelim mi demisti:KK70::KK70:hayatın bu kadar basit oldugu zamanı hatırlayın.

Dagıttım biraz kusuruma bakmayın ama anlatmak istedigim şey şu; dünya hala çok büyük, hala eğlenilecek ögrenilecek şeylerle dolu. Ama sizin kafanız çocukken oldugundan çok daha dar, çok daha kücük. Sadece sizin de değil bi noktada hepimizin öyle. Mutluluğu yukarıda 3-5 kalem saydıgım saçmalıklara endekslemeyi ögreniyoruz büyürken, ondan sonra da bunlara sahip olamadıgımız icin mutsuz oluyoruz.

Sevmek mi istiyorsunuz sevin. Başını sonunu düsünmeden, kasmadan olduğu haliyle sevin ama yaz sonuna nişan dügün planı yaparak değil. Cinsellikten mahrum kalıcam ömrüm boyunca diye karalar bağlamak yerine sevişmek mi istiyosunuz, sevişin. Bi çocuğa annelik mi etmek istiyorsunuz, edin. Ama gelecege yatırım olarak bakmayın o çocuğa. Evlat edinmeden de degerlendirebileceginiz secenekler var. Annenizin agzından cıkanların arzularınızın önüne geçmesine izin verecek kadar toy degilsiniz artık. (Ki korkunç şeyler söylemiş ama zaten yeterince keyifsizsiniz. Dallanıp budaklandırmıyorum o kısmı o yüzden)

Yani gençsiniz, saglıklısınız, yaşayın, yaşadığınızdan keyif alın.:KK36:
 
Back
X