Ben kreşlerde, anaokullarında büyüdüğüm için çok mutluyum. Çünkü annem her zaman mükemmel bir anneydi. Onun devamlı yanında olmanız sizi iyi bir anne yapmaya yetmez. Önemli olan birlikte zaman geçirmek. Hatırlarsınız belki eskiden minderli koltuklar vardı, biz annemle her akşam minderleri çıkartıp ev yapar içinde oynardık. Sonra baktık annem sığmıyor oyuncak evler yeni çıkmıştı o dönem, onlardan almıştık.(Şimdi bile fiyatları bin, iki bin lirayı aşıyor.) Şimdi farkına varıyorum eğer annem çalışmasaydı bizim evimizde o evlerden bile olmayacaktı çünkü o dönem lüks bir şeydi.
Bu demek değil ki sorunlarla karşılaşmayacaksınız. İlk kreşe gittiğim dönemde, babaannemden ayrılmam sebebiyle kafamı duvarlara vuruyormuşum, sonra olay neden annem evde değil'e dönüşmüş. Hatta kafatasımı çatlatmışım hastanelik olmuşum. Psikologlara gitmişim daha o yaşlardayken. Annem işten ayrılmış, ama yine de beni kreşten almamış. Sadece eve geldiğimde annem evde olsun istiyormuşum. Ha sonra ne oldu, annem fıstık gibi işine dönemedi. Devlet memuruydu. Şimdi hastanede sözleşmeli eleman olarak çalışıyor ve emekliliği dolacaktı şimdiye. Ben de ona diyorum ki "keşke bırakmasaydın o zaman anne" annemin söylediği de "keşke bırakmasaydım ama şartların öyle gerektirdiğini zannettim."
Çok uzun yazmışım toparlayayım bari.

Ben annemle, beni 40'ım çıkmadan babaanneme bırakmasına, 2 yaşındayken kreşe vermesine, okul hayatım boyunca beni evde bekleyen bir anne olmamasına rağmen gerçekten iyi bir anne olması sebebiyle gurur duyuyorum. Çalışan anneler kötü değil ya da çocuklarıyla daha az ilgileniyor değiller.