Geçimsiz olan ben miyim? Onlar mı?

holyowl

Guru
Kayıtlı Üye
2 Aralık 2012
819
1.119
Merhaba hanımlar;
Ben 25 yaşında, bekar, çoğumuz gibi büyük şehirde yaşayan, sıradan bir kadınım.
Sorunum ise; ilişkilerimi yürütememem. Yani uzun bir ilişkim olmuyor, olamıyor. Sorun bende mi yoksa karşıma çıkan insanlarda mı gerçekten onu da anlayamıyorum. Sadece bu durum çok kafamı karıştırıyor. Özellikle son 2 ilişkim ve bitiş nedenleri beni çok yıprattı ve bu konuda kendimi sorgulamaya itti. Bu gidişle sorunlu ve huysuz bir insan olduğumu düşünüp, her şeyden elimi ayağımı çekip, kendi kabuğuma çekileceğim. Ben bu işleri beceremiyorum sanırım.

Daha iyi yorumlanması açısından kısaca son 2 ilişkimden ve birkaç olaydan bahsedeyim;
(Baştan belirteyim, sanırım biraz uzun olacako_O okuyanlara şimdiden teşekkürler)

İlki; iyi bir üniversitede okumuş, 30 yaşında, görünüş olarak da gayet iyi, kibar bir adamdı.
Yıllık iznimde yaz tatili için arkadaşlarımla Antalya'ya gittiğimde tanıştık. Tanışmamız son günlere denk geldiğinden, tatil boyunca 4 kere görüşebildik. Biraz araştırmaya meraklı bir yapım olduğundan, onun da merak etiğim konularda bilgisi olduğundan sürekli belli konular hakkında konuşur, saatlerce analiz yapardık. Aslında bizi yakınlaştıran da bu olmuştu, ta ki kafamda kurma huyum gün yüzüne çıkana kadar...


Yine böyle bir gün buluşmak için beni arkadaşlarımla kaldığım yerden almaya geldi. Ben her zamanki gibi cafeye, deniz kıyısına falan gidicez sanarken bu arabayı ıssız bir yere sürmeye başladı. Ben içimden 'noluyoruz' diye yavaştan pır pır ediyorum ama çaktırmamaya çalışıyorum.
Sonra dayanamadım sordum 'nereye gidiyoruz' diye cevap vermedi. Ben iyice kıllanmaya başladım. Aklıma beni kaçırdığı, bir şey yapacağı falan geliyor. Koltuğa yapıştım.
Sonra bu arabayı öyle bir yere çekti ki; sanarsınız daha önce insan ayak basmamış. Her yer ağaç, çiçek, böcek. Gecenin bir vakti. Ben donmuş bir halde aklımdaki tilkilerle uğraşırken müzik açtı bu.
Ben bir atak bekliyorum. Gözlerim fıldır fıldır dönüyor. Beni kesecek mi, saldıracak mı diye tetikteyim. Adam yanımda konuşuyor ama düşünmekten ne dediğini dahi duymuyorum.
Sonra baktım bir ara elini cebine attı bu. Ben 'aha bıçak çıkarıyor' diye başladım bağırmaya.
Polisi arıyorum. Katilsin sen. Öldürmek için getirdin buraya. Cebinde bıçak var diye ortalığı ayağa kaldırdım. Bir yandan da telefonumdan polisi aramaya çalışıyorum. Bu da beni sakinleştirmeye çalışıyor. Sonra cebinden bir kağıt çıkardı.
Meğer bana açılmayı düşünüyormuş. Bütün gece bunu planlamış. İnsanların içinde konuşmaktan çekinir diye de benim için duygularını anlattığı bir yazı yazmış. O an onu verecekmiş :KK53:
Ben olayı anlayınca özür falan diledim tabi ama adam manyak olduğumu düşündü. Yine de haksız olduğumu düşünmüyorum açıkçası. İnsan biraz belli ederdi :) Sonra biz yinede ilişkiye başladık.
Fakat ben daha sonra çalıştığım şehre dönmek zorunda kaldım. Açıkçası ilgiyi çok seven bir insanım. O da söylediğine göre mesajlaşmayı çok sevmiyordu!? Günde sadece 2 defa arıyordu. Tabi bu da bana yetmedi. Bir de kıskançlık yaptım ve bu şekilde bir ilişki istemediğimi söyleyip bitirdim. Yaklaşık 2 ay sürebildi. Sürekli ilgi yüzünden kavga ettik.
Sizce haksız mıyım? Günde 2 defa aramak nedir? Birbirimizi nasıl tanıyacağız? Ayrıldıktan sonra da nadir olarak konuşmaya devam ettik ve garip bir şekilde daha iyi anlaştık. Arkadaş olarak konuşuyorduk. Bu yüzden de ne kıskançlık yaptım ne trip attım. İlişkide olmadığımız için bir beklentim de yoktu nasılsa...

Bu olaydan yaklaşık 5 ay sonra hayatıma yeni biri girdi. Bu da son ilişkim oluyor. Kendisi sporcuydu. Aslında onu 1 2 yıl önce spora gittiğim zamanlardan tanıyordum. Arada havadan sudan konuşup, sosyal medyada takipleşiyorduk. Sonra hoşlantıya dönüştü. Buluşmalar, görüşmeler derken ilişkiye başladık. Tek başına yaşıyordu. Benim de işim onun evine daha yakın olduğundan, genelde onda kalıyordum. Zamanla hayat tarzımızın, düşüncelerimizin pek uyuşmadığını fark ettim. İlişkim yine sürekli kavga etmeye dönüştü. Aslında kişilik olarak çok kibar ve düşünceli biri. Kendi yemediği halde benim sevdiğim yiyecekleri evine doldurur, azcık suratım asılsa noldu diye peşimde pervane olur, heryeri benimle gezmek, görmek isterdi. Fakat aynı zamanda iş için şehir dışına çıktığında, en yakın kız! arkadaşının evinde başbaşa kalmaktan çekinmez ve bunun çok normal olduğunu iddia ederdi!

Allah aşkına, ister kardeşi gibi görsün, ister anası gibi. İlişkisi olan hangi adam bir kızın evine gidip kalabilir? ne münasebet? olay çıkardım tabi. Sonra 'kezban' oldum. O içinde olsa zaten yaparmış. O onun kardeşiymiş. Benden önce de varmış. Şehir dışına çıktığı için kalmış. Sokakta mı yatsaymış. Bir ton şey anlattı. Tamam dedim sustum.

Sonra düğün konusu açıldı. Beyefendi kokteyl istiyormuş. Düğün yapmayacakmış. Çocuk ta istemiyormuş. Benimle dünyayı gezecekmiş. İyi de her şeyin bir adabı var. Ben aileme nasıl derim arkadaşlar arasında kokteyl yapacağız, sonra da dünyayı gezeceğiz, çocuk falan da olmayacak diye. 32 yaşındaki adam bu.

Sizce de 18 yaş hayalleri değil mi? yoksa ben mi geri kafalıyım? Ben böyle diyince paşa beni küçümsemeye başladı. Neymiş ben klasik türk kızıymışım. Sabah programları izliyormuşım. Kahvaltı da belgesel izliyoruz. Tuz yemez, şeker kullanmaz, kahvaltı da mısır gevreği yer. Ben de gidip kendime bol yağlı sucuklu yumurta hazırlayıp misler gibi kahvaltımı yapıyordum inadına. Belgesel izlersin de kahvaltı da açmazsın. Bir de çok ingilizcesi var gibi yabancı kanallar açar. Ben 3 dil biliyorum, sen bana neyin havasını atıyorsun? yazarken sinirlerim zıpladı.
Acaba ben mi çok sinirli ve geçimsizim yoksa bu sinir olduğum konularda haklı mıyım ayrımını yapamıyorum.
En son ki olayda da biraz uzaklaşmak için ona gitmemeye başladım. Gitsem de erkenden kalkıp geri dönüyordum, vay efendim ben artık onun evinde duramıyormuşum, biran önce kaçmaya çalışıyormuşum.
Böyle tartışmalı bir ilişkim oldu sonunda. Kangren oldu. Bana kıskançlık yaptığım için 'sen hastasın, ben bu çocukça tavırları aştım' diyor. Çocuk olan kim acaba? Ben miyim gerçekten?

Birde bunların üstüne ilk başta anlattığım kişi; ilişkim olduğunu duyup bana ateş püskürdü. Biz ayrıldık diyorum 'ne ayrılması sen bana yanlış yaptın, senin komplekslerin ve manyaklıkların yüzünden senden uzak durdum ve hala iletişim halinde olmamızın sebebi bu diğer türlü tamamen kopmuştuk' diyor. Hala ilişkimiz var sanıyormuş. Bunlar mı seçmece yoksa bende mi bir tuhaflık var gerçekten anlamıyorum. İlişkide ilgilenmeyen adam 'seni çok yanlış tanımışım, sen beni mahvettin' demeye başladı.

Bu anlattığım olaylarda sorunlu olan ben miyim?
Kendimi hangi yönlerden törpülemem gerekiyor sizce?
Yoksa haklı mıyım?...
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bana çok tatlı geldiniz yaa:KK45:

İlk ilişkideki polis arama sahnesi gözümde canlandıda:KK53:

Bence iki ilişkide de birbirinize uygun değilmişsiniz. İstekleriniz, hayata bakış açılarınız uymuyormuş. Devam etsenizde mutlu olmazdınız, zorlama olurdu. Boşverin, önünüze bakın. İnşallah gönlünüze ve kafanıza göre yepyeni biriyle karşılaşırsınız...
 
Ay ben miyim yani.
Bundan sonra iyilik perisi gibi olmaya karar verdim.
Ne yapacam bu kendimle bilmiyorum.
:KK61::KK51:
 
Merhaba hanımlar;
Ben 25 yaşında, bekar, çoğumuz gibi büyük şehirde yaşayan, sıradan bir kadınım.
Sorunum ise; ilişkilerimi yürütememem. Yani uzun bir ilişkim olmuyor, olamıyor. Sorun bende mi yoksa karşıma çıkan insanlarda mı gerçekten onu da anlayamıyorum. Sadece bu durum çok kafamı karıştırıyor. Özellikle son 2 ilişkim ve bitiş nedenleri beni çok yıprattı ve bu konuda kendimi sorgulamaya itti. Bu gidişle sorunlu ve huysuz bir insan olduğumu düşünüp, her şeyden elimi ayağımı çekip, kendi kabuğuma çekileceğim. Ben bu işleri beceremiyorum sanırım.

Daha iyi yorumlanması açısından kısaca son 2 ilişkimden ve birkaç olaydan bahsedeyim;
(Baştan belirteyim, sanırım biraz uzun olacako_O okuyanlara şimdiden teşekkürler)

İlki; iyi bir üniversitede okumuş, 30 yaşında, görünüş olarak da gayet iyi, kibar bir adamdı.
Yıllık iznimde yaz tatili için arkadaşlarımla Antalya'ya gittiğimde tanıştık. Tanışmamız son günlere denk geldiğinden, tatil boyunca 4 kere görüşebildik. Biraz araştırmaya meraklı bir yapım olduğundan, onun da merak etiğim konularda bilgisi olduğundan sürekli belli konular hakkında konuşur, saatlerce analiz yapardık. Aslında bizi yakınlaştıran da bu olmuştu, ta ki kafamda kurma huyum gün yüzüne çıkana kadar...


Yine böyle bir gün buluşmak için beni arkadaşlarımla kaldığım yerden almaya geldi. Ben her zamanki gibi cafeye, deniz kıyısına falan gidicez sanarken bu arabayı ıssız bir yere sürmeye başladı. Ben içimden 'noluyoruz' diye yavaştan pır pır ediyorum ama çaktırmamaya çalışıyorum.
Sonra dayanamadım sordum 'nereye gidiyoruz' diye cevap vermedi. Ben iyice kıllanmaya başladım. Aklıma beni kaçırdığı, bir şey yapacağı falan geliyor. Koltuğa yapıştım.
Sonra bu arabayı öyle bir yere çekti ki; sanarsınız daha önce insan ayak basmamış. Her yer ağaç, çiçek, böcek. Gecenin bir vakti. Ben donmuş bir halde aklımdaki tilkilerle uğraşırken müzik açtı bu.
Ben bir atak bekliyorum. Gözlerim fıldır fıldır dönüyor. Beni kesecek mi, saldıracak mı diye tetikteyim. Adam yanımda konuşuyor ama düşünmekten ne dediğini dahi duymuyorum.
Sonra baktım bir ara elini cebine attı bu. Ben 'aha bıçak çıkarıyor' diye başladım bağırmaya.
Polisi arıyorum. Katilsin sen. Öldürmek için getirdin buraya. Cebinde bıçak var diye ortalığı ayağa kaldırdım. Bir yandan da telefonumdan polisi aramaya çalışıyorum. Bu da beni sakinleştirmeye çalışıyor. Sonra cebinden bir kağıt çıkardı.
Meğer bana açılmayı düşünüyormuş. Bütün gece bunu planlamış. İnsanların içinde konuşmaktan çekinir diye de benim için duygularını anlattığı bir yazı yazmış. O an onu verecekmiş :KK53:
Ben olayı anlayınca özür falan diledim tabi ama adam manyak olduğumu düşündü. Yine de haksız olduğumu düşünmüyorum açıkçası. İnsan biraz belli ederdi :) Sonra biz yinede ilişkiye başladık.
Fakat ben daha sonra çalıştığım şehre dönmek zorunda kaldım. Açıkçası ilgiyi çok seven bir insanım. O da söylediğine göre mesajlaşmayı çok sevmiyordu!? Günde sadece 2 defa arıyordu. Tabi bu da bana yetmedi. Bir de kıskançlık yaptım ve bu şekilde bir ilişki istemediğimi söyleyip bitirdim. Yaklaşık 2 ay sürebildi. Sürekli ilgi yüzünden kavga ettik.
Sizce haksız mıyım? Günde 2 defa aramak nedir? Birbirimizi nasıl tanıyacağız? Ayrıldıktan sonra da nadir olarak konuşmaya devam ettik ve garip bir şekilde daha iyi anlaştık. Arkadaş olarak konuşuyorduk. Bu yüzden de ne kıskançlık yaptım ne trip attım. İlişkide olmadığımız için bir beklentim de yoktu nasılsa...

Bu olaydan yaklaşık 5 ay sonra hayatıma yeni biri girdi. Bu da son ilişkim oluyor. Kendisi sporcuydu. Aslında onu 1 2 yıl önce spora gittiğim zamanlardan tanıyordum. Arada havadan sudan konuşup, sosyal medyada takipleşiyorduk. Sonra hoşlantıya dönüştü. Buluşmalar, görüşmeler derken ilişkiye başladık. Tek başına yaşıyordu. Benim de işim onun evine daha yakın olduğundan, genelde onda kalıyordum. Zamanla hayat tarzımızın, düşüncelerimizin pek uyuşmadığını fark ettim. İlişkim yine sürekli kavga etmeye dönüştü. Aslında kişilik olarak çok kibar ve düşünceli biri. Kendi yemediği halde benim sevdiğim yiyecekleri evine doldurur, azcık suratım asılsa noldu diye peşimde pervane olur, heryeri benimle gezmek, görmek isterdi. Fakat aynı zamanda iş için şehir dışına çıktığında, en yakın kız! arkadaşının evinde başbaşa kalmaktan çekinmez ve bunun çok normal olduğunu iddia ederdi!

Allah aşkına, ister kardeşi gibi görsün, ister anası gibi. İlişkisi olan hangi adam bir kızın evine gidip kalabilir? ne münasebet? olay çıkardım tabi. Sonra 'kezban' oldum. O içinde olsa zaten yaparmış. O onun kardeşiymiş. Benden önce de varmış. Şehir dışına çıktığı için kalmış. Sokakta mı yatsaymış. Bir ton şey anlattı. Tamam dedim sustum.

Sonra düğün konusu açıldı. Beyefendi kokteyl istiyormuş. Düğün yapmayacakmış. Çocuk ta istemiyormuş. Benimle dünyayı gezecekmiş. İyi de her şeyin bir adabı var. Ben aileme nasıl derim arkadaşlar arasında kokteyl yapacağız, sonra da dünyayı gezeceğiz, çocuk falan da olmayacak diye. 32 yaşındaki adam bu.

Sizce de 18 yaş hayalleri değil mi? yoksa ben mi geri kafalıyım? Ben böyle diyince paşa beni küçümsemeye başladı. Neymiş ben klasik türk kızıymışım. Sabah programları izliyormuşım. Kahvaltı da belgesel izliyoruz. Tuz yemez, şeker kullanmaz, kahvaltı da mısır gevreği yer. Ben de gidip kendime bol yağlı sucuklu yumurta hazırlayıp misler gibi kahvaltımı yapıyordum inadına. Belgesel izlersin de kahvaltı da açmazsın. Bir de çok ingilizcesi var gibi yabancı kanallar açar. Ben 3 dil biliyorum, sen bana neyin havasını atıyorsun? yazarken sinirlerim zıpladı.
Acaba ben mi çok sinirli ve geçimsizim yoksa bu sinir olduğum konularda haklı mıyım ayrımını yapamıyorum.
En son ki olayda da biraz uzaklaşmak için ona gitmemeye başladım. Gitsem de erkenden kalkıp geri dönüyordum, vay efendim ben artık onun evinde duramıyormuşum, biran önce kaçmaya çalışıyormuşum.
Böyle tartışmalı bir ilişkim oldu sonunda. Kangren oldu. Bana kıskançlık yaptığım için 'sen hastasın, ben bu çocukça tavırları aştım' diyor. Çocuk olan kim acaba? Ben miyim gerçekten?

Birde bunların üstüne ilk başta anlattığım kişi; ilişkim olduğunu duyup bana ateş püskürdü. Biz ayrıldık diyorum 'ne ayrılması sen bana yanlış yaptın, senin komplekslerin ve manyaklıkların yüzünden senden uzak durdum ve hala iletişim halinde olmamızın sebebi bu diğer türlü tamamen kopmuştuk' diyor. Hala ilişkimiz var sanıyormuş. Bunlar mı seçmece yoksa bende mi bir tuhaflık var gerçekten anlamıyorum. İlişkide ilgilenmeyen adam 'seni çok yanlış tanımışım, sen beni mahvettin' demeye başladı.

Bu anlattığım olaylarda sorunlu olan ben miyim?
Kendimi hangi yönlerden törpülemem gerekiyor sizce?
Yoksa haklı mıyım?...
Haklısın tabikide..
Ozaman sende en yakın erkek arkadaşınla aynı evde başbaşa kalsaydın... acaba çok mu normal karşılayacaktı...???

Ikincide de haklısın..
seni küçümseyen bir insanla asla evlenme... BALIK BAŞTAN KOKAR unutma...
Bırak kendi gibi içi geçmiş biriyle evlensin... :kahve:
 
Ben sizi haklı buldum ya her konuda, gerçekten. Fikirlerinize uymayan insanlar denk gelmiş bence, bu sizin geçimsiz olduğunuzu göstermez. Yılmak yok doğruyu bulana kadar devam:rapci:
 
Bencede haklisin..Hele ilkinden ben bile korktum:) ikincide gitsin Avrupa'da yaşasın orda bı yabancıyla evlensin.bosver sana lazım degiller.yalniz sizde ben tarz olarak tutarsızlık gordum
 
Uyumlu degilmissiniz ,ortada bir sorun goremedim ben ,
Bastan cok samimi olmayin,ornegin gelecek planini bilmediginiz adamin evinde kalmayin ,yabanci birinin arabasina binmeyin ,
Gercekten bu tur durumlarda basina cok gereksiz seyler gelen insanlar taniyorum,biraz mesafeli olun once arkadas olun sonra sevgili,evlilik ortak idealler ve sohbetle devam ediyor,
Bol sans
 
Sorun ne sende ne de ilişkilerindeki adamlarda. Sorun hiçbirinizde değil.
Sorun sadece kişilik, karakter, hayat, yaşam tarzlarınızın uyuşmaması. Sadece uyumsuzluk.
Her insanın kişiliği, yaşam standartları, düşünceleri farklıdır. Binbir çeşit insan türlüsü vardır. Siz sadece anlaşabileceğiniz biri ile karşılaşmamışsınız.
Fakat bazı konularda gelişmeniz gerektiğini düşünüyorum. Bir ağırlık olmalı, hayatınıza kolay kolay birini almamanız gerekiyor. Kolay lokma olmayınız.
 
Bencede haklisin..Hele ilkinden ben bile korktum:) ikincide gitsin Avrupa'da yaşasın orda bı yabancıyla evlensin.bosver sana lazım degiller.yalniz sizde ben tarz olarak tutarsızlık gordum
teşekkür ederim :) nasıl yani ne gibi? fikir verirseniz sevinirim :)
 
Soyut olarak siz haklısınız; ilk olayda sizi ıssız yere götürmesi çok korkutucu ve aptalca bi şey. İkinci sevgilinizle hayat gustonuz örtüşmemiş, olabilir. Ama üslubunuza bakarak fazla dediğim dedik empati duygusu az ve evet geçimsiz birine benziyorsunuz. Adam düğün değil kokteyl istiyor diye ergen damgası yapıştırmanız mesela; ben de düğün yapmadım ben de çocuk istemiyorum bunun 18 yaşla ne ilgisi var. Günde iki seferden fazla telefonla konuşmak zaten sıkıcı bi de iş güç sahibi birinden bunu talep edip hır çıkarmak fazla kapris.
 
Merhaba hanımlar;
Ben 25 yaşında, bekar, çoğumuz gibi büyük şehirde yaşayan, sıradan bir kadınım.
Sorunum ise; ilişkilerimi yürütememem. Yani uzun bir ilişkim olmuyor, olamıyor. Sorun bende mi yoksa karşıma çıkan insanlarda mı gerçekten onu da anlayamıyorum. Sadece bu durum çok kafamı karıştırıyor. Özellikle son 2 ilişkim ve bitiş nedenleri beni çok yıprattı ve bu konuda kendimi sorgulamaya itti. Bu gidişle sorunlu ve huysuz bir insan olduğumu düşünüp, her şeyden elimi ayağımı çekip, kendi kabuğuma çekileceğim. Ben bu işleri beceremiyorum sanırım.

Daha iyi yorumlanması açısından kısaca son 2 ilişkimden ve birkaç olaydan bahsedeyim;
(Baştan belirteyim, sanırım biraz uzun olacako_O okuyanlara şimdiden teşekkürler)

İlki; iyi bir üniversitede okumuş, 30 yaşında, görünüş olarak da gayet iyi, kibar bir adamdı.
Yıllık iznimde yaz tatili için arkadaşlarımla Antalya'ya gittiğimde tanıştık. Tanışmamız son günlere denk geldiğinden, tatil boyunca 4 kere görüşebildik. Biraz araştırmaya meraklı bir yapım olduğundan, onun da merak etiğim konularda bilgisi olduğundan sürekli belli konular hakkında konuşur, saatlerce analiz yapardık. Aslında bizi yakınlaştıran da bu olmuştu, ta ki kafamda kurma huyum gün yüzüne çıkana kadar...


Yine böyle bir gün buluşmak için beni arkadaşlarımla kaldığım yerden almaya geldi. Ben her zamanki gibi cafeye, deniz kıyısına falan gidicez sanarken bu arabayı ıssız bir yere sürmeye başladı. Ben içimden 'noluyoruz' diye yavaştan pır pır ediyorum ama çaktırmamaya çalışıyorum.
Sonra dayanamadım sordum 'nereye gidiyoruz' diye cevap vermedi. Ben iyice kıllanmaya başladım. Aklıma beni kaçırdığı, bir şey yapacağı falan geliyor. Koltuğa yapıştım.
Sonra bu arabayı öyle bir yere çekti ki; sanarsınız daha önce insan ayak basmamış. Her yer ağaç, çiçek, böcek. Gecenin bir vakti. Ben donmuş bir halde aklımdaki tilkilerle uğraşırken müzik açtı bu.
Ben bir atak bekliyorum. Gözlerim fıldır fıldır dönüyor. Beni kesecek mi, saldıracak mı diye tetikteyim. Adam yanımda konuşuyor ama düşünmekten ne dediğini dahi duymuyorum.
Sonra baktım bir ara elini cebine attı bu. Ben 'aha bıçak çıkarıyor' diye başladım bağırmaya.
Polisi arıyorum. Katilsin sen. Öldürmek için getirdin buraya. Cebinde bıçak var diye ortalığı ayağa kaldırdım. Bir yandan da telefonumdan polisi aramaya çalışıyorum. Bu da beni sakinleştirmeye çalışıyor. Sonra cebinden bir kağıt çıkardı.
Meğer bana açılmayı düşünüyormuş. Bütün gece bunu planlamış. İnsanların içinde konuşmaktan çekinir diye de benim için duygularını anlattığı bir yazı yazmış. O an onu verecekmiş :KK53:
Ben olayı anlayınca özür falan diledim tabi ama adam manyak olduğumu düşündü. Yine de haksız olduğumu düşünmüyorum açıkçası. İnsan biraz belli ederdi :) Sonra biz yinede ilişkiye başladık.
Fakat ben daha sonra çalıştığım şehre dönmek zorunda kaldım. Açıkçası ilgiyi çok seven bir insanım. O da söylediğine göre mesajlaşmayı çok sevmiyordu!? Günde sadece 2 defa arıyordu. Tabi bu da bana yetmedi. Bir de kıskançlık yaptım ve bu şekilde bir ilişki istemediğimi söyleyip bitirdim. Yaklaşık 2 ay sürebildi. Sürekli ilgi yüzünden kavga ettik.
Sizce haksız mıyım? Günde 2 defa aramak nedir? Birbirimizi nasıl tanıyacağız? Ayrıldıktan sonra da nadir olarak konuşmaya devam ettik ve garip bir şekilde daha iyi anlaştık. Arkadaş olarak konuşuyorduk. Bu yüzden de ne kıskançlık yaptım ne trip attım. İlişkide olmadığımız için bir beklentim de yoktu nasılsa...

Bu olaydan yaklaşık 5 ay sonra hayatıma yeni biri girdi. Bu da son ilişkim oluyor. Kendisi sporcuydu. Aslında onu 1 2 yıl önce spora gittiğim zamanlardan tanıyordum. Arada havadan sudan konuşup, sosyal medyada takipleşiyorduk. Sonra hoşlantıya dönüştü. Buluşmalar, görüşmeler derken ilişkiye başladık. Tek başına yaşıyordu. Benim de işim onun evine daha yakın olduğundan, genelde onda kalıyordum. Zamanla hayat tarzımızın, düşüncelerimizin pek uyuşmadığını fark ettim. İlişkim yine sürekli kavga etmeye dönüştü. Aslında kişilik olarak çok kibar ve düşünceli biri. Kendi yemediği halde benim sevdiğim yiyecekleri evine doldurur, azcık suratım asılsa noldu diye peşimde pervane olur, heryeri benimle gezmek, görmek isterdi. Fakat aynı zamanda iş için şehir dışına çıktığında, en yakın kız! arkadaşının evinde başbaşa kalmaktan çekinmez ve bunun çok normal olduğunu iddia ederdi!

Allah aşkına, ister kardeşi gibi görsün, ister anası gibi. İlişkisi olan hangi adam bir kızın evine gidip kalabilir? ne münasebet? olay çıkardım tabi. Sonra 'kezban' oldum. O içinde olsa zaten yaparmış. O onun kardeşiymiş. Benden önce de varmış. Şehir dışına çıktığı için kalmış. Sokakta mı yatsaymış. Bir ton şey anlattı. Tamam dedim sustum.

Sonra düğün konusu açıldı. Beyefendi kokteyl istiyormuş. Düğün yapmayacakmış. Çocuk ta istemiyormuş. Benimle dünyayı gezecekmiş. İyi de her şeyin bir adabı var. Ben aileme nasıl derim arkadaşlar arasında kokteyl yapacağız, sonra da dünyayı gezeceğiz, çocuk falan da olmayacak diye. 32 yaşındaki adam bu.

Sizce de 18 yaş hayalleri değil mi? yoksa ben mi geri kafalıyım? Ben böyle diyince paşa beni küçümsemeye başladı. Neymiş ben klasik türk kızıymışım. Sabah programları izliyormuşım. Kahvaltı da belgesel izliyoruz. Tuz yemez, şeker kullanmaz, kahvaltı da mısır gevreği yer. Ben de gidip kendime bol yağlı sucuklu yumurta hazırlayıp misler gibi kahvaltımı yapıyordum inadına. Belgesel izlersin de kahvaltı da açmazsın. Bir de çok ingilizcesi var gibi yabancı kanallar açar. Ben 3 dil biliyorum, sen bana neyin havasını atıyorsun? yazarken sinirlerim zıpladı.
Acaba ben mi çok sinirli ve geçimsizim yoksa bu sinir olduğum konularda haklı mıyım ayrımını yapamıyorum.
En son ki olayda da biraz uzaklaşmak için ona gitmemeye başladım. Gitsem de erkenden kalkıp geri dönüyordum, vay efendim ben artık onun evinde duramıyormuşum, biran önce kaçmaya çalışıyormuşum.
Böyle tartışmalı bir ilişkim oldu sonunda. Kangren oldu. Bana kıskançlık yaptığım için 'sen hastasın, ben bu çocukça tavırları aştım' diyor. Çocuk olan kim acaba? Ben miyim gerçekten?

Birde bunların üstüne ilk başta anlattığım kişi; ilişkim olduğunu duyup bana ateş püskürdü. Biz ayrıldık diyorum 'ne ayrılması sen bana yanlış yaptın, senin komplekslerin ve manyaklıkların yüzünden senden uzak durdum ve hala iletişim halinde olmamızın sebebi bu diğer türlü tamamen kopmuştuk' diyor. Hala ilişkimiz var sanıyormuş. Bunlar mı seçmece yoksa bende mi bir tuhaflık var gerçekten anlamıyorum. İlişkide ilgilenmeyen adam 'seni çok yanlış tanımışım, sen beni mahvettin' demeye başladı.

Bu anlattığım olaylarda sorunlu olan ben miyim?
Kendimi hangi yönlerden törpülemem gerekiyor sizce?
Yoksa haklı mıyım?...
Ilk iliskini bilmem ama ikinciden kurtuldugun icin kurban kesmelisin :)
 
İkisinde de yanlış yaptığınız noktalar ortak aslına bakarsanız,
İkisinde de adamlara tam güvenmeden boyunuzdan büyük adımlar atmışsınız.
1. De adama resmen tecavuzcu muamelesi yapılmış, sonrasında sizinle konuştuğuna çok şaşırdım :))
2. Sinde gelecek hakkında hiç konuşmadığımız adamın evinde kalmaya başlamışsınız.
Bu ne hız? Önce bir bakın bakalım anlaşan insanlar mısınız? Hayat görüşleriniz aynı mı?
Hayat görüşü demişken ikinci hatanız da bu. Ger iki ilişkide de size uygun olmayan adamlarla berabersiniz.
Uyumsuzluk ve farklılık ve ortada, yoksa kötü insanlar diyemeyiz.
 
Ay haklısın yani.Hani uzun senelik bi ilişkin olur adama güvenirsin de iki gündür tanıdığın adam tenhaya götürse ben de benzer tepki verirdim.Ama toparlanır bi iliskiymis aynı sehirlerde olsanız.Yani adam haklı 30 yaşında mesajlasacak değil ama 2 arama da az tabi.Ayni şehirde olsanız yürürdü bence.

Ikinciyi salla zaten protein basmaktan beyni yanmış hiç hazetmem öylelerinden :KK12:

Azıcık kaprisli gelmedin değil gözüme ama niyeyse seni bi sevdim o kadar olsun diyorum :KK70: Tez zamanda gerçek aşkı dileğiyle:KK200:
 
haklısı haksızı yok, uymamışsınız, beklentileriniz, tarzlarınız falan. çok gençsiniz ki ya, 25 yaşında uzun ilişkim olmadı diye üzülmek neyin nesi Allah aşkına? sanki ilişki yaşamak çok kolaymış gibi...
 
Sana uymayan insanlarla birlikte olmuşsun bu sorunun tamamen sende olduğunu göstermez ama yine de bazı yanlarını törpülemen lazım. Bana çok kaprisli ve boğucu geldin bir de hızlı ilerletmişsin iki ilişkiyi de.
 
Klasik Türk kızı olmanizin nesi kötüymüş. Nolacaktin ingiliz düşesi fransız kontesi mi olacaktın. Yasasin klasik Türk kizligimiz:halay::hamarat::sopa:
 
Biraz sizde de sorun var gibi geldi. Şöyle sorun, çok zıt kişileri hayatına almışsın devamlı. 2. ilişkide kız arkadaşının evinde kalmasını herkes kolay kolay kabullenemez ama evlilik için düşündükleri gayet güzel, normal. Düğün biz yaptık ama gercekten sacmalık ötesi. Çocuk? olmak zorunda değil bizde istemıyoruz ve başta böyle konuşuldu, benim eşimde 32 yaşında. Dünya turuna imkan varsa çıkılır kötülük bunun neresinde?
Sporcu adam kahvaltıda yağlısucuklu yumurta yemez ve bu gayet normal birşey buna neden takılıyorsunuz? Koftiden spor yapıp eve gelince ne bulduysa yemiyor demekki doğrusu bu zaten ne yapmasını beklerdin?
Belgeselin sabahı veya akşamı olmaz sevıyorsa ızler. Abuk sabuk gündüz kuşağı programlarını izleyen bir erkek daha mı iyidir? Adam senınle boşuna vakit harcamış sadece.
 
X