Geçmişte olmuş şeyleri hatırlayıp yeniden sinirlenmek

Genel hatlarıyla nasıl ödevlendirmelerden oluşuyordu?

Şimdiye kadar 2 farklı psikoloğa gittim ancak yol kat edemedik onlarla. Şu an tekrar başlamak için güç buldum diyebilirim.
Sonraki yorumlarimda bir uyeye daha detayli anlattim. Onu okursaniz yardimci olur size.
 
Evet bende de var ,20 yil önce esimin ablasinim yaptigi kalitesiz bir seyi surekli hatirlayip sinir olmaktan bunaldim artik .Daha cok var aslinda ama özellikle ablasinin dedigi bir laf var onu hatirliyorum ve esime söylüyorum ki adamcagiz ne yapsın şu an biliyorum ama yenilir yutulur bir hareket degildi ,simdi olsa lap lap verirdim cevabini da.Bu konuda bir tespitim oldu benim; bu gecmiste sinir olunan şeyleri hatirlamak mutsuz bir animizda ya da işler yolunda gitmiyorken oluyor hep dikkat edin.O yüzden de sardiriyoruz galiba 😁O an her sey yolundaysa ,keyfimiz yerindeyse bu hatirlama olmuyor ya da erteleniyor 😂😂 Ya da en azindan ben de böyle oluyor.
 
Zamaninda soylemek isteyip sustuğun, susmak zorunda kaldigin ne varsa hepsini unutmak icin psikoterapide bir yontem var. Bir şey dinleyerek beynin frekansini bir dalgaya çekiyorsun, sonra bir metin dinliyorsun, sonra imajinasyonla gozunun onune o kisileri getiriyorsun. Sustugun, soyleyemedigin ne varsa soyluyorsun. Gerçekten soylemis gibi oluyorsun sonunda. Dilerim herkes benim terapistim gibi isinin ehli birine denk gelir.
Yani bendeki sorun su ki o zaman cevap verdiğim susmadıgım şeyleri de dusunup tekrar sinirleniyorum. Kendime diil ama karşıdakine, olaya. O zaman da tepki göstersem simdi de on kere de belkı yine takılır Benım aklıma.. biraz takıntılıyım sanırım bazı konularda
 
Bende tepki vermezsem zamaninda sunu deseydim
Bunu deseydim derim.. genelde cevap veririm o ayri…ama birseylere tepki vermis olsamda, aklima gelince sinirlendigim seyler olur..dusuncemi degistrmeye calisirim
 
İşte bu yüzden ben hep cevap veririm. Hatta annem bazen sussan ölür müsün der ? Yok ölmem ama bunalım yaşarım. Ben yaşayacağıma karşımda ki yaşasın derim.
Sizin durum takıntı gibi olmuş sanırım.
senin bu yeteneğine gerçekten bayılıyorum. Keşke yarısı bende olsaydım. Bende eşimin ailesi tarafından çok ezildim. Aklıma geldikçe ağlıyorum, Düşündükçe eşimden soğuyorum. o an cevap verebilseydim diyorum keşke. ama olmuyor.
 
senin bu yeteneğine gerçekten bayılıyorum. Keşke yarısı bende olsaydım. Bende eşimin ailesi tarafından çok ezildim. Aklıma geldikçe ağlıyorum, Düşündükçe eşimden soğuyorum. o an cevap verebilseydim diyorum keşke. ama olmuyor.
Bundan sonrası için yapabilirsin. Farkında değilsin galiba ama hala kendinden veriyorsun.
 
Bende bu aralar eş ailesine karşı var bu durum, eş hatrı için ses etmediğim katlandığım şeyler yeniden aklıma geliyor ve sinir oluyorum hem onlara hem eşime. Konu kapandı üstünden zaman geçti mantığı ile bakıyor karşı taraf haklı olarak ee hala aynı konu mu kapatmadık mı diyor haklı olarak. Sonra soğuk olmakla konuyu uzatmakla suçlanıyorsun. Bak yazarken yine sinirlendim.
Çünkü onlar yapacağını yapmış kendi adlarına konu kapanmış oluyor biz de bir şey yapamadığımız için içimizde büyümeye devam ediyor konu. En temizi o an tepki vermek kavgaysa kavga gerginlikse gerginlik. Bize dert olacağına onlara dert olsun mantığı.
 
Çünkü onlar yapacağını yapmış kendi adlarına konu kapanmış oluyor biz de bir şey yapamadığımız için içimizde büyümeye devam ediyor konu. En temizi o an tepki vermek kavgaysa kavga gerginlikse gerginlik. Bize dert olacağına onlara dert olsun mantığı.
Kesinlikle işte bunu geç algıladım ben, daha doğrusu eşimin hatrı vardı artık yok o yüzden bundan sonra içimde kalmayacak hiçbir şey, kavga etmek değil aynı onlar gibi gülerek lafımı sokacağım dışardan bakınca suç bulamiycak kimse bana görünürde bı şey yapmış olmiycam çünkü. Bı de böyle deneyelim bakalım 🤷
 
Kesinlikle işte bunu geç algıladım ben, daha doğrusu eşimin hatrı vardı artık yok o yüzden bundan sonra içimde kalmayacak hiçbir şey, kavga etmek değil aynı onlar gibi gülerek lafımı sokacağım dışardan bakınca suç bulamiycak kimse bana görünürde bı şey yapmış olmiycam çünkü. Bı de böyle deneyelim bakalım 🤷
Kesinlikle kavga etmeyin karşıdan sinir edebilirsiniz sadece. Eğer onlar kavga edersede sakın cevap vermeyin haksız duruma onlar düşsün. Benim kv kavga çıkardı ben hiç cevap vermedim eşimin yanında demediğini bırakmadı sustum. Şimdide görüşmek istiyorlar ama kavga edip haksız duruma düştükleri için eşime neden gelip gitmediğimi sorduklarında eşim cevabını veriyor. Benim değil onların başı eğildi. Ben artık muhatap olmuyorum en temizi bu. Kaç kere özür diledi kv ama umrumda değil bitti artık. Size tavsiyem yapabiliyorsanız size zarar evren herkese bir sınır çizin sınır aşılıyorsada uzak durun en güzeli bu. Başka türlü çekilmiyor.
 
Bu olay bende de var bu kadar geçmişe dönük şeyler için olmasada.Ve dünyanın en saçma şeyi resmen :D
 
Kesinlikle kavga etmeyin karşıdan sinir edebilirsiniz sadece. Eğer onlar kavga edersede sakın cevap vermeyin haksız duruma onlar düşsün. Benim kv kavga çıkardı ben hiç cevap vermedim eşimin yanında demediğini bırakmadı sustum. Şimdide görüşmek istiyorlar ama kavga edip haksız duruma düştükleri için eşime neden gelip gitmediğimi sorduklarında eşim cevabını veriyor. Benim değil onların başı eğildi. Ben artık muhatap olmuyorum en temizi bu. Kaç kere özür diledi kv ama umrumda değil bitti artık. Size tavsiyem yapabiliyorsanız size zarar evren herkese bir sınır çizin sınır aşılıyorsada uzak durun en güzeli bu. Başka türlü çekilmiyor.
Benzer şeyler yaşamışız benim kv de saçmalar saçmalar özür diler, ama ben mesafe koyamiyordum başka memleketlerdeyiz tatil olunca eşim rica ediyordu onun hatrı için gidiyordum mesela. Şimdi düşününce keşke gitmeseymişim diyorum. Mesafe koyacak fırsatım varken neden koymamışım diye. Şimdi bı de torun olmuş oldu ortsk nokta. Artık imkanlar doğrultusunda sınır koymaya çalışacağım seviyesine inmeden tavrımı koyacağım inşallah
 
Kızlar selam. Bu aralar aşırı yaşıyorum bu durumu yani önceden de vardı da bu aralar resmen tüm günümü falan alıyor bu sinir hatta daha fazla. Mesela bundan 3 bucuk sene önce bi olay olmuştu yani bi komşu eşimden birşey istemişti, eşimde ben bıraksam kabul edecekti. Bugun bunu hatırladım ve sanki bugun olmuş gibi öfkeli sinirliyim. eşimle de tartıştık bu yuzden yani o konuyu tekrar açıp sen nasıl kabul ettin diye saydırdım baya.

Bu durumu birtek ben mi yaşıyorum? Nasıl aşabilirim bunu fikir verin kızlar. Eşimle baya bozuldu aramız şuan. Konu uzamasın diye çok detay vermedim ama genelde farklı konulardada yaşıyorum ben bunu.

Destek mi alsanız. Pek normal bir durum değil. Hani bende geçmişte bana haksızlık yapılıyorsa ve dost aile sohbetinde adı konu geçerse sinirlenirim de ama kalkıp 3-5 yıl sonra ki olaylar için kimse ile kavga etmem
 
Kızlar selam. Bu aralar aşırı yaşıyorum bu durumu yani önceden de vardı da bu aralar resmen tüm günümü falan alıyor bu sinir hatta daha fazla. Mesela bundan 3 bucuk sene önce bi olay olmuştu yani bi komşu eşimden birşey istemişti, eşimde ben bıraksam kabul edecekti. Bugun bunu hatırladım ve sanki bugun olmuş gibi öfkeli sinirliyim. eşimle de tartıştık bu yuzden yani o konuyu tekrar açıp sen nasıl kabul ettin diye saydırdım baya.

Bu durumu birtek ben mi yaşıyorum? Nasıl aşabilirim bunu fikir verin kızlar. Eşimle baya bozuldu aramız şuan. Konu uzamasın diye çok detay vermedim ama genelde farklı konulardada yaşıyorum ben bunu..
Bende yaşıyodum insanı çok yoran bişey. Zamanla mı oldu yoksa ben mi değiştim bilmiyorum ama o zaman olanlar şu an umrumda değil. Önemli olan benim. Benim hayatım. Başkaları yüzünden bugünümü heba edemem. Böyle yaparak eşinizin gözünde de takıntılı biri olursunuz.
 
Ben de çok şiddetli bir şekilde yaşıyorum bu durumu. Mesela bahçe için aydınlatma almıştım, babam aydınlatmayı takması için çağırdığı elektrikçi arkadaşının aklına uyup mahalledeki lamba gibi güçlü bir florasan takmıştı. Çok sinir oldum ama arkadaşına ayıp olmasın diye bir şey demedim. Sonrasında babamla tartışsam da olan olmuştu. Üzerinden seneler geçti, odamda uyumaya çalışırken bir gece gözume o aydınlatma ilişti ve gecenin üçünde büyük bir öfke nöbeti yaşadım. Bu öfkem çok da uzun sürdü. Sonra babamın gözleri bozuk olduğu için o ışığı bizim kadar şiddetli görmediğini farkettim. Bunu anlayınca babama olan öfkem dindi.
Böyle küçük olaylarda da bizzat bana yapılmış şeylerde de bazen kafayı takıp kendimi kahrediyorum. En çok bana zarar. Sonra çevreme zarar. Depresif olduğum zamanlarda daha fazla oluyor. Mesela tez yazarken gecenin bir körü 3 yıl önce olan bir şey için ağlama krizine girip kriz bitince yüzümü yıkayıp tez yazmaya devam etmiştim. Belki de içimizdeki stresi atmanın bir yoludur.
Ben şahsen takıntıya meyilli bir insanım, bilinçli bir çabayla kendimi engellediğim oluyor. Yani bıraksam aklım gidecek farkındayım. Aşırı kaygıdan kaynaklanıyor, onun da farkındayım. Böyle anlarda dikkatimi dağıtacak şeyler yapıyorum. Yürüyüşe çıkmak gibi mesela. Ilk kaygı bozukluğunu bir hastalık sonrası yaşamıştım, aklıma o konu her geldiğinde online bir platformdan yabancı dil alıştırması yapıyordum. Böylece hem bir dil öğrendim hem de akıl sağlığımı nispeten korumuş oldum.
Bu krizler geldiğinde bilincinizi korumaya çalışın. Kendinize "dur" deyin. Gerçekten sesli olarak "papatya dur" demek gerekiyor. Kendinize sesli olarak telkin verin. Ve mümkünse dikkatinizi dağıtacak bir şeyler yapın.
Bu stresli hayata daha ne kadar bu şekilde dayanabilirim bilmiyorum. Bence bizim gibiler önce stres yönetimini öğrenmeli. Bu takıntılı durum da yönetemediğimiz stresin (ve tabii ki zamanında koyamadığımız sınırların) bir sonucu bence.
 
Ben de çok şiddetli bir şekilde yaşıyorum bu durumu. Mesela bahçe için aydınlatma almıştım, babam aydınlatmayı takması için çağırdığı elektrikçi arkadaşının aklına uyup mahalledeki lamba gibi güçlü bir florasan takmıştı. Çok sinir oldum ama arkadaşına ayıp olmasın diye bir şey demedim. Sonrasında babamla tartışsam da olan olmuştu. Üzerinden seneler geçti, odamda uyumaya çalışırken bir gece gözume o aydınlatma ilişti ve gecenin üçünde büyük bir öfke nöbeti yaşadım. Bu öfkem çok da uzun sürdü. Sonra babamın gözleri bozuk olduğu için o ışığı bizim kadar şiddetli görmediğini farkettim. Bunu anlayınca babama olan öfkem dindi.
Böyle küçük olaylarda da bizzat bana yapılmış şeylerde de bazen kafayı takıp kendimi kahrediyorum. En çok bana zarar. Sonra çevreme zarar. Depresif olduğum zamanlarda daha fazla oluyor. Mesela tez yazarken gecenin bir körü 3 yıl önce olan bir şey için ağlama krizine girip kriz bitince yüzümü yıkayıp tez yazmaya devam etmiştim. Belki de içimizdeki stresi atmanın bir yoludur.
Ben şahsen takıntıya meyilli bir insanım, bilinçli bir çabayla kendimi engellediğim oluyor. Yani bıraksam aklım gidecek farkındayım. Aşırı kaygıdan kaynaklanıyor, onun da farkındayım. Böyle anlarda dikkatimi dağıtacak şeyler yapıyorum. Yürüyüşe çıkmak gibi mesela. Ilk kaygı bozukluğunu bir hastalık sonrası yaşamıştım, aklıma o konu her geldiğinde online bir platformdan yabancı dil alıştırması yapıyordum. Böylece hem bir dil öğrendim hem de akıl sağlığımı nispeten korumuş oldum.
Bu krizler geldiğinde bilincinizi korumaya çalışın. Kendinize "dur" deyin. Gerçekten sesli olarak "papatya dur" demek gerekiyor. Kendinize sesli olarak telkin verin. Ve mümkünse dikkatinizi dağıtacak bir şeyler yapın.
Bu stresli hayata daha ne kadar bu şekilde dayanabilirim bilmiyorum. Bence bizim gibiler önce stres yönetimini öğrenmeli. Bu takıntılı durum da yönetemediğimiz stresin (ve tabii ki zamanında koyamadığımız sınırların) bir sonucu bence.
bende kayınvalide, kayınpeder ve görümce yi görünce görmesem bile bazen adı geçince sinirleniyorum. bazen iki üç gün sürüyor. sizin babanızın gözü bozukmuş hafifletici sebep , bizimkileri ben napayım ,kalpleri bozuk.
 
Kesinlikle kavga etmeyin karşıdan sinir edebilirsiniz sadece. Eğer onlar kavga edersede sakın cevap vermeyin haksız duruma onlar düşsün. Benim kv kavga çıkardı ben hiç cevap vermedim eşimin yanında demediğini bırakmadı sustum. Şimdide görüşmek istiyorlar ama kavga edip haksız duruma düştükleri için eşime neden gelip gitmediğimi sorduklarında eşim cevabını veriyor. Benim değil onların başı eğildi. Ben artık muhatap olmuyorum en temizi bu. Kaç kere özür diledi kv ama umrumda değil bitti artık. Size tavsiyem yapabiliyorsanız size zarar evren herkese bir sınır çizin sınır aşılıyorsada uzak durun en güzeli bu. Başka türlü çekilmiyor.
Kesinlikle haklısınız 👍🏼 bende aynen böyle yaptım. Onlar gibi gülerek laf sokmayı herşeyi alttan yapmayı çok denedim ama olmadı. Artık görüşmüyorum en güzeli uzak durmak. bayramda gittim eşimin yanında gene öyle gıcık gıcık gülerek laf sokup saygısızlık yaptılar. Hiiç ortamı bozmadım güldüm eğlendim :) eşim görmüş oldu ama birdahada gitmedim. Orda cevap verip tartışma kavga da çıkabilirdi çünkü anlaşamıyoruz biz. Ozaman yüzyüze bakacak halimiz de kalmaz. Diğer türlüde ben onlarla görüşünce içim içimi yiyor lafları yüzünden. Sanırım eşimde kabullendi artık bunu
 
Aklınıza gelip,içinizden gıcık olabilirsiniz birkaç dakikalık da olsa ama yıllar önceki olay için eşinizle durup dururken kavga etmek hiç normal değil.
 
Amannn demir tavinda dövülür olay olduğu vakit sinirlenir tepkimi veririm orda biter uzatmanın ruhuma yük yapmanın ne Anlamı var hergünümü zehretmenin ne Anlamı var
ooo aile içinde her olayı anında tepki verirseydi tek bir evli çift kalmazdı.
 
Ben de çok şiddetli bir şekilde yaşıyorum bu durumu. Mesela bahçe için aydınlatma almıştım, babam aydınlatmayı takması için çağırdığı elektrikçi arkadaşının aklına uyup mahalledeki lamba gibi güçlü bir florasan takmıştı. Çok sinir oldum ama arkadaşına ayıp olmasın diye bir şey demedim. Sonrasında babamla tartışsam da olan olmuştu. Üzerinden seneler geçti, odamda uyumaya çalışırken bir gece gözume o aydınlatma ilişti ve gecenin üçünde büyük bir öfke nöbeti yaşadım. Bu öfkem çok da uzun sürdü. Sonra babamın gözleri bozuk olduğu için o ışığı bizim kadar şiddetli görmediğini farkettim. Bunu anlayınca babama olan öfkem dindi.
Böyle küçük olaylarda da bizzat bana yapılmış şeylerde de bazen kafayı takıp kendimi kahrediyorum. En çok bana zarar. Sonra çevreme zarar. Depresif olduğum zamanlarda daha fazla oluyor. Mesela tez yazarken gecenin bir körü 3 yıl önce olan bir şey için ağlama krizine girip kriz bitince yüzümü yıkayıp tez yazmaya devam etmiştim. Belki de içimizdeki stresi atmanın bir yoludur.
Ben şahsen takıntıya meyilli bir insanım, bilinçli bir çabayla kendimi engellediğim oluyor. Yani bıraksam aklım gidecek farkındayım. Aşırı kaygıdan kaynaklanıyor, onun da farkındayım. Böyle anlarda dikkatimi dağıtacak şeyler yapıyorum. Yürüyüşe çıkmak gibi mesela. Ilk kaygı bozukluğunu bir hastalık sonrası yaşamıştım, aklıma o konu her geldiğinde online bir platformdan yabancı dil alıştırması yapıyordum. Böylece hem bir dil öğrendim hem de akıl sağlığımı nispeten korumuş oldum.
Bu krizler geldiğinde bilincinizi korumaya çalışın. Kendinize "dur" deyin. Gerçekten sesli olarak "papatya dur" demek gerekiyor. Kendinize sesli olarak telkin verin. Ve mümkünse dikkatinizi dağıtacak bir şeyler yapın.
Bu stresli hayata daha ne kadar bu şekilde dayanabilirim bilmiyorum. Bence bizim gibiler önce stres yönetimini öğrenmeli. Bu takıntılı durum da yönetemediğimiz stresin (ve tabii ki zamanında koyamadığımız sınırların) bir sonucu bence.
Evet tam olarak böyle bende sizin gibiyim ya hiç fark yok inanın. Yorumunuz tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim dikkate alıcam kesinlikle 💕 umarım aşabiliriz çok zor çünkü 😕 genel anlamda da psikolojimin iyi olmadığını düşünüyorum ben
 
Back
X