Gerçek NARSİST nedir, anlatıyorum.

Narsist kocayı yedi yıl çekip çocuklu bosanmis biri olarak kurtulanlari görünce seviniyorum.
Benim hikayem burdan köye yol olur.

Kızımın nafakasını bile istenmeden boşandım. Kirada oturduğunuz evi bile kizimla bana bırakmadı, neymiş o ev bulamaz miş kiralar çok yüksekmis. Uzaklaştırma aldım çirkef ailesi ile evi bastı, polisle attırdım evden. Yine rahat vermedi. Evi terk ettim, gittiğim yerdeki insanları tehdit ettie, mecbur boşandığim halde iki ay daha onunla aynı evde kalmak zorunda kaldım.
En son kendi evimi tuttum borç harç, kızımı alıp çıktım, kıyamet kopardı yine.
Hala uğraşıyorum kızımın hakkını da alıp sonra ne hali varsa gör diyeceğim.
Haftasonu gezmeyeyim bir arkadaşım olmasın diye çocuğu bile almıyor yatılı. Çocukta alıştı gitmiyor.
Intihar noktasından döndüm,iki yılı aşkın süredir tedavi görüyorum ama artık çok mutluyum şükürler olsun.
Birkaç sorunum daha var onları da çözerim kim tutar kızımla beni
 
Burada, başka kaynaklarda, çoğu yerde 'Eşim Narsist' söylemini okuyorum.
Yazdıkça güncelleyerek gideceğim, bir anda bitiremem çünkü yazarken bazen benim de ataklarım tutuyor.
Bu teşhisi sonunda bir uzman koyduğu için rahatım. Bu süreç için 1 yıldır şüphem vardı. Sayısız kaynak okudum, araştırdım.

Ne buradaki özelliklerle teşhis koyun ne de yazacağım on şeyden biri yok diye kafanızda onu aklayın. Unutmayın onlarca özelliğin bir kısmı ya da çoğu bozukluk demektir ve bazı farklılıklar gösteriyor olabilir. Narsistliğin de türleri var.


Bölüm 1
Geçenki bir konuda adını hatırlamadığım bir kullanıcı yazmamı istedi. Benim de aklımdaydı.

Ben gerçekten Narsistik Kişilik Bozukluğu olan biri ile sevgili oldum, yetmedi evlendim, boşanma konularım arşivde süreç devam ediyor.

Yazmak için biraz da iyi olmam gerekiyordu. Bilgilenmek isteyen için uzun bir konu olacak.

Birini unutmuş olup kırmamak için isim vermeyeceğim ama çok kullanıcıdan çok yorum okuyarak ben kendimi kurtardım. O yüzden elim, dilim döndüğünce size GERÇEK NARSİSTLİK nedir anlatacağım.

Arkadaşlar durun, NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU inanın ki burda açılan konu sayısı oranında değil.
Şunu da gözardı etmemek gerek tabii, hiç teşhis edilmeyen de çok. Ki psikolog arkadaşlar beni düzeltsin ama onlar bile teşhis koyana kadar çok emin olmak istiyor, bu aşamada terapiyi bırakan da çoktur.
Gelelim konuya;

Hiç işaret vermedi mi; 4 yıl sevgililik, 1 yılı aşkın nişanlılık, 5 aylık evlilik.

Başlarda vermedi sanıyordum, vermiş.
Şimdi bu noktada herkesin bir eksikliği var, ben de empat kişilik olduğum ve ilişkilerimde naif yapılı olup bir yandan da sevgiye aç olduğum için anlamamışım.
Nasıl derseniz; ailem ve arkadaşlarım beni hep çok sevdi, çevrem vardı, iyi bir şirkette yöneticiydim, orta üstü denecek gelirim vardı, elim yüzüm düzgün bir tipim, Türk değilim. (Burada kendini övme yok, neden beni seçtiğini anlayacaksınız daha sonra, yoksa salağın tekiymişim.)

Ama ailemde hiç fiziksel sevme, yumuş yumuş sözler görmedim. Bizim aile sevgi dilimiz dostluk, destekler.
Love Booming konusu; bu konu narsistlik ile ilgili tüm kaynaklarda birkaç ay, bir yıl gibi aşırı ilgi, hediye, şatafat gibi geçiyor.

İşin aslı o değil. Love booming sizi elde ettiğinden emin olana kadar. İster inanın ister inanmayın 4 yıl tek kötü söz duymadım. Trafikte sinirlense şahit olduğum için özür dikerdi. 365 günden çarpsanız 1460 gecede 2 kez gece benle konuşmadan uyudu. Sesini duymadan uyuyamam diye.. Bu kısım da aklımızda kalsın, sonradan göreceğiz.
Romantizm benim tarzım değildi ama yüzlerce gece, bu sevgiye alıştım. Yetmezdi de ben uyurken defterler tutardı, her yılın sonunda verirdi.
Şimdi yine gelelim bu 4 yıla, birkaç haftasonu hariç (10'u geçmez) her haftasonu benle olmak ister, iş seyahatine gitse yanına çağırır, kaçamak tatil için gün sayardı.

Bu booming biz nişanlanana kadar sürdü.



Gün içinde en az iki kez arar, çişe gitse haber verirdi.
Evlilik yaklaştıkça 'sürekli telefonda mı konuşacağız, her dakika görüşelim mi' lafları başladı.
Günlük haberleşmeler kesilip, 'ben her yaptığımı sana söylemek zorunda mıyım'lar başladı. Ve tabii yalanlar; işe gidiyorum diye oraya buraya gitmeler.

Başkarda salak ben; 'ben de sana söylemem o zaman' diye ket vurmaya çalıştımsa da sonradan 'söyleme banane' demeye bağladı.

Ben konulara gire gire bunu asla bitiremem.

Maddelere döneyim;

Bendeki model atama sorunu, onun buhranı derken 2 yıl çalışmadı.

Tatil, harcama, araba vs. aklınıza ne gelirse ödedim.

Ben işten ayrıldığım anda (ki bu evliliğe denk geldi) anında gözünde söndüm ve hiçbir maddi/manevi destek görmedim.

Bazı maddeler çakışabilir ama Borderline Kişilik Bozukluğu özelliklerini de taşıdığı için bazı bulgular çakışabilir. Özellik diyorum çünkü herkes bazı kişilik bozukluğu özellikleri taşır. Buna bozukluk demek için çoğunu, sürkeli taşıması gerek.
-Kendisinde ne eksikse sizi onun için hayatında tutar. Yalnız dikkat, sizi asla bunla övmez.

Kendini över. Sadece sizden faydalanmak istiyorsa egonuzu okşar.

Örnek;

Anadil seviyesinde İngilizce biliyorum, kendisi o dönemde kursa gidiyordu. Yanında defalarca telefon görüşmesi yapmama rağmen hiç iyi olduğumu söylemedi. Kendisi işe başlayacakken benim çok iyi olduğumu, kendisiyle pratik yapmamı ve bazı işlerini yapmamı isteyene kadar.



Sonrasındaki süreçte kendisi bir seviyeye gelince İngilizce'den başka bir b*k bildiğin yok diye beni aşağılayacaktı...

Salaklığım burada, işsiz kaldığım arada öyle manipülasyonlar yedim ki dil bilgimi test ettim, onca diploma, sertifika, ödülü şansa aldığıma inanıp internetten al-sat işine başladım. Buraya manipülasyonlarda gireriz.

-Siz, ailesi, arkadaşları ve kimi tanıyorsa onun isteklerini yerine getirdikçe iyidir. Aksi durumda öfkelenir, aşağılar mümkünse zarar verir.
Yalnız bunu yaparken asla belli etmez. Çünkü gerçekten kim olduğu değil, nasıl görünüyor olduğu çok önemlidir.
Asla kimi gerçekten sevdiğini anlamadım sanıyordum, bizim anladığımız gibi bir sevgi ile kimseyi sevmiyormuş ki. Anlamamam normal.
Düşkün olması sevdiğini göstermiyor. Faydası olmadan sevdiği kimse yoktu. Bilenler ikincil faydayı da düşünsün burada..


Of bu kısım çok detaylı, örnekli.. Nasıl anlatsam..
Anne babasını ağzından düşürmez lafta sözde çok düşünür ama sadece bana inat olsun diye onlara para harcar, inatlaşmıyorsa nasıl sömüreceğini düşünürdü. Buraya da yine döneceğiz çünkü bir dönem adeta nefret ediyordu..
Bana gelince de sorsanız beni çok merak eder ama araba ve kendisi evde uyurken ben karda işe taksi ile gittiğimde beni aramaz, paran var mı demezdi.

Ailemin ve arkadaşlarımın yanında çilek canı isterse çalışır deyip yalnızken işsizliğimi aşağılardı.

-Ailesi baskın, amiri otoriter ise veya herhangi bir sebeple sizden önceleri palazlanmadıysa narsistik özelliklerini ortaya çıkaracağı ilk ortam sizseniz o da bu güçten hem haz alacak hem de bunu yadırgayacak. Narsistlik de seviyelere ayrılıyor. Bizimkinin ilk ortamı benmişim.

Bir süre sonra 'nasılsa gerçek yüzünü görmüş ve gitmemiş olduğunuz' için kavga ederken size küfretse 'senin yüzünden küfrettim, konu komşuya rezil olduk' diyecek, sizin gözünüzde kim olduğunu ASLA umursamayacaktır.

Hayır, onun vicdanı yok.
Onun tüm hatalarının sebebi sizsiniz.
Evet buna sığınıp rahatlıyor ve hiç üzülmeden devam ediyor. Sizi kullanabildiği sürece asla peşinizden koşmayacak.

Umut edenler bu noktada ayrılıkla adam etmeyi düşünmeyin, garantiye tekrar aldığında doz korkunç noktalara ulaşacak. Buraya da dönüp size boğazıma dayanan bıçakları anlatacağım..

Bölüm 2

Yorumlar geldikçe bende de anılar güncelleniyor tabii.



Çünkü zamanın sonunda o kadar garip şey yaşıyor ve kimisini normalleştiriyorsunuz ki, çok sonra anlıyorsunuz ne olduğunu.



-Sessiz muamele.
Kavga ettim, konuştum, ağladım, bir gün panik atak geçirdim, bir gün kavga ederken parmağımı kırdı..

Panik atak geçirdiğimde, parmağım kırıldığında beni söylene söylene hastaneye götürüp 'darp raporu almaya mı gidiyorsun, benim gibi birini ne hale getiriyorsun sana inanamıyorum ' , 'sen çok takıntılısın her şeyi takarsan atak geçirirsin' demişti. İnanır mısınız, onu teselli ederken buldum kendimi.

İletişime açık ve herkesle anlaşan biri için bu en dayanılmaz şey ve o bunu çok iyi biliyor!
İşaretler demiştik; ben yapı olarak sorun sevmeyen, çözen biriyim ve daha önceleri gerçek, makul tartışmaları adım atarak bitirmiştim. Şimdi görüyorum ki bunlar sizi tartmak üzerine. Yapınızı çözüyor ve sonra bunu kullanıyor.
Ben avaz avaz ağlarken o TV izleyip kahkaha atar, yemek yerdi.
Denildiği gibi beş karış suratla oturur, arkadaşı arayınca kahkahalar atar ve kapatır kapatmaz moduna dönerdi.



Ben bir tek bu sessiz muameleyi kırabildim. Başardım ve ilkinde 10 gün olmak üzere aynısını yaptım.



Bir evin içi dört duvar, işe gitmiyorum, ekonomik düzlemlerim sapmış sosyalleşmiyorun, eve geliyor ve yatakodasına kapanıyorum. Günlerce gördüğüm tek insan o...

Bunu ısrarla sürdürdüğümde sessiz muameleyi kesti.



Unutmayın narsist işe yaramayan yöntemi de sevmez, başarısız hisseder. Ama sanmayın ki iletişimi öğrendi.

Hiçbi şey yok gibi davrandı sadece.



-Yalan söylemesi. Şimdi görüyorum ki en büyük işaret bu. Evlenene kadar hiç anlamamıştım.
Cunku bir yandan yalandan nefret ettigini soylerdi.
Artik ne oldugunu anlayinca dogrusunu bildigim seyleri sorunca farkettim ki normal insanla gibi yalan soylerken bir huzursuz olma, burnunu kasima, goz temasi kurmama gibi aciklari vermiyor.
Yalani yakalaninca ve artik kiviramaz hale gelince de ofke nobetleri ve hakaretler...
Aldatma cok yayginmis, ben aldatildim mi bilmiyorum, hic yakalamadim.
Ama neden olmasin?

Bölüm 3

Yani icine girdikce karisiyorum... Yansitma

Bunu kac kez, kac sekilde yasadim bilmiyorum ama size soyledigi, caninizi yakan her seyi bir dusunun aslinda ayip diye, agir gelir diye ya da korkuyorsunuz diye ona soyleyemediginiz seyler degil mi?

-Cocuksun sen, el bebek buyumussun, zorluk nedir bilmiyorsun.
-Sen benim icin ne yaptin ki? Yapmasaydin.
-Gercek yuzunu evlenince gosterdin, keske evlenmeseydim.
-Ben ne bicim insanlara karistim.
-Asagiliksin, pisliksin, kotu kalplisin.
-Beceriksizsin, insan iliskilerin sorunlu, takintilsin ve daha nicesi...

Iste calisip, is cikisi onla gorusup veya evlenince evde temizlik, yemek yapip gunde 80 km ise giden gelen ben, evde yatarken soylenen veya gunde 1 saat fazla calissa, trafige takilsa ofkelenen o. Sizce kim zorluk gormeyen?

Gercek yuzunu evlenince gosteren..

Tek bir arkadasi var, 2-3 is arkadasi, iyi gecindigi tek akraba yok... Insan iliskisi sorunlu olan kim?
Ailesini merak edenler eski konularima bakabilir, bir kez "kimlere karistim ben" demedim ama cok dusundum.
Gunun sonunda sizin ona soylemediklerinizi/soyleyemediklerinizi o size soyluyor, evet.

Ofke konusu...

Bu konuda benim icin cok yaralayici.. Istedigini size yaptiramadiginda yani ustunuzdeki kontrolu yitirdiginde resmen deliriyor. Benimki Allah ile aramdaki bag kayboluyor demisti bir kez.
Ailemden degil dayak fiske gormemis insanim fiziksel olarak aramizda 40 kilo var. Bana ilk vurdugunda soka girmistim.
Gunlerce ben bunu gercekten yasadim mi diye uykumdan uyandim.

"Ben seni dovmedim ki cok ustume gelip beni bu hale getirdin, dovsem su an karsimda konusuyor olamazdin" diye beni bunun dayak olmadigina ve sebebin ben olduguma inandirmaya calisti.

Acik soyleyeyim ne kadar egitimli, farkinda ya da bilgili olsaniz da sizin de bazi kisilik zayifliklariniz varsa "ya bir insan acikca bunu inkar etmez, bir dinleyeyim" deyip karisabiliyorsunuz. Bu cok insani..
Sonra boyutlar artti zaten.
Parmak kirma, bicak cekme, yerde surukleme...
Bir gun oyle siddetle beni kaldirip yere atti ki felc oldugumu zannettim.
Her kavgada birakin ozur dilemeyi, dovdugumu mu birine soyleyeceksin bu mu tehditin? diye o beni suclardi da ben kimseye soylemedim ki diye inandirirdim.

Neden, cunku yazik.
Hasta o, ailesi dovmus. Ben iyilestirecektim, istemeden vuruyordu bana... Onun yerinde olmak ister miydim?... Ah kalbim ve salak ben.



Bölüm 4:

Nerede kaldığımı ben bile unutsam da gücümü topladıkça yazacağım.
Yorumlarda bir arkadaşım 'bacağımı kırdı, özür bile dilemedi. Ben kaza dedim herkese' demiş.
Pekçoğu da neden demiş haklı olarak.

Ben o ruh hastası adına özür dilerim senden. Maksat kalbin kırılmasın.

Bu kısım çok garip bir manipülasyon. Öyle çok yerde sizi suçlu olduğunuza inandırıyor ve arada sırada size iyi davrandığı için 'yeterince çabalarsam düzelir' diyorsunuz ki onun yerine utanmaktan, dayak yemekten utanmaktan söyleyemiyorsunuz.
O nokta kıyameti kopartmanız gereken yerken cesaretiniz kırılıyor. Bunu yaparsam her şeyin sonu gelecek kaygısı..
Manipülasyon öyle ezmiş ki sizi değerinizi ona özür diletip 'bak pişman oldu' diye biçmeye çalışıyorsunuz...

Gelelim yeni bir ara başlığa.

Samimiyetsizlik

Her şeyini bilirim sanıyordum. Hem öyle derdi hem de o kadar çok şey anlatırdı ki. Daha ne olabilirdi?

Bunu belki yazdım belki yazmadım bilmiyorum ama LÜTFEN biriyle evlenmeyi aklınızdan geçirdiğiniz an 3 kuşak ailesini, ilişkilerini inceleyin.

Ben dayak nedir bilmedim diyen eşimin annesi kendi ağzı ile 'O çocukken kayınvalideme kızardım, eşim de yanımda olmazdı, çocukları döverdim valla sonraları helallik istedim' dediğinde kanım dondu.

Bana ilk şiddet uyguladığında ağlaya ağlaya helallik istemişti. (Vermedim ama o rahatladı ve uyudu)
Öğretisi buydu çünkü.

Hayatında samimi olduğu tek bir insan dahi yok.

Tüm ilişkileri menfaat. O saplantılıca tutturduğu aile ilişkileri bile.

'Evlendi değişti demesinler diye arıyorum' derdi.

Kuzenler ile tatile giderdik, toplanırdık, yemek yerdik yalnız kaldığımız anda ne kadar şerefsiz olduklarını anlatırdı...

Derin derin nefes alıyorum bazen gerçekten, her birini milyonlarca örnekleyebilirim..

Çabalasam düzelir mi?

Bakın aklınızda narsist şüphesi var ya da yok mesele teşhisin ne olduğu değil. İster hastalık olsun ister olmasın. Size yaptığı bu davranışlar gerçek.

Teşhis etmeye uğraşmayın. Uzmanların bile en zor teşhis ettiği vakalardan biri bu.

Yine de merak edenler için,

Kavga ettim, sakince anlattım, yalvardım, küstüm, nişan attım, evi terkettim, babasıyla konuştum. Her iletişimi denedim.

Yetmedi. Okunabilecek tüm kitapları okudum. Tüm kaynaklardan tedaviyi araştırdım.
Bu aşamada düşünün; tedavisi varsa bile tedavi olup değişen biri olacak.
Siz onu olduğu gibi sevmediniz, sevemezdiniz. Siz katlanabiliyordunuz narsistik özelliklerine. Siz katlandıkça dozu arttı.
İşaretler hep vardı.
Hep hissediyordunuz bir problem olduğunu.

Ben terapiye başladım. 2 yıla yaklaşık zamanda sonuç almaya başladım. En hızlı ilerlemem ondan zihnen ayrıldıktan sonra oldu. Onla birlikte manipüle edilirken iyileşmek mehter takkmına çevirmişti beni..

O terapi alsa? Diyorsunuz.
Başardım, ikna ettim. Parasını bana ödetti başlarda, kabul ettim.
Tek amacı terapisti ikna etmek, rol yapmaktı. Köşeye sıkışınca agresifleşiyor, zaten senin yüzünden bu boş işlere vakit ayırdım diyordu.

Terapi işe yarasa kendi gitti, yaramasa sen ayarladın olsun diyeydi.

Çift terapisi diyeceksiniz, onu da başardım.
Bazen kaptırıp bana anlattığı ya da bir önceki seansta ağzından kaçırdığı şeyi sonraki seansta unutur reddederdi.
Bu da olmadı yani.

Bu rakamları aklınızda tutun sonra hesap yapacağız. Şu anın paritesi ile sanırım terapilere 40.000 lira harcadım.

Eş, dost, aile büyüğü de konuştu. Haftalarca milletin söylediği lafa takar beni rezil ettin derdi.

Herkesin anlayacağı bir hikayeyi öyle çevirirdi ki; karşı komşum ve eşi yani adamın kendisi öz annesinin kötülüğünü anlatır, evliliğini koruması gerektiği için üzülse de görüşmediğini söylerdi. Eşim, bak başaran ailesini koruyor der kendini asla görmezdi.

Terapiler bir yandan gidiyor bense bir yandan ilişki koçlarında taktik arıyordum. Çok bilinen iki ilişki koçu bir de kitapları olup narsistlere diz çöktüren, ilişki koçlarına aynı şeyleri anlatıp duruyordum.
Hele ki birine 2 saat için 25.000 ödedim.
Bu da çöp oldu.

Bunları niye anlatıyorum; ikna edemeyen, imkanı olmayan 'yapsam düzelir miydi' demesin diye.

Eleştirebilirsiniz am kafasında soru olanın kalmasın diye en saçma şeyleri bile yazacağım.
Az buçuk konuyu anlattığım herkes bir fikir veriyordu. 'Benimki de böyle, on senede düzeldi, sende sorun var, ay acaba büyü mü var, nazar mı oldu' diye diye diye..

Falcılar, tarotçular, hocalar derken burda da kaç saat vakit geçirdim bilmiyorum.
Adam o gün eve gülerek geliyor, diyorsun ki hoca işe yaradı. Ya o gün kendince bir menfaati var, sen bilmiyorsun.

Tuzlu suymuş, ritüelmiş, hocaymış inanan için söylüyorum bunlar çalışıyorsa bile 'NORMAL' insanlar için geçerli.

Ben bu işlerin içerisinde tabii ki Allah'a inanırım ve ne zaman 'Allah'ım ya bunu düzelt ya da benim gözümü aç, önüme düşür ki tiksineyim' diye dua edip salmakta buldum çareyi. Sonra gerçekten aslında ben elimi çektiğim için gerçekleri görmeye başladım.
Ben onun hayatında beşinci sırada falanım, yalan söylüyor, menfaati olunca her kötü şeyi yapabiliyor.

Ben astrolojiye ve tarota inanırım bu arada, tarot bence bir fal değil. Bilen elde bir yol gösterici.

Onca kötü olay, tedavi, terapi derken çok etkileyici bir tarot baktırdım. (Reklamdan uzağım, lütfen isim diye dm atmayın.)
O anki hissimle bana denk geldiğine inanıyorum.

'Bu evlilik çoktan bitmiş, sen hep çabalamışsın. Senin çabanla sürünmüş. Sen onun için bir şanstın ama sana eremedikçe sana saldırmış. Sorumluluk alamayan biri, yanlış insan. Neden bunca rezillikte kaybetme psikolojisi ile kazanma bilinçdışına geçiyorsun. Bu hırsından kurtul.' dedi. Doğruydu.
Ben kaybetmiyodum aslında, kendini öyle bir pazarlamıştı ki.
Narsist mağduriyetinin en çok ortaya çıktığı yer burası sanırım.
Bir süre sonra hiçbir doğrudan emin olamıyorsunuz.

Bu deneyimlerin sonucu koca bir sıfır anlayacağınız...

Hayatta keyifle yaptığım her şeyi eleştirirdi.

Yazı yazmayı severdim, masa sallanır ses yaparsa söylenirdi, tedirgin yazardım.

Ondan önce defalarca konserlerine gittiğim şarkıcıların müziklerini bayık bulur, sevmezdi. Yolda açıp dinlemek istediğimde önceleri susar sonra aşağlardı. Artık bir yerden sonra dinlesem sonra lafını çekeceğim diye ben vazgeçtim.

Et değil sebze ve karbonhidrat severim, bunu da eleştirirdi.

Kilo aldığımda eleştirir, çok zayıf olduğumda eleştirirdi.

En çok aklımda kalan aslında tüm sebeplerin kökünde 'SORUMLULUK ALAMAMAK' var.

Bu olayların stresi içerisinde diyabet teşhisi aldım. Tip 1, tip 2'yi karıştırıyorum. Kalıtsal olan değil de şu sonradan gelişen. Stres kaynaklı olduğunu söyledi doktor.

'Her şeyi bu kadar kafana takarsan diyabet olursun tabii' diyerek önce bana sıkıştı. 'Kendisinin yüzünden' olduğunu duymamak için peşinen o saldırdı anlayacağınız.

'Korkma senin yüzünden demiyorum, rahatladın mı' dediğimde gerçekten rahatladı. Ve sonra bana 1 yıl boyunca bu hastalığımın ne olduğunu hiç sormadı. Konusunu bile açmak istemezdi.

2 kez benim arabamla kaza yaptı. 'Canın sağolsun, sana ve insana bir şey olmasın da' dedim.

Kendim, kendi arabamı sürttüğümde iyi miyim diye sormadan sıfır arabayı sürtüp nasıl çirkin halde kullandırırsın bize diye yarım gün söylenmişti..

En ufak istemediği bir şeyi yaptığımda 'bana söz vermiştin, böyle anlaşmıştık' derdi, ben ona aynısını söylediğimde 'şimdi sözümden vazgçetim, nolmuş' der küfürler yağdırırdı.

Defalarca ama defalarca evlilik sorumluluğunun ağırlığından bahsetti. Halbuki ağır bir şey yoktu. Borçsuz evlendik, bir ev parasının yarısı kadar birikimle. İki kişi toplam 7-8 asgari ücret maaş kazanıyorduk, iki de arabamız vardı. Bunu neden söylüyorum dert stres değilmiş. Parayı tek başına yönetmek istediği için böyle bezdirmek istemiş beni. Maaşımı ve birikimimi ona göndermemi istiyordu. Bunu yapmadım.

Benim harcamalarımı didikler, kendisi napar sorsam kavga çıkartırdı.

Detayları benzer olayların teşhisi için yazıyorum ama farkettim ki bitmez.

Toparlamak gerekirse artık farketmek ve uzaklaşmak istiyorsanız ve sonra iyileşmek benim yöntemlerim aşağıda;


Farketmek

Sözlerine değil davranışlarına bakın.

Yalanı ortaya çıktığında ölümüne savunma ve inkar etme şekline bakın, sadece iş ciddiye binerse itiraf edeceğini ama mutlaka sizin yüzünüzden deyip çeteresini tutup ilk fırsatta intikam alacağını unutmayın.

Sizi suçladığı her şeyi sinirlenmeden dikkatle dinleyin. Bunlar aslında aradığınız cevaplar. Yansıtma yaparak kendisinde ne olduğunu söylüyor.

Yansıtma yapan kişi bunun farkında değil, bu bir savunma mekanizması onun beynine göre gerçek bu. O yüzden utanır, anlar, gerçeği o da biliyor sanmayın. Düşünün kişiliği bu gerçeği bilmemek üzerine kurulu. Zaten narsist aslında bu demek.

Sizden fayalandığını unutmayın. İlişki ve evlilik kalıbınıza, insanlığınıza uymasa da bitirmeyi başarana kadar kendinizi koruyun. Hayatınızdaki kötü şeyleri anlatıp koz vermeyin, iyi şeyleri anlatıp faydalandırmayın.

Evliyseniz ailenizi, en çok onları kıskanıyor ve nefret ediyor. Ailemin ona iyi davrandığı sofrasına oturttuğu her günün sonunda bir bahane bulur onlara hakaret ederdi arkalarından. Yüzlerine nasıl sempatik davrandığına şaşırırdım.


Bir şeye hayır dediyseniz bir noktada bezip evet demeyin. İstikrarla sürdürün. Yoksa her seferinde dozu artırır. Sizi çok iyi çözmüştür. Hayır dediğinizde önce küser baktı ki adım atıyorsunuz küsmeyi alet çantasına koyar. Bir dahakine küsmekle istediğini yaptıramazsa döver. O yüzden dozu yukarı çekmeyin.

Dindarmış, yemin etmiş, gözünü kırpmamış farketmez. Tek ayak üstünde yalan söyler. Bizim insani bildiğimiz hiçbir mimik, panikleme vs. onda yok.

Kendinizi kandırmayın. İyileşir diye ummayın. Sizi çok iyi tanıyor demiştim. Uzaklaştığınızı farkettiğinde ajitasyon konuşmaları duyacaksınız. Ben neden böyleyim, ben kötü yetiştirildim, ben böyle öfkeli olmak ister miydim, Allah benim belamı verseydi diye... Yemeyin.

Kendinizden şüphe etmeyin. Siz sıkıştırmıyorsunuz, sizin yüzünüzden size kötü davranmıyor.

Uzaklaşmak

Burası sevgili, nişanlı vs. olanlar için en kolayı.

Hiçbir şey yapamaz! O topluma yarattığı sahte mülayim, anlayışlı, sevimli kişilik yıkılmasın diye sizi tehdit eder sökmezse vicdanınıza oynar, olmazsa tekrar hakaret eder ama tabiri caizse havlayan köpek ısırmaz!

Psikolojik destek alın. Sandığınızdan uzun sürecek. Bildikleriniz, bilmedikleriniz, etkileri, yüzleşmek çok zor...

Evlendikten sonra yalana başladı sanıyordum, kendimi suçlardım sıkıştırıyorum da yalan mı söylüyor diye. Terapide anladım ki baştan beri yalan söylüyormuş.

Ayrılırken, boşanırken medeniyet ummayın. İnsan olsa bu halde olmazdınız zaten. O potansiyel yok.

Ayrılırken size aldığı hediyeyi bile geri isteyecek, yapmaz demeyin. Kıymetli ama maddi ama manevi neyiniz varsa öncesinde ufak ufak kaçırın.

Ona aldığım hediyenin, benden aldığı nakit paranın haddi hesabı yoktur. Ayrılmak istediğimde ilk iş bana aldığı nadir hediyelerini geri istemişti.

Kendi metaya önem verdiği için onla canınızı acıtmak isteyecek. Üzüleceksiniz, onun ilişkinizden çok eşyaya değer vermesine üzüleceksiniz ama o bunu anlamayacak.

İftira atacak, herkese kötüleyecek sizi. Bunun sonu yok. İnsanlar inanır diye korkmayın.


İyileşmek

Bu kısım inanın ki hepsinden zor.

Psikolojik olarak aklınıza iyi anılar hücum edecek. Kötüleri unutmayın. Yazın ve okuyun. Özlediğiniz o değil, baştaki iyi duygular. Ve nasıl bana bunu yapar hazımsızlığı.

Zaten mesele şu bunlar yapısı gereği siz onu çok sevip kıymet verdiğinizde sizi aşağlık buluyor. 'Benim gibi birini bile seviyor' diye. İt gibi davrandığınızda peşinizden koşuyor. Kendi aşağlık kompleksinden dolayı layık olma sendromu var. Anne baba yaranması da bundan.

Onun yüzünden yapamadıklarınızın listesini yapın ve gerçekleştirin. Arının. Benim önerdiğim zaman ilişkinin her yılı için 3 ay. Bu sürelerde iyileşeceksiniz.

Asla bir resmine bakmayıni takip etmeyin, haber almayın. Size ne derse desin tepkisiz kalın.

Duygusal mesajlar atarsa da hakaret ederse de. Onun amacı sizden tepki almak olacak. Küfrettiğinde küfrederseniz 'oh tepki verdi' diyecek.

Onla küs kalmaya dayanamadığınızı biliyorsa önce sessizliği deneyecek.

Bunların hiçbiri ile manipüle olmayın.

Çocuklulara bir yorumum yok, onlara çok üzülüyorum. Çocuğu almak isterse 'iyi olur, al bak da hayatımı yaşayayım' derseniz muhtemelen size bırakır. Hem hayatınızı yaşamayın diye hem de kendisi sorumluluk alamaz diye.
Ama bu sadece gözlemim.
Sadece iyi bildiğim şey şu, derdi konu ne olursa olsun sizi acıtmak. Ne isterseniz tersini yapacaktır.

Sakın ona sonraki hayatınızın iyi olduğunu göstermeyin, kötü olduğunu da bozmak veya faydalanmak için her şeyi yapar.

Çevrenizle bolca zaman geçirin. Mümkünse bir noktadan sonra anlatmayı kesin. Tazelemeyin konuları. İçinden çıkamazsınız yoksa.

Sizin gibi birini bulamayacağını biliyor o evet, bulamazsa geri döner ama siz kendinizi kullandıracak mısınız?

Pişmanlık duygusu onda sizdeki gibi yok.

Beklemeyin. Sürünecek, üzülecek, yalvaracak. Yapacak evet ama menfaati için.

Değerinizi onun sizden özür dilemesi ile biçmeyin.

Hayat güzel.. Her gün 'bugün ne sorun çıkaracak', 'yalan mı söylüyor', 'değer görmüyorum' demek ve tek başına ağlamak çok zor bunu unutmayın.


Benden bu kadar...
Okuyup bir fayda gören olduysa ne mutlu.

Allah hepimizi iyi insanlarla karşılaştırsın ve bu süreçte olanları kolayca kurtarsın.
Tanıdığım tanımadığım herkes için dua ediyorum.
Korkularınızdan arındığınız, kolayca kurtulduğunuz ve sonra her şeyin çok daha iyi olduğu bir hayatınız olsun.
Çok çok üzüldüm. Kurtulmanıza sevindim.
Allah şifa versib, geçmiş olsun 💐
 
Narsist kocayı yedi yıl çekip çocuklu bosanmis biri olarak kurtulanlari görünce seviniyorum.
Benim hikayem burdan köye yol olur.

Kızımın nafakasını bile istenmeden boşandım. Kirada oturduğunuz evi bile kizimla bana bırakmadı, neymiş o ev bulamaz miş kiralar çok yüksekmis. Uzaklaştırma aldım çirkef ailesi ile evi bastı, polisle attırdım evden. Yine rahat vermedi. Evi terk ettim, gittiğim yerdeki insanları tehdit ettie, mecbur boşandığim halde iki ay daha onunla aynı evde kalmak zorunda kaldım.
En son kendi evimi tuttum borç harç, kızımı alıp çıktım, kıyamet kopardı yine.
Hala uğraşıyorum kızımın hakkını da alıp sonra ne hali varsa gör diyeceğim.
Haftasonu gezmeyeyim bir arkadaşım olmasın diye çocuğu bile almıyor yatılı. Çocukta alıştı gitmiyor.
Intihar noktasından döndüm,iki yılı aşkın süredir tedavi görüyorum ama artık çok mutluyum şükürler olsun.
Birkaç sorunum daha var onları da çözerim kim tutar kızımla beni
Bir narsistle maruz kalmak radyasyona maruz kalmak gibi
 
Bir narsistle maruz kalmak radyasyona maruz kalmak gibi

İşte o radyasyon beni kanser edecekti, hatta intihara meyilli hallerimi farkeden psikoloğun yüzündeki dehşet ifadesi beni uyandıranlardan biri oldu.
Tabi ki intihar etmeyi cidden düşünmedim ama sürekli bir silahim olsa, kafama sıkmış olsam, oradan geçen kurşun nasıl olurdu? Acım hemen mi son bulurdu, sanki güzel olurdu vs. gibi düşünürken buluyordum kendimi. Adama sanki normal birşey gibi anlatınca verdiği ilacı kullanmamı, bir hafta sonra mutlaka kontrole gelmemi söylemişti.
Mideme vuran ağrıları saymıyorum bile dertten. Ben de buradaki bir çok arkadaşım gibi youtube'daki uzmanları çok dinledim, onu önemsemeyip kendi özüme döndüğümde ilaçla milaçla geçmeyen mide ağrılarımın iki günde mucizevi bir şekilde iyileştiğine şahit oldum.
Çok yıprandım son 10 ayda. Oysa şimdi iştirak nafakasını avukata bile danışmaya gerek kalmadan kendim gidip açabildim adliyede. Her şeyi öğrendim gibi. Hatta boşanma avukatım da ş.siz çıkmıştı onları bile dize getirdim. Şimdi savcılığa yaptığım suç duyurusunun davaya dönmesini bekliyorum haklarında. Kötü komşu ev sahibi yapar kötü avukatta arzuhalci yapar haha :p

Vel hasılı kelam çok az kaldı, kızım yaşananlar etkilendi çalışmama izin vermiyor. 2,5 aydır işsizim. Biraz toparladı gibi şimdi, umarım işe gitmeme müsade de ederse maddi konularda daha rahat olacağız. Sonra kızımla gezilere bile gideceğiz. Sorunlarım bitmiş değil ama çok güzel yol aldım.
Narsist mağduru hanımlara, özellikle de burada çocuğum var boşanamıyorum diyenlere 6 yaşında bir kız anası olarak boşanan kediboçi der ki ; çocuğunuza ve hatta kendinize bu kötülüğü yapmayın, düzenim bozulacak diye korkmayın !
Kimbilir bu bozuk dediğiniz düzen size huzurun, özgürlüğün ve mutluluğun kapılarını açar.

Tüm mağdur hanımlara kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum
 
Sizinle bana aynı senaryo verilmis sanırım. Nikahimiza ,1 hft vardı anne istemiyorum dedim .evlilik tazminatım işyerinden alacağım ve altınlar Hk planını acikladiki onun tarafından hiçbir şey takılmadı ikinci evliliği idim onun.Annem olmaz artık dayın teyzen biletini almış ne diyeceğim onlara dedi.8 ay sonra kesin boşanma kararı almıştım eve geldim benim odamı oturma odası yapmış annem. Ben sıkıntılanirim anne siz salonda oturursunuz dedim sen boynu bükük geldin çok iyi olsan kocanla gecinirdin öyle herşeye karismayacaksin dedi. Eğer beni görmeye tahammülüm yoksa ben giderim kızım diye ağladı. Abimle babam bana kızdı hıncını niye annenden aliyorsun diye Geri döndüm tekrardan koca evime 🤦🏼‍♀️. Yıllar sonra abime konuyu tekrar anlattığımda bir oda için mi döndün diyor🤷🏼‍♀️. Konu dağıldı mi diye düşündüm de ancak her narsiste maruz kalan kadının arkasında ilgisiz bir aile var.

Ya yukarıda kalın hale getirdiğim cümle var ya, o kadar ama o kadar doğru ki.
İki kere evlendim ikisi de narsist çıktı!
20 senedir çalışıyorum bi dikili ağacım yok,45 yaşındayım ve kimsesiz bırakıldım. Ailem filan yok, annen baban ölse üzülürsün dersin ki kaybettim ama varken YOK olmaları var ya, insana o kadar koyan bir şey ki ! Dokuz ay oldu boşanalı değil bir şeye ihtiyacın var mı demeleri, ihtiyacım var dediğimde git kredi çek dedi anam olacak bencil kadın ! Ah abla ah, sen öldün ya ben de içten içe öldüm ama, iyi birşey var ki bu konuda, sen gidince anamın gerçek yüzü çıktı ortaya! ( Ablamı 2,5 sene önce Covid-19 dan yitirdim, ailemde bana sahip çıkan tek kişiydi canım ablam :KK43: )
 
Ya yukarıda kalın hale getirdiğim cümle var ya, o kadar ama o kadar doğru ki.
İki kere evlendim ikisi de narsist çıktı!
20 senedir çalışıyorum bi dikili ağacım yok,45 yaşındayım ve kimsesiz bırakıldım. Ailem filan yok, annen baban ölse üzülürsün dersin ki kaybettim ama varken YOK olmaları var ya, insana o kadar koyan bir şey ki ! Dokuz ay oldu boşanalı değil bir şeye ihtiyacın var mı demeleri, ihtiyacım var dediğimde git kredi çek dedi anam olacak bencil kadın ! Ah abla ah, sen öldün ya ben de içten içe öldüm ama, iyi birşey var ki bu konuda, sen gidince anamın gerçek yüzü çıktı ortaya! ( Ablamı 2,5 sene önce Covid-19 dan yitirdim, ailemde bana sahip çıkan tek kişiydi canım ablam :KK43: )
Çok geçmiş olsun , çok üzüldüm yaşadıklarınıza ve mücadelenizi kazanmanıza çok sevindim, yaşasın özgürlük 💕
 
Çok geçmiş olsun , çok üzüldüm yaşadıklarınıza ve mücadelenizi kazanmanıza çok sevindim, yaşasın özgürlük 💕
Çok teşekkür ederim canım. Inan bana ben öyle badireler atlattım ki, ben başardı isem ( ki hala mücadele ediyorum, bazen bana bu kadar eziyet eden, sıkıntı veren kişiyi özlüyorum utanarak yazsam da) herkes başarır. En büyük gücüm minik kızım. Beni öylesine saf ve içten seviyor ki. Tüm gücümü bebeğimden alıyorum, iyi ki var minik prensesim...
 
Burada, başka kaynaklarda, çoğu yerde 'Eşim Narsist' söylemini okuyorum.
Yazdıkça güncelleyerek gideceğim, bir anda bitiremem çünkü yazarken bazen benim de ataklarım tutuyor.
Bu teşhisi sonunda bir uzman koyduğu için rahatım. Bu süreç için 1 yıldır şüphem vardı. Sayısız kaynak okudum, araştırdım.

Ne buradaki özelliklerle teşhis koyun ne de yazacağım on şeyden biri yok diye kafanızda onu aklayın. Unutmayın onlarca özelliğin bir kısmı ya da çoğu bozukluk demektir ve bazı farklılıklar gösteriyor olabilir. Narsistliğin de türleri var.


Bölüm 1
Geçenki bir konuda adını hatırlamadığım bir kullanıcı yazmamı istedi. Benim de aklımdaydı.

Ben gerçekten Narsistik Kişilik Bozukluğu olan biri ile sevgili oldum, yetmedi evlendim, boşanma konularım arşivde süreç devam ediyor.

Yazmak için biraz da iyi olmam gerekiyordu. Bilgilenmek isteyen için uzun bir konu olacak.

Birini unutmuş olup kırmamak için isim vermeyeceğim ama çok kullanıcıdan çok yorum okuyarak ben kendimi kurtardım. O yüzden elim, dilim döndüğünce size GERÇEK NARSİSTLİK nedir anlatacağım.

Arkadaşlar durun, NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU inanın ki burda açılan konu sayısı oranında değil.
Şunu da gözardı etmemek gerek tabii, hiç teşhis edilmeyen de çok. Ki psikolog arkadaşlar beni düzeltsin ama onlar bile teşhis koyana kadar çok emin olmak istiyor, bu aşamada terapiyi bırakan da çoktur.
Gelelim konuya;

Hiç işaret vermedi mi; 4 yıl sevgililik, 1 yılı aşkın nişanlılık, 5 aylık evlilik.

Başlarda vermedi sanıyordum, vermiş.
Şimdi bu noktada herkesin bir eksikliği var, ben de empat kişilik olduğum ve ilişkilerimde naif yapılı olup bir yandan da sevgiye aç olduğum için anlamamışım.
Nasıl derseniz; ailem ve arkadaşlarım beni hep çok sevdi, çevrem vardı, iyi bir şirkette yöneticiydim, orta üstü denecek gelirim vardı, elim yüzüm düzgün bir tipim, Türk değilim. (Burada kendini övme yok, neden beni seçtiğini anlayacaksınız daha sonra, yoksa salağın tekiymişim.)

Ama ailemde hiç fiziksel sevme, yumuş yumuş sözler görmedim. Bizim aile sevgi dilimiz dostluk, destekler.
Love Booming konusu; bu konu narsistlik ile ilgili tüm kaynaklarda birkaç ay, bir yıl gibi aşırı ilgi, hediye, şatafat gibi geçiyor.

İşin aslı o değil. Love booming sizi elde ettiğinden emin olana kadar. İster inanın ister inanmayın 4 yıl tek kötü söz duymadım. Trafikte sinirlense şahit olduğum için özür dikerdi. 365 günden çarpsanız 1460 gecede 2 kez gece benle konuşmadan uyudu. Sesini duymadan uyuyamam diye.. Bu kısım da aklımızda kalsın, sonradan göreceğiz.
Romantizm benim tarzım değildi ama yüzlerce gece, bu sevgiye alıştım. Yetmezdi de ben uyurken defterler tutardı, her yılın sonunda verirdi.
Şimdi yine gelelim bu 4 yıla, birkaç haftasonu hariç (10'u geçmez) her haftasonu benle olmak ister, iş seyahatine gitse yanına çağırır, kaçamak tatil için gün sayardı.

Bu booming biz nişanlanana kadar sürdü.



Gün içinde en az iki kez arar, çişe gitse haber verirdi.
Evlilik yaklaştıkça 'sürekli telefonda mı konuşacağız, her dakika görüşelim mi' lafları başladı.
Günlük haberleşmeler kesilip, 'ben her yaptığımı sana söylemek zorunda mıyım'lar başladı. Ve tabii yalanlar; işe gidiyorum diye oraya buraya gitmeler.

Başkarda salak ben; 'ben de sana söylemem o zaman' diye ket vurmaya çalıştımsa da sonradan 'söyleme banane' demeye bağladı.

Ben konulara gire gire bunu asla bitiremem.

Maddelere döneyim;

Bendeki model atama sorunu, onun buhranı derken 2 yıl çalışmadı.

Tatil, harcama, araba vs. aklınıza ne gelirse ödedim.

Ben işten ayrıldığım anda (ki bu evliliğe denk geldi) anında gözünde söndüm ve hiçbir maddi/manevi destek görmedim.

Bazı maddeler çakışabilir ama Borderline Kişilik Bozukluğu özelliklerini de taşıdığı için bazı bulgular çakışabilir. Özellik diyorum çünkü herkes bazı kişilik bozukluğu özellikleri taşır. Buna bozukluk demek için çoğunu, sürkeli taşıması gerek.
-Kendisinde ne eksikse sizi onun için hayatında tutar. Yalnız dikkat, sizi asla bunla övmez.

Kendini över. Sadece sizden faydalanmak istiyorsa egonuzu okşar.

Örnek;

Anadil seviyesinde İngilizce biliyorum, kendisi o dönemde kursa gidiyordu. Yanında defalarca telefon görüşmesi yapmama rağmen hiç iyi olduğumu söylemedi. Kendisi işe başlayacakken benim çok iyi olduğumu, kendisiyle pratik yapmamı ve bazı işlerini yapmamı isteyene kadar.



Sonrasındaki süreçte kendisi bir seviyeye gelince İngilizce'den başka bir b*k bildiğin yok diye beni aşağılayacaktı...

Salaklığım burada, işsiz kaldığım arada öyle manipülasyonlar yedim ki dil bilgimi test ettim, onca diploma, sertifika, ödülü şansa aldığıma inanıp internetten al-sat işine başladım. Buraya manipülasyonlarda gireriz.

-Siz, ailesi, arkadaşları ve kimi tanıyorsa onun isteklerini yerine getirdikçe iyidir. Aksi durumda öfkelenir, aşağılar mümkünse zarar verir.
Yalnız bunu yaparken asla belli etmez. Çünkü gerçekten kim olduğu değil, nasıl görünüyor olduğu çok önemlidir.
Asla kimi gerçekten sevdiğini anlamadım sanıyordum, bizim anladığımız gibi bir sevgi ile kimseyi sevmiyormuş ki. Anlamamam normal.
Düşkün olması sevdiğini göstermiyor. Faydası olmadan sevdiği kimse yoktu. Bilenler ikincil faydayı da düşünsün burada..


Of bu kısım çok detaylı, örnekli.. Nasıl anlatsam..
Anne babasını ağzından düşürmez lafta sözde çok düşünür ama sadece bana inat olsun diye onlara para harcar, inatlaşmıyorsa nasıl sömüreceğini düşünürdü. Buraya da yine döneceğiz çünkü bir dönem adeta nefret ediyordu..
Bana gelince de sorsanız beni çok merak eder ama araba ve kendisi evde uyurken ben karda işe taksi ile gittiğimde beni aramaz, paran var mı demezdi.

Ailemin ve arkadaşlarımın yanında çilek canı isterse çalışır deyip yalnızken işsizliğimi aşağılardı.

-Ailesi baskın, amiri otoriter ise veya herhangi bir sebeple sizden önceleri palazlanmadıysa narsistik özelliklerini ortaya çıkaracağı ilk ortam sizseniz o da bu güçten hem haz alacak hem de bunu yadırgayacak. Narsistlik de seviyelere ayrılıyor. Bizimkinin ilk ortamı benmişim.

Bir süre sonra 'nasılsa gerçek yüzünü görmüş ve gitmemiş olduğunuz' için kavga ederken size küfretse 'senin yüzünden küfrettim, konu komşuya rezil olduk' diyecek, sizin gözünüzde kim olduğunu ASLA umursamayacaktır.

Hayır, onun vicdanı yok.
Onun tüm hatalarının sebebi sizsiniz.
Evet buna sığınıp rahatlıyor ve hiç üzülmeden devam ediyor. Sizi kullanabildiği sürece asla peşinizden koşmayacak.

Umut edenler bu noktada ayrılıkla adam etmeyi düşünmeyin, garantiye tekrar aldığında doz korkunç noktalara ulaşacak. Buraya da dönüp size boğazıma dayanan bıçakları anlatacağım..

Bölüm 2

Yorumlar geldikçe bende de anılar güncelleniyor tabii.



Çünkü zamanın sonunda o kadar garip şey yaşıyor ve kimisini normalleştiriyorsunuz ki, çok sonra anlıyorsunuz ne olduğunu.



-Sessiz muamele.
Kavga ettim, konuştum, ağladım, bir gün panik atak geçirdim, bir gün kavga ederken parmağımı kırdı..

Panik atak geçirdiğimde, parmağım kırıldığında beni söylene söylene hastaneye götürüp 'darp raporu almaya mı gidiyorsun, benim gibi birini ne hale getiriyorsun sana inanamıyorum ' , 'sen çok takıntılısın her şeyi takarsan atak geçirirsin' demişti. İnanır mısınız, onu teselli ederken buldum kendimi.

İletişime açık ve herkesle anlaşan biri için bu en dayanılmaz şey ve o bunu çok iyi biliyor!
İşaretler demiştik; ben yapı olarak sorun sevmeyen, çözen biriyim ve daha önceleri gerçek, makul tartışmaları adım atarak bitirmiştim. Şimdi görüyorum ki bunlar sizi tartmak üzerine. Yapınızı çözüyor ve sonra bunu kullanıyor.
Ben avaz avaz ağlarken o TV izleyip kahkaha atar, yemek yerdi.
Denildiği gibi beş karış suratla oturur, arkadaşı arayınca kahkahalar atar ve kapatır kapatmaz moduna dönerdi.



Ben bir tek bu sessiz muameleyi kırabildim. Başardım ve ilkinde 10 gün olmak üzere aynısını yaptım.



Bir evin içi dört duvar, işe gitmiyorum, ekonomik düzlemlerim sapmış sosyalleşmiyorun, eve geliyor ve yatakodasına kapanıyorum. Günlerce gördüğüm tek insan o...

Bunu ısrarla sürdürdüğümde sessiz muameleyi kesti.



Unutmayın narsist işe yaramayan yöntemi de sevmez, başarısız hisseder. Ama sanmayın ki iletişimi öğrendi.

Hiçbi şey yok gibi davrandı sadece.



-Yalan söylemesi. Şimdi görüyorum ki en büyük işaret bu. Evlenene kadar hiç anlamamıştım.
Cunku bir yandan yalandan nefret ettigini soylerdi.
Artik ne oldugunu anlayinca dogrusunu bildigim seyleri sorunca farkettim ki normal insanla gibi yalan soylerken bir huzursuz olma, burnunu kasima, goz temasi kurmama gibi aciklari vermiyor.
Yalani yakalaninca ve artik kiviramaz hale gelince de ofke nobetleri ve hakaretler...
Aldatma cok yayginmis, ben aldatildim mi bilmiyorum, hic yakalamadim.
Ama neden olmasin?

Bölüm 3

Yani icine girdikce karisiyorum... Yansitma

Bunu kac kez, kac sekilde yasadim bilmiyorum ama size soyledigi, caninizi yakan her seyi bir dusunun aslinda ayip diye, agir gelir diye ya da korkuyorsunuz diye ona soyleyemediginiz seyler degil mi?

-Cocuksun sen, el bebek buyumussun, zorluk nedir bilmiyorsun.
-Sen benim icin ne yaptin ki? Yapmasaydin.
-Gercek yuzunu evlenince gosterdin, keske evlenmeseydim.
-Ben ne bicim insanlara karistim.
-Asagiliksin, pisliksin, kotu kalplisin.
-Beceriksizsin, insan iliskilerin sorunlu, takintilsin ve daha nicesi...

Iste calisip, is cikisi onla gorusup veya evlenince evde temizlik, yemek yapip gunde 80 km ise giden gelen ben, evde yatarken soylenen veya gunde 1 saat fazla calissa, trafige takilsa ofkelenen o. Sizce kim zorluk gormeyen?

Gercek yuzunu evlenince gosteren..

Tek bir arkadasi var, 2-3 is arkadasi, iyi gecindigi tek akraba yok... Insan iliskisi sorunlu olan kim?
Ailesini merak edenler eski konularima bakabilir, bir kez "kimlere karistim ben" demedim ama cok dusundum.
Gunun sonunda sizin ona soylemediklerinizi/soyleyemediklerinizi o size soyluyor, evet.

Ofke konusu...

Bu konuda benim icin cok yaralayici.. Istedigini size yaptiramadiginda yani ustunuzdeki kontrolu yitirdiginde resmen deliriyor. Benimki Allah ile aramdaki bag kayboluyor demisti bir kez.
Ailemden degil dayak fiske gormemis insanim fiziksel olarak aramizda 40 kilo var. Bana ilk vurdugunda soka girmistim.
Gunlerce ben bunu gercekten yasadim mi diye uykumdan uyandim.

"Ben seni dovmedim ki cok ustume gelip beni bu hale getirdin, dovsem su an karsimda konusuyor olamazdin" diye beni bunun dayak olmadigina ve sebebin ben olduguma inandirmaya calisti.

Acik soyleyeyim ne kadar egitimli, farkinda ya da bilgili olsaniz da sizin de bazi kisilik zayifliklariniz varsa "ya bir insan acikca bunu inkar etmez, bir dinleyeyim" deyip karisabiliyorsunuz. Bu cok insani..
Sonra boyutlar artti zaten.
Parmak kirma, bicak cekme, yerde surukleme...
Bir gun oyle siddetle beni kaldirip yere atti ki felc oldugumu zannettim.
Her kavgada birakin ozur dilemeyi, dovdugumu mu birine soyleyeceksin bu mu tehditin? diye o beni suclardi da ben kimseye soylemedim ki diye inandirirdim.

Neden, cunku yazik.
Hasta o, ailesi dovmus. Ben iyilestirecektim, istemeden vuruyordu bana... Onun yerinde olmak ister miydim?... Ah kalbim ve salak ben.



Bölüm 4:

Nerede kaldığımı ben bile unutsam da gücümü topladıkça yazacağım.
Yorumlarda bir arkadaşım 'bacağımı kırdı, özür bile dilemedi. Ben kaza dedim herkese' demiş.
Pekçoğu da neden demiş haklı olarak.

Ben o ruh hastası adına özür dilerim senden. Maksat kalbin kırılmasın.

Bu kısım çok garip bir manipülasyon. Öyle çok yerde sizi suçlu olduğunuza inandırıyor ve arada sırada size iyi davrandığı için 'yeterince çabalarsam düzelir' diyorsunuz ki onun yerine utanmaktan, dayak yemekten utanmaktan söyleyemiyorsunuz.
O nokta kıyameti kopartmanız gereken yerken cesaretiniz kırılıyor. Bunu yaparsam her şeyin sonu gelecek kaygısı..
Manipülasyon öyle ezmiş ki sizi değerinizi ona özür diletip 'bak pişman oldu' diye biçmeye çalışıyorsunuz...

Gelelim yeni bir ara başlığa.

Samimiyetsizlik

Her şeyini bilirim sanıyordum. Hem öyle derdi hem de o kadar çok şey anlatırdı ki. Daha ne olabilirdi?

Bunu belki yazdım belki yazmadım bilmiyorum ama LÜTFEN biriyle evlenmeyi aklınızdan geçirdiğiniz an 3 kuşak ailesini, ilişkilerini inceleyin.

Ben dayak nedir bilmedim diyen eşimin annesi kendi ağzı ile 'O çocukken kayınvalideme kızardım, eşim de yanımda olmazdı, çocukları döverdim valla sonraları helallik istedim' dediğinde kanım dondu.

Bana ilk şiddet uyguladığında ağlaya ağlaya helallik istemişti. (Vermedim ama o rahatladı ve uyudu)
Öğretisi buydu çünkü.

Hayatında samimi olduğu tek bir insan dahi yok.

Tüm ilişkileri menfaat. O saplantılıca tutturduğu aile ilişkileri bile.

'Evlendi değişti demesinler diye arıyorum' derdi.

Kuzenler ile tatile giderdik, toplanırdık, yemek yerdik yalnız kaldığımız anda ne kadar şerefsiz olduklarını anlatırdı...

Derin derin nefes alıyorum bazen gerçekten, her birini milyonlarca örnekleyebilirim..

Çabalasam düzelir mi?

Bakın aklınızda narsist şüphesi var ya da yok mesele teşhisin ne olduğu değil. İster hastalık olsun ister olmasın. Size yaptığı bu davranışlar gerçek.

Teşhis etmeye uğraşmayın. Uzmanların bile en zor teşhis ettiği vakalardan biri bu.

Yine de merak edenler için,

Kavga ettim, sakince anlattım, yalvardım, küstüm, nişan attım, evi terkettim, babasıyla konuştum. Her iletişimi denedim.

Yetmedi. Okunabilecek tüm kitapları okudum. Tüm kaynaklardan tedaviyi araştırdım.
Bu aşamada düşünün; tedavisi varsa bile tedavi olup değişen biri olacak.
Siz onu olduğu gibi sevmediniz, sevemezdiniz. Siz katlanabiliyordunuz narsistik özelliklerine. Siz katlandıkça dozu arttı.
İşaretler hep vardı.
Hep hissediyordunuz bir problem olduğunu.

Ben terapiye başladım. 2 yıla yaklaşık zamanda sonuç almaya başladım. En hızlı ilerlemem ondan zihnen ayrıldıktan sonra oldu. Onla birlikte manipüle edilirken iyileşmek mehter takkmına çevirmişti beni..

O terapi alsa? Diyorsunuz.
Başardım, ikna ettim. Parasını bana ödetti başlarda, kabul ettim.
Tek amacı terapisti ikna etmek, rol yapmaktı. Köşeye sıkışınca agresifleşiyor, zaten senin yüzünden bu boş işlere vakit ayırdım diyordu.

Terapi işe yarasa kendi gitti, yaramasa sen ayarladın olsun diyeydi.

Çift terapisi diyeceksiniz, onu da başardım.
Bazen kaptırıp bana anlattığı ya da bir önceki seansta ağzından kaçırdığı şeyi sonraki seansta unutur reddederdi.
Bu da olmadı yani.

Bu rakamları aklınızda tutun sonra hesap yapacağız. Şu anın paritesi ile sanırım terapilere 40.000 lira harcadım.

Eş, dost, aile büyüğü de konuştu. Haftalarca milletin söylediği lafa takar beni rezil ettin derdi.

Herkesin anlayacağı bir hikayeyi öyle çevirirdi ki; karşı komşum ve eşi yani adamın kendisi öz annesinin kötülüğünü anlatır, evliliğini koruması gerektiği için üzülse de görüşmediğini söylerdi. Eşim, bak başaran ailesini koruyor der kendini asla görmezdi.

Terapiler bir yandan gidiyor bense bir yandan ilişki koçlarında taktik arıyordum. Çok bilinen iki ilişki koçu bir de kitapları olup narsistlere diz çöktüren, ilişki koçlarına aynı şeyleri anlatıp duruyordum.
Hele ki birine 2 saat için 25.000 ödedim.
Bu da çöp oldu.

Bunları niye anlatıyorum; ikna edemeyen, imkanı olmayan 'yapsam düzelir miydi' demesin diye.

Eleştirebilirsiniz am kafasında soru olanın kalmasın diye en saçma şeyleri bile yazacağım.
Az buçuk konuyu anlattığım herkes bir fikir veriyordu. 'Benimki de böyle, on senede düzeldi, sende sorun var, ay acaba büyü mü var, nazar mı oldu' diye diye diye..

Falcılar, tarotçular, hocalar derken burda da kaç saat vakit geçirdim bilmiyorum.
Adam o gün eve gülerek geliyor, diyorsun ki hoca işe yaradı. Ya o gün kendince bir menfaati var, sen bilmiyorsun.

Tuzlu suymuş, ritüelmiş, hocaymış inanan için söylüyorum bunlar çalışıyorsa bile 'NORMAL' insanlar için geçerli.

Ben bu işlerin içerisinde tabii ki Allah'a inanırım ve ne zaman 'Allah'ım ya bunu düzelt ya da benim gözümü aç, önüme düşür ki tiksineyim' diye dua edip salmakta buldum çareyi. Sonra gerçekten aslında ben elimi çektiğim için gerçekleri görmeye başladım.
Ben onun hayatında beşinci sırada falanım, yalan söylüyor, menfaati olunca her kötü şeyi yapabiliyor.

Ben astrolojiye ve tarota inanırım bu arada, tarot bence bir fal değil. Bilen elde bir yol gösterici.

Onca kötü olay, tedavi, terapi derken çok etkileyici bir tarot baktırdım. (Reklamdan uzağım, lütfen isim diye dm atmayın.)
O anki hissimle bana denk geldiğine inanıyorum.

'Bu evlilik çoktan bitmiş, sen hep çabalamışsın. Senin çabanla sürünmüş. Sen onun için bir şanstın ama sana eremedikçe sana saldırmış. Sorumluluk alamayan biri, yanlış insan. Neden bunca rezillikte kaybetme psikolojisi ile kazanma bilinçdışına geçiyorsun. Bu hırsından kurtul.' dedi. Doğruydu.
Ben kaybetmiyodum aslında, kendini öyle bir pazarlamıştı ki.
Narsist mağduriyetinin en çok ortaya çıktığı yer burası sanırım.
Bir süre sonra hiçbir doğrudan emin olamıyorsunuz.

Bu deneyimlerin sonucu koca bir sıfır anlayacağınız...

Hayatta keyifle yaptığım her şeyi eleştirirdi.

Yazı yazmayı severdim, masa sallanır ses yaparsa söylenirdi, tedirgin yazardım.

Ondan önce defalarca konserlerine gittiğim şarkıcıların müziklerini bayık bulur, sevmezdi. Yolda açıp dinlemek istediğimde önceleri susar sonra aşağlardı. Artık bir yerden sonra dinlesem sonra lafını çekeceğim diye ben vazgeçtim.

Et değil sebze ve karbonhidrat severim, bunu da eleştirirdi.

Kilo aldığımda eleştirir, çok zayıf olduğumda eleştirirdi.

En çok aklımda kalan aslında tüm sebeplerin kökünde 'SORUMLULUK ALAMAMAK' var.

Bu olayların stresi içerisinde diyabet teşhisi aldım. Tip 1, tip 2'yi karıştırıyorum. Kalıtsal olan değil de şu sonradan gelişen. Stres kaynaklı olduğunu söyledi doktor.

'Her şeyi bu kadar kafana takarsan diyabet olursun tabii' diyerek önce bana sıkıştı. 'Kendisinin yüzünden' olduğunu duymamak için peşinen o saldırdı anlayacağınız.

'Korkma senin yüzünden demiyorum, rahatladın mı' dediğimde gerçekten rahatladı. Ve sonra bana 1 yıl boyunca bu hastalığımın ne olduğunu hiç sormadı. Konusunu bile açmak istemezdi.

2 kez benim arabamla kaza yaptı. 'Canın sağolsun, sana ve insana bir şey olmasın da' dedim.

Kendim, kendi arabamı sürttüğümde iyi miyim diye sormadan sıfır arabayı sürtüp nasıl çirkin halde kullandırırsın bize diye yarım gün söylenmişti..

En ufak istemediği bir şeyi yaptığımda 'bana söz vermiştin, böyle anlaşmıştık' derdi, ben ona aynısını söylediğimde 'şimdi sözümden vazgçetim, nolmuş' der küfürler yağdırırdı.

Defalarca ama defalarca evlilik sorumluluğunun ağırlığından bahsetti. Halbuki ağır bir şey yoktu. Borçsuz evlendik, bir ev parasının yarısı kadar birikimle. İki kişi toplam 7-8 asgari ücret maaş kazanıyorduk, iki de arabamız vardı. Bunu neden söylüyorum dert stres değilmiş. Parayı tek başına yönetmek istediği için böyle bezdirmek istemiş beni. Maaşımı ve birikimimi ona göndermemi istiyordu. Bunu yapmadım.

Benim harcamalarımı didikler, kendisi napar sorsam kavga çıkartırdı.

Detayları benzer olayların teşhisi için yazıyorum ama farkettim ki bitmez.

Toparlamak gerekirse artık farketmek ve uzaklaşmak istiyorsanız ve sonra iyileşmek benim yöntemlerim aşağıda;


Farketmek

Sözlerine değil davranışlarına bakın.

Yalanı ortaya çıktığında ölümüne savunma ve inkar etme şekline bakın, sadece iş ciddiye binerse itiraf edeceğini ama mutlaka sizin yüzünüzden deyip çeteresini tutup ilk fırsatta intikam alacağını unutmayın.

Sizi suçladığı her şeyi sinirlenmeden dikkatle dinleyin. Bunlar aslında aradığınız cevaplar. Yansıtma yaparak kendisinde ne olduğunu söylüyor.

Yansıtma yapan kişi bunun farkında değil, bu bir savunma mekanizması onun beynine göre gerçek bu. O yüzden utanır, anlar, gerçeği o da biliyor sanmayın. Düşünün kişiliği bu gerçeği bilmemek üzerine kurulu. Zaten narsist aslında bu demek.

Sizden fayalandığını unutmayın. İlişki ve evlilik kalıbınıza, insanlığınıza uymasa da bitirmeyi başarana kadar kendinizi koruyun. Hayatınızdaki kötü şeyleri anlatıp koz vermeyin, iyi şeyleri anlatıp faydalandırmayın.

Evliyseniz ailenizi, en çok onları kıskanıyor ve nefret ediyor. Ailemin ona iyi davrandığı sofrasına oturttuğu her günün sonunda bir bahane bulur onlara hakaret ederdi arkalarından. Yüzlerine nasıl sempatik davrandığına şaşırırdım.


Bir şeye hayır dediyseniz bir noktada bezip evet demeyin. İstikrarla sürdürün. Yoksa her seferinde dozu artırır. Sizi çok iyi çözmüştür. Hayır dediğinizde önce küser baktı ki adım atıyorsunuz küsmeyi alet çantasına koyar. Bir dahakine küsmekle istediğini yaptıramazsa döver. O yüzden dozu yukarı çekmeyin.

Dindarmış, yemin etmiş, gözünü kırpmamış farketmez. Tek ayak üstünde yalan söyler. Bizim insani bildiğimiz hiçbir mimik, panikleme vs. onda yok.

Kendinizi kandırmayın. İyileşir diye ummayın. Sizi çok iyi tanıyor demiştim. Uzaklaştığınızı farkettiğinde ajitasyon konuşmaları duyacaksınız. Ben neden böyleyim, ben kötü yetiştirildim, ben böyle öfkeli olmak ister miydim, Allah benim belamı verseydi diye... Yemeyin.

Kendinizden şüphe etmeyin. Siz sıkıştırmıyorsunuz, sizin yüzünüzden size kötü davranmıyor.

Uzaklaşmak

Burası sevgili, nişanlı vs. olanlar için en kolayı.

Hiçbir şey yapamaz! O topluma yarattığı sahte mülayim, anlayışlı, sevimli kişilik yıkılmasın diye sizi tehdit eder sökmezse vicdanınıza oynar, olmazsa tekrar hakaret eder ama tabiri caizse havlayan köpek ısırmaz!

Psikolojik destek alın. Sandığınızdan uzun sürecek. Bildikleriniz, bilmedikleriniz, etkileri, yüzleşmek çok zor...

Evlendikten sonra yalana başladı sanıyordum, kendimi suçlardım sıkıştırıyorum da yalan mı söylüyor diye. Terapide anladım ki baştan beri yalan söylüyormuş.

Ayrılırken, boşanırken medeniyet ummayın. İnsan olsa bu halde olmazdınız zaten. O potansiyel yok.

Ayrılırken size aldığı hediyeyi bile geri isteyecek, yapmaz demeyin. Kıymetli ama maddi ama manevi neyiniz varsa öncesinde ufak ufak kaçırın.

Ona aldığım hediyenin, benden aldığı nakit paranın haddi hesabı yoktur. Ayrılmak istediğimde ilk iş bana aldığı nadir hediyelerini geri istemişti.

Kendi metaya önem verdiği için onla canınızı acıtmak isteyecek. Üzüleceksiniz, onun ilişkinizden çok eşyaya değer vermesine üzüleceksiniz ama o bunu anlamayacak.

İftira atacak, herkese kötüleyecek sizi. Bunun sonu yok. İnsanlar inanır diye korkmayın.


İyileşmek

Bu kısım inanın ki hepsinden zor.

Psikolojik olarak aklınıza iyi anılar hücum edecek. Kötüleri unutmayın. Yazın ve okuyun. Özlediğiniz o değil, baştaki iyi duygular. Ve nasıl bana bunu yapar hazımsızlığı.

Zaten mesele şu bunlar yapısı gereği siz onu çok sevip kıymet verdiğinizde sizi aşağlık buluyor. 'Benim gibi birini bile seviyor' diye. İt gibi davrandığınızda peşinizden koşuyor. Kendi aşağlık kompleksinden dolayı layık olma sendromu var. Anne baba yaranması da bundan.

Onun yüzünden yapamadıklarınızın listesini yapın ve gerçekleştirin. Arının. Benim önerdiğim zaman ilişkinin her yılı için 3 ay. Bu sürelerde iyileşeceksiniz.

Asla bir resmine bakmayıni takip etmeyin, haber almayın. Size ne derse desin tepkisiz kalın.

Duygusal mesajlar atarsa da hakaret ederse de. Onun amacı sizden tepki almak olacak. Küfrettiğinde küfrederseniz 'oh tepki verdi' diyecek.

Onla küs kalmaya dayanamadığınızı biliyorsa önce sessizliği deneyecek.

Bunların hiçbiri ile manipüle olmayın.

Çocuklulara bir yorumum yok, onlara çok üzülüyorum. Çocuğu almak isterse 'iyi olur, al bak da hayatımı yaşayayım' derseniz muhtemelen size bırakır. Hem hayatınızı yaşamayın diye hem de kendisi sorumluluk alamaz diye.
Ama bu sadece gözlemim.
Sadece iyi bildiğim şey şu, derdi konu ne olursa olsun sizi acıtmak. Ne isterseniz tersini yapacaktır.

Sakın ona sonraki hayatınızın iyi olduğunu göstermeyin, kötü olduğunu da bozmak veya faydalanmak için her şeyi yapar.

Çevrenizle bolca zaman geçirin. Mümkünse bir noktadan sonra anlatmayı kesin. Tazelemeyin konuları. İçinden çıkamazsınız yoksa.

Sizin gibi birini bulamayacağını biliyor o evet, bulamazsa geri döner ama siz kendinizi kullandıracak mısınız?

Pişmanlık duygusu onda sizdeki gibi yok.

Beklemeyin. Sürünecek, üzülecek, yalvaracak. Yapacak evet ama menfaati için.

Değerinizi onun sizden özür dilemesi ile biçmeyin.

Hayat güzel.. Her gün 'bugün ne sorun çıkaracak', 'yalan mı söylüyor', 'değer görmüyorum' demek ve tek başına ağlamak çok zor bunu unutmayın.


Benden bu kadar...
Okuyup bir fayda gören olduysa ne mutlu.

Allah hepimizi iyi insanlarla karşılaştırsın ve bu süreçte olanları kolayca kurtarsın.
Tanıdığım tanımadığım herkes için dua ediyorum.
Korkularınızdan arındığınız, kolayca kurtulduğunuz ve sonra her şeyin çok daha iyi olduğu bir hayatınız olsun.
Ben burayı okuyup aydınlanmıştım ve barsist psikopattan boşanmıştım çünkü narsist kurbanı olan kişiler çıkıp uzaklaşmadıkça ne yaşadığını anlamlandıramıyor battıkça dibe batıyor ve kendi kişiliğinden bir şey kalmıyor bu yazı benim ne yaşadığımı ne hissettğimi öyle güzel anltmışkitebrik ediyorum
 
Tabii ki de anlatırım. Üzüntü dönemlerini geçtim. Şöyle bir tarzı var. Normal seven bir erkek ne yapar. Sorun yasarsaniz gönlünüzü alır o konu kapanır. Yani aniden öfkelenir. 5 dk sonra geçer. Bir şey olmamış gibi olur dimi. Bu öyle değil. Bildiğin kin besliyor içten içe. O kin geçmiyor. 2 gün sürebiliyor. Hiç konuşmuyor. İse gitse gün boyu aramıyor. Eve geliyor surat yine asık. Yani basit meselelerde bile böyle. İlla siz adim atmalısınız.Bicak kemiğe dayanmadikca sizin için asla bişey yapmaz. Dusunun ben evimden çıkıp anneme gidiyordum beni hiç durdurmuyordu. Yaa nereye gidiyorsun deme yok. O hep blöf yapıyor ya. Beni de öyle zannediyordu. Evden çıkınca peşinden gelme yok. Sadece telefon ediyor. İş ciddiye binince ağlamaya zirlamaya başlıyor. Ama bı sevgiden değil. Düzeni bozulacak. Hayalleri altüst olacak diye. Tabi bunu çok sonra anladım. Boşanma sürecim böyle idi. 1 hafta ağladı. 10 ay geçti ne aradı ne sordu. Hiç de zorlamadi. Eşyalarımı almaya gittim. Videomu çekti. Mahkemeye delil olması için. Düşünün normal bir insan hesap sorar. Sen nereye gidiyorsun der. Ya da şans ister. Bunda öyle birşey yok. 3 ay önce aldığım eti buzdolabından çıkarıp önüme koydu. Bunu sen almıştın bunu da götür dedi. Sonra dedi ki gitme.... Anlatabildim mi hayatı blöf... İstegi olmayınca siz kötüsünüz. Olması için de yuzunuze güler.
Aynisi ben de dava açıcam ve aynısını yapmaması icin iletisim engeli koydurdum mahkemeden.
 
Evet en belirgin özellik bu. Ama yine anlaşılmıyor. Çünkü 2 gün iyi ise 1 gün kötü. Hep kötü olsa anlaşılacak.
Benim eşim de aynı bütün bu yazıları bir soluk ile okudum resmen kendi hayatım yaşadıklarım gözümün önünde akıp geçti tam 7ay kuş kaldık hiç konuşmadık Allah'ım bana nasıl sabır verdi bilmiyorum annesi yüzünden annesi hatali evet annem hatalı ama napabilirim annem atsam atılmaz satsam satılmaz ben böyleyim demeler icemeler eve gelmemeler bı kızım var baba görmüyordu evde hep beni çok sevdiği için pişman olduğunu hissettirdi şimdiki akli olsa evlenmezmis benim ailem hep destek ama onun aile ile tartışma olunca ceza benim aileme de kesilirdi ben yaşam dolu biriydi herkes enerjiye hayran olurdu bir ortama girdiğimde kahkalarimiz eksik olmazdi zaten bana kendisi dedi beni resmen kurban seçmiş ben çok girisgen ve çok hareketli olduğum için kendisi çok sakin birbirimizi tamalariz diye sevmiş ama şuan 10yillik evliyim içimde enerji yaşama sevinci hepsi bitti kahkalarimin yerine içten içe ağlayıp göz yaşı dökmeyi öğrendim enerjik hareketliliğim yerine araba neden suratı asık neye taktı düşünceler içimi çürüttü bir yıldır hala hiç bir şey yerine oturmadi öncelik hep ailesi ailesinazina gelen hakareti etti siz ne diyorsunuz karım o benim demedinki suçum yokken genede onu. İçin ailesiyle barıştım hep kendimden gitti yeter ki o mutlu olsun biz mutlu olalım huzurumuz bozulmasın diye ama sonuç ben mutsuz o zaten hep mutsuzdu olan kızımıza oldu ben yapicam bilmiyorum çok yoruldum.
 
Sana mesaj attım, buna ayrıca yazacağım ama bu da bir manipülasyon. Suçlu hissettirip üste çıkma.
Bu aşamada zokayı yutup dönen çok, bir kez ben de döndüm. Sonra gücüne güç katıyor. Çeşitler deneyecek, ağlama sızlama, söz verme, öfke, şiddet. Sizden neyle reaksiyon alabiliyorsa. Benimki terapiye bile başladı ve seanslar boyunca terapistten kişiliğini saklamış. Terapist bana bu adam düzgün, sorun sende desin diye.
Herşeyin suçlusu benim beni bitirdiniz diyor bı tek benim başıma kalıyor beni yok olayım ben bittim diyor ben anlamıyorum yaaa ben haklısın sana ne oluyor ben anneyim bende mi içmeye gideyim başımi alıp gideyim bu mu evimde çocuğumla hiç bişey yokmuş gibi davranmak Allah'ım hep duan edemiyorum bana.yasayilanlari bı anlasa. İnsan eşine ya eşine hakkını helal etmez mi ben etmicem bana çok acı çektiriyor ve hala da devam 7ay kus kaldik dedim git evden tamam artık bıktım net birşeyler yok o gün gitti sabah geldi konuştu son bı şans şöyle sözler böyle sözler ama nerde bir ay sonra gene aynı gene aynı ben napicam yardım
 
Benim eşim de aynı bütün bu yazıları bir soluk ile okudum resmen kendi hayatım yaşadıklarım gözümün önünde akıp geçti tam 7ay kuş kaldık hiç konuşmadık Allah'ım bana nasıl sabır verdi bilmiyorum annesi yüzünden annesi hatali evet annem hatalı ama napabilirim annem atsam atılmaz satsam satılmaz ben böyleyim demeler icemeler eve gelmemeler bı kızım var baba görmüyordu evde hep beni çok sevdiği için pişman olduğunu hissettirdi şimdiki akli olsa evlenmezmis benim ailem hep destek ama onun aile ile tartışma olunca ceza benim aileme de kesilirdi ben yaşam dolu biriydi herkes enerjiye hayran olurdu bir ortama girdiğimde kahkalarimiz eksik olmazdi zaten bana kendisi dedi beni resmen kurban seçmiş ben çok girisgen ve çok hareketli olduğum için kendisi çok sakin birbirimizi tamalariz diye sevmiş ama şuan 10yillik evliyim içimde enerji yaşama sevinci hepsi bitti kahkalarimin yerine içten içe ağlayıp göz yaşı dökmeyi öğrendim enerjik hareketliliğim yerine araba neden suratı asık neye taktı düşünceler içimi çürüttü bir yıldır hala hiç bir şey yerine oturmadi öncelik hep ailesi ailesinazina gelen hakareti etti siz ne diyorsunuz karım o benim demedinki suçum yokken genede onu. İçin ailesiyle barıştım hep kendimden gitti yeter ki o mutlu olsun biz mutlu olalım huzurumuz bozulmasın diye ama sonuç ben mutsuz o zaten hep mutsuzdu olan kızımıza oldu ben yapicam bilmiyorum çok yoruldum.

Herşeyin suçlusu benim beni bitirdiniz diyor bı tek benim başıma kalıyor beni yok olayım ben bittim diyor ben anlamıyorum yaaa ben haklısın sana ne oluyor ben anneyim bende mi içmeye gideyim başımi alıp gideyim bu mu evimde çocuğumla hiç bişey yokmuş gibi davranmak Allah'ım hep duan edemiyorum bana.yasayilanlari bı anlasa. İnsan eşine ya eşine hakkını helal etmez mi ben etmicem bana çok acı çektiriyor ve hala da devam 7ay kus kaldik dedim git evden tamam artık bıktım net birşeyler yok o gün gitti sabah geldi konuştu son bı şans şöyle sözler böyle sözler ama nerde bir ay sonra gene aynı gene aynı ben napicam yardım
Bu sorunun tek cevabı var. Konu içinde defalarca tekrarlandı. Düzelme ihtimalleri yok, kaçarsanız kurtulursunuz
 
Narsistlik bu kadar yaygın değildi ya da yaygın olduğunu bilemiyorduk. Son zamanlarda çok duyar görür olduk çünkü. Ya bilinçlendik ya da bir şeyler narsistliği tetikledi insanlarda anlayamıyorum.

Bir başka versiyonu ile de ben karşılaştım maalesef ki.

“Kendini geliştir, senin x konuda bilgin var mıydı ya?, sen araba kullanabiliyor musun ya?, sen x konuyu biliyor muydun ya?” Vs birçok konuda bir şeyi biliyor olmam kendisini hayrete düşürürdü :KK53:

Araba kullanmak gibi normal bir durum ya da çok bilindik bir konuya hakim olmam bile onun için hayret edilesiydi. Kapasitem, genel kültürüm ya da eğitim durumumda hiçbir sorun yoktu, onun dışındaki insanlar ve benim için :) ama kendisi asla ve asla beğenmez, sindiremezdi. İltifat duyduğum sayılıdır. İnsanlar sevdiklerine iltifat eder yani bildiğim :KK53: 2 kez duydum onca zamanda. Beğenmediğine, ortalama ve hatta ortalamanın altında olduğuma dair iması çok olmuştur. Manipüle edildiğim çoktur:) bunu söylemek istemem ama, ortalamanın üstünde olduğum konulardı “ezildiğim” konular. Hepimizin iyi ve kötü yönleri var. Geliştirdiğimiz ya da geliştiremediğimiz yönleri var. Şöyle düşünün mesela, herkes çok güzel yemek yaptığınızı söyler ve siz bununla bilinirsiniz çevrenizde, ama adam yaptığınız yemeğe binlerce kusur buluyor. Gibi gibi.. yemek sadece bir örnek. Damak tadı değişebileceğinden siz daha nesnel bir konu düşünün lütfen:) aklıma sinirden bu kadarcık örnek geldi şu an :deli:

Özetle ön plana çıkan özelliklerinize yönelik bariz küçümseme ve yetersizlik imaları...

Her şeyi yalnızca o bilir, yalnızca onun bildiği şeyler bilinmeye değer şeyler. Yalnızca onun hobileri, ilgi alanları kıymetli hobiler ve alanlar. Benimkiler çok “saçma sapan”, “boş”. Bana ayak uydur, düşüncelerime uy, dendiğini hatırlıyorum mesela. İlişki bir tarafın diğerine yüzde yüz uyduğu ve itaat ettiği bir şey mi? Öyleymiş galiba :KK53:

Ortalama bir süre kendisi ile ilişki sürdürdüm, yapısıdır dedim. Kendim mi kompleks yapıp söylediklerine alınıyorum dedim. Gerçekten kendimi geliştirmem gerekiyor aslında beni motive ediyor dedim. Sonra diğer insanların, bana onun yerdiği konularda ettiği iltifatları/ övgüleri vs bir araya toplayınca hmmm dedim. “Vakit ayrılık vakti” :deli:
 
Son düzenleme:
Muhteşem bir yazı gerçekten. Hepsi olmasa da bunların bir kısmını yaşadım ama çok şükür evlenmeden kurtuldum. Şimdi psikolojik olarak rahatlamış hissediyorum. En son benden cevap alamayınca herkese açık Twitter hesabından ajitasyon yapıyordu. Ben çocukluğumu gençliğimi yaşayamadım diye. Çok düşündüm acaba o bir narsist mi diye. Yüzde yüz narsist diyemem ama çok yoğun narsisizm özellikleri taşıyordu. Sessiz kalma, küsme, öfke problemi, ajitasyon en çok bunları kullanırdı silah olarak. Bu insanları düzeltmeye çalışmayın iyileşmezler. En sonunda sizi hasta edip etkisiz hale getirirler. Direkt hayatınızdan çıkarın. Ben öyle yaptım.
Benim eşimde ajitasyon değil de kendini uste cikarma var mesela o kadar kavga ettik ben ailemin evine döndüm o zman ben ayrilcam diyip yaşadıklarımı anlattım o da ailesine kendini haklı göstercek bis şeyi yok ya ama yere de vermemek için şunu anlatmış: ben bir keresinde eski sevgilim lisede konuştuğum biri vardı evlenmiş diye kardeşimle konuşmuştuk bende kimmiş diye sosyal medyadan baktım eşim de benim telefonumu alıp bakmış arama geçmişinde o kişinin ismini görünce baya kızdı bana neden arattın bu aldatmak kadar kötü bisey diye. Bu olayı gitmiş ailesine anlatmış kendini bir yerlerden haklı çıkaracak ya. Beni vuracağı başka yer yok çünkü
 
Benim eşimde ajitasyon değil de kendini uste cikarma var mesela o kadar kavga ettik ben ailemin evine döndüm o zman ben ayrilcam diyip yaşadıklarımı anlattım o da ailesine kendini haklı göstercek bis şeyi yok ya ama yere de vermemek için şunu anlatmış: ben bir keresinde eski sevgilim lisede konuştuğum biri vardı evlenmiş diye kardeşimle konuşmuştuk bende kimmiş diye sosyal medyadan baktım eşim de benim telefonumu alıp bakmış arama geçmişinde o kişinin ismini görünce baya kızdı bana neden arattın bu aldatmak kadar kötü bisey diye. Bu olayı gitmiş ailesine anlatmış kendini bir yerlerden haklı çıkaracak ya. Beni vuracağı başka yer yok çünkü
Iyi de adam haklı kusura bakmayın. Niye merak ediyorsunuz siz eski sevgilinizi bir de üstüne stalklıyorsunuz merakla da bitmiyor.
 
Daha önce bi kaç tane konu açtım, eski nişanlım ile ilgili ben tek sorunun şiddet olduğunu düşünürdüm ama meğersem oda narsist kişilik bozukluğuymus, bende düğüne 1 ay kala nişanı attım daha doğrusu ailem öğrendi benim söylemeye cesaretim yoktu çünkü, ve ailem arkamda durdu sonuna kadar şuan ailem hiç biri istemiyor onu nefret ediyorlar ondan sana bunları nasıl yaşatır diye nasıl bize söylemezsin diye tam da sizin anlattıklarıniz gibi hep beni suçlu çıkarırdı çoğu zaman da çok özür dilerdi farklı olarak en sonda da hadi sen beni öp bende seni barışalım derdi. Ve tehditlerden dolayı söyleyemedim ve de merhametimden dolayı aman babasının öldü ondan bu kadar değişti diye düşünürdüm kendide bunu söylerdi babam öldü yaşadıklarım kolay değil hayat beni çok yordu gibi şeyler söyleyip kendini acindiriyordu aileme karşı hep saygısız mesafeli ben hep böyleyim derdi herkese karşı böyleyim senin ailene özgü değil derdi , bi şekilde onada ikna ederdi, beraber çalışıyorduk kuaför işletiyorduk ben dükkanin bel kemiği makeup dum tüm müşteriler benim için gelirdi benim makyajım kaş alımım samimiyetim sohbetim için ama asla hakketigim parayı vermezdi , şuan evli değiliz sana formeliteden veriyorum zaten bu parayı evlenince senin benimmi var dükkan senin gibisine laflar kullanırdı, ama çeyize gelince üstüne ne düşüyorsa almak zorundasın eksiğin ne kaldı al, ailene para verme derdi . Verdiğin 3 kuruş para nasıl herşeyi yetiştirim dediğimde annene vermezsen yetiştirirsin deyip kavga çıkardı. O kadar çalıştım o kadar eşşek gibi çalıştım o kadar müşteri getirdim hiç kıymetimi bilmiyordu elemanların yanında defalarca çocuk gibi azarladı. O aldığım paranın yanında o kadar iş yapıyordum ki Allah biliyor, üç kuruş paraya her işe ben koşuyorum gelin başı agda kaş kişisel bakım, bunun yanında çıraklar olmasına rağmen bana bile temizlik görevi vermişti. Bu dükkanda herkesin bi görevi var yapacaksin mecbursun eşşek gibi yapacaksın hele bi yapma zararlı sen çıkarsın diyordu dayaktan bahsediyordu yani . Ama normalkende şöyle seviyorum böyle seviyorum derdi, kavga ederken hep derdim sen demgesiz ahlaksızin tekisin çantamı alıp gitmeye çalışıyordum, hadi bi git aileni nasıl bitiriyorum görürsün diyordu. Tehditlerinden dolayı kalıyordum hep , en son yine bi ağda makinasını temiz yapmadım diye bana çırakların içinde bağırdı. Yapmıyorum lan dedim sen kimsin dedim gel gösterim dedi arka tarafa aldı bi tokat attı bana şimdi git temizle dedi gittim temizledim o kadar zoruma gittiki .o gün eve geldim abdest aldım namaz kıldım sonra Kur'an-ı Kerimi açtım aglayarak okudum resmen sonra dua ettim Allah'ım benim cesaretim yok sen bu korkak kuluna yardım et dedim ne olursun diye haykırdım resmen o kadar ağladım o kadar dua ettim ki Allah biliyor. Sonra amcasını aradım bi onun sözünü dinler dedim böyle böyle benim sabrım kalmadı. Ben ne yapacağımı bilmiyorum anlattım herşeyi adam bana dediki evlenince düzelir hiç bişey demedim kapattım. Odaya geldim annem dedi ne oldu dedim yok bişey normal tartıştık üstüme gelmedi annem, sonra telefon arama kaydediyordu açmış annem amcasiyla konuşmamı dinlemiş herşeyi öğrendi. Allah'ın kudretine bakarmisiniz 1 saat içinde dualarımı kabul etti sadece 1 saat o öyle yüce bi Rabki kullarına merhamet eder.annem dedi ben seni böylemi yetiştirdim o kim sen ondan korkup söylemedin benim bi canım var oda sana feda olsun dedi ben seni bu beladan kurtaricam dedi sen korkma abime babama söyledi hiç biri üstüme gelmedi sadece babam ben sana bi kere vurdummu o kim sana vuruyor o kim dedi benim bi canım var onu feda ederim dedi senin için abimde aynı şekilde söyledi hepsi arkamda şuan da, telefonumu kapattım o gece ertesi gün salak gibi işe gelmemi bekliyor tabi. Aradi sabah annemi benim nerde olduğumu gelmediğimi söyledi annem ağzına geleni söyledi sen ne diyorsun unut o kızı artık sen kimsin dedi annem konuşurken babam aldı telefonu elinden oda ağzına geleni söyledi kapattı sonra. Ben korkuyorum ama o tehditleri geliyor aklıma kuruyorum kafamda aileme bi zarar verecek diye babam dediki seni çok pis korkutmuş hiç bişey yapamaz dedi. Korkma sana gücü yetmiş dedi.gercekten de dedikleri gibi oldu bu defa götü tutuştu ailesinden aramayan kalmadı kapımıza gelmeyen kalmadı Şans diye diye. Ailem asla bizi bunu için aramayın diyorlar 20 gün oldu benim bulaşık makinam ve çamaşır makinam orda, onlarında nişanda aldıkları herkes eşyalarını gelip alsın bizimkileride gönderin diyoruz , hiç bi şekilde yanaşmıyorlar oğlan kabul etmiyor ben vazgeçemem deyip duruyor. Ben kendisiyle hiç bir şekilde iletişime geçmiyorum beni tekrar kandırır diye numaramı değiştirdim, yüksek takipçili iş hesabımi dondurdum. Hiç sosyal hayatım kalmadı onun yüzünden vazgecse yoluna baksa bende yoluma bakacağım ama vazgeçmem deyip duruyor. Ortak arkadaşım var bi defa onunla iletişime geçtim gecmez olaydım senin Kafanı asla karıştırmak istemem senin hayatın sonuçta dedi, ama psikiyatriye başladı seni kaybettiğini asla kabullenemiyor dedi kendini düzeltmek için pskilojik destek ve hap kullanıyor felan dedi. Bende salagim ya işte hemen aklım bulandı o arkadaşımla da iletişimi kestim artık konuşmayacağım çünkü sizin bu yazdiklariniz asla değişmez diyorsunuz bende asla inanmıyorum değişeceğine Allah'a havale ettim benden uzak olsun Allah'a yakın olsun 4 senemi çaldı heba ettim en güzel yıllarımı
Allah kurtarmış sizi gerçekten bol bol dua edin bence 4 senemi çaldı diye düşünmeyin. Ömrünüzü de çalabilirdi aileniz arkanizdayken asla pes etmeyin istediği kadar psikologa gitsin asla hiçbir şey değişmiyor 7 senelik evliyim asla değişmiyor. 1 gün iyiysen ertesi gün küfür hakaret benim arada çocuk var diyip sabrediyorum iste çok şanslısınız daha nisanliyken farketmissiniz ve aileniz arkanizda durmuş
 
X