Babaannem 2014'te 90 küsür yaşında vefat etti. Anneme 16 sene çok çektirmiş, etmediği kalmamış. Bize gelirdi bazen İstanbul'a çenesi hiç durmazdı. Nereye gittin, nereden geldin, ne zaman gittin? Neden öyle giyindin? Neden öyle yaptın? Anneme gençliğini zehir eden o kadın anneme bir gün olsun yük gelmedi. Bize takıldığında babaanne sana meyve soyayım mı derdim, mutlu olurdu. Trabzon'da köyde bir yaz iki ay kaldım, millet fındığa gidiyordu 16 yaşındayım o zaman evde yemek falan yapar çocukları dedemi babananemi yedirirdim. Dedem ne olsa yerdi. Babaannem felçliydi tansiyon hastasıydı tuzsuz yerdi. Bir öğün için her gün üç defa yemek yaptırırdı. Birine tuzsuz derdi, birine tuzlu derdi, birine başka bir kulp takardı. Sürekli de bana takılır, atma türkü atardı. Bir şey beğenmezdi, ben de beceriksizim işte babaanne der çıkardım işin içinden. Hemen yumuşar, olsun kızım olsun babanın evinde yitir götür öyle öğrenirsin derdi. O yaz babaannemi son görüşüm oldu. Az yerdim ye kızım ye derdi. Çok yerdim, bir yerlerin aldı gitti derdi. İstanbul'a dönerken elini öptüm, yanaklarını öptüm. Saçımı okşadı öptü, yitirdin kotardın ama has yemek yapmayı öğrendin dedi. O an her gün neden o kadar mızmızlanıp yeniden yemek yaptırdığını anladım. Kadın yattığı yerden resmen bana aşçılık eğitimi verdi. Yok patates büyük yemekte, yok salçası çok, yok az pişmiş, yok suyu fazla gelmiş... ekmek bile yaptırdı kaç defa.
Geçen yaz babaannem öldükten sonra ilk defa Trabzon'a gittim. Vefat ettiğinde gidememiştim. Öldüğü de şaka gibi geliyordu bana. Öldüğünü eve ilk girdiğimde odasının kapısını açık görünce anladım. Odasını hep kilitler anahtarını koynuna koyardı. Mutfağa girdim hep uzandığı koltuk boş, her girişimde atma türkü atan kimse yok. O kadar zoruma gitti ki gittim tuvalette ağladım. Az değildi, susmazdı ama yokluğu da çok koydu. Ağzı da az bozuk değildi. Aklıma çocukluğum geldi hep. Beş yaşında köye gitmiştim de yaylaya çıkarmıştı beni yanında. Eve salıncak kurmuştu sıkılmayayım diye. Koynunda yatırırdı her gece koca yatakta sarardı sarmalardı. Tereyağı yapardı, yeni yaptığı sıcacık ekmekten kocaman keser taze tereyağını sürer elime verirdi. Sırf yemek yemiyorum diye beni yaylada küçük yazları açılan bir bakkal vardı taaa oraya kadar götürüp top almış, orada teyzeye yumurta kırdırtmış yedirmişti. Niye böyle uzun yazdım bilmiyorum ama anneme ne yapmış olursa olsun babaannemizdi işte. Bugün hayatta olsa sırf o yaylada bana öyle güzel baktığı için ben onu pamuklara sarar bakardım.