- 14 Kasım 2014
- 2.523
- 4.220
- 333
Merhaba hanımlar. Biri 15 aylık, iki çocuklu, çalışan, aynı zamanda yüksek lisans yapan hayatı oldukça yoğun geçen birisiyim. Eşimde çok yoğun çalışıyor. Hafta sonları, gece gündüz çalışan, aynı zamanda doktora yapan birisi. Eşim sadece benim yüksek lisansa gittiğim akşamlar erken geliyor. O da 7.30. Onun dışında genelde 9.30 da... İnanın geceleri minimal uykuyla idare ediyorum. Uyandıkça oğlumu emzirip pışpışliyor tekrar uyutuyor, gece yarılarına kadar sınavlara hazırlanıyorum. Sabah kalkıp, büyük oglumu okula yollayıp ise gidiyorum. İşden geliyorum büyük oğlumun dersleri, yemeği; küçüğümün maması, bezi, oyunu; mutfak, tezgah derken saatler bir koşuşturma içinde akıp gidiyor. Çocuklar uyuyor. Bu sefer gece rutinim basliyor. Bakıcımın destegi ve haftada bir temizliğe gelen yardımcım da olmasa bu tempo kaldırılır gibi değil. Ama yanlış anlaşılmasın. Ne çocuklarıma ayırdığım zaman, ne de yaptığım yüksek lisans bana yük geliyor.İkisi de benim yaşam enerjim. Ama çok yorucu.
Aslında çok sevdiğim, iyi de anlaştığım bir görümcem var. Arada sırada eğitim için İstanbul'a gelir kendi başına. Bizde kalır ve bizde bundan mutluluk duyarız. Hicbir zaman gelmek için müsait olup olmadığım bana sorulmamıştır. Ben bunu şimdiye kadar hiç sorun etmedim. Ancak görümcem bu sefer iki kızı ile ara tatilin bir haftasını bende geçirmeye karar vermiş. Eşimde kabul etmiş. Tabii bana soran yok.
Ancak benim tatilimin ilk haftasında zaten finallerim var. Onun dışında o kadar çok yorgunum ki çocuk gürültüsünü, kavgasını, yatak yorgan, yemek, tezgah telaşesini hiç kaldirabileceğimi sanmıyorum. Bir evde dört çocuk, üç yetişkin ile bir hafta! Bu yorgunluğun üzerine tekrar bu ağır tempoya başlayacağım. Eşime bunu kaldiramayacağımı söyledim. Ben ona gelme nasıl diyebilirim diyor.
Görümcemin onu istemediğimi düşünmesini istemem. Çünkü böyle birsey yok. Ancak benim durumumu düşünmeden ve bana danısmadan böyle bir karar alması, iyi niyetimin suistimal edildigini düşünmeme sebep oluyor. Bir de asıl suçlu eşim tabii. İlk önce onun beni düşünmesi gerekirdi. Böyle bir şeye evet demeden önce bana sorması gerekirdi. Belki de en suçlu benimdir. Kim olursa olsun ne kadar sevip, hakkında olumlu düşünsem bile kesin net cizgimi koymam gerekirdi.
Guncel bilgi 14. Sayfa'da
Aslında çok sevdiğim, iyi de anlaştığım bir görümcem var. Arada sırada eğitim için İstanbul'a gelir kendi başına. Bizde kalır ve bizde bundan mutluluk duyarız. Hicbir zaman gelmek için müsait olup olmadığım bana sorulmamıştır. Ben bunu şimdiye kadar hiç sorun etmedim. Ancak görümcem bu sefer iki kızı ile ara tatilin bir haftasını bende geçirmeye karar vermiş. Eşimde kabul etmiş. Tabii bana soran yok.
Ancak benim tatilimin ilk haftasında zaten finallerim var. Onun dışında o kadar çok yorgunum ki çocuk gürültüsünü, kavgasını, yatak yorgan, yemek, tezgah telaşesini hiç kaldirabileceğimi sanmıyorum. Bir evde dört çocuk, üç yetişkin ile bir hafta! Bu yorgunluğun üzerine tekrar bu ağır tempoya başlayacağım. Eşime bunu kaldiramayacağımı söyledim. Ben ona gelme nasıl diyebilirim diyor.
Görümcemin onu istemediğimi düşünmesini istemem. Çünkü böyle birsey yok. Ancak benim durumumu düşünmeden ve bana danısmadan böyle bir karar alması, iyi niyetimin suistimal edildigini düşünmeme sebep oluyor. Bir de asıl suçlu eşim tabii. İlk önce onun beni düşünmesi gerekirdi. Böyle bir şeye evet demeden önce bana sorması gerekirdi. Belki de en suçlu benimdir. Kim olursa olsun ne kadar sevip, hakkında olumlu düşünsem bile kesin net cizgimi koymam gerekirdi.
Guncel bilgi 14. Sayfa'da
Son düzenleme: