Hakkında bir şey duymuş olabilir ama madem öyle, gelip seninle açık açık konuşması lazımdı. Sormadan, dinlemeden “duyuyorum artık konuşmak istemiyorum” demek çocukça bir hareket. Seni gerçekten tanısaydı, kim olduğunu bilseydi, kimsenin sözüne inanmazdı zaten. Demek ki o kadar da güçlü bir karakter değilmiş.
Ayrıca bana kalırsa biraz da bahane aramış gibi. Belki biri bir şey söyledi, belki kafası karıştı ama dürüst olacağına kaçmayı seçti. Böyle insanlar genelde sorumluluk almaktan korkar. Çünkü doğruyu, seni dinlemek yerine kolaya kaçarlar.
Sen zaten elinden geleni yapmışsın, açıklamaya çalışmışsın ama o istememiş. Bundan sonrası onun kaybı. Senin karakterin, duruşun belli. Dedikodu yapan çok olur ama kendini bilen insanın içi rahat olur, senin de öyle olsun.
Zamanla kim neymiş çok net anlaşılır. Belki ileride pişman olacak ama o zaman da sen dönüp bakmayacaksın. Çünkü sen dürüst davranan, kalbinden konuşan birisin. O da bunu fark ettiğinde çok geç o
lacak.(“Yaprak, ağaçtan sıkılmışsa sonbahar bahane.”)