Canım ne diyeceğimi bilemiyorum, o kadar zor bir durum ki...
Kendimi senin yerine koymaya çalıştığımda aklımda birkaç soru beliriyor ve bir cevap bulamadım bunlara...
Yani aynı şey benim başıma gelse, sözümona şizofrenin biri bana kafayı taksa mesela, intihar etmekle tehdit etse beni, fotoğraflarını falan yollasa etse.... Ben eşimi bu kadar seviyorken, başka kimse umrumda olmazdı,bırakırdım kendini öldürürse öldürsün...
Sonuçta ben ona umut vermemişsem, işin içinde benim bir hatam yoksa niçin vicdan azabı çekeyim ki? Niçin arıyayım adamı durmadan, niçin kıyamayayım kendine zarar vermesine.. Hem en başta, bu durumu niçin gizleyeyim eşimden?
Bu soruları yanıtlayamadım kafamda. Eşinin takındığı tavrı haklı çıkarmak istedim ama çıkaramadım. Yani eşinin sözlerine ben de inanmıyorum bu nedenle...
Dolayısıyla böyle bir durumda senin yerinde ben de olsam, ben de o adamla aynı yatağa giremezdim... Ki seni anlıyorum, eşine hala aşıksın, ben de aşığım eşime...
Bu durum o yüzden de çok acı... Çünkü bu olayalar eşine olan güvenini ne kadar kırsa, dünyanı ne kadar başına yıksa da muhtemelen hala eşini görünce için titriyordur...
Bunlar hiç yaşanmamış olsa, her şey bir rüya olsa, bir anda uyansam ve bir kabus olduğunu anlasam diyorsun belki...
Olsun, her şeyde bir hayır olduğunu, bunun da hayatında yaşayıp ders alman bir durum olduğunu düşün ve geleceğe umutla bakmaya çalış...
Benim babam ben 11 aylıkken ölmüş, hiç tanımadım, ama babasız büyümek bana pek de bir şey kaybettirmedi. Annem beni en güzel şekilde tek başına büyüttü. Diş hekimi oldum, mutlu bir evliliğim ve dünyaya gelecek bir bebeğim var...
Ki senin yavrun babasız da büyümeyecek, babası yine başında olacak... Yani ayrılmanız kızında pek de önemsenecek bir hasar yaratmayacaktır bence.
Elbette bazı şeyleri açıklaman veya onun kabullenmesi zor olacak ama bu tip çocukların ayakları hayatta yere daima daha sağlam basar, unutma!
Kendimden biliyorum. Evet pek ok şeyi çok erken yaşta öğrenip kabullenmek zorunda kaldım ama ayaklarım bu sayede yere hep daha sağlam bastı.
Ki benim annem senin kadar özgüvenli biri bile değildi.... Arkasında ailesi de yoktu,bir evi veya iş yeri de...
Sahip olduğun artıları düşün ve hiç tereddüt etme!
Mutsuz bir evlik içinde büyüyüp ikinizden de nefret etmektense kızın boşanmış bir çiftin mutlu ve hem annesini hem de babasını seven, düzgün bir evlat olarak yetişebilir. Bence de böylesi daha sağlıklı. Hem kızın için hem de senin için.
Sonuçta sen bu yavru için evlenmedin, eşini sevdiğin ve mutlu olmak istediğin için evlendin. Şimdi yavrun için hayatının geri kalanını bu adamla aynı evde geçirip de hayatı kendine zindan edersen, çok değil, kısa bir zaman sonra bu hayat yavruna da zindan olacaktır...
Önce kendi huzurunu sağla ki bebeğin de huzurlu olsun...
Ne olursa olsun, ben eşimin başka bir kadına dokunduğunu bilerek asla yaşayamazdım... Bırakın aynı yatağı paylaşmayı, yüzüne bile bakamazdım... Her baktığımda aklıma bu ihanet gelirdi, yıkılırdım... Tüylerim ürperiyor düşündükçe.
Allah sabır versin sana canım... İnsanın hayatta tek güvendiği, tek sevdiği kişinin ona bunu yapması.. Tam bir kabus....