Ferhans bebişim sorduğun sorunun felsefede yeri çok, insan neden yaşar arkadaş, canlılığın amacı, insanların varollma amacı nedir diye sen bunu sorgulluyorsun. Sana cevabı dimdirekt yazıyorum, koca bir hiç. Gerçekten hiç. Evrim kendi kendini çeviren bir mekanizma, her canlıya ölmeyecekmiş gibi yaşama kodunu koyuyor, beyin gün içinde ölümü düşünmez, düşünse de 1 dakikadan fazla sürmez çok da düşünürsen zaten çıldırırsın. Evrim ye , iç, yaşa hayatta kal genlerini aktar türünü yok olmaktan kurtar der. Teker teker bireyler mutlu mu, mutsuz mu bunlara aldırmaz. Evrimin tek amacı tür olarak hayatta kalmak o kadar, teker teker bireyllerin pek de bir kıymeti yok. İnsanlara gelince insan kadar zeki bir varlık - özellikle senin kadar akıllı olanları tabi ki bu kadarla yetinmez arkadaş nedir bu yaşamanın amacı diye sorar. Yazılan cevaplara bakarsan da burda Ferhans fazla kurcalama, sen de evrimin genetik kodlarınıı gerçekle, ben mutluluğu üremekte bulldum benzeri cevaplar var ama hiçbiri soruna cevap değil çünkü cevabı kimse bilmiyor ama aslında herkes biliyor, canlılığın amacı hayatta kalmak olsa da insan olarak varolmanın pek de bir amacı yok. Maalesef çoktan bildiğin bir cevabı sana dimdirekt yazıyorum. Bunu söylememek için insanlar hayatboyu kendilerine farklı afyonlar veriyorlar, kendilerini farklı meşgalelere veriyorlar, kafalarını başka taraflara çeviriyorlar, burda lafı çeviriyorlar ama sonuç aynı, hiçlik.
Bilmiyorum izledin mi Prometheus filminde insanlar kendilerini yaratan uzaylı ırkı aramaya çıkıyorlar. Gezegene bir iniyorlar ki laboratuarda düşmüş ölmüş kalmış uzaylılar var. Sonra anlıyorlar ki uzaylılar insanları deney türü bir iş için yaratıyorlar , işleri bitince de virüs atıp öldürmek istiyorlar ama yanlışlıkla virüs patlayınca da kendileri ölüp kalıyorlar insanlık da bu şekilde sağ kalıyor. Yani insanlığın öyle ulvi bir amacı var diye yola çıkıyorlar ama bir bakıyorlar ki alakasız random amaçla kobay olarak üretilen bir tür insanlık, üstüne yaratıcılar iş bitti haydi öldürelim diye virüs de atmaya yelteniyorlar. Sonuç olarak hevesle gidip aptal saptal bir varoluş amacını bulup kalıyorlar öylece. Bence de durum tamamiyle bundan ibaret, ortada öyle ulvi bir amaç falan yok.