• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

hayatın anlamı

Susayan susuzluğu gidermek isteyen ama suyun ne oldugunu bilmeyen suyu buluna kadar çok şey içer azda olsa gider susuzluğu ama suyun yerini hiç bişey tutamaz... Su ise İslamdır
 
Seninde dediğin gibi herkes doğru yada yanlış birşeye inanıyor çünkü bu yaradılışımızda var inanmıyorum dediğin için o boşluk dolmaz dedim müslüman olmadığın için değil.. Güneşe aya taşa toprağa inananlar bişekilde Yaradanı aramıştır ruh beden bunu ister

Cevabımda islam müslüman geçmiyor dikkat edersen

Susayan susuzluğu gidermek isteyen ama suyun ne oldugunu bilmeyen suyu buluna kadar çok şey içer azda olsa gider susuzluğu ama suyun yerini hiç bişey tutamaz... Su ise İslamdır
e ama şimdi geçiyor hanımefendi…
 
Evet en sonda geçmeliydi çünkü zaten inanırsan birşeye birazda kafan çalışıyor düşünüyor sorguluyorsan bu sona ulaşırsın
 
Hayatı çetrefilli hale getirmeye gerek yok bence gidip başka ülkelerde kiliseye notlar bırakmadan önce en yakınındaki camiye ugrayıverseydin önce (bu arada her dine inanana saygım var)
 
Evet en sonda geçmeliydi çünkü zaten inanırsan birşeye birazda kafan çalışıyor düşünüyor sorguluyorsan bu sona ulaşırsın

Hayatı çetrefilli hale getirmeye gerek yok bence gidip başka ülkelerde kiliseye notlar bırakmadan önce en yakınındaki camiye ugrayıverseydin önce (bu arada her dine inanana saygım var)
konuyla alakası yok ama içiniz rahat edecekse eğer en yakınımdaki camiye milyonlarca kez uğrayıverdim. önceden beş vakit namaz kılardım, artık inanmıyorum. çünkü dediğiniz gibi "kafam çalışmıyor", olmadı, bu sona ulaşamadım. teşekkürler, iyi geceler.
 
konu neden inanca kaydı anlamadım.

inanan birine neden inanıyorsun kendini zorla diye demek nası abestse inanmayana da neden inanmıyorsun kendini zorla demek de o kadar saçma.

mesleğinle alakalı olabilir bu durum bu arada insan doğum ölüm hastalık gördükçe küntleşiyor hissizleşiyor.
 
Sizede iyi geceler umarım mutlu huzurlu olursunuz......
 
Maneviyatiniz boş gidin umreye belki gecer belki orda bulursunuz kendinizi. .
 
Fight club filminde çok sevdiğim bir bölüm var.

"We’re the middle children of history, man. No purpose or place. We have no Great War. No Great Depression. Our Great War’s a spiritual war… our Great Depression is our lives."

Umarım bir çıkış yolu bulursunuz. Çünkü biliyorum ki içsel buhran en zorlarından biri.
 
hayatımın bir anlamı yok. ne için yaşadığımı bilmiyorum.

isyan edecek hiçbir şeyim yok. bu zamana kadar ciddi hiçbir problem yaşamadım. sağlıklıyım, anam babam hayatta. öğrenciyim ve çok iyi bir bölümde okuyorum. birçok insanın yerimde olmak isteyeceğine eminim. açlık görmedim, kıtlık görmedim. savaş-zulüm görmedim.

şükredilecek bir hayatım olduğunun farkındayım. "savaş var, insanlar ölüyor" yazacak olan anlayışsızlar varsa lütfen onları şimdiden pistin dışına alalım.

neden yaşadığımı bilmiyorum. manasız geliyor. neden sabah kalkıp okula gidiyorum? neden bir mesleğe sahip olmalı, bir işte çalışmalıyım? neden okul sonrası arkadaşlarımla kahve içiyorum? neden yeni yerler geziyorum? neden birisinden hoşlanıyorum? neden hoşlandığım kişi benden hoşlanmayınca üzülüyorum?

ritüellerin amacı ne? ben bunları neden yapıyorum?

yaşadığım hayat beni tatmin etmiyor. neden vakit öldürdüğümüzün cevabını bulabilmiş değilim.

hayatında değişiklik yap, yeni insanlarla tanış, yeni yerler gör demeyin. yaptım çünkü. nerdeyse 2 aydır (geçici bir süreliğine) başka bir ülkede yaşıyorum. yaşam stilim komple değişti. başta iyi gelir gibi oldu. ama zaman geçip buraya alışınca o iyi hissetme hissi yine geçti.

dini inancım yok. dinlere inanmıyorum. eskiden inanırdım. o zaman her şey daha kolaydı. beni herkesten daha çok seven bir varlık olduğuna inanırdım. mutsuz olsam da sorun değildi, bu dünya geçiciydi. hepi topu 70 yılım ya var ya yoktu, sadece buraya katlanmalıydım. ondan sonrası sonsuz mutluluk ve huzurdu.

şimdi buna da inanmıyorum. bu dünyada vakit geçirmek için hiçbir sebebim yok.

geçenlerde bir kiliseye gittim. kocaman bir defter var. adını, adresini ve ne için dua edilmesini istediğini yazıyorsun. "hayatın anlamsız olduğunu düşünüyorum" yazdım. "lütfen benim için dua edin".

böyle dedim diye depresyondayım sanmayın. bir iki defa bu meseleyi birileriyle konuşmaya çalıştım. "sana inanmıyorum. böyle diyorsun ama sürekli gülüyorsun" dediler.

evet sürekli gülüyorum.
kahkaha atmayı seviyorum.
ufak şeylerden mutlu olmaya çalışıyorum.
geçenlerde birisinden "sürekli mutlusun, gittiğin yere neşe getiriyorsun" lafını duydum.
karşılık olarak "o palyaço benim!" diye bağırasım geldi.

dıştan mutluyum evet.
ama aslında değilim.
çok dağınık anlattım ama lafın kısası;
uzun süredir büyük bir boşluk içerisindeyim.
ve nasıl çıkacağımı bilemiyorum.
sizi hayata karamsar baktiran karsiligini bulamadiginiz erkek arkadasiniz gibi goruyorum ben. Yasamayaa giydiyorsunuzzz mutsuzluk anlam verememe vs vs. Savas olum diyorsunuz... herkes bisey icin caba veriyor yasam cabasi. 70 yil sonrasi mutluluk huzur diyorsun. Asil ondan sonrasi senin icin yorucu bi yolculuk ve zor bi sinav olucak.neden dersen o mutluluk huzur icin millet bu dunyadaa nelerr yapiyor bi bilsen.. bence sende yapmalisinn oncelikk kardesim ŞÜKRETMELİSİN.
 
Son düzenleme:
Mutsuzluğunun tek sebebi bir inancınız olmamasi.
Bir inanci olmayan insan bu dünyadan zevk almaz.
Ne için yaşadığını bilmez.
Hersey boştur.
Vardır ama fiziki olarak. Yaşıyordur ama anlamsız.
Kısaca siz gibi.
Belki birçoğunuz bana kızacak, hersey inanç mıdır die.
Evet bana göre hersey inanctan ibaret.
Bu benim düşüncem.
Elhamdülillah müslümanım ve cok mutluyum.
Dinimi tam yaşıyormuyum die sorcaksınız.
Layıkıyla efendimizden başka kim yaşadı bilmiyorum.
Elimden geldiği kadar rabbimin isteklerini yapıyorum.
Bu beni huzurlu kılıyor, mutluyum. Ne için yaşadığımı biliyorum.
Zamanı geldiğinde bir can borcum ve bu dünyada yaptıklarımdan hesabım, sonrada ebedi sonum var.
Bunu bilerek yaşıyorum. Evet coook mutluyum. Çünkü yalnız değilim. Benim bir rabbim var.
Beni duyan beni bilen beni gören.
Yüceler yücesi.
Ben rabbimleyim. Rabbimde benimle.
Yaşama sebebim var.
Bu vakitte ben ayaktayım, uykumu böldüm kalktim.
Sabah namazı için secdedeyim.
Huzurdayım, mutluyummmm.
Sen rabbinle degilsen, rabbinde seninle degildir.
Başına kaza bela gelmiyor, yokluk sıkıntı görmüyorsun.
Sevdiklerinle imtihanın yok.
Okul hayatın, durumun hersey iyi mi?
Eyvahlar olsun rabbin seninle degil artık. herseyin dört dörtlük.
Efendimizin hayatını baştan okumanızı isterim.
Kainatın efendisi, ne zorluklar yaşamış daha doğar doğmaz.
Ve ölene kadar.
Sizinle tanişip, konuşmayı o kdr cok isterdim ki.
Size tek tavsiyem.
Kuranın mealini okumanız, efendimizin hayatı, müslümanlığı seçenlerin videolarını izlemeniz.
Özellikle zakir naik videolarını izlemeniz.
Herseye mantıklı cevabı olan biri.
Umarım en kısa zamanda mutluluğu, yaşama sevincinizi bulursunuz.
Unutmayın mutlu olmak cok uzak degil, hayattan zevk almak cok zor degil.
Hayat anlamsiz degil.
Hersey "oku"maktan, araştırmaktan ibaret.
Kitabımızın ilk ayeti bile "oku, Allah'ın adı ile oku".
Mutlu kalın..
 
1. Weltschmerz diye bi kavram vardı, türkçede tam karşılığı yok varoluş acısı gibi birşey (adamlar bu kavrama bir isim koymuş, yalnız değilsiniz yani).

2. Farkındalığı yüksek insanların tatmin olması zordur, yapımızda bi bug var insanoğlunun aklı sınırlı herşeyi açıklamaya yetmiyor, bir kavramı aklımızda kalbimizde oturtup ona inanınca huzur buluyoruz (ha biz müslümanlar bu kavramın tek olduğunu biliyoruz ama bu ayrı bir konu herkes buna inanmak zorunda değil) inanç o yüzden gerekli yoksa boşluk dolmuyor. İnançsızlık da bir nevi inanç siz biraz arada kalmışsınız (belki bu tespitimde yanılıyorumdur).

3. Hayat bi puzzle fazla kolay olursa tat vermez fazla zor olursa da aşırı stres yaratır altından kalkamayız.

4. Herşey normal göründüğü halde 'akışta olmama' hissinin verdiği bir ruhsal tatminsizlik, bunların da biyolojik temeli olduğunu düşünüyorum elektriksel dengeniz bozulmuş olabilir. Siz doktormuşsunuz daha iyi bilirsiniz, beslenme, uyku, egzersiz durumunuz nasıl? Belki bazı maddelere ihtiyacı vardır bedeninizin. İnstagramdan dr. ayşegül çoruhluya bir bakmanızı tavsiye ederim naçizane.
 
hayatımın bir anlamı yok. ne için yaşadığımı bilmiyorum.

isyan edecek hiçbir şeyim yok. bu zamana kadar ciddi hiçbir problem yaşamadım. sağlıklıyım, anam babam hayatta. öğrenciyim ve çok iyi bir bölümde okuyorum. birçok insanın yerimde olmak isteyeceğine eminim. açlık görmedim, kıtlık görmedim. savaş-zulüm görmedim.

şükredilecek bir hayatım olduğunun farkındayım. "savaş var, insanlar ölüyor" yazacak olan anlayışsızlar varsa lütfen onları şimdiden pistin dışına alalım.

neden yaşadığımı bilmiyorum. manasız geliyor. neden sabah kalkıp okula gidiyorum? neden bir mesleğe sahip olmalı, bir işte çalışmalıyım? neden okul sonrası arkadaşlarımla kahve içiyorum? neden yeni yerler geziyorum? neden birisinden hoşlanıyorum? neden hoşlandığım kişi benden hoşlanmayınca üzülüyorum?

ritüellerin amacı ne? ben bunları neden yapıyorum?

yaşadığım hayat beni tatmin etmiyor. neden vakit öldürdüğümüzün cevabını bulabilmiş değilim.

hayatında değişiklik yap, yeni insanlarla tanış, yeni yerler gör demeyin. yaptım çünkü. nerdeyse 2 aydır (geçici bir süreliğine) başka bir ülkede yaşıyorum. yaşam stilim komple değişti. başta iyi gelir gibi oldu. ama zaman geçip buraya alışınca o iyi hissetme hissi yine geçti.

dini inancım yok. dinlere inanmıyorum. eskiden inanırdım. o zaman her şey daha kolaydı. beni herkesten daha çok seven bir varlık olduğuna inanırdım. mutsuz olsam da sorun değildi, bu dünya geçiciydi. hepi topu 70 yılım ya var ya yoktu, sadece buraya katlanmalıydım. ondan sonrası sonsuz mutluluk ve huzurdu.

şimdi buna da inanmıyorum. bu dünyada vakit geçirmek için hiçbir sebebim yok.

geçenlerde bir kiliseye gittim. kocaman bir defter var. adını, adresini ve ne için dua edilmesini istediğini yazıyorsun. "hayatın anlamsız olduğunu düşünüyorum" yazdım. "lütfen benim için dua edin".

böyle dedim diye depresyondayım sanmayın. bir iki defa bu meseleyi birileriyle konuşmaya çalıştım. "sana inanmıyorum. böyle diyorsun ama sürekli gülüyorsun" dediler.

evet sürekli gülüyorum.
kahkaha atmayı seviyorum.
ufak şeylerden mutlu olmaya çalışıyorum.
geçenlerde birisinden "sürekli mutlusun, gittiğin yere neşe getiriyorsun" lafını duydum.
karşılık olarak "o palyaço benim!" diye bağırasım geldi.

dıştan mutluyum evet.
ama aslında değilim.
çok dağınık anlattım ama lafın kısası;
uzun süredir büyük bir boşluk içerisindeyim.
ve nasıl çıkacağımı bilemiyorum.
bir şarkıda dendiği gibi, "içimizde aç hevesler" vardır. hep mutluluk düşler, üstelik bunu sonu gelmez arzularda ararız. bitmez tükenmez hırslarımız vardır. planlar, planlar kurar; belki de koca bir ömrü hep mutluluk aramakla geçiririz. ve çoğu kez mutlu olmak, zengin olmakla, sığ düşünceleri gerçekleştirmekle aynı anlama gelir bizim için. bir ömür yaşar da hayatın her ayrıntısına sinmiş mutluluk izlerini göremeyiz. ağız tadıyla yaşamak istiyorsak küçük şeylerden mutluluk çıkarma sanatını öğrenmeliyiz. yaşamak, o küçük şeylerin birlikteliğinden oluşmuyor mu?

ayrıca,
yaşamı ideal şartlar altında düşünenler değil, bulundukları halden hoşnut olmasını bilenler mutlu olabilirler. işte bunun farkında olan insan mutluluğa kavuşmak için ne işlerinin düzelmesini, ne üniversite kazanmayı, ne askere gitmeyi, ne de zenginleşmeyi bekler. bulunduğu durumdan tat almaya çalışır. mutluluk insanın kendi özündedir; onu başka yerde aramanın anlamı yoktur.

kötü günler yaşıyoruz,
biz, anadolu insanları...
yaşam bir karabasan...
yoksa biz,
biz öldük de,
yaşadığımızı mı sanıyoruz?...

bizanslı palladas (ms. 4-5 yüzyıl)
 
Hayatın belirli bir anlamı yok. Yani budur ve herkes bunu yapmalıdır diyemeyiz. Hayata anlamı sen katacaksın. Huzuru neyde buluyorsan ,ney seni sorgulamaya itmiyorsa ve varlığından, yaşamaktan mutluysan odur anlam senin için. Anlık mutluluklar yaşıyoruz zaten hiçbir şey sürekli olduğunda bizi mutlu etmez. Hedefine ulaşırsın daha da ilerlemek istersin. Tek çaresi düşünmemek ya da inanç. Bırakacaksın kendini yaşama o seni nereye götürürse artık.
 
hayatımın bir anlamı yok. ne için yaşadığımı bilmiyorum.

isyan edecek hiçbir şeyim yok. bu zamana kadar ciddi hiçbir problem yaşamadım. sağlıklıyım, anam babam hayatta. öğrenciyim ve çok iyi bir bölümde okuyorum. birçok insanın yerimde olmak isteyeceğine eminim. açlık görmedim, kıtlık görmedim. savaş-zulüm görmedim.

şükredilecek bir hayatım olduğunun farkındayım. "savaş var, insanlar ölüyor" yazacak olan anlayışsızlar varsa lütfen onları şimdiden pistin dışına alalım.

neden yaşadığımı bilmiyorum. manasız geliyor. neden sabah kalkıp okula gidiyorum? neden bir mesleğe sahip olmalı, bir işte çalışmalıyım? neden okul sonrası arkadaşlarımla kahve içiyorum? neden yeni yerler geziyorum? neden birisinden hoşlanıyorum? neden hoşlandığım kişi benden hoşlanmayınca üzülüyorum?

ritüellerin amacı ne? ben bunları neden yapıyorum?

yaşadığım hayat beni tatmin etmiyor. neden vakit öldürdüğümüzün cevabını bulabilmiş değilim.

hayatında değişiklik yap, yeni insanlarla tanış, yeni yerler gör demeyin. yaptım çünkü. nerdeyse 2 aydır (geçici bir süreliğine) başka bir ülkede yaşıyorum. yaşam stilim komple değişti. başta iyi gelir gibi oldu. ama zaman geçip buraya alışınca o iyi hissetme hissi yine geçti.

dini inancım yok. dinlere inanmıyorum. eskiden inanırdım. o zaman her şey daha kolaydı. beni herkesten daha çok seven bir varlık olduğuna inanırdım. mutsuz olsam da sorun değildi, bu dünya geçiciydi. hepi topu 70 yılım ya var ya yoktu, sadece buraya katlanmalıydım. ondan sonrası sonsuz mutluluk ve huzurdu.

şimdi buna da inanmıyorum. bu dünyada vakit geçirmek için hiçbir sebebim yok.

geçenlerde bir kiliseye gittim. kocaman bir defter var. adını, adresini ve ne için dua edilmesini istediğini yazıyorsun. "hayatın anlamsız olduğunu düşünüyorum" yazdım. "lütfen benim için dua edin".

böyle dedim diye depresyondayım sanmayın. bir iki defa bu meseleyi birileriyle konuşmaya çalıştım. "sana inanmıyorum. böyle diyorsun ama sürekli gülüyorsun" dediler.

evet sürekli gülüyorum.
kahkaha atmayı seviyorum.
ufak şeylerden mutlu olmaya çalışıyorum.
geçenlerde birisinden "sürekli mutlusun, gittiğin yere neşe getiriyorsun" lafını duydum.
karşılık olarak "o palyaço benim!" diye bağırasım geldi.

dıştan mutluyum evet.
ama aslında değilim.
çok dağınık anlattım ama lafın kısası;
uzun süredir büyük bir boşluk içerisindeyim.
ve nasıl çıkacağımı bilemiyorum.
bence en önemli 1. neden inançsızlık.
2. neden hayatında her şey düzenli gidince insanın amaçsız kalması. çünkü insan hayata tutunmak için kendisine küçük büyük hedefler koyuyor. kimi asgari ücretle ay sonunu nasıl getireceğini düşünürken, kimi bu ay hangi ülkede günümü gün etsem diye düşünür. insan amaçsız kalınca boşluğa düşüyor.
3. en önemli neden bence, diğergamlığın unutulması. yani başkaları için üzülmeyi, çabalamayı terketmek.
 
konuyla alakası yok ama içiniz rahat edecekse eğer en yakınımdaki camiye milyonlarca kez uğrayıverdim. önceden beş vakit namaz kılardım, artık inanmıyorum. çünkü dediğiniz gibi "kafam çalışmıyor", olmadı, bu sona ulaşamadım. teşekkürler, iyi geceler.
Tanıdığım ataist arkadaşlarımda var ve gayet mutlular yani,inançla alakalı olduğunu düşünmüyorum.
Zaman zaman hepimiz bu duyguya kapılıyoruzdur,bana olduğu zamanlarda kısa zamanda atlatıyorum örneğin.
Spor yapmanızı öneririm yapmıyorsanız eğer,bir de psikoloğa giderseniz belki yardımcı olabilir diye düşünüyorum..
 
Back
X