Hep mutlu ve basarili olanlar??? Ya da herseyi tepetaklak gitmeye baslayanlar?


Konularınıza yorum yapmak istemiyorum çünkü bir işe yaramıyor sıkıldım . Ama sadece söylediğiniz birşey doğru değil bilmeyen insanlara yanlış bilgi veriyorsunuz . Nasıl 6 ay sonraya randevu veriyorlar anlamadım ? Ben Almanya’da yaşıyorum . Siz bahsettiğiniz gibi bu kadar rahatsızlıklarınız varsa hiç bir doktor sizi böyle bu durumda 6 ay bekletmez , BEKLETEMEZ. Ha siz , istediğiniz doktorun praxis’ine gitmek istiyorsanız (özel muayenenehane gibi ) 6 Ayda beklersiniz,1 sene de . Çünkü dünyanın her yerinde bilinir ki , hasta olan biri muayenehaneye değil hastaneye gitmeli. Praxis’ler çok yoğun olduğu ve acil durumlar için olmadığından dolayı size uzun süreye randevu verebilirler .

Siz de gidin bir hastaneye , anlatın sıkıntınızı . Muhtemelen sizi yatırırlar , 1 hafta sonra Pamuk gibi olursunuz hiç birşeyiniz kalmaz
Ondan sonra da konuşarak terapi başlar .
Lütfen insanları yanlış bilgilendirmeyin
 
Maddi durumun varki yardım ediyorsun Janet hayatım berbat herşeyim ters yardım edebilecek madfiyatımda yok ben napsam
Bir güler yüz, güzel bir sohbet, karşındaki insana gerçek anlamda saygı duymak, onu olduğu gibi kabul etmek, dinlemek, güven vermek. Bunlar paha biçilmeyen yardımlar hem de bedava, üstelik hem vereni hem alanı feraha eriştiren erdemler. Ve günümüzde çok azaldı herkes kendini düşünüyor, öz eleştiri yaparsam eğer son zamanlarda insanları pek dinlemediğimi fark ettim mesela bunu düzeltmeye çalışıyorum. Önemsemediğimden değil tabi ama çocukluktan beri zor odaklanan biriyim. Kendimi zorlayıp birini dinliyorken fark ettim ki karşımdaki insan önemsendiğini anlıyor ve seviniyor. O mutlu olunca ben de mutlu oluyorum. Güzel hisleri insanlar arasında yaymak lazım.
 
Evet....ben basarilarimi sadece okula baglamadim ki....profesorumle sirket kurdum, hem de odtu girisimcilik odulu 1.ligim sayesinde kurduk sirketi....ne mi oldu? Yurutemedik kapattik. Kisaca, tam tepeye ciktim, hoopp yine asagiya...
 
Psikoterapistlere "gercekten durumum acil, lutfen beni alin" diye yalvardim, hem de kac tanesine....ve hepsinden ayni cevap "bekleme listemiz var, kotuyseniz klinige yatin"
Bu soyledigimin neresi yalan? Istedigim kisiden de randevu almak icin degil ayrica, berlindeki tum psikoterapistlere tek tek telefon actim. Kimi :ben grup terapisi yapiyorum uygun degilsin dedi, kimi de siraya gir....
Evet problemli biri olabilirim ama yanlis bilgi vermiyorum, bana soylenenleri aynen aktariyorum.
Tek ihtiyacim olan bir terapist....hepsi bu...
Ve gidisatim klinikte yatis gibi gozukuyor
 
Arti eksi taraflari var. Bekliyorsun ama söyle güzel bulurum odada sen varsan seninle gayet güzel ilgilenirler zaman ayirirlar.

Aslında olması gereken bu, yani bir doktor bir günde 100 kişiye bakacağına sanırım 10 kişiye bakıyor ama tam bakıyor.Ben ülkemizde herkesin gerekli gereksiz doktora gittiğini düşünüyorum. Günde kaç tane hastaya bakan doktor da layıkıyla ilgilenemiyor tabiki.
 

Ablacım benim kardeş yurtdışında ama orda şöyle de bir sistem var mesela her 6 ayda 1 diş muayenesi zorunlu. Gitmezsen cezası var. Belli kontroller zorunlu belli aralıklarla. Sanırım bu yüzden ha diye randevu vermiyorlar.
 

Aynen öyle, hasta icin cok daha kaliyteli bir ortam oluyor. Tükiyede agzim uyusmus bir sekilde beklemede bekletirlerdi discide misal, ama burada oda senin, doktor cikiyor odadan yarim saat uyusma diyelim mesela kimse beni rahatsiz etmiyor.
Herseyin artisi eksisi var.
 
Ben de aynısını söylüyorum işte . Bende Berlin’de yaşıyorum . Sİzin durumunuz psikiyatri praxis’i değil , hastaneye gitmek. Bu Almanya’da 6 ay sonraya randevu veriyorlar değil. Yani evet geç randevu veriyorlar çünkü Zaten bu tarz yerlere *aciliyeti* olanlar değil, belli bir aşamadan sonra devam etmesi gerekenler gider . Siz adımı baştan yanlış atıyorsunuz .
Siz hastaneye giderseniz , sizi hemen alırlar bence vakit kaybetmeyin .
 
Hayatlari boyunca hayatlari harika giden, cok basarili ve mutlu olanlar bunu nasil basariyorlar?
bi kere böyle birisi kesinlikle yok burda bi anlaşalım Herkesin hayatı inişli çıkışlıdır, zaten çok stabil hayat yaşayanlar bile emin olun o noktaya gelene kadar ne badireler atlatmıştır.. Ayrıca o stabiliteyi de her zaman koruma garantisi kimsenin yok.. Hayat bazen akışına bırakılması gereken bi yokuş, bazen de hedeflere emin adımlarla ilerleyebilmek için tırnaklarla kazınarak tırmanılması gereken bi dağ olabilir.. Ne yapmak, nerede olmak istediğimize doğru karar verir ve ona göre ilerleyebilirsek belki hepimiz bi gün şirinleri görebiliriz
 
Başarı ve mutluluğun anahtarı "ihtiyaç sahiplerine yardım etmekten geçiyor "
Hayatımda çok çok şükür ki en ufak sorunum yok
Bu aralar maddi olarak sıkışığız ama geçecek diyorum
Buna rağmen her sabah elimde mama kutularıyla evden çıkıyorum . Kedi , köpek, martı ne bulursam besliyorum .Her günüme şükür diyorum . Hayatta hiç bir zaman amacım eşya, ıvır zıvır olmadı . Bayılırım yemeye , içmeye ve gezmeye .
Bankada başımıza bir iş gelirse diye bizi bir süre idare edecek kadar param var . Gelirimiz şu an ortalamanın üzerinde ama yaklaşık 5000 tl ev kredisi ödüyorum .
7 yaşında ki oğlum bile sokakta gördüğü çıplak ayaklı çocuklara ayakkabılarını veren bir çocuk
Babamdan da böyle gördüm
Sende varsa başkası ile paylaş
Benim için mutluluk bu demek
Manevi bir oğlum var .
Bu kış okula arkadaş desteği ile 50 çift bot ve mont aldık . Mutluluk bu işte . O çocukları tek tek giydirmek .
Çok zengin değilim , ama borçlu da değilim .
Sağlıklıyım , işim var daha ne olsun
 


kendi adıma çok teşekkür ederim. Rabbim sayılarınızı çoğaltsın.

Maddi durumun varki yardım ediyorsun Janet hayatım berbat herşeyim ters yardım edebilecek madfiyatımda yok ben napsam

maddi anlamda degil ki yardım gülümsemek bile sadakadır. bir cocugun basını oksamak top atmak yerden çöp almak vb ufacık şeyler içinizi ısıtır.
 

Kadin doktorundan bile randevu almak zor. En az bir ay bekliyorsun basit birsey icin.
Dedigi gibi acilliksen aliyorlar.

Ben de Almanya’da yaşıyorum , evlenmeden önce de burdaydım .
tatlialirim Sizin söyledikleriniz bir açıdan doğru , bir açıdan değil . Şöyle açıklayayım Laale Biz Türk insanı olarak kabul etmeliyiz ki ya bir çok şeyi son dakikaya bırakıyoruz , ya da hiç randevu almadan , pat diye gitmek istiyoruz , Türkiye’de özel muayenehanelere para verip her istediğimizi bu şekilde de halledebiliyoruz. Ama Almanya’da bu sistem daha başka ve bu yüzden de Türkiye’de olduğu gibi karışıklık Yok . Almanlardaki bu kural bu sistem gerçekten hemen hemen hiç bir ülkede Yok . Bu yüzden de bu ülkenin çivisi çıkmamış. Herşey düzenli bir şekilde devam ediyor .
Kadın doktorundan randevu dediğiniz olay zaten her 6 Ayda bir olması gereken bir durum , siz randevunuzu alır ve giderseniz zaten bir sonraki randevunun tarihini size kendileri veriyorlar . Bir çok insan randevusuna sadık kalmayıp gitmediği, canı istediğinde gitmek istediği için haliyle beklemek zorunda kalıyor . Bence çok normal bir durum bu .
Acil bir durum olduğunda zaten gitmeniz gereken yer bu praxisler(özel muayenehane gibi düşünün ama değil özel ) değil hastane . Siz hastaneye gittiğinizde hiç bir hastane sizi ASLA geri göndermez . Bence burda yaşayan bir çok Türklerimiz hala bazı şeyleri kabul etmiş değil :/
Bazı ülkenin kurallarını bilmek , ona göre davranmak ayak uydurmak gerek . Demek ki adamların bu yaptığı doğru ki , gittiğimiz hastanelerde , doktorlarda cebimizden bir kuruş para çıkmıyor . Karmaşa olmuyor .

Türkiye’de niye her zaman istediğin yerden randevu alabiliyorsun ? Çünkü para ödüyorsun . Burda bunu sağlık sigortası yapıyor ... konu sahibi arkadaş söylediği gibi ‘delirme’ noktasında ‘çok kötü’ bir durumdaysa , hastaneye gitmeli . Buradaki doktorlarda bunu söylüyorlar , yok gitmiyorum diyorsa o zaman bekleyeceksiniz demek ki o kadar da kötü değilsiniz diyor .
Kaldı ki , hastanede illa yatırmıyorlar , eğer durum hastaneye yatmadan tedavi edilecekse bir kağıt yazıp onu bu tarz klinik yerlere yolluyor o zaman 6 ay vs. Beklemesine gerek kalmaz
 

Hamileydim atesim yükselmisti korktum bebegim icin arkadasim götürmüstü almadilar, hap yazip gönderdiler alamayiz dediler. ben hicbir yeri kötülemiyorum bu arada. kadin doktorunu aradik kasintim vardi cok doluymus bir sy sonraya bile vermediler o kasinti beni bir hafta cok rahatsiz etmisti mesela, bunu tahmin edip önceden randevu almam pek mümkün degil. ufak tefek seylerde yasaniyor bunlar. benim icin sinir bozucu olabiliyor. onun icin de tavsiye ilac aldik. ama beraberinde gözüm de kasindi, en yakin bir haftaya verdi randevuyu sinava girecektim ve sag gözüm acilmiyordu. zorlamadik da acil diye tamam dedik kapattik. neyse de bazen dezavantajlari da olmuyor degil. sistem güzel zaten elestirmiyorum
 
canım ben zaten kötülüyorsun demedim :) sadece Türkiye’deki gibi herkes pat -küt giderse o zaman hiç bir şekilde işlerimizi halledemeyiz. Hamileyken ateşiniz çıktığında keşke hastaneye gitseydiniz . Hem de direkt Doğum kısmına . Bir dahakine aklınızda bulunsun
 
Evet....ben basarilarimi sadece okula baglamadim ki....profesorumle sirket kurdum, hem de odtu girisimcilik odulu 1.ligim sayesinde kurduk sirketi....ne mi oldu? Yurutemedik kapattik. Kisaca, tam tepeye ciktim, hoopp yine asagiya...
ayni seyden bahsediyoruz. Teori ve pratikte basari ayni olmuyor. Basarisiz olmussunuz ki yurutememissiniz , kimse sizi asagiya itmedi. Basarisiz olanlar daha sonra nerde hata yaptim diye donup bakip tekrar deniyor ya da yolunu degistiriyor. Sizin gibi surekli aglamiyor. Ben yurtdisinda 2.5 yildan beri yasiyorum. 2 yildan beri egitimimle ilgili olmayan bir iste calisiyorum. Denklik alana kadar boyle. Yuksek lisansim denk gormedi bir kac dersim eksik, belki seneye ogrenci kredisi alip onu tamamlayacagim. Ya da lisans mezunu olarak devam edecegim. Evim,yazligim, arabam herseyim var. Paraya ihtiyacim yok. Dilimi gelistirmek ve topluma entegre olmak icin calisiyorum. Siz evde oturup agliyorsunuz. Ev iyice depresyona sokar insani.
 

yakinimdaki hastane kücük, bazen doktor olmuyor hazirda baglantili oldugu o klinige yönlendiriyorlar. tam hatirlamiyorum o günü nasil oldu, yoksa hastaneye de giderdik. bir durum olmustu üc yil oldu.
hastane para kazanamadigi icin günlük verdikleri serumu da alamamistim ikinci hamilegimde. yatis yapmak zorundasin dediler serum icin, hicbir klinik de bana günlük serum vermeyi kabul etmedi herkes ona git buna git diyip durdu hastane de yönetmelik degisti sadece serum yemem gerekiyordu hamileligimde cocuguma bakacak kimse olmadigindan da ikincinci hamileligimde serumsuz Allah a emanet yasadim. Önerileri cocukla kalmam hastanede ama serumlu yatis yapinca o cocuga bakamam ki beslemek, altini almak da hayli zor. Gece aglar, oyun ister asla durmazdi iki yasinda bir cocuk hastanede ne yapacak..
Her zaman sunulan bir alternatif vardir ama benim basima gelenler bunlar. Sistemden memunum ama bazen bana dert olmuyor da degil.
 

Ya işte herşeye çözüm var ha size -bize uymaz o başka . Keşke kocan çocukla ilgilenseydi sen de yatıp iyileşseydin. Neyse dediğin gibi , artılar da var eksiler de tabii ki . Ama artılar , eksiler ile ölçülemeyecek kadar fazla olduğu için şanslıyız
İyi günler dilerim
 
Hayatımda hicbirsey yolunda gitmiyor , ne iş ne aşk ne para... Gerçekten berbat- baştan aşağı verimsiz bir sene geçiriyorum...
Ona rağmen gerçekten çok neşeli bir insanimdir. Bence bu aralar depresyondayim ama yakın çevrem depresyonuma inanmıyor çünkü hala yeterince hareketli ve güler yüzlüyüm...
Yani her daim başarılı olanlara asla örnek olamayacağim (maalesef) ama her daim mutlu olanlar icin birkaç şey söyleyebilirim.
1) seni ne mutlu eder bunu bul ve fırsattan istifade et bunu bir şekilde yap. Gerekirse butun sınırlarını zorla.
İnan ki mutlu olduğun şeyleri yaparsan mutlu olursun.
Beni mesela en çok yalnız seyehat etmek mutlu ediyor. Kendimi buluyorum,yollarda başka bir insan oluyorum.. ama ekonomik durumum gerçekten yerlerde. Bu yüzden mesela masraflarımı karşılayacak bir proje bulup öyle seyehat ettim bu sene. Onlardan aldığım paranın kalanıyla da başka ülkeler gördüm...
Döndüm ,para getirecek (ama düzenli olmayan) bir iki ise girdim. Fırsattan istifade cebime iki kuruş geçince birşeyleri bahane edip tatile gittim. Mesela x'in düğününe diye gidip düğünden sonra kamp yaptım , iş için y şehrine gittiysek 3 gün de civardaki Z şehrinde kamp yaptım... Seyehatlerimde paraya ihtiyaç htiyac duymadığım için orada olduğum surece ne işsizlik beni üzdü ne parasızlık. Kimsenin 'ayy hayatını duzene sokamadi bu kiz' bakışına da maruz kalmadım haliyle. Güzel tati flortlerim de oldu..haliyle enerji depoladım mutlu oldum geldim...
Yine çok ümidimi kaybedip mutsuz olduğum zamanlar da haritayı açıyorum, düzenli bir işe girince gideceğim yerleri falan planlıyorum... Beni mutlu ediyor...
Siz de sizi gerçekten mutlu edecek şeyleri bulup onları yapabilirsiniz.
Bahçeyle uğraşmak sizi mutlu ediyorsa mesela bahçe malzemeleri alin,balkonda alan oluşturun domates yetiştirin:)
Hayvanları seviyorsanız bir kedi alin ya da barınaklarda gönüllü olun (çok keyifli. Hayvan dolaştiriyorsun), ya da resim yapmak sizi mutlu edecekse bir kursa başlayın... Nasıl ki hayatınıza giren insanları mutlu etmek için planlar yapıyorsak biraz da kendimizi mutlu etmek için çabalayin.
Konuya 1 diye girmişim ama yazacak bir ikinci şey bulamadım..sanırım altın kural kendini mutlu etmeye calismak
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…