Her şey ters

Hepimizin hayatı trajedi ve travmalar ile dolu, dışarıda gülüp eğlenen bir insanın gece kafasını yastığa koyduğunda kalbinden geçenleri bilemezsin. Anlatsam roman olur diyeceğim kadar çok travma ve trajedi yaşadım, ama dışarıdan bakıldığında mükemmel bir hayatım var. İnsanların gözünde hep şanslı, mükemmel hayatı olan bir insanım fakat öyle miyim? Onlar “şansa bak ya”derken ben geçmişten gelen yaraların izini “anksiyete nöbetleri.” ile hala üzerimde taşıyorum. 29 yaşında evlendim ve o yaşa kadar emin ol üzerindeki baskıları birebir yaşadım ki malesef bizim toplumumuzda bu baskılardan kurtulan kadın sayısı çok azdır. Sosyal, ekonomik ve kültürel düzeyde tam olarak gelişmiş küçük bir azınlık var çünkü. İş konusu da öyleydi, atanamadım “boşuna okudun, evlenseydin keşke, okumasaydın ya.” gibi tonla laf. Duymadım kimseyi, aldırmadım. İlişkilerimde de sorunlar yaşadım, “işte şimdi dipteyim.” dediğim onlarca an oldu.

Senden tek farkım anksiyete nöbeti geçirirken bile umudumu kaybetmemiş olmamdı. En dipte olduğum, tamam her şey şimdi bitti dediğim anlarda bile “pes etmek yok.” diye kendi kendimi yüreklendirdim hep. En zor anımda kardeşim dediğim insanın kazığını yedim mesela, ciğerim yanarken geldi odun attı, beter ol dedi resmen :) yine pes etmedim. İnan bunları kendimi övmek için vs söylemiyorum. Kimseye ihtiyacın yok, kimsenin söylediği cümlelerin önemi yok, kendine tek lazım olan şey “sensin.” ve inancın. Bunu hatırlatmaya çalışıyorum.

en karanlık gecenin bile bir sabahı var. Dünya üzerindeki en büyük felaketler bile sona erip yerini derin bir sessizliğe bırakıyor. Sen umudunu kaybetmişsin sadece, ona sarıldığında ve tutunduğunda tekrar düzlüğe çıkmak zor değil. Yapılacak hiç bir şey olmadığında oturdum dua ettim, açtım meditasyon yaptım, psikologların youtube videolarını izledim, kalbim acıyorken kalktım dans ettim. İnatlaştım hayatla. Beceremediğim yerde ilaçlara sarıldım, ama öyle ya da böyle hayatın beni silkelemesine izin vermedim, o kızgın bir boğaydı sanki ama ben üzerinden düşmemek için her şeyi yaptım inatla. Başardım mı? Buraya kadar geldim işte, çok şükür şu an mutlu bir hayatım var, bu benim hikayem tüm kalbimle biliyorum, hiç bir şey boşuna değil, iliklerime kadar hissediyorum. Geçeceğini ve bir gün gerçekten şansının döneceğini de çok iyi biliyorum, tabii buna inanırsan.
Evde psikopat sürekli kavga çıkaran erkek kardeşlerle yasıyorum annemi babamı üzüyorlar. Babam kansere yakalandi doktorlar 6 ay ömür biçti, ağrıları başladi. Kanserden ağrı çeken ölüme hergün yaklaşan bir adamla bile kavga ediyolar. Kendimi bildim bileli böyle bu hep kavga hep gürültü. Bu yaşa gelip bunlardan hala kurtulamamak nasıl bir acı biliyor musun? Babam öldükten sonra bunlarla ne yapacağım kara kara onu düşünüyorum ikisiylede konuşmuyorum. Evde kardeş adı altında düşmanlarla yasamak onlari görmemek için odandan çıkmamak nasıl bir duygu bilirmisin? Babanin her gün gözlerinin önünde eridiğini görmek, bisey yapamamak, tüm bunlarin arasında işsiz güçsüz olmak yuva kuramamış olmak. Gerçekten şu durumda umut etmek çok zor. Yerimde olsan sende edemezdin.
 
Evde psikopat sürekli kavga çıkaran erkek kardeşlerle yasıyorum annemi babamı üzüyorlar. Babam kansere yakalandi doktorlar 6 ay ömür biçti, ağrıları başladi. Kanserden ağrı çeken ölüme hergün yaklaşan bir adamla bile kavga ediyolar. Kendimi bildim bileli böyle bu hep kavga hep gürültü. Bu yaşa gelip bunlardan hala kurtulamamak nasıl bir acı biliyor musun? Babam öldükten sonra bunlarla ne yapacağım kara kara onu düşünüyorum ikisiylede konuşmuyorum. Evde kardeş adı altında düşmanlarla yasamak onlari görmemek için odandan çıkmamak nasıl bir duygu bilirmisin? Babanin her gün gözlerinin önünde eridiğini görmek, bisey yapamamak, tüm bunlarin arasında işsiz güçsüz olmak yuva kuramamış olmak. Gerçekten şu durumda umut etmek çok zor. Yerimde olsan sende edemezdin.
Böyle bir şey yaşamadığım için seninle empati kuramam, ziraa herhangi bir kardeşe de sahip değilim seni anlayamam tam olarak ama Allah kimseye kaldıramayacağı yük vermezmiş. Hiç içinden çıkamadığım durumlarda Dünya’nın geçici olduğunu hatırlatırım kendime, bir sınavın içerisinde olduğumu ve sabretmem gerektiğini. Bu bir nebze rahatlatır beni. Sonra neler yapabileceğimi düşünürüm.

Sana gül, eğlen hayatını yaşa diyemem bu durumda, ama kendini perişan etmenin de içinde bulunduğun duruma katkı sağlamayacağının ikimizde farkındayız bence. Dengede kalabilir, zor da olsa ayakta durmayı başarabilirsin. Kendin için devam etmek zorundasın, şartlar ne olursa olsun. Çalıştığım iş yerinde yabancı uyruklu işçiler var, dönem dönem onlarla yapacakları işin briefini vermek için diyalog kuruyorum. Mültecilerden hoşlanmıyor olmama rağmen bazen öyle şeyler anlatıyorlar ki, yüreğim param parça oluyor. Evinin tepesine bomba düşen mi ararsın, tüm ailesi öldürülmüş, burada üç kuruşa kocaman Dünya’da tek başına ayakta kalmaya çalışan mı? Dilini bile bilmediği bir ülkede düşün... Ama bakıyorsun diğer yandan hayat devam ediyor, ne kadar zor olsa da tutunuyor bir ucundan hayata.

Evet kolay değil, evet çok zor. Ama ileride huzura kavuştuğunda bunun kıymetini öyle güzel bileceksin ki, huzurla yaşayacaksın mesela... O günler için sabret.
 
X