yaşanılan hastalık hem maddi hem de manevi olarak çok ağır yaptırımları olan bir hastalık
kanserinin türünü bilmesem de en basitinden en komplikesine hepsinin aslında bünyeye duygusal olarak bıraktığı izler aynı
elbette ki kalabalığa giremiyordur kayınvaliden, çünkü eğer şu anda veyahut yakın zamanda kemoterapi ya da radyoterapi gördü ise, bağışıklığı baskılanmış demektir, bir bebek kadar açıktır onun vücudu tüm mikroplara...
bundan daha doğru bir istek olamaz, buna sonuna kadar katılıyorum.
annesinin düğün istememe sebebini bilemeyiz, ancak hiç bir türlü şatafatı istemiyor anladığım kadarı ile (nişan, kına, düğün vs)
bunun onun psikolojisi ile ya da maddiyat ile ilgili olduğunu düşünüyorum
bence kınanı, kızlar arasında, gerekirse erkek tarafına söyemek zorunda bile değilsin, "bana da süpriz oldu dersin", gene yapabilirsin, gene arkadaşlarınla eğlenebilirsin
düğün yapmazsınız ama nikahtan sonra gene gençler yemekli bir eğlenceye gidebilirsiniz,
yani herşeyin orta yolu bulunur.
bir de bunları öner bakalım erkek arkadaşına
davulun sesi oraya geldiği kadar hoş değil maalesef sevgili Ebru,
öyle zor ki...
evet feci bir ikilen, kişinin kendi içinde yaşadığı da feci bir ikilem
isyan, reddetme, kabulleniş, hespi safsah safha
bilemiyoruz ki kayınvalide hangi evrede şu anda?
ancak hastalığını kullanmak biraz ağır bir kelime olmuş sanırım