Çok çok güzel tespitleriniz var. İnsanları tanıma konusunda çok da başarılı değilim açıkçası. Daha doğrusu bir insanın ne kadar tehlikeli olabileceğini tahmin edemiyorum. Herhangi bir zamanda gayet enerjik, pozitif iletişim kurduğun, iyi temennilerde bulunduğun, ayrıca hayatına, yaşayışına, değerlerine dair hiçbir bilgin olmadığı biri hakkında neden olmayan bir şeyi uydurursun, kötü bir değerlendirme yapar ve bunu yayarsın ki?Profilinizde yazana göre 35 yaşındasınız, bu zamana kadar insanları az çok tanımış olmanız gerekirdi bence, her insan diyemem ama bazı insanlar dedikodudan beslenir, sizin hakkınızda bilip bilmeden konuşan o hanımın gıybetini yaptığı tek kişi siz değilsinizdir herkes hakkında atıp tutmuştur zaten bu sebeple de herkesle arası bozulmuştur.
Namusunuza, ahlakınıza onur ve haysiyetinize yönelik sözler sarf edilmedikçe el alemin sizin hakkınızda ne söylediğine takılmayın, bence burada takılmanız gereken asıl mesele ne biliyor musunuz?
O kişinin söylediklerine itibar edip söylediklerine inanan kişiler, demek ki o kişiyle arkadaş kalmaya devam etselerdi sizin hakkınızda söylediği her şeye inanmaya devam edeceklerdi, demek ki sizi tanımaya çalışmak yerine başkasının sözleriyle hareket etmeyi tercih edecek kadar benlikleri olmayan kişiler bunlar.
Akıl yürütemeyen, kendi fikri olmayan, başkasının sözlerine göre davrananlar dedikodu yapan kadar uzak durulması gereken tiplerdir.
Dün onunlaydılar ona inandılar, bugün size yanaştılar, yarın başkasını bulup ona yanaşacaklar, bence size arkadaş diye yanaşanlara da dikkat edin.
Hakikaten de etrafında kimse kalmamıştı artık, cinsiyet fark etmeksizin birçok kişi ile tartışıp küsmüştü. Bana bu cümleyi söyleyen arkadaşıma gelince; gerçekten iyi niyetini bildiğim, tanıdığım birisi. O dönem bana yansıtmamıştı hiç, çünkü onunla da iletişimimiz selamlaşmadan öte değildi. Sadece onunla olduğu dönemde, bizim hakkımızda yaptığı yorumları dinleyip onun anlattıklarını doğru sandığı için çok vicdan azabı çekiyordu, helallik istemişti. Çok kez ısrar ettim, ne söylemiş olabilir hiçbir samimiyetimiz yoktu ki dedim. Gerçekten tedirgin oldum ne uydurmuş ne söylemiş olabilir hakkımda diye. En son bir konuşma esnasında yine ısrar ettim, sadece o kadarını söyleyebildi. Ardı arkası var mıydı bilmiyorum, olsaydı da arkadaşım büyük ihtimalle anlatamazdı benim üzüleceğimi düşünüp. Kendisini de araları bozulduktan sonra ibadetinden vurduğunu, sürekli laf çarptığını söyledi. Gerçekten tartıştığı küstüğü kişilerle ilgili etrafındakilere, o kişileri tanısınlar/tanımasınlar mutlaka olumsuz şeyler anlatan biriydi.
Namus, ahlak, onur ve haysiyetimiz konusunda attığı bir iftira varsa da, dilerim Allah hesabını iki cihanda da sorsun.