Hıdırellez

Hiç bişey yapmam ne dileği ya Allah korusun şirk gibi bişey bu evliyalara bile gitmem ben.
 
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak lazım. Bir türk olarak sevdiğim ve kutlamaya çalıştığım bir bayramdır. Sabah ezanında kalkar evin bütün camlarını açarım hiç bir şey yapamazsam.


Hıdrellez
Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu sayılarak kutlanmaktadır.Bu yüzden 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir.

Hıdırellez'in UNESCO'nun 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'ne alınması amacıyla 2010 yılında çalışmalar başlatılmıştır.

Hızır ve Hıdırellezin kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdırellezin Mezopotamya ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır. Hıdırellez Bayramı’nı ve Hızır düşünüşünü tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır. İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Balkanlar ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle belli başlı doğasal döngüler için sevinç duyulduğu görülmektedir.

Hızır; yaşam suyu (ab-ı hayat) içerek ölümsüzlüğe ulaşmış; özellikle de baharda aramızda dolanarak, bolluk ve sağlık dağıtır. Hızır bir kişiye verilen addan çok aslında bir doğasal durumu, baharla vücut bulan yaşamın tazelenmesini simgeler. Türkiye'de Hızır’a atfedilen özelliklerin bazıları:

  • Kalbi temiz, Allah'a inanan insanlara yardım eder.
  • Uğradığı yerlere bolluk, bereket, zenginlik sunar.
  • Dertlilere derman, hastalara şifa verir.
  • Bitkilerin yeşermesini, hayvanların üremesini, insanların kuvvetlenmesini sağlar.
  • İnsanların şanslarının açılmasına yardım eder.
  • Uğur ve kısmet sembolüdür.
  • Mucize ve keramet sahibidir.

Kur'an'da Kehf suresi'nde Musa ve bir gencin kıssası anlatılmaktadır.Kehf Suresi'de dahil olmak üzere hiçbir yerde Hızır ismi geçmemektedir ancak çeşitli hadislerde bu şekilde anılmaktadır. Olayın yaşandığı yer için "iki denizin birleştiği yer" denilmektedir. Uzun bir yolculuk yapan Musa ile yanındaki gencin beraberlerinde, yemek için getirdikleri balığın kaçması ile başlayan olay sonrasında, 65. ayette Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik. denilerek Hızır olarak atfedilenden bahsedilir.

Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi gül ağacının altına istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar. Aynı zamanda dileklerini kırmızı kurdaleye bağlayıp gül ağacına asarlar. Bir yıl boyunca dileklerinin yerine gelmesini beklerler. Bazı kimseler de ateş yakıp, dilek dilerler. Ondan sonra yaktıkları ateşin üstünden atlarlar.
 
Şirk ne alaka ya onu anlamadım.
Başka birine tapip onu yaratıcı olarak görmüyorsun etmiyorsun.

Neyi şirk olacak ki.
Yine Allahtan gelecek ne istiyorsan.

Evde ki yiyeceklerin ağzını açık bırakıp bereket gelmesini beklemek, paraya bereket gelmesini beklemek, dilek yazıp ağaca asmak veya suya atmak ne gibi şirk olabilir.:işsiz:

Camin önüne para koyup bereketlendigine inanmam şirk mi oluyor :halay:
 
Şirk ne alaka ya onu anlamadım.
Başka birine tapip onu yaratıcı olarak görmüyorsun etmiyorsun.

Neyi şirk olacak ki.
Yine Allahtan gelecek ne istiyorsan.

Evde ki yiyeceklerin ağzını açık bırakıp bereket gelmesini beklemek, paraya bereket gelmesini beklemek, dilek yazıp ağaca asmak veya suya atmak ne gibi şirk olabilir.:işsiz:

Camin önüne para koyup bereketlendigine inanmam şirk mi oluyor :halay:

İslam yüzünden zaten bir sürü türk geleneğinden vazgeçmişiz. Halbuki ikisini bir arada götürebiliriz hıdrellezde olduğu gibi. Bana çok güzel enerji veriyor bu gün, çok keyifli oluyorum.

Hem bazı durumlarda "hızır gibi yetişti" falan demez miyiz, o hızır bu hızır işte. Hızır peygamber derler, bulamadım peygamber olup olmadığıyla ilgili bişey ama olsundu.
 
Şirk ne alaka ya onu anlamadım.
Başka birine tapip onu yaratıcı olarak görmüyorsun etmiyorsun.

Neyi şirk olacak ki.
Yine Allahtan gelecek ne istiyorsan.

Evde ki yiyeceklerin ağzını açık bırakıp bereket gelmesini beklemek, paraya bereket gelmesini beklemek, dilek yazıp ağaca asmak veya suya atmak ne gibi şirk olabilir.:işsiz:

Camin önüne para koyup bereketlendigine inanmam şirk mi oluyor :halay:
Camin onune para da mi konuluyormus? Hemen yapmam lazim iyi ki soyledin kafka:halay::KK55:
 
Hızır ve İlyas, Hükümdarın ordusundaki iki askerdir. Hükümdar bir gün ordusuyla birlikte ölümsüzlük suyunu (Ab-u Hayat) aramaya çıkar. Yolculukta, Hızır ve İlyas diğer askerlerden ayrılırlar. Bir subaşında durup, yemek için kurutulmuş balık çıkarırlar. Tam bu esnada deniz suyu balığa sıçrar, balık canlanır ve suya atlar. Böylece Hızır ve İlyas ölümsüzlük suyunu bulmuş olurlar. Bu sırada bir melek gelir. Hızır ve İlyas’ın kıyamete kadar yaşayacaklarını, fakat Hızır’ın karada, İlyas’ın denizde ihtiyacı olanlara yardım edeceklerini bildirir. Hıdrellez günü yani 6 Mayıs’ta Hızır ve İlyas’ın buluştuklarına, onların buluşmalarıyla ölü tabiatın canlandığına inanılır. Halk inanışına göre 6 Mayıs’ın yağmurlu geçmesi, Hızır ve İlyas’ın buluştuklarında sevinçlerinden ağlamalarının ve bulutların da onlara katılmalarının bir ispatıdır.

Yine rivayete göre Nuh peygamberin gemisinin fırtınaya tutulduğu, yeryüzünü suların kapladığı, tufanda, gemide ki insanların fer yad edip

hidirellez-300x203.png


“ya Hızır bizi kurtar” diye dua ettikleri söylenir. Güvercin, (Aslında karga) ağzında zeytin dalı ile gemiye döndüğünde karanın yaklaştığı, suların da çekilmesiyle insanların karaya çıktıklarına inanılır. Bu anın anısına her yıl 3 gün Hızır Orucu tutulur.


İki efsane buldum, buyrun okuyun. Bugün çok güzel yağmur yağdı, yarın da yağar inşallah.
 
İslam yüzünden zaten bir sürü türk geleneğinden vazgeçmişiz. Halbuki ikisini bir arada götürebiliriz hıdrellezde olduğu gibi. Bana çok güzel enerji veriyor bu gün, çok keyifli oluyorum.

Hem bazı durumlarda "hızır gibi yetişti" falan demez miyiz, o hızır bu hızır işte. Hızır peygamber derler, bulamadım peygamber olup olmadığıyla ilgili bişey ama olsundu.

Aynen öyle günlük yaşantımızda kullandığımız bir sey hâlbuki hızır lafı.
Ekseriyeti de var iste.
Ben bugün olduğunu unutmusum.

Dileklerimi yazıp eşimden denize atmasını isteyeceğim mesela gül agaci bulamam da.

Bu cam pencere açma bugün sabah mi olacaktı :)
Yarın yapmayı düşünüyorum.
Enerjiye inanirim.
Evime huzur gelsin.


Camin onune para da mi konuluyormus? Hemen yapmam lazim iyi ki soyledin kafka:halay::KK55:

Halam demişti küçük paraları koy sonrada onları hic harcama.
Ben bereketine inanıyorum.
Bu sefer kağıt para da koyucam :süslü:
 
Aynen öyle günlük yaşantımızda kullandığımız bir sey hâlbuki hızır lafı.
Ekseriyeti de var iste.
Ben bugün olduğunu unutmusum.

Dileklerimi yazıp eşimden denize atmasını isteyeceğim mesela gül agaci bulamam da.

Bu cam pencere açma bugün sabah mi olacaktı :)
Yarın yapmayı düşünüyorum.
Enerjiye inanirim.
Evime huzur gelsin.




Halam demişti küçük paraları koy sonrada onları hic harcama.
Ben bereketine inanıyorum.
Bu sefer kağıt para da koyucam :süslü:
Varimi yogumu koydum cam onune:) zengin olursam seni bulurum ha:KK50::KK53:
 
Hızır ve İlyas, Hükümdarın ordusundaki iki askerdir. Hükümdar bir gün ordusuyla birlikte ölümsüzlük suyunu (Ab-u Hayat) aramaya çıkar. Yolculukta, Hızır ve İlyas diğer askerlerden ayrılırlar. Bir subaşında durup, yemek için kurutulmuş balık çıkarırlar. Tam bu esnada deniz suyu balığa sıçrar, balık canlanır ve suya atlar. Böylece Hızır ve İlyas ölümsüzlük suyunu bulmuş olurlar. Bu sırada bir melek gelir. Hızır ve İlyas’ın kıyamete kadar yaşayacaklarını, fakat Hızır’ın karada, İlyas’ın denizde ihtiyacı olanlara yardım edeceklerini bildirir. Hıdrellez günü yani 6 Mayıs’ta Hızır ve İlyas’ın buluştuklarına, onların buluşmalarıyla ölü tabiatın canlandığına inanılır. Halk inanışına göre 6 Mayıs’ın yağmurlu geçmesi, Hızır ve İlyas’ın buluştuklarında sevinçlerinden ağlamalarının ve bulutların da onlara katılmalarının bir ispatıdır.

Yine rivayete göre Nuh peygamberin gemisinin fırtınaya tutulduğu, yeryüzünü suların kapladığı, tufanda, gemide ki insanların fer yad edip

hidirellez-300x203.png


“ya Hızır bizi kurtar” diye dua ettikleri söylenir. Güvercin, (Aslında karga) ağzında zeytin dalı ile gemiye döndüğünde karanın yaklaştığı, suların da çekilmesiyle insanların karaya çıktıklarına inanılır. Bu anın anısına her yıl 3 gün Hızır Orucu tutulur.


İki efsane buldum, buyrun okuyun. Bugün çok güzel yağmur yağdı, yarın da yağar inşallah.
Sagol Sep:) sayende insanlar okur da anlar bari.
:KK19:
 
Aynen öyle günlük yaşantımızda kullandığımız bir sey hâlbuki hızır lafı.
Ekseriyeti de var iste.
Ben bugün olduğunu unutmusum.

Dileklerimi yazıp eşimden denize atmasını isteyeceğim mesela gül agaci bulamam da.

Bu cam pencere açma bugün sabah mi olacaktı :)
Yarın yapmayı düşünüyorum.
Enerjiye inanirim.
Evime huzur gelsin.




Halam demişti küçük paraları koy sonrada onları hic harcama.
Ben bereketine inanıyorum.
Bu sefer kağıt para da koyucam :süslü:

Şimdi yatcaz, sabah ezanında kalkıp camları açıcaz işte.
Parayı ben de gül ağacının altına gömüyorum. Balkonda gül saksım var, ona koyuyorum. Ertesi yıl da sadaka olarak birine verip yenileri cüzdanımda taşıyorum. Hiç eksik olmaz para cüzdanımda. Az da olsa vardır.
 
Şimdi yatcaz, sabah ezanında kalkıp camları açıcaz işte.
Parayı ben de gül ağacının altına gömüyorum. Balkonda gül saksım var, ona koyuyorum. Ertesi yıl da sadaka olarak birine verip yenileri cüzdanımda taşıyorum. Hiç eksik olmaz para cüzdanımda. Az da olsa vardır.

Aynen az da olsa eksik olmaz param
İyi tüyo verdik bence kk kızlarına
Değerimizi bilsinler :KK50:
 
Çok severim. Çok küçüklükten beri de yaparız.
Ankara'da bir kaç samimi kız arkadaş buluşup birbirimize tanıdıklarımıza güzel dilekler yazar gece yarısı gizlice gül ağacına gömerdik. Bu yıl yalnızız bir şehirde yılmadım zorla eşimi aldım yanıma, bizim apartmanın girişindeki sarmaşık kırmızı güle gömdüm dileğimi. Yarın da alacağım bir süre çantamda gezer çünkü ilk temiz akan berrak bir nehir yada deniz gördüğümde hatırlar atarım suya.
Çok sevdiğim bir baha kutlamasıdır. Gece gizli gizli dilek yazmalar falan. Sabah körde kalkıp almak, denize atmak... Hepsi güzel geliyor bana.
Benim geçen sene dilediğim her şey oldu üstelik :D Bir umut bu sene de artık bir işim olsun diye diledim bakalım.
Hatta biz eskiden kızlarla kağıtlara yada toprağa fln çizerdik de çok eğlenirdik.
Benim bir arkadaşım dört senelik ilişkisinde mesafeler dolayısıyla evlenemiyordu. Biz ona masa, şarap kadehi, tektaş fln çizdik. O sene evlendi :D
Güzel ve sevimlidir ya çok severim ben.
 
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak lazım. Bir türk olarak sevdiğim ve kutlamaya çalıştığım bir bayramdır. Sabah ezanında kalkar evin bütün camlarını açarım hiç bir şey yapamazsam.


Hıdrellez
Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdırellez günü, Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu sayılarak kutlanmaktadır.Bu yüzden 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir.

Hıdırellez'in UNESCO'nun 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'ne alınması amacıyla 2010 yılında çalışmalar başlatılmıştır.

Hızır ve Hıdırellezin kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdırellezin Mezopotamya ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır. Hıdırellez Bayramı’nı ve Hızır düşünüşünü tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır. İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Balkanlar ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle belli başlı doğasal döngüler için sevinç duyulduğu görülmektedir.

Hızır; yaşam suyu (ab-ı hayat) içerek ölümsüzlüğe ulaşmış; özellikle de baharda aramızda dolanarak, bolluk ve sağlık dağıtır. Hızır bir kişiye verilen addan çok aslında bir doğasal durumu, baharla vücut bulan yaşamın tazelenmesini simgeler. Türkiye'de Hızır’a atfedilen özelliklerin bazıları:

  • Kalbi temiz, Allah'a inanan insanlara yardım eder.
  • Uğradığı yerlere bolluk, bereket, zenginlik sunar.
  • Dertlilere derman, hastalara şifa verir.
  • Bitkilerin yeşermesini, hayvanların üremesini, insanların kuvvetlenmesini sağlar.
  • İnsanların şanslarının açılmasına yardım eder.
  • Uğur ve kısmet sembolüdür.
  • Mucize ve keramet sahibidir.

Kur'an'da Kehf suresi'nde Musa ve bir gencin kıssası anlatılmaktadır.Kehf Suresi'de dahil olmak üzere hiçbir yerde Hızır ismi geçmemektedir ancak çeşitli hadislerde bu şekilde anılmaktadır. Olayın yaşandığı yer için "iki denizin birleştiği yer" denilmektedir. Uzun bir yolculuk yapan Musa ile yanındaki gencin beraberlerinde, yemek için getirdikleri balığın kaçması ile başlayan olay sonrasında, 65. ayette Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik. denilerek Hızır olarak atfedilenden bahsedilir.

Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi gül ağacının altına istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır’ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar. Aynı zamanda dileklerini kırmızı kurdaleye bağlayıp gül ağacına asarlar. Bir yıl boyunca dileklerinin yerine gelmesini beklerler. Bazı kimseler de ateş yakıp, dilek dilerler. Ondan sonra yaktıkları ateşin üstünden atlarlar.

Hızır ve İlyas, Hükümdarın ordusundaki iki askerdir. Hükümdar bir gün ordusuyla birlikte ölümsüzlük suyunu (Ab-u Hayat) aramaya çıkar. Yolculukta, Hızır ve İlyas diğer askerlerden ayrılırlar. Bir subaşında durup, yemek için kurutulmuş balık çıkarırlar. Tam bu esnada deniz suyu balığa sıçrar, balık canlanır ve suya atlar. Böylece Hızır ve İlyas ölümsüzlük suyunu bulmuş olurlar. Bu sırada bir melek gelir. Hızır ve İlyas’ın kıyamete kadar yaşayacaklarını, fakat Hızır’ın karada, İlyas’ın denizde ihtiyacı olanlara yardım edeceklerini bildirir. Hıdrellez günü yani 6 Mayıs’ta Hızır ve İlyas’ın buluştuklarına, onların buluşmalarıyla ölü tabiatın canlandığına inanılır. Halk inanışına göre 6 Mayıs’ın yağmurlu geçmesi, Hızır ve İlyas’ın buluştuklarında sevinçlerinden ağlamalarının ve bulutların da onlara katılmalarının bir ispatıdır.

Yine rivayete göre Nuh peygamberin gemisinin fırtınaya tutulduğu, yeryüzünü suların kapladığı, tufanda, gemide ki insanların fer yad edip

hidirellez-300x203.png


“ya Hızır bizi kurtar” diye dua ettikleri söylenir. Güvercin, (Aslında karga) ağzında zeytin dalı ile gemiye döndüğünde karanın yaklaştığı, suların da çekilmesiyle insanların karaya çıktıklarına inanılır. Bu anın anısına her yıl 3 gün Hızır Orucu tutulur.


İki efsane buldum, buyrun okuyun. Bugün çok güzel yağmur yağdı, yarın da yağar inşallah.

Emeğinize sağlık okudum hepsini ne güzel paylaşmışsınız .
 
Yıllardır yaparım....
Çok da inanarak ve severek yaparız ailecek....
Çünkü Hızır Aleyhisselam'in Rabbimin özel kıldığı kullarından olduğuna inanıyoruz....
Çok şükür Rabbime çizdiğim makul ve olabilecek şeyleri tek tek nasip etti....
Veee ben ilkokuldayken okul olarak HIDIRELLEZ günü kutlardık...
Yarışmalar falan yapılırdı....
Ayrıca bolluk ve bereket getirdiği yaniii baharın müjdesi olarak biliyoruz....

Sonuçta Rabbimden istiyoruz...
Duâ ediyorum....
Dileyen ve yapan herkesin duasını dileğini kabul etsin Rabbim♥♥♥
 
Back
X