İbretlik Resim(Çanakkale)

Fotoğraf her şeyi tüm ayrıntısıyla anlatıyor Lütfen sadece bakıp geçmeyin.
Özenle saklayın.
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

biliyormusun arkadaşım bu resmin aynısı büyük bir tabloda salonum tam ortasında duvarda asılı onu evimin en önemli yerine koydum her baktığımda halimize şükredip nerden nerelere geldiğimizi ve bu vatan için zamanında insanların ne zorluklarına göğüs gerdiklerini unutmamak için

çanakkale savaşından yıllar sonra askeri bir gezide benimde üsteğmenim bulunmuş

bu konuyu anlatan ve anlatırken herkezin tüylerinin dikek diken olduğu olay şöyle gerçeklermiş

tur rehberi şehitliklerde hararetli şekilde konuyu anlatıyormuş

burda öyle bir savaş yaşanmışki toprğı sıksanız kan akar demiş

o sırada bir binbaşı yapmayın be o kadarda değil demiş



buna kızan bir çanakkale gaziside oğlum şimdi toprağı sık yine kan akar diyerek binbaşının yerden bir avuç dolusu toprak alıp sıkmasını istemiş

binbaşı yerden toprağı alıp sıkmış ve bir müddet sonra sızıntı şeklinde kan akmaya başlamış

binbaşı avucunu açıp baktığında bir cam parçasının elini kestiğini görmüş

üsteğmenimin anlatığına göre bu alanda cam parçasının bulunması imkansız olduğunu çok büyük bir alan ve sadace toptaktan ibaret olduğunu anlattı
o sırada benim ruh halim bi an gitti geldi
üst teğmenim bile bu olayı anlatırken transa girmiş gibiydi
çanakkale savaşı imkansızların mucizelerin olduğu bir savaş olduğu kesindir

bende böyle bişey yaşamıştım çok ilginç geldiği için sizinle paylaştım


ALINTIDIR...

bu resmi her gördüğümde içim acıyor...
keşke onlara layık olabilsek..
ruhları şad mekanları Cennet olsun..

didemsu .!.:

bu resmi her gördüğümde içim acıyor...
keşke onlara layık olabilsek..
ruhları şad mekanları Cennet olsun..

Genişletmek için tıkla...

Keşke olabilseydik ama olamadık. Bir zamanlar yabancılara karşı canları feda eden bu askerlere layık olamadık. Topla tüfekle yıkamadıkları ülkemizi ne yazık ki şimdi içten vuruyorlar .Gençlerimize bir bakın uyuşturucu, alkol ,serbest yaşam altında fuhuş ne ararsanız var. Geniş aileden çekirdek aileye düştük. Çocuklarımız ne büyük tanıyorlar ne küçük. Televizyonlar başka bir alem. En kötüsüde bu ülkeyi kardeş kavgasına sürüklüyorlar. Kurtuluş savaşı bu ülkenin kürdüyle ,lazıyla, çerkeziyle kazanılmıştı. Hepsi bu vatan uğruna can vermişti. Biz hepimiz bir bütündük. Şimdi halimize bir bakın.

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
SEVGİLİ ZEPP,BU FOTOGRAFA İÇİM BURUK VE GÖZLERİM YAŞ DOLU İLE BAKIYORUM...ASLINDA YORUM YAPMAK İSTEMİYORUM..ÇÜNKİ HAL KALMADI YAZMAK İÇİN...TÜM ARKADAŞLAR ZATEN YAZACAĞINI YAZMIŞ..BENİM TEK YAZACAGIM :
BU VATAN İÇİN CANINI FEDA ETMİŞ TÜM ŞEHİTLERİMİZ NUR İÇİNE OLSUN.

Çanakkale Savaşı'nın simgesi haline gelen bu fotografı görmeyenimiz yoktur herhalde. Bu fotografın ilginç bir hikayesi varmış meger... Fotograftaki kişiler canakkale savasına hiç katılmamış... Hersey CHP Bolu İl Teşkilatı'nın geçen yıl afişlerinde bu resmi kullanmasıyla ortaya cıkmış.

CHP AFİŞİNDE BABASINI GÖRDÜ

CHP Bolu İl Teşkilatı'nın seçim propagandası çalışmaları kapsamında bastırdığı afişlerde babasının fotoğrafını görünce şaşıran 3 çocuk babası müteahhit Seyran Bayseç, partiye giderek fotoğrafı nereden bulduklarını sordu. Fotoğrafın Çanakkale Savaşı'nın simgesi olduğu cevabını alınca şaşkınlığı artan Seyran Bayseç, "Babam Çanakkale Savaşı'nda 4 yaşındaydı. Nasıl böyle bişey olabilir?" diyerek şaşkınlığını söyledi.

O fotoğraf babam Çiğli Havaalanı'nda işçi olarak çalışırken çekilmiş" dedi.Çanakkale Savaşı'nın simgesi olarak partilerin, dernek ve odaların, birçok resmi ve özel kurumların afişlerinde kullandığı fotoğrafta yırtık kıyafetleri, ayakkabısız halleriyle gazete ve televizyonlara konu olan, Çanakkale Savaşı'nda vatanı için savaşan askerler olarak lanse edilen kişilerin Bolu'nun Elmalık Köyü'nde oturan İbrahim Bayseç ile Niyazi Yıldırım oldukları ortaya çıktı. Bayseç ve Yıldırım'ın, İzmir Çiğli Havaalanı'nda işçi olarak çalışırken bir Alman pilota poz verdikleri, pilotun torununun geçen yıllarda fotoğrafı internette satışa çıkarması üzerine fotoğraf Çanakkale Savaşı ile simgeleşti.

Bolu Dağı eteğinde bulunan Elmalık Köyü'nde yaşayan Seyran Bayseç, babasının 1982'de, Niyazi Yıldırım'ın ise 1994'te köyde hayatlarını kaybettiğini söyleyerek, fotoğrafın öyküsünü şöyle anlattı:"Babamın o dönemde 4 yıl süren askerliği yapmak üzere gitmesinden yaklaşık 1 yıl önce yani 1930 yılında İstanbul- Ankara tren hattını döşemek için bizim köye Alman bir ekip gelmiş. Köyde 2-3 ay kalmışlar. Ancak Bolu Dağı'nı geçemeceyeceklerini anlayınca vazgeçmişler. Köyden giderken de `Bizimle çalışmak ister misiniz?' diyerek 12 kişiyi yanlarında götürmüşler. Onların içinde babam ve fotoğrafta yanında bulunan Niyazi Yıldırım da varmış. Çiğli Havaalanı'nda çalışmışlar. Ancak, paralarını alamamışlar. 10 kişi köye dönmüş. Babam ve Niyazi amca da 6 ay çalıştıktan sonra paralarını alamayınca köye dönmek için şantiyeden çıkmışlar. O sırada bir Alman pilot fotoğraflarını çekmiş. Babam ve Niyazi amca köyümüze ancak bir ayda gelebilmişler. Babam sağken, bize bu fotoğraftan söz ederdi. `Bir Alman bizim fotoğrafımızı çekti' derdi."

bende tabloda görmüştüm bu resmi. mekenları cennet olsun

onlardan allah bin kere razı olsun... Mekanları cennet olsun... Ne gucluklerle alındı bu vatan duşman elinden hiç unutmayalım...

hiç layk olamıyoruz hiç resmen geçmişimizi unutuoruz ya da geçmişimizi bze unutturmak istiolar. bu insanlar bizler için dinimizi rahat yaşayalım, özgür olalım kendi dilimizi konuşalım die gözlerini kırpmadan ölceklerini bile bile düşman üstüne yürüdüler. ama bizler sanki bunlar hiç yaşanmamış gibi hareket edioruz. artık korkak ve ama benim yapmamla nolcak diyen bir gençlik var yazık çok yazık. kemikleri sızlıodur hepsinin eminim. unutmayalım ki bu insanlar bizim dedelerimiz annelerimizin babalarımızın dedeleri, bu vatanı da bize miras bıraktılar. ama korumamız için satmak ve başkalarının kazanç kapısı sömürü kapısı olsun die değil!!!

kendimizi hayatımızı fikirlerimizi vicdanımızı gözden geçirmenin vakti gelmedimii dahaa

şehitlerimizden allah binlerce razı olsun geçmişimizi asla unutmamalıyız derim.

hani fotu yoookkkkkkkkkkkkkkkk

tek kelımeyle ruhları şad mekanları cennet olsun inşallah..........

mehmed akif'in çanakkale savaşındaki şehitlere yazdığı şiirde geçen sözdür.şiirin her bir mısrası insanın içini acıtır, neydik ne olduk misali....

şüheda gövdesi, bir baksana dağlar taşlar...
o, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar,

yaralanmış temiz alnından uzanmış yatıyor;
bir hilal uğruna ya rab, ne güneşler batıyor!

ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.

ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhid'i...
bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi...

sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"gömelim gel seni tarihe!" desem, sığmazsın.

herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab...
seni ancak ebediyyetler eder istiab.

"bu, taşındır" diyerek kabe'yi diksem başına;
ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle,
kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;

mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
yedi kandilli süreyya’yı uzatsam oradan;

sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına,
uzanırken gece mehtabı getirsem yanına,

türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;

tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.

sen ki, son ehl i salibin kırarak savletini,
şarkın en sevgili sultanı salahaddin'i,

kılıç arslan gibi iclaline ettin hayran...
sen ki islam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

o demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;

sen ki; asara gömülsen taşacaksın... heyhat,
sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...

ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
sana ağuşunu açmış duruyor peygamber.