İç dökme...

meredithgrey

2013-2022’de vivelamour ve 2022’deki felidaee’yim.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
7 Kasım 2013
13.434
31.575
598
Evet sadece içimi dökmek istiyorum. Ne isyanım var ne de şükürsüzlüğüm ama bazen kırgın hissediyorum. Bazen de şanssız. Ama neye göre şanssız göreceli elbette. Böyle anlaşılmaz oldu yazarsam belki anlatabilirim.

36 yaşımdayım aradaki iş arama dönemleri ve 1-2 mecburi çalıştığım şirketi saymazsak 13 senedir çalışıyorum. Altı sene çalıştığım uluslararası firmada kariyerimin en parlak (!) dönemini yaşadım terfi ettim. Sadece sözde bir terfiydi neyse zaten ayrıldım geçti bitti. O şirketteki müdürüm benden sadece bir yaş büyüktü, staj yaparken girmiş ve kalmış yükselmiş. Haftada bir uğrar imzaları atar, onaylaması gereken şeyleri onaylar ve benim tam 6 katım maaş alır giderdi. Tüm müşterileri bendeydi ve ben satış yapardım primleri de o alırdı. Biz şirket iyice ulusal pazara açılınca patronun ıstarıyla cebimizden kursa gittik o ofiste özel yabancı dil dersi aldı. Bence bu hiç adil olmayan bir durum ve şartlardı. Bunu buraya koyalım.

Eşimin yaşı 31 ve makine mühendisi iyi derece yabancı dili var. Bilgisayar sevdası yüzünden yazılım sektöründe. Dört senedir o şirkette , sadece altı ay kendi işimizi kurma maceramız sırasında ayrıldı ve sonra geri döndü. İşi çok stresli ve yoğun, neredeyse 7/24 ve evet maaş çok komik. Bu arada eşimin şefini uyumsuz tavırları yüzünden çıkardılar ve eşim şirkette sürekli eleman sirkülasyonu olduğundan şu am bölümünün en kıdemlisi. Biz bu sebepten ötürü onu geçirirler diye düşünerek tatile gittik. Döndüğümüzde o pozisyona başkasını almışlar ve adam bir şey bilmiyor eşim eğitiyor adamı.

Yok ben istemiyordum zaten dese bile içten içe üzüldüğünü hissediyorum. Ve çok adaletsiz geliyor bu bana. Eşim olduğu için değil ama gerçekten çok çalışkan ve zeki birisi. İstiyorum mi amele gibi çalışmasın iyi yerlere gelsin. Amele dediğim için kızmayın hammalık ediyor anlamında dedim bunu.

Şükür kısmı evet çok şanslıyız. Bir sene olmadı daha iş batırdık ama sıfır borçla atlattık. Üstüne annesi ev-iş arası uzun diye ev aldı bize biz böyle bir ev alamazdık kendimiz. Bunlar iyi güzel ama bugün çok demoralizeyim. İş arıyorum inşallah bir işe gireceğim ama yine emir altında bomboş çalışacağım gibi hissediyorum.

Benim müdirenin çocukluğu çok yoklukla geçmiş, ben memur çocuğuydum orta halliydik ve tek olduğumdan el bebek gül bebek büyüdüm. Yani bu yüzden mi o yükseldi ? Çok çektiği için mi zamanında ? Ben yerimde saydım hep çocukluğum rahat geçti diye mi ? Sistem böyle mi işliyor ?

Eşimin hak ettiği gibi bir konuna gelmesini çok istiyorum gerçekten hak ediyor çünkü. Ve üzülüyorum onun için.

Okuduğunuz için teşekkür ederim amlamsızca sadece iç dökmek istedim.
 
Öncelikle insallah güzel bir iş bulur çalışırsınız..
2. Eşiniz insallah hakettiği yere gelir.. Bence Can'ınız sıkkın ondan konu açmışsınız.. Maşallah kaynananız ev de almış oh mis.. Rahat Bi çocukluk geçirmişsiniz bazı şeyleri oluruna bırakın.. Benim eşimde kendi mesleği için çok çabalıyor hala uğraşıyor tam anlamı ile istediği yere gelemedi sabah çıkıp gidiyor akşam geç saatlere kadar mecburi çalışıyor.. Eşiniz üzerindeki iyi niyetinizi anlıyorum bende aynı durumdayım.. İnsallah tez zamanda herşey yoluna girer..
 
Enteresan bir bakis aciniz var :)) mudireniz basarisini nelere borclu, bilemeyiz elbette. Ozetle; Allah yuru ya kulum derse, yurunulur diye dusunuyorum. Elbette azim, dogru kararlar, cok calisma, stratejik dusunme, dogru kisilerle dogru zamanda calisip kendini gosterme ve birazda sans gerekli.

Stratejik bakimdan belki bazi yerlerde yanlis davranislarda bulunmus olabilirsiniz, o yuzden belki 'takilip kalmis' hissiniz vardir. Dunyanin sistemi boyledir, mudurler direktorler bizim islerimizle, bizim danismanliklarimizla, bizim emeklerimizle dahada ilerler buyurler. Acikcasi cok rahatsiz degilim bu konuda. Isim ne gerektiriyorsa, onu yapiyorum, basariyla yapmaya calisiyorum okadar.

Uzun vade konusunda biraz kararsizim, ne istiyorum istemiyorum bilmiyorum. Acikcasi hayatimda bulundugum bu donemde bunu cokta takmiyorum.

30 yas sendromu gibi gorunuyor sikintilariniz buradan :)
 
Bir de yeni açtığım konu da bunu içeriyor.
Aslında çok becerikli süper yetenekli biri olabilmek yetmiyor. Kendini pazarlama ve iyi reklam yapmak şart bence yükselmek için. Hani bu alcakgönüllülük mütevazilik varsa insanda tamam zaten bitti.

Millet paylaşımcı bile değil. Hırs yapıyor kuyu kaziyor. Hatta utanmadan gelip senin emeğinin üzerine konuyor. Is dünyasi çok acımasız. Insanlar çok fena. Onlarla yarışmak için ciddi sert bir tavır, taş gibi kalp gerek. Bende de yok maalesef..

Yine de olsun..
Şahsen kalp kırarak, kuyu kazarak ulaştığım hiç bir şey mutlu etmez beni.
Ben de böyle bir manyağım yapacak bir şey yok. :(
 
Evet sadece içimi dökmek istiyorum. Ne isyanım var ne de şükürsüzlüğüm ama bazen kırgın hissediyorum. Bazen de şanssız. Ama neye göre şanssız göreceli elbette. Böyle anlaşılmaz oldu yazarsam belki anlatabilirim.

36 yaşımdayım aradaki iş arama dönemleri ve 1-2 mecburi çalıştığım şirketi saymazsak 13 senedir çalışıyorum. Altı sene çalıştığım uluslararası firmada kariyerimin en parlak (!) dönemini yaşadım terfi ettim. Sadece sözde bir terfiydi neyse zaten ayrıldım geçti bitti. O şirketteki müdürüm benden sadece bir yaş büyüktü, staj yaparken girmiş ve kalmış yükselmiş. Haftada bir uğrar imzaları atar, onaylaması gereken şeyleri onaylar ve benim tam 6 katım maaş alır giderdi. Tüm müşterileri bendeydi ve ben satış yapardım primleri de o alırdı. Biz şirket iyice ulusal pazara açılınca patronun ıstarıyla cebimizden kursa gittik o ofiste özel yabancı dil dersi aldı. Bence bu hiç adil olmayan bir durum ve şartlardı. Bunu buraya koyalım.

Eşimin yaşı 31 ve makine mühendisi iyi derece yabancı dili var. Bilgisayar sevdası yüzünden yazılım sektöründe. Dört senedir o şirkette , sadece altı ay kendi işimizi kurma maceramız sırasında ayrıldı ve sonra geri döndü. İşi çok stresli ve yoğun, neredeyse 7/24 ve evet maaş çok komik. Bu arada eşimin şefini uyumsuz tavırları yüzünden çıkardılar ve eşim şirkette sürekli eleman sirkülasyonu olduğundan şu am bölümünün en kıdemlisi. Biz bu sebepten ötürü onu geçirirler diye düşünerek tatile gittik. Döndüğümüzde o pozisyona başkasını almışlar ve adam bir şey bilmiyor eşim eğitiyor adamı.

Yok ben istemiyordum zaten dese bile içten içe üzüldüğünü hissediyorum. Ve çok adaletsiz geliyor bu bana. Eşim olduğu için değil ama gerçekten çok çalışkan ve zeki birisi. İstiyorum mi amele gibi çalışmasın iyi yerlere gelsin. Amele dediğim için kızmayın hammalık ediyor anlamında dedim bunu.

Şükür kısmı evet çok şanslıyız. Bir sene olmadı daha iş batırdık ama sıfır borçla atlattık. Üstüne annesi ev-iş arası uzun diye ev aldı bize biz böyle bir ev alamazdık kendimiz. Bunlar iyi güzel ama bugün çok demoralizeyim. İş arıyorum inşallah bir işe gireceğim ama yine emir altında bomboş çalışacağım gibi hissediyorum.

Benim müdirenin çocukluğu çok yoklukla geçmiş, ben memur çocuğuydum orta halliydik ve tek olduğumdan el bebek gül bebek büyüdüm. Yani bu yüzden mi o yükseldi ? Çok çektiği için mi zamanında ? Ben yerimde saydım hep çocukluğum rahat geçti diye mi ? Sistem böyle mi işliyor ?

Eşimin hak ettiği gibi bir konuna gelmesini çok istiyorum gerçekten hak ediyor çünkü. Ve üzülüyorum onun için.

Okuduğunuz için teşekkür ederim amlamsızca sadece iç dökmek istedim.
iş hayatında olur böyle şeyler.
adalet aramak yersiz.
hele çocukluğa bağlamak oldukca alakasız:))
buradan bakılınca yine de şartlarınız çok çok iyi.
kv nin ev almış olması vs.
gerçekten şanslısınız bence.
iş konusu biraz takıntı halini almış durumda sende
 
Türkiye şartlarında okuyan insanlar ne yazıkkı hakedilen yerlere gelemiyor. Hepimiz sistemin kölesiyiz 3 kuruş fazla para alalım diye paralanıyoruz. Not: Ben üniversite müdürüm lise mezunu :işsiz:

Maalesef öyle ve bize dayatılan öğretilen hep şükretmek. Hani şartlar daha iyi olsun diye konuşamıyorsun bile. Cevap hemen hazır : sus! senden kötüleri de var !

Öncelikle insallah güzel bir iş bulur çalışırsınız..
2. Eşiniz insallah hakettiği yere gelir.. Bence Can'ınız sıkkın ondan konu açmışsınız.. Maşallah kaynananız ev de almış oh mis.. Rahat Bi çocukluk geçirmişsiniz bazı şeyleri oluruna bırakın.. Benim eşimde kendi mesleği için çok çabalıyor hala uğraşıyor tam anlamı ile istediği yere gelemedi sabah çıkıp gidiyor akşam geç saatlere kadar mecburi çalışıyor.. Eşiniz üzerindeki iyi niyetinizi anlıyorum bende aynı durumdayım.. İnsallah tez zamanda herşey yoluna girer..

Çok teşekkür ederim iyi dilekleriniz için. Amin.


Enteresan bir bakis aciniz var :)) mudireniz basarisini nelere borclu, bilemeyiz elbette. Ozetle; Allah yuru ya kulum derse, yurunulur diye dusunuyorum. Elbette azim, dogru kararlar, cok calisma, stratejik dusunme, dogru kisilerle dogru zamanda calisip kendini gosterme ve birazda sans gerekli.

Stratejik bakimdan belki bazi yerlerde yanlis davranislarda bulunmus olabilirsiniz, o yuzden belki 'takilip kalmis' hissiniz vardir. Dunyanin sistemi boyledir, mudurler direktorler bizim islerimizle, bizim danismanliklarimizla, bizim emeklerimizle dahada ilerler buyurler. Acikcasi cok rahatsiz degilim bu konuda. Isim ne gerektiriyorsa, onu yapiyorum, basariyla yapmaya calisiyorum okadar.

Uzun vade konusunda biraz kararsizim, ne istiyorum istemiyorum bilmiyorum. Acikcasi hayatimda bulundugum bu donemde bunu cokta takmiyorum.

30 yas sendromu gibi gorunuyor sikintilariniz buradan :)

Ne açıdan değişik ? İyi mi kötü mü ? :))

Evet konu uzamasın diye detaylandırmadım ama elbette onu da yıllar içinde o konuma getiren lider özellikleri vardı. O problem çözücüydü ve soğuklanlıydı mesela ben ise paniktim. Ayrıca insan yönetmekte o başarılıydı ben fazla yumuşak yüzlü ve başarısız :)) Ama benim de bir çok artım vardı çalışkanlığım, mükemmeliyetçiliğim, ağzımın iyi laf yapması ve müşteriler tarafından çok sevilmem vs. vs.

Ayrıca 30 yaş sendromuna katılıyorum :))


Canim keske herkes hak ettigi yerde olsa ama
Malesef iste
Dunyaya hosgeldik hepimiz

Eşim için gerçekten üzülüyorum. Neden bu kadar üzülüyorum bilmiyorum yani ülkede milyonlarca üniversite mezunu bu durumda, hatta asgari bile alan var ama eşime karşı çok hassasım sanırım bundan.

Keşke herkes iyi iş sahibi olsa . .
İşsizlik diz boyu . .
:KK51:

Amin inşallah herkes bulsun.

Bunun kolay çocukluk geçirmekle ya da çok zorluk çekmekle hiç ilgisi yok. Hayatım hiç bir zaman kolay olmadı. Ohh dediğim bir hayat dilimim yok. Çile konusu değişti sadece..

Yine de çok şükür. Allah bugünü aratmasin..

Amin elbette. Şükür.


şu iş olayının kısmet işi olduğuna inanıyorum artık..
kiminin iş kısmeti açık oluyor ..

ve senin tezine göre benim şimdi başbakan falan olmam lazımdı :KK70:


Deme ya tüh :KK70: aynen bazısı şanslı oluyor.


Bir de yeni açtığım konu da bunu içeriyor.
Aslında çok becerikli süper yetenekli biri olabilmek yetmiyor. Kendini pazarlama ve iyi reklam yapmak şart bence yükselmek için. Hani bu alcakgönüllülük mütevazilik varsa insanda tamam zaten bitti.

Millet paylaşımcı bile değil. Hırs yapıyor kuyu kaziyor. Hatta utanmadan gelip senin emeğinin üzerine konuyor. Is dünyasi çok acımasız. Insanlar çok fena. Onlarla yarışmak için ciddi sert bir tavır, taş gibi kalp gerek. Bende de yok maalesef..

Yine de olsun..
Şahsen kalp kırarak, kuyu kazarak ulaştığım hiç bir şey mutlu etmez beni.
Ben de böyle bir manyağım yapacak bir şey yok. :KK43:

Konunuza yazacaktım ama kafamı toparlayamadım. Ben de iş kurdum hatta galiba sizin başka bir konunuza da risk almayın yazmıştım. Milletin alıp yürüdüğü hiçbir işte ben başarılı olamadım nedense. Kendini pazarlama olayı çok doğru ama maalesef kişiliğimiz böyle bunu değiştiremeyiz. Mesela sizin çizdiğiniz gibi bardak altlıklarını dünya paradan satıyorlar zet' de. El emeği ürün kategorisinde çok para var ama tutturan gidiyor tutturamazsan yerinde sayıyorsun.

iş hayatında olur böyle şeyler.
adalet aramak yersiz.
hele çocukluğa bağlamak oldukca alakasız:))
buradan bakılınca yine de şartlarınız çok çok iyi.
kv nin ev almış olması vs.
gerçekten şanslısınız bence.
iş konusu biraz takıntı halini almış durumda sende

Şanslı olduğum konular da var elbette bunun bilincindeyim. Bir kere eşimin de benim de gelecek kaygımız, yaşlanınca naparız korkumuz yok ailelerden ötürü. Ama adaletsizlik küçüklüğümden beri sevmediğim bir şey, belki de bu yüzden isyan ediyorum.

Çocukluğa bağlamaya da gelince eksik yazdım. Yani hani yokluk çeken insan daha girişimci daha hırslı olur o açıdan. Ben garanticiyimdir mesela atıyorum bir şirketim olsun aylık onbin gelirle bir ömür rahat yaşamayı bilmediğim bir ürün deneyip belki de ayda yüz bin kazanacak olmaya tercih ederim :))
 
Evet sadece içimi dökmek istiyorum. Ne isyanım var ne de şükürsüzlüğüm ama bazen kırgın hissediyorum. Bazen de şanssız. Ama neye göre şanssız göreceli elbette. Böyle anlaşılmaz oldu yazarsam belki anlatabilirim.

36 yaşımdayım aradaki iş arama dönemleri ve 1-2 mecburi çalıştığım şirketi saymazsak 13 senedir çalışıyorum. Altı sene çalıştığım uluslararası firmada kariyerimin en parlak (!) dönemini yaşadım terfi ettim. Sadece sözde bir terfiydi neyse zaten ayrıldım geçti bitti. O şirketteki müdürüm benden sadece bir yaş büyüktü, staj yaparken girmiş ve kalmış yükselmiş. Haftada bir uğrar imzaları atar, onaylaması gereken şeyleri onaylar ve benim tam 6 katım maaş alır giderdi. Tüm müşterileri bendeydi ve ben satış yapardım primleri de o alırdı. Biz şirket iyice ulusal pazara açılınca patronun ıstarıyla cebimizden kursa gittik o ofiste özel yabancı dil dersi aldı. Bence bu hiç adil olmayan bir durum ve şartlardı. Bunu buraya koyalım.

Eşimin yaşı 31 ve makine mühendisi iyi derece yabancı dili var. Bilgisayar sevdası yüzünden yazılım sektöründe. Dört senedir o şirkette , sadece altı ay kendi işimizi kurma maceramız sırasında ayrıldı ve sonra geri döndü. İşi çok stresli ve yoğun, neredeyse 7/24 ve evet maaş çok komik. Bu arada eşimin şefini uyumsuz tavırları yüzünden çıkardılar ve eşim şirkette sürekli eleman sirkülasyonu olduğundan şu am bölümünün en kıdemlisi. Biz bu sebepten ötürü onu geçirirler diye düşünerek tatile gittik. Döndüğümüzde o pozisyona başkasını almışlar ve adam bir şey bilmiyor eşim eğitiyor adamı.

Yok ben istemiyordum zaten dese bile içten içe üzüldüğünü hissediyorum. Ve çok adaletsiz geliyor bu bana. Eşim olduğu için değil ama gerçekten çok çalışkan ve zeki birisi. İstiyorum mi amele gibi çalışmasın iyi yerlere gelsin. Amele dediğim için kızmayın hammalık ediyor anlamında dedim bunu.

Şükür kısmı evet çok şanslıyız. Bir sene olmadı daha iş batırdık ama sıfır borçla atlattık. Üstüne annesi ev-iş arası uzun diye ev aldı bize biz böyle bir ev alamazdık kendimiz. Bunlar iyi güzel ama bugün çok demoralizeyim. İş arıyorum inşallah bir işe gireceğim ama yine emir altında bomboş çalışacağım gibi hissediyorum.

Benim müdirenin çocukluğu çok yoklukla geçmiş, ben memur çocuğuydum orta halliydik ve tek olduğumdan el bebek gül bebek büyüdüm. Yani bu yüzden mi o yükseldi ? Çok çektiği için mi zamanında ? Ben yerimde saydım hep çocukluğum rahat geçti diye mi ? Sistem böyle mi işliyor ?

Eşimin hak ettiği gibi bir konuna gelmesini çok istiyorum gerçekten hak ediyor çünkü. Ve üzülüyorum onun için.

Okuduğunuz için teşekkür ederim amlamsızca sadece iç dökmek istedim.
Ben de yoklukla büyüdüm.
Mezun olduğum bölüm işletme.
Sektördeki tecrübem 17 yıl.Yabancı dilim,eğitimim,görüntüm uyumum ve çalışkanlığım hep takdir edilir.
Ama niyeyse yönetici pozisyonlarına geçemedim bir türlü.Yardımcı pozisyonundaydım,benim sözüm daha çok dinlenir hem patron hem elemanlar tarafından.Maaşım da hakikaten komikler ötesi bir rakamdı.
Sebebini de sanıyorum artık keşfettim.Çalışan insan zaten çalışıyor.Çalışacak ki işler yürüsün.Az çalışanlar da yönetici olacak.Nasıl olsa iş gücünden birşey kaybedilmiyor.
Canıma tak etti.Çıktım işten.
Bir aydır işsizim.İnşallah bu sefer gerçekten olmayı istediğim yerde ve maaşla çalışabilirim .
Kabul etmiyorum içime tam anlamıyla sinmeyen işi.
Evet sistem böyle işliyor olabilir.
Ben de çok dertliyim aynı konudan.
 
İlk büyük şirketinde henüz 3-4 aylık çalışıyorken Hürriyet arayarak görüşmeye davet etmişti gitmedim. Bir işe girdiğim ve etik olarak uygun gelmediği için red ettim. Belki hastayım vs. diyerek görüşmeye gitsem olumlu olacaktı şimdi bambaşka konumda olacaktım. İnsanları yarı yolda bırakmayı hiç seçmedim ama meyvelerini aldım mı emin değilim.
 
Evet sadece içimi dökmek istiyorum. Ne isyanım var ne de şükürsüzlüğüm ama bazen kırgın hissediyorum. Bazen de şanssız. Ama neye göre şanssız göreceli elbette. Böyle anlaşılmaz oldu yazarsam belki anlatabilirim.

36 yaşımdayım aradaki iş arama dönemleri ve 1-2 mecburi çalıştığım şirketi saymazsak 13 senedir çalışıyorum. Altı sene çalıştığım uluslararası firmada kariyerimin en parlak (!) dönemini yaşadım terfi ettim. Sadece sözde bir terfiydi neyse zaten ayrıldım geçti bitti. O şirketteki müdürüm benden sadece bir yaş büyüktü, staj yaparken girmiş ve kalmış yükselmiş. Haftada bir uğrar imzaları atar, onaylaması gereken şeyleri onaylar ve benim tam 6 katım maaş alır giderdi. Tüm müşterileri bendeydi ve ben satış yapardım primleri de o alırdı. Biz şirket iyice ulusal pazara açılınca patronun ıstarıyla cebimizden kursa gittik o ofiste özel yabancı dil dersi aldı. Bence bu hiç adil olmayan bir durum ve şartlardı. Bunu buraya koyalım.

Eşimin yaşı 31 ve makine mühendisi iyi derece yabancı dili var. Bilgisayar sevdası yüzünden yazılım sektöründe. Dört senedir o şirkette , sadece altı ay kendi işimizi kurma maceramız sırasında ayrıldı ve sonra geri döndü. İşi çok stresli ve yoğun, neredeyse 7/24 ve evet maaş çok komik. Bu arada eşimin şefini uyumsuz tavırları yüzünden çıkardılar ve eşim şirkette sürekli eleman sirkülasyonu olduğundan şu am bölümünün en kıdemlisi. Biz bu sebepten ötürü onu geçirirler diye düşünerek tatile gittik. Döndüğümüzde o pozisyona başkasını almışlar ve adam bir şey bilmiyor eşim eğitiyor adamı.

Yok ben istemiyordum zaten dese bile içten içe üzüldüğünü hissediyorum. Ve çok adaletsiz geliyor bu bana. Eşim olduğu için değil ama gerçekten çok çalışkan ve zeki birisi. İstiyorum mi amele gibi çalışmasın iyi yerlere gelsin. Amele dediğim için kızmayın hammalık ediyor anlamında dedim bunu.

Şükür kısmı evet çok şanslıyız. Bir sene olmadı daha iş batırdık ama sıfır borçla atlattık. Üstüne annesi ev-iş arası uzun diye ev aldı bize biz böyle bir ev alamazdık kendimiz. Bunlar iyi güzel ama bugün çok demoralizeyim. İş arıyorum inşallah bir işe gireceğim ama yine emir altında bomboş çalışacağım gibi hissediyorum.

Benim müdirenin çocukluğu çok yoklukla geçmiş, ben memur çocuğuydum orta halliydik ve tek olduğumdan el bebek gül bebek büyüdüm. Yani bu yüzden mi o yükseldi ? Çok çektiği için mi zamanında ? Ben yerimde saydım hep çocukluğum rahat geçti diye mi ? Sistem böyle mi işliyor ?

Eşimin hak ettiği gibi bir konuna gelmesini çok istiyorum gerçekten hak ediyor çünkü. Ve üzülüyorum onun için.

Okuduğunuz için teşekkür ederim amlamsızca sadece iç dökmek istedim.
Bende üniversite mezunu olarak kurumsal bir firmaya girip maasima uzulebilecekmiyim acaba diye düşünüyorum
Hayat:KK51:
 
Bir de yeni açtığım konu da bunu içeriyor.
Aslında çok becerikli süper yetenekli biri olabilmek yetmiyor. Kendini pazarlama ve iyi reklam yapmak şart bence yükselmek için. Hani bu alcakgönüllülük mütevazilik varsa insanda tamam zaten bitti.

Millet paylaşımcı bile değil. Hırs yapıyor kuyu kaziyor. Hatta utanmadan gelip senin emeğinin üzerine konuyor. Is dünyasi çok acımasız. Insanlar çok fena. Onlarla yarışmak için ciddi sert bir tavır, taş gibi kalp gerek. Bende de yok maalesef..

Yine de olsun..
Şahsen kalp kırarak, kuyu kazarak ulaştığım hiç bir şey mutlu etmez beni.
Ben de böyle bir manyağım yapacak bir şey yok. :KK43:
Kesinlikle katılıyorum.Alçak gönüllülük sanırım beceriksizlik ya da yönetici olamaz diye bir algı oluşturuyor karşı tarafta.
Hep kendini satmaktan geçiyor iş.
 
Ben de yoklukla büyüdüm.
Mezun olduğum bölüm işletme.
Sektördeki tecrübem 17 yıl.Yabancı dilim,eğitimim,görüntüm uyumum ve çalışkanlığım hep takdir edilir.
Ama niyeyse yönetici pozisyonlarına geçemedim bir türlü.Yardımcı pozisyonundaydım,benim sözüm daha çok dinlenir hem patron hem elemanlar tarafından.Maaşım da hakikaten komikler ötesi bir rakamdı.
Sebebini de sanıyorum artık keşfettim.Çalışan insan zaten çalışıyor.Çalışacak ki işler yürüsün.Az çalışanlar da yönetici olacak.Nasıl olsa iş gücünden birşey kaybedilmiyor.
Canıma tak etti.Çıktım işten.
Bir aydır işsizim.İnşallah bu sefer gerçekten olmayı istediğim yerde ve maaşla çalışabilirim .
Kabul etmiyorum içime tam anlamıyla sinmeyen işi.
Evet sistem böyle işliyor olabilir.
Ben de çok dertliyim aynı konudan.

İnşallah gönlünüzdeki işi bulursunuz. Beni de tüm işverenlerim çok sevdi, Allah için iyi maaşlar da aldım ama hep bir şeyler eksik oldu dediğiniz gibi. Şirketi çekip çeviren bendim hafıza kartı gibiydim ama o kadar işte..

Şimdi ben de içime sinmeyecek işlere görüşmeye bile gitmiyorum. Nasıl olacak bilmiyorum çok da sıkıldım evde. Hakkımızda hayırlısı olsun dilerim.
 
Ben de yoklukla büyüdüm.
Mezun olduğum bölüm işletme.
Sektördeki tecrübem 17 yıl.Yabancı dilim,eğitimim,görüntüm uyumum ve çalışkanlığım hep takdir edilir.
Ama niyeyse yönetici pozisyonlarına geçemedim bir türlü.Yardımcı pozisyonundaydım,benim sözüm daha çok dinlenir hem patron hem elemanlar tarafından.Maaşım da hakikaten komikler ötesi bir rakamdı.
Sebebini de sanıyorum artık keşfettim.Çalışan insan zaten çalışıyor.Çalışacak ki işler yürüsün.Az çalışanlar da yönetici olacak.Nasıl olsa iş gücünden birşey kaybedilmiyor.
Canıma tak etti.Çıktım işten.
Bir aydır işsizim.İnşallah bu sefer gerçekten olmayı istediğim yerde ve maaşla çalışabilirim .
Kabul etmiyorum içime tam anlamıyla sinmeyen işi.
Evet sistem böyle işliyor olabilir.
Ben de çok dertliyim aynı konudan.
Nerede calisiyordun söyle de ben giriyim yerine bende ibbf mezunuyum bir yıldır issizim:mad:
 
İlk büyük şirketinde henüz 3-4 aylık çalışıyorken Hürriyet arayarak görüşmeye davet etmişti gitmedim. Bir işe girdiğim ve etik olarak uygun gelmediği için red ettim. Belki hastayım vs. diyerek görüşmeye gitsem olumlu olacaktı şimdi bambaşka konumda olacaktım. İnsanları yarı yolda bırakmayı hiç seçmedim ama meyvelerini aldım mı emin değilim.
Demek ki hakikaten basiret işi ve etik kurallara çok da uymamak lazım.
Bana da köklü bir firmadan gelmişti de ,söz verdim diye çıkmamıştım olduğum işten.
Ay çok pis yaralarımı deştin.Ama yüzleşmek de lazım ara ara.
 
Back
X