- 7 Kasım 2013
- 13.434
- 31.575
- 598
- Konu Sahibi meredithgrey
-
- #1
iş hayatında olur böyle şeyler.Evet sadece içimi dökmek istiyorum. Ne isyanım var ne de şükürsüzlüğüm ama bazen kırgın hissediyorum. Bazen de şanssız. Ama neye göre şanssız göreceli elbette. Böyle anlaşılmaz oldu yazarsam belki anlatabilirim.
36 yaşımdayım aradaki iş arama dönemleri ve 1-2 mecburi çalıştığım şirketi saymazsak 13 senedir çalışıyorum. Altı sene çalıştığım uluslararası firmada kariyerimin en parlak (!) dönemini yaşadım terfi ettim. Sadece sözde bir terfiydi neyse zaten ayrıldım geçti bitti. O şirketteki müdürüm benden sadece bir yaş büyüktü, staj yaparken girmiş ve kalmış yükselmiş. Haftada bir uğrar imzaları atar, onaylaması gereken şeyleri onaylar ve benim tam 6 katım maaş alır giderdi. Tüm müşterileri bendeydi ve ben satış yapardım primleri de o alırdı. Biz şirket iyice ulusal pazara açılınca patronun ıstarıyla cebimizden kursa gittik o ofiste özel yabancı dil dersi aldı. Bence bu hiç adil olmayan bir durum ve şartlardı. Bunu buraya koyalım.
Eşimin yaşı 31 ve makine mühendisi iyi derece yabancı dili var. Bilgisayar sevdası yüzünden yazılım sektöründe. Dört senedir o şirkette , sadece altı ay kendi işimizi kurma maceramız sırasında ayrıldı ve sonra geri döndü. İşi çok stresli ve yoğun, neredeyse 7/24 ve evet maaş çok komik. Bu arada eşimin şefini uyumsuz tavırları yüzünden çıkardılar ve eşim şirkette sürekli eleman sirkülasyonu olduğundan şu am bölümünün en kıdemlisi. Biz bu sebepten ötürü onu geçirirler diye düşünerek tatile gittik. Döndüğümüzde o pozisyona başkasını almışlar ve adam bir şey bilmiyor eşim eğitiyor adamı.
Yok ben istemiyordum zaten dese bile içten içe üzüldüğünü hissediyorum. Ve çok adaletsiz geliyor bu bana. Eşim olduğu için değil ama gerçekten çok çalışkan ve zeki birisi. İstiyorum mi amele gibi çalışmasın iyi yerlere gelsin. Amele dediğim için kızmayın hammalık ediyor anlamında dedim bunu.
Şükür kısmı evet çok şanslıyız. Bir sene olmadı daha iş batırdık ama sıfır borçla atlattık. Üstüne annesi ev-iş arası uzun diye ev aldı bize biz böyle bir ev alamazdık kendimiz. Bunlar iyi güzel ama bugün çok demoralizeyim. İş arıyorum inşallah bir işe gireceğim ama yine emir altında bomboş çalışacağım gibi hissediyorum.
Benim müdirenin çocukluğu çok yoklukla geçmiş, ben memur çocuğuydum orta halliydik ve tek olduğumdan el bebek gül bebek büyüdüm. Yani bu yüzden mi o yükseldi ? Çok çektiği için mi zamanında ? Ben yerimde saydım hep çocukluğum rahat geçti diye mi ? Sistem böyle mi işliyor ?
Eşimin hak ettiği gibi bir konuna gelmesini çok istiyorum gerçekten hak ediyor çünkü. Ve üzülüyorum onun için.
Okuduğunuz için teşekkür ederim amlamsızca sadece iç dökmek istedim.
Türkiye şartlarında okuyan insanlar ne yazıkkı hakedilen yerlere gelemiyor. Hepimiz sistemin kölesiyiz 3 kuruş fazla para alalım diye paralanıyoruz. Not: Ben üniversite müdürüm lise mezunu
Öncelikle insallah güzel bir iş bulur çalışırsınız..
2. Eşiniz insallah hakettiği yere gelir.. Bence Can'ınız sıkkın ondan konu açmışsınız.. Maşallah kaynananız ev de almış oh mis.. Rahat Bi çocukluk geçirmişsiniz bazı şeyleri oluruna bırakın.. Benim eşimde kendi mesleği için çok çabalıyor hala uğraşıyor tam anlamı ile istediği yere gelemedi sabah çıkıp gidiyor akşam geç saatlere kadar mecburi çalışıyor.. Eşiniz üzerindeki iyi niyetinizi anlıyorum bende aynı durumdayım.. İnsallah tez zamanda herşey yoluna girer..
Enteresan bir bakis aciniz var :)) mudireniz basarisini nelere borclu, bilemeyiz elbette. Ozetle; Allah yuru ya kulum derse, yurunulur diye dusunuyorum. Elbette azim, dogru kararlar, cok calisma, stratejik dusunme, dogru kisilerle dogru zamanda calisip kendini gosterme ve birazda sans gerekli.
Stratejik bakimdan belki bazi yerlerde yanlis davranislarda bulunmus olabilirsiniz, o yuzden belki 'takilip kalmis' hissiniz vardir. Dunyanin sistemi boyledir, mudurler direktorler bizim islerimizle, bizim danismanliklarimizla, bizim emeklerimizle dahada ilerler buyurler. Acikcasi cok rahatsiz degilim bu konuda. Isim ne gerektiriyorsa, onu yapiyorum, basariyla yapmaya calisiyorum okadar.
Uzun vade konusunda biraz kararsizim, ne istiyorum istemiyorum bilmiyorum. Acikcasi hayatimda bulundugum bu donemde bunu cokta takmiyorum.
30 yas sendromu gibi gorunuyor sikintilariniz buradan :)
Canim keske herkes hak ettigi yerde olsa ama
Malesef iste
Dunyaya hosgeldik hepimiz
Keşke herkes iyi iş sahibi olsa . .
İşsizlik diz boyu . .
Bunun kolay çocukluk geçirmekle ya da çok zorluk çekmekle hiç ilgisi yok. Hayatım hiç bir zaman kolay olmadı. Ohh dediğim bir hayat dilimim yok. Çile konusu değişti sadece..
Yine de çok şükür. Allah bugünü aratmasin..
şu iş olayının kısmet işi olduğuna inanıyorum artık..
kiminin iş kısmeti açık oluyor ..
ve senin tezine göre benim şimdi başbakan falan olmam lazımdı
Bir de yeni açtığım konu da bunu içeriyor.
Aslında çok becerikli süper yetenekli biri olabilmek yetmiyor. Kendini pazarlama ve iyi reklam yapmak şart bence yükselmek için. Hani bu alcakgönüllülük mütevazilik varsa insanda tamam zaten bitti.
Millet paylaşımcı bile değil. Hırs yapıyor kuyu kaziyor. Hatta utanmadan gelip senin emeğinin üzerine konuyor. Is dünyasi çok acımasız. Insanlar çok fena. Onlarla yarışmak için ciddi sert bir tavır, taş gibi kalp gerek. Bende de yok maalesef..
Yine de olsun..
Şahsen kalp kırarak, kuyu kazarak ulaştığım hiç bir şey mutlu etmez beni.
Ben de böyle bir manyağım yapacak bir şey yok.
iş hayatında olur böyle şeyler.
adalet aramak yersiz.
hele çocukluğa bağlamak oldukca alakasız:))
buradan bakılınca yine de şartlarınız çok çok iyi.
kv nin ev almış olması vs.
gerçekten şanslısınız bence.
iş konusu biraz takıntı halini almış durumda sende
Ben de yoklukla büyüdüm.Evet sadece içimi dökmek istiyorum. Ne isyanım var ne de şükürsüzlüğüm ama bazen kırgın hissediyorum. Bazen de şanssız. Ama neye göre şanssız göreceli elbette. Böyle anlaşılmaz oldu yazarsam belki anlatabilirim.
36 yaşımdayım aradaki iş arama dönemleri ve 1-2 mecburi çalıştığım şirketi saymazsak 13 senedir çalışıyorum. Altı sene çalıştığım uluslararası firmada kariyerimin en parlak (!) dönemini yaşadım terfi ettim. Sadece sözde bir terfiydi neyse zaten ayrıldım geçti bitti. O şirketteki müdürüm benden sadece bir yaş büyüktü, staj yaparken girmiş ve kalmış yükselmiş. Haftada bir uğrar imzaları atar, onaylaması gereken şeyleri onaylar ve benim tam 6 katım maaş alır giderdi. Tüm müşterileri bendeydi ve ben satış yapardım primleri de o alırdı. Biz şirket iyice ulusal pazara açılınca patronun ıstarıyla cebimizden kursa gittik o ofiste özel yabancı dil dersi aldı. Bence bu hiç adil olmayan bir durum ve şartlardı. Bunu buraya koyalım.
Eşimin yaşı 31 ve makine mühendisi iyi derece yabancı dili var. Bilgisayar sevdası yüzünden yazılım sektöründe. Dört senedir o şirkette , sadece altı ay kendi işimizi kurma maceramız sırasında ayrıldı ve sonra geri döndü. İşi çok stresli ve yoğun, neredeyse 7/24 ve evet maaş çok komik. Bu arada eşimin şefini uyumsuz tavırları yüzünden çıkardılar ve eşim şirkette sürekli eleman sirkülasyonu olduğundan şu am bölümünün en kıdemlisi. Biz bu sebepten ötürü onu geçirirler diye düşünerek tatile gittik. Döndüğümüzde o pozisyona başkasını almışlar ve adam bir şey bilmiyor eşim eğitiyor adamı.
Yok ben istemiyordum zaten dese bile içten içe üzüldüğünü hissediyorum. Ve çok adaletsiz geliyor bu bana. Eşim olduğu için değil ama gerçekten çok çalışkan ve zeki birisi. İstiyorum mi amele gibi çalışmasın iyi yerlere gelsin. Amele dediğim için kızmayın hammalık ediyor anlamında dedim bunu.
Şükür kısmı evet çok şanslıyız. Bir sene olmadı daha iş batırdık ama sıfır borçla atlattık. Üstüne annesi ev-iş arası uzun diye ev aldı bize biz böyle bir ev alamazdık kendimiz. Bunlar iyi güzel ama bugün çok demoralizeyim. İş arıyorum inşallah bir işe gireceğim ama yine emir altında bomboş çalışacağım gibi hissediyorum.
Benim müdirenin çocukluğu çok yoklukla geçmiş, ben memur çocuğuydum orta halliydik ve tek olduğumdan el bebek gül bebek büyüdüm. Yani bu yüzden mi o yükseldi ? Çok çektiği için mi zamanında ? Ben yerimde saydım hep çocukluğum rahat geçti diye mi ? Sistem böyle mi işliyor ?
Eşimin hak ettiği gibi bir konuna gelmesini çok istiyorum gerçekten hak ediyor çünkü. Ve üzülüyorum onun için.
Okuduğunuz için teşekkür ederim amlamsızca sadece iç dökmek istedim.
Bende üniversite mezunu olarak kurumsal bir firmaya girip maasima uzulebilecekmiyim acaba diye düşünüyorumEvet sadece içimi dökmek istiyorum. Ne isyanım var ne de şükürsüzlüğüm ama bazen kırgın hissediyorum. Bazen de şanssız. Ama neye göre şanssız göreceli elbette. Böyle anlaşılmaz oldu yazarsam belki anlatabilirim.
36 yaşımdayım aradaki iş arama dönemleri ve 1-2 mecburi çalıştığım şirketi saymazsak 13 senedir çalışıyorum. Altı sene çalıştığım uluslararası firmada kariyerimin en parlak (!) dönemini yaşadım terfi ettim. Sadece sözde bir terfiydi neyse zaten ayrıldım geçti bitti. O şirketteki müdürüm benden sadece bir yaş büyüktü, staj yaparken girmiş ve kalmış yükselmiş. Haftada bir uğrar imzaları atar, onaylaması gereken şeyleri onaylar ve benim tam 6 katım maaş alır giderdi. Tüm müşterileri bendeydi ve ben satış yapardım primleri de o alırdı. Biz şirket iyice ulusal pazara açılınca patronun ıstarıyla cebimizden kursa gittik o ofiste özel yabancı dil dersi aldı. Bence bu hiç adil olmayan bir durum ve şartlardı. Bunu buraya koyalım.
Eşimin yaşı 31 ve makine mühendisi iyi derece yabancı dili var. Bilgisayar sevdası yüzünden yazılım sektöründe. Dört senedir o şirkette , sadece altı ay kendi işimizi kurma maceramız sırasında ayrıldı ve sonra geri döndü. İşi çok stresli ve yoğun, neredeyse 7/24 ve evet maaş çok komik. Bu arada eşimin şefini uyumsuz tavırları yüzünden çıkardılar ve eşim şirkette sürekli eleman sirkülasyonu olduğundan şu am bölümünün en kıdemlisi. Biz bu sebepten ötürü onu geçirirler diye düşünerek tatile gittik. Döndüğümüzde o pozisyona başkasını almışlar ve adam bir şey bilmiyor eşim eğitiyor adamı.
Yok ben istemiyordum zaten dese bile içten içe üzüldüğünü hissediyorum. Ve çok adaletsiz geliyor bu bana. Eşim olduğu için değil ama gerçekten çok çalışkan ve zeki birisi. İstiyorum mi amele gibi çalışmasın iyi yerlere gelsin. Amele dediğim için kızmayın hammalık ediyor anlamında dedim bunu.
Şükür kısmı evet çok şanslıyız. Bir sene olmadı daha iş batırdık ama sıfır borçla atlattık. Üstüne annesi ev-iş arası uzun diye ev aldı bize biz böyle bir ev alamazdık kendimiz. Bunlar iyi güzel ama bugün çok demoralizeyim. İş arıyorum inşallah bir işe gireceğim ama yine emir altında bomboş çalışacağım gibi hissediyorum.
Benim müdirenin çocukluğu çok yoklukla geçmiş, ben memur çocuğuydum orta halliydik ve tek olduğumdan el bebek gül bebek büyüdüm. Yani bu yüzden mi o yükseldi ? Çok çektiği için mi zamanında ? Ben yerimde saydım hep çocukluğum rahat geçti diye mi ? Sistem böyle mi işliyor ?
Eşimin hak ettiği gibi bir konuna gelmesini çok istiyorum gerçekten hak ediyor çünkü. Ve üzülüyorum onun için.
Okuduğunuz için teşekkür ederim amlamsızca sadece iç dökmek istedim.
Kesinlikle katılıyorum.Alçak gönüllülük sanırım beceriksizlik ya da yönetici olamaz diye bir algı oluşturuyor karşı tarafta.Bir de yeni açtığım konu da bunu içeriyor.
Aslında çok becerikli süper yetenekli biri olabilmek yetmiyor. Kendini pazarlama ve iyi reklam yapmak şart bence yükselmek için. Hani bu alcakgönüllülük mütevazilik varsa insanda tamam zaten bitti.
Millet paylaşımcı bile değil. Hırs yapıyor kuyu kaziyor. Hatta utanmadan gelip senin emeğinin üzerine konuyor. Is dünyasi çok acımasız. Insanlar çok fena. Onlarla yarışmak için ciddi sert bir tavır, taş gibi kalp gerek. Bende de yok maalesef..
Yine de olsun..
Şahsen kalp kırarak, kuyu kazarak ulaştığım hiç bir şey mutlu etmez beni.
Ben de böyle bir manyağım yapacak bir şey yok.
Ben de yoklukla büyüdüm.
Mezun olduğum bölüm işletme.
Sektördeki tecrübem 17 yıl.Yabancı dilim,eğitimim,görüntüm uyumum ve çalışkanlığım hep takdir edilir.
Ama niyeyse yönetici pozisyonlarına geçemedim bir türlü.Yardımcı pozisyonundaydım,benim sözüm daha çok dinlenir hem patron hem elemanlar tarafından.Maaşım da hakikaten komikler ötesi bir rakamdı.
Sebebini de sanıyorum artık keşfettim.Çalışan insan zaten çalışıyor.Çalışacak ki işler yürüsün.Az çalışanlar da yönetici olacak.Nasıl olsa iş gücünden birşey kaybedilmiyor.
Canıma tak etti.Çıktım işten.
Bir aydır işsizim.İnşallah bu sefer gerçekten olmayı istediğim yerde ve maaşla çalışabilirim .
Kabul etmiyorum içime tam anlamıyla sinmeyen işi.
Evet sistem böyle işliyor olabilir.
Ben de çok dertliyim aynı konudan.
Nerede calisiyordun söyle de ben giriyim yerine bende ibbf mezunuyum bir yıldır issizimBen de yoklukla büyüdüm.
Mezun olduğum bölüm işletme.
Sektördeki tecrübem 17 yıl.Yabancı dilim,eğitimim,görüntüm uyumum ve çalışkanlığım hep takdir edilir.
Ama niyeyse yönetici pozisyonlarına geçemedim bir türlü.Yardımcı pozisyonundaydım,benim sözüm daha çok dinlenir hem patron hem elemanlar tarafından.Maaşım da hakikaten komikler ötesi bir rakamdı.
Sebebini de sanıyorum artık keşfettim.Çalışan insan zaten çalışıyor.Çalışacak ki işler yürüsün.Az çalışanlar da yönetici olacak.Nasıl olsa iş gücünden birşey kaybedilmiyor.
Canıma tak etti.Çıktım işten.
Bir aydır işsizim.İnşallah bu sefer gerçekten olmayı istediğim yerde ve maaşla çalışabilirim .
Kabul etmiyorum içime tam anlamıyla sinmeyen işi.
Evet sistem böyle işliyor olabilir.
Ben de çok dertliyim aynı konudan.
Bende üniversite mezunu olarak kurumsal bir firmaya girip maasima uzulebilecekmiyim acaba diye düşünüyorum
Hayat
Demek ki hakikaten basiret işi ve etik kurallara çok da uymamak lazım.İlk büyük şirketinde henüz 3-4 aylık çalışıyorken Hürriyet arayarak görüşmeye davet etmişti gitmedim. Bir işe girdiğim ve etik olarak uygun gelmediği için red ettim. Belki hastayım vs. diyerek görüşmeye gitsem olumlu olacaktı şimdi bambaşka konumda olacaktım. İnsanları yarı yolda bırakmayı hiç seçmedim ama meyvelerini aldım mı emin değilim.
Bir gireydim iyiydiÜzüleceksiniz. Ve hatta bir çok daha sorun. İş hayatı böyle.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?