iç döküş

Yok üst üste aradı ısrarla bende en sonunda telefonu kapattım 10 dan önce evde ol dedi zaten bende annesigile gitmiştim çaya uzağa gitmedim yani telefonu kapattığım içindir. Artık değişeceğim zaten istediği gibi davranmayacağım onun böyle olmasının sebebi yüz asıklığından nefret eder hiç katlanamaz benim de her duygum yüzüme mimiklerime hareketlerime yansır gizleyemem ve gerçekten küfürden beterdir o durumdaki halim yokmuş gibi davranırım o buna hiç tahammül edemiyor
 
Yok üst üste aradı ısrarla bende en sonunda telefonu kapattım 10 dan önce evde ol dedi zaten bende annesigile gitmiştim çaya uzağa gitmedim yani telefonu kapattığım içindir. Artık değişeceğim zaten istediği gibi davranmayacağım onun böyle olmasının sebebi yüz asıklığından nefret eder hiç katlanamaz benim de her duygum yüzüme mimiklerime hareketlerime yansır gizleyemem ve gerçekten küfürden beterdir o durumdaki halim yokmuş gibi davranırım o buna hiç tahammül edemiyor
En doğrusunu sen bilirsin hakkında hayırlısı olsun. Yine bir derdin olursa bizler buradayız 😊
 
Buraya bunları yazdıktan tam 1 ay sonra babamı kaybettim keşke bilseydim ve her seyi geride bırakıp babama gitseydim ...
 
Buraya bunları yazdıktan tam 1 ay sonra babamı kaybettim keşke bilseydim ve her seyi geride bırakıp babama gitseydim ...
Başınız sağ olsun Allah geri de kalanlara ömür versin. hayatta her şey biz insanlar için. Aslında hayatta pişman olmak için o kadar çok şey var ki onun için boş yere kendiniz yıpratmayan bu hayatta her şeyin bir sebebi var. eğer orda olmanız gerekseydi zaten olurdunuz.
 
Başınız sağ olsun Allah geri de kalanlara ömür versin. hayatta her şey biz insanlar için. Aslında hayatta pişman olmak için o kadar çok şey var ki onun için boş yere kendiniz yıpratmayan bu hayatta her şeyin bir sebebi var. eğer orda olmanız gerekseydi zaten olurdunuz.
Yetiştim son 10 gununde yanindaydım ama daha öncesinde gelseydim keşke dedim
 
Yetiştim son 10 gununde yanindaydım ama daha öncesinde gelseydim keşke dedim
Ne mutlu sana bak en azından son 10 günü yanındaymışsın. Acın taze olduğu için sürekli kendini suçlarsın ama zamanla azalır bu duygu. Dışarıda akıp giden bir hayat var, bizlerin başka hayatları var ne kadar yanlarında olabiliriz ki ailemizin. Bak ne güzel 10 gün yanlarında olabilmişsin çok geç kalan son nefesinde yanında olamayan insanlar var daha da üzme kendini.
 
Merhabalar.
Öyle bunaldım ki. Çevremde herkese anlatıp şöyle böyle, asla birbirini tutmayan tavsiyeler alıp hepten dengemi bozdum.
Biraz hızlı bir giriş oldu benimki.
Kısa kısa anlatsam en iyisi olacak.
28 yaşında 3 yıldır evli çalışan bir kadınım. Eşimle eşit şartlara sahibiz maddi-manevi. Bu konuda aramızda bir dengesizlik yok. Ama evlendiğimizden beri aramızda süregelen büyüklü küçüklü kavgalar gerginlikler var. Asla çözemedik. Bazen çok şiddetli oluyor öfke kızgınlık bağırışlar. Önceden bunlardan çok etkilenmezdim ama artık günlerce kendime gelemiyorum. İçime kapanıyorum çözüm bulamıyorum. Defalarca psikolog girişimim oldu devamı gelmedi. Eşim ise hep beni suçlar. Kendisi ne yaptıysa benim yaptığım şeylerin onu tetiklediğini söyler. Onun bana göre nispeten daha ılımlı bir insan olması her olayda onu haklı mı çıkarır? Bence hayır ama o böyle düşünüyor maalesef.

Aileler aramızda hep bir sorun hep bir yarışma. Dönem dönem uzak yaşadığımız için aile yanına geliriz tatile ziyarete. Benim anne babamda hiçbir zorlama yoktur. İster geliriz ister gelmeyiz öyle akrabaydı düğündü bayramdı zorlamazlar bizi. Ama eşimin ailesi biz gelmeden programı kurar. Ona gidilecek buna gidilecek. Elbette hiç gitmem etmem demiyorum makul derecede yapıyorum saygısızlık göstermiyorum. Ama mesela diyorum ki 3-4 gün burda kaldım simdi annemlere geçiyorum -ki tek basıma eşim olmadan- ben ordayken gelsin suraya gidilecek edilecek diye emrivaki yapıyorlar resmen. Ha kabul ediyor muyum etmiyorum gelemem az kaldı dönmeme anne babamı görücem diyorum ama insanı arada bırakıyorlar. Gitsen de gitmesen de ayrı dert oluyor bana.

Eş ailesi evlatlar arasında ayrım yapıyor. Biz ikimiz de calıstığımız icin bir seye el atmıyorlar ki beklemiyoruz da ama diğer çocuklara var yok feda ettiler. Ve bunu bizim imkanlarımızı kullanarak yaptılar bizim ihtiyacımız oldugunda ise kavga çıkarıp siz kıskançlıktan araba mal mülk almaya kalkışıyorsunuza getirdiler meseleyi. O konular halledildi ama o zamanlar bizi susturmak icin söyledikleri şeylerin tam tersini yapıp hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar ve kimse gocunmuyor da böyle davranırken. Bunları kabul ettim ama sindirdim mesela canımı sıkmıyor artık. Ama eşimin de biraz en azından bu konuda mesafeli olmasını istiyorum bir şey dediğim de ise laf yine bana dönüyor ben çaresiz kalıyorum.

Bütün bu 3. Şahıslar para vs meseleleri bir yana ben eşimle iyi olmak istiyorum. Şartlarımı kabullenmek istiyorum. Tatillerde ailelerin yanına gelmek artık beni strese sokmasın istiyorum. Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum. Kendimi çok değersiz boş öylesine yaşayan biri gibi hissediyorum. Hayatımda hiç istikrarım olmadı. Çevremdeki yaşıtlarım gezip tozup eğlenirken ben imkanım olmasına rağmen bunların çok azını yapıyorum. Misal kendime bir şey almak istesem öylesine şımartmak için veya küçük bi mutlu olayım diye bir süre sonra ne gerek var deyip vazgeçiyorum. Dümdüz yaşıyorum. Ne spor ne sosyal hayat ne baska bir etkinlik. İş-ev arası mekik dokuyup arada bir hiç zevk almadığım dışarıda yemek kahve seklinde geçiyor hayatım. Oysa ben şen şakrak olmak kendim için hiçbir şeye acımamak daha çok insanlarla bir arada olmak istiyorum. Ama öylesine yorgun ve soğuk biriyim ki artık harekete geçecek takatim yok.
Son 2 yılda 6-7 kilo aldım eski spor yapan vücudumdan eser kalmadı giydiğim yakışmıyor bacaklarım çirkin görünüyor gözüme. Bunun için bile iradesizim. Diyetisyene spora gideyim dedim eminim bunu da bir süre sonra ne gerek var değmez deyip kenara iteceğim.

Ben nasıl yapacağım nasıl alışacağım olduğum gibi olmaya, kendimi ve hayatımı nasıl kabulleneceğim bilmiyorum. Nasıl daha sakin daha ağır bir insan olurum bilmiyorum. Hep yeni kararlar verip sonra bir öfke krizinde darmadağın oluyorum..
Öfke dansı kitabını okumanı öneririm.Her evli kadının özellikle okuması gereken bir kitap.Nasıl özverilerde bulunduğunuzu, kendi sınırlarınızın ihlal edilmesine nasıl izin verdiğinizi, buna nasıl son vermeniz gerektiğini ve son verme girişimindeyken karşılaşıcağınız durumları şahane bir şekilde anlatıyor.
Bu kadar kendinizden ödün verirken öfke krizine girmeniz normal ama bu girdabın içinde nereye kadar dönüp durucaksınız.
Sınır çizmeyi öğrenmelisiniz.
Bunu yapmadığınız sürece size acıyıp hadi mutlu ol demelerini beklemeyin.Size sizden (ve iyi bir anneniz varsa ) annenizden başkası üzülmez.
İnsanlar bi gün olur bize merhamet eder mi diye beklersek
Daha çook bekleriz.
Ben ne istiyorum?Nelere tahammül edebilirim?Ne yapıldığında alanıma müdahale hissediyorum?Neleri tolere edebilirim? Hangi durumlar gerçekleşirse bende bişeyleri tolere edebilirim?
Öfke hissediyorum şuan ne oldu beni asıl öfkelendiren ne?
Bunların cevabını not almanızı öneririm.Olaylarla karşılaştığınızda cevaplarınız hazır olur ayrıca
bahane ve gereksiz olaylara patlamalar yaşarken sizi asıl rahatsız eden durumları gözden kaçırmayıp enerjinizi doğru yere aktarmanızı sağlar.
 
Merhabalar.
Öyle bunaldım ki. Çevremde herkese anlatıp şöyle böyle, asla birbirini tutmayan tavsiyeler alıp hepten dengemi bozdum.
Biraz hızlı bir giriş oldu benimki.
Kısa kısa anlatsam en iyisi olacak.
28 yaşında 3 yıldır evli çalışan bir kadınım. Eşimle eşit şartlara sahibiz maddi-manevi. Bu konuda aramızda bir dengesizlik yok. Ama evlendiğimizden beri aramızda süregelen büyüklü küçüklü kavgalar gerginlikler var. Asla çözemedik. Bazen çok şiddetli oluyor öfke kızgınlık bağırışlar. Önceden bunlardan çok etkilenmezdim ama artık günlerce kendime gelemiyorum. İçime kapanıyorum çözüm bulamıyorum. Defalarca psikolog girişimim oldu devamı gelmedi. Eşim ise hep beni suçlar. Kendisi ne yaptıysa benim yaptığım şeylerin onu tetiklediğini söyler. Onun bana göre nispeten daha ılımlı bir insan olması her olayda onu haklı mı çıkarır? Bence hayır ama o böyle düşünüyor maalesef.

Aileler aramızda hep bir sorun hep bir yarışma. Dönem dönem uzak yaşadığımız için aile yanına geliriz tatile ziyarete. Benim anne babamda hiçbir zorlama yoktur. İster geliriz ister gelmeyiz öyle akrabaydı düğündü bayramdı zorlamazlar bizi. Ama eşimin ailesi biz gelmeden programı kurar. Ona gidilecek buna gidilecek. Elbette hiç gitmem etmem demiyorum makul derecede yapıyorum saygısızlık göstermiyorum. Ama mesela diyorum ki 3-4 gün burda kaldım simdi annemlere geçiyorum -ki tek basıma eşim olmadan- ben ordayken gelsin suraya gidilecek edilecek diye emrivaki yapıyorlar resmen. Ha kabul ediyor muyum etmiyorum gelemem az kaldı dönmeme anne babamı görücem diyorum ama insanı arada bırakıyorlar. Gitsen de gitmesen de ayrı dert oluyor bana.

Eş ailesi evlatlar arasında ayrım yapıyor. Biz ikimiz de calıstığımız icin bir seye el atmıyorlar ki beklemiyoruz da ama diğer çocuklara var yok feda ettiler. Ve bunu bizim imkanlarımızı kullanarak yaptılar bizim ihtiyacımız oldugunda ise kavga çıkarıp siz kıskançlıktan araba mal mülk almaya kalkışıyorsunuza getirdiler meseleyi. O konular halledildi ama o zamanlar bizi susturmak icin söyledikleri şeylerin tam tersini yapıp hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar ve kimse gocunmuyor da böyle davranırken. Bunları kabul ettim ama sindirdim mesela canımı sıkmıyor artık. Ama eşimin de biraz en azından bu konuda mesafeli olmasını istiyorum bir şey dediğim de ise laf yine bana dönüyor ben çaresiz kalıyorum.

Bütün bu 3. Şahıslar para vs meseleleri bir yana ben eşimle iyi olmak istiyorum. Şartlarımı kabullenmek istiyorum. Tatillerde ailelerin yanına gelmek artık beni strese sokmasın istiyorum. Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum. Kendimi çok değersiz boş öylesine yaşayan biri gibi hissediyorum. Hayatımda hiç istikrarım olmadı. Çevremdeki yaşıtlarım gezip tozup eğlenirken ben imkanım olmasına rağmen bunların çok azını yapıyorum. Misal kendime bir şey almak istesem öylesine şımartmak için veya küçük bi mutlu olayım diye bir süre sonra ne gerek var deyip vazgeçiyorum. Dümdüz yaşıyorum. Ne spor ne sosyal hayat ne baska bir etkinlik. İş-ev arası mekik dokuyup arada bir hiç zevk almadığım dışarıda yemek kahve seklinde geçiyor hayatım. Oysa ben şen şakrak olmak kendim için hiçbir şeye acımamak daha çok insanlarla bir arada olmak istiyorum. Ama öylesine yorgun ve soğuk biriyim ki artık harekete geçecek takatim yok.
Son 2 yılda 6-7 kilo aldım eski spor yapan vücudumdan eser kalmadı giydiğim yakışmıyor bacaklarım çirkin görünüyor gözüme. Bunun için bile iradesizim. Diyetisyene spora gideyim dedim eminim bunu da bir süre sonra ne gerek var değmez deyip kenara iteceğim.

Ben nasıl yapacağım nasıl alışacağım olduğum gibi olmaya, kendimi ve hayatımı nasıl kabulleneceğim bilmiyorum. Nasıl daha sakin daha ağır bir insan olurum bilmiyorum. Hep yeni kararlar verip sonra bir öfke krizinde darmadağın oluyorum..
Bu kadar benzerlik olur daha birkaç gün önce konu açtım ben de. Kendimi gördüm resmen. Nasıl çıkacağız bu durumdan ben de bir çare arıyorum belki birbirimize bir faydamız dokunur. Biz 6 senedir beraberiz kpss kursunda tanıştık sevgili olduk o zamanlar benim ailem ve sınavlarım vardı öyle güçlüydüm ki başarılıydım öğretmen olacaktım heveslerim hayallerim beni başarılı kılıyordu ailem arkamdaydı sonra eşimle tanıştık 5 ay yan yana durduk ve okul bitti o memleketine döndü. Beş buçuk senedir uzaktan yürütüyoruz. Ben ilk senemde atandım eşimin bölümü zordu üç yıl mücadele etti bırakmadık birbirimizi. Güler yüzlüydüm seviyordum anlayışlıydım ders çalışsın sınavı kazansın diye maddi manevi hep yanında oldum yaşıtlarım sevgili buldu nişanlılar evlendi gezdi tozdu ben aileme destek oldum birikim yapamadım doğuda yapayalnızdım sevgilim benimle ilgilenmedi kendinden dolayı. Şükür 3 yıl sonra atandı evlenmek için engel kalmadı askere gitti bekledim. Allah var beni sevdiğini hep hissettim çok eğlencelidir küsmez kırılmaz çabuk barışır romantikliği pek yoktur ama çok sevimli halleri vardır bu bana yetiyordu hep. Ne oldu bilmiyorum eşişm atandıktan sonra ev buldu yerleşti ikimiz de maddi manevi eşit şartlardayız heves heves çeyiz aldım o atanmanın hevesiyle işine sarıldı eve geldi uyudu telefon bağımlısı oldu sıkıntıdan. 1 yıl oldu atanalı yazın nişan yaptık ayrı memleketler kavga dövüş tartıştık şu olacak bu olmayacak diye. Ama değmezmiş nişan güzel oldu. Ocakta nikah yaptık tayin için evimi düzenimi kurarım yazın düğün var dedim tayinim çıkmadı. Salon tutalım plan yapalım dedim daha çok var diye konuşmaktan kaçındı zamanı gelince konuşuruz her gün düğün mü konuşacağız diye tartıştı heveslerim böyle birer birer tükendi. Artık ben de konuşmaz oldum içime kapandım bu durumu fark etmedi. Fark etmedikçe ben daha çok ilgisiz değersiz hissettim kendimi. Tartışmalar arttı asileştim huysuzlaştım görev yerim gelişmemiş bir yer eşimse şükür büyükşehire atandı yeri güzel. Eski halimi o kadar özlüyorum ki başarılı güler yüzlü sevgi doluydum şimdi acaba sevmiyor muyum niye böyle monoton olduk diye 24 saat düşünüyorum o ise benimle hiç kavga etmeden huzur içinde keyfine bakmak istiyor kavgalıyken canı sıkkın oluyormuş istiyor ki ben hiç sorun çıkarmayim o da keyfince yaşasın. En son ne zaman kıyafet aldım bilmiyorum kendime bakmıyorum içimden gelmiyor suratsız soğuk kendimden bile sıkılmış bi haldeyim. Tartışırken saygısızlaşıyorum daha şimdiden. Yazın düğünümüz var bende ipin ucu iyice kaçtı. Bu kavgalarla ne kadar tahammül ederiz birbirimize bilmiyorum 😕
 
Güncelleme: bir süre iyiydim. artık hiç iyi değilim. hiçbir zararım olmayan insanlar tarafından bilinçli olarak çemberin dışına itildim. onlardan kurtulmak istiyorum. ama kurtulamıyorum. zihnim ve ruhum ele geçirilmiş gibi. sabah akşam tek düşündüğüm bu. nasıl iyi olacağım ben.
 
X