• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İçimdeki boşluk: ilgi hastası mıyım?

Sevme,sevilme ve ilgi görme ihtiyacı hepimizde var, bunu neden bir sorun olarak değerlendiriyorsunuz? Sorun ancak şu noktada başlayabilir; eğer hayatınızda bir erkek yok diye sürekli mutsuzsanız, sosyalliğiniz sadece duygusal buluşmalarla sınırlıysa, çok yeni tanıştığınız birine bile hemen sarıyorsanız bunlar elbette hayat kalitenizi düşürür. ‘Hayatımda bir erkek olursa ve benimle sürekli ilgilenirse mutlu olurum’ bu cümlenin gerçekliği üzerine biraz düşünün bence. Evet hayatınızda iyi giden bir ilişki olursa mutlu olabilirsiniz bu bir seçenek ama tek seçenek değil. Üstelik çok sevse bile hiç kimse sürekli sizinle ilgilenemez, doğal olarak bu boşluk duygusunun yarattığı hisle başedecek başka mekanizmalar geliştirmelisiniz. Bunu da kendinizi tanıyarak, tek başınıza varolarak yapabilirsiniz. Kısacası kişisel gelişiminize biraz yatırım yapın ve kendinize bir yaşam biçimi yaratın.
Çok güzel yazmışsınız. Ama olmuyor ya. Bu mutsuzluk kanser gibi.
 
Sevgi eksikliğinden kaynaklı özgüven eksikliği diye dusunuyorum.Ailenle ilişkin nasıl.Mesela benim ailemdeki cogu kisi maddiyatla bağlı bana.(abla ve yegenler,)Herkes bir borç bir hibe ıster. Kistigim zaman sevgilerini de esirgiyorlar.Kusuyorlar.Oysa bu beni öyle yıpratıyor öyle yalnız hissettiriyor öyle kullanilmis hissettirip ozguvensizlestiriyorki.Keske çalışmasam diyorum mesela.Hayatimdaki herşeyi etkiliyor.Yagmurdan kaçarken doluya tutulabiliyorum.
 
Merhaba kızlar yine ben,

Bu ara çok konu açtım fazlaca dertli olduğum bir dönemdeyim sanırım. Bu sefer derdim kendimim.

Kızlar 25 yaşındayım. Ortalama üstü bir dış görünüşüm var. Yurtdışı bağlantılarımın olduğu, iş gereği sık sık gidip geldiğim bir işim var. Yaşıma göre çok iyi bir maaşım var. Başarılıyım terfi alıyorum. İşyerimi çok seviyorum. Beğendiğim şeyleri maddiyatı düşünmeden alıp giyebiliyorum, istediğimi yiyip içebiliyorum. Yakınlarda yurtdışına taşınma durumum da var. Yani demek istediğim, çok şükür bir çok insanın yaşamak isteyeceği şekilde yaşıyorum hayatımı. Ama yine de içimde bir boşluk hissediyorum. Karşı cinsin benimle ilgilenmesini, beni beğenmesini istiyorum. Mesela geçen akşam bi çocukla yemek yedik, 3 gün oldu beni aramadı. Aslında ben de onu çok beğenmedim ama beğenilmemiş olmak benim canımı çok sıkıyor özgüvenimi düşürüyor. Başka karşı cinsle konuşup o boşluğu ya da ilgi açlığımı ya da tarif edemediğim o ihtiyacı giderme ihtiyacı hissediyorum. Hayatımda hep benimle ilgilenen, vakit geçirebileceğim bir erkek olsun istiyorum :KK43:

Benim bu sıkıntımı çözmem lazım ama nasıl? Benim neyim var sizce?
Ortalamanın üstünde bi dış görünüşünüz olabilir ama belkide içiniz yada hareketleriniz davranışlarınız ortalamanın altında kalıyordur
 
Sevme,sevilme ve ilgi görme ihtiyacı hepimizde var, bunu neden bir sorun olarak değerlendiriyorsunuz? Sorun ancak şu noktada başlayabilir; eğer hayatınızda bir erkek yok diye sürekli mutsuzsanız, sosyalliğiniz sadece duygusal buluşmalarla sınırlıysa, çok yeni tanıştığınız birine bile hemen sarıyorsanız bunlar elbette hayat kalitenizi düşürür. ‘Hayatımda bir erkek olursa ve benimle sürekli ilgilenirse mutlu olurum’ bu cümlenin gerçekliği üzerine biraz düşünün bence. Evet hayatınızda iyi giden bir ilişki olursa mutlu olabilirsiniz bu bir seçenek ama tek seçenek değil. Üstelik çok sevse bile hiç kimse sürekli sizinle ilgilenemez, doğal olarak bu boşluk duygusunun yarattığı hisle başedecek başka mekanizmalar geliştirmelisiniz. Bunu da kendinizi tanıyarak, tek başınıza varolarak yapabilirsiniz. Kısacası kişisel gelişiminize biraz yatırım yapın ve kendinize bir yaşam biçimi yaratın.
bu konuda onerilerini
Sevgi eksikliğinden kaynaklı özgüven eksikliği diye dusunuyorum.Ailenle ilişkin nasıl.Mesela benim ailemdeki cogu kisi maddiyatla bağlı bana.(abla ve yegenler,)Herkes bir borç bir hibe ıster. Kistigim zaman sevgilerini de esirgiyorlar.Kusuyorlar.Oysa bu beni öyle yıpratıyor öyle yalnız hissettiriyor öyle kullanilmis hissettirip ozguvensizlestiriyorki.Keske çalışmasam diyorum mesela.Hayatimdaki herşeyi etkiliyor.Yagmurdan kaçarken doluya tutulabiliyorum.
Bence aileyle alakali sevgi eksikligi degil yurtdisinda vs hep tek yanliz kalmis ben de ofiste tekim mesela annem hep sever beni 10 yasinda cocukmusum gibi yeterince sosyallesememek belki guvensizlik
 
İlginin kıymetini bilmen güzel bir şey. Ben de tam tersiyim mesela, bana diken yarıyor :KK48:
Bu çocuk ilgi göstermemiş ama bu bir sonrakinin ilgi göstermeyeceği anlamına gelmiyor.
 
Çok güzel yazmışsınız. Ama olmuyor ya. Bu mutsuzluk kanser gibi.

Teşekkür ederim. Aslında şöyle düşünüyorum, yeni dünya düzeninde bize sürekli şu düşünceler pompalanıyor: sürekli pozitif olmalısınız, sürekli mutlu olmalısınız, harika bir ilişkiniz olmalı yani masal tadında yaşama hayalleri yaratılıyor sosyal medya ile vs. Bunlar asla gerçekçi düşünceler değil. Hayat böyle bir şey değil. Bazen mutlu olacağız, bazen mutsuz olacağız ve bunları bastırmamız da gerekmiyor. Ama öncelikle şunu bileceğiz, hayat iniş ve çıkışlarla doludur ve sonsuz mutluluk diye bir şey yoktur. Evlenirsem çok mutlu olurum, biri beni severse çok mutlu olurum, şu işe girersem çok mutlu olurum gibi liste uzayıp gider. Evet bazı şeyleri elde etmek insanı elbette mutlu eder ama beraberinde hiç mi sorun getirmeyecek, her şey bu kadar toz pembe mi, değil. Bu yüzden herkesin kendi koşullarını biraz sindirmesi ve bunlarla başetme becerisini arttırması gerekir. Ayrıca haz ve mutluluk kavramlarını da ayırmak gerekiyor. Bazı şeyleri yapmak bize hiç haz vermeyebilir ama yine de mutlu ve huzurlu hissedebiliriz. Çünkü hayatımıza anlam katıyordur. Örneğin bir annenin bebeğini büyütürken çektiği sıkıntılar ona haz vermez ama mutlu ve huzurlu hisseder onca yorgunluğa rağmen.
 
Teşekkür ederim. Aslında şöyle düşünüyorum, yeni dünya düzeninde bize sürekli şu düşünceler pompalanıyor: sürekli pozitif olmalısınız, sürekli mutlu olmalısınız, harika bir ilişkiniz olmalı yani masal tadında yaşama hayalleri yaratılıyor sosyal medya ile vs. Bunlar asla gerçekçi düşünceler değil. Hayat böyle bir şey değil. Bazen mutlu olacağız, bazen mutsuz olacağız ve bunları bastırmamız da gerekmiyor. Ama öncelikle şunu bileceğiz, hayat iniş ve çıkışlarla doludur ve sonsuz mutluluk diye bir şey yoktur. Evlenirsem çok mutlu olurum, biri beni severse çok mutlu olurum, şu işe girersem çok mutlu olurum gibi liste uzayıp gider. Evet bazı şeyleri elde etmek insanı elbette mutlu eder ama beraberinde hiç mi sorun getirmeyecek, her şey bu kadar toz pembe mi, değil. Bu yüzden herkesin kendi koşullarını biraz sindirmesi ve bunlarla başetme becerisini arttırması gerekir. Ayrıca haz ve mutluluk kavramlarını da ayırmak gerekiyor. Bazı şeyleri yapmak bize hiç haz vermeyebilir ama yine de mutlu ve huzurlu hissedebiliriz. Çünkü hayatımıza anlam katıyordur. Örneğin bir annenin bebeğini büyütürken çektiği sıkıntılar ona haz vermez ama mutlu ve huzurlu hisseder onca yorgunluğa rağmen.
sizin yazdiginiz yorumlari okurken hep bi aydinlanma geliyor bana ^_^
 
Eski ilişkilerde begenilmeme veya terk edilme gibi şeyler yaşadıysanız bu sizde özgüven eksikliği yaratmış olabilir. İşhayatında başarılı olan herkes, sosyal ilişkilerde de başarılı olacak diye bir kaide yok. Çok güzel olunabilir ama karşı tarafı etkileyecek bir çekicilik yoktur belki de.Karşı tarafı iten birşeyler olmuş olabilir.
 
Teşekkür ederim. Aslında şöyle düşünüyorum, yeni dünya düzeninde bize sürekli şu düşünceler pompalanıyor: sürekli pozitif olmalısınız, sürekli mutlu olmalısınız, harika bir ilişkiniz olmalı yani masal tadında yaşama hayalleri yaratılıyor sosyal medya ile vs. Bunlar asla gerçekçi düşünceler değil. Hayat böyle bir şey değil. Bazen mutlu olacağız, bazen mutsuz olacağız ve bunları bastırmamız da gerekmiyor. Ama öncelikle şunu bileceğiz, hayat iniş ve çıkışlarla doludur ve sonsuz mutluluk diye bir şey yoktur. Evlenirsem çok mutlu olurum, biri beni severse çok mutlu olurum, şu işe girersem çok mutlu olurum gibi liste uzayıp gider. Evet bazı şeyleri elde etmek insanı elbette mutlu eder ama beraberinde hiç mi sorun getirmeyecek, her şey bu kadar toz pembe mi, değil. Bu yüzden herkesin kendi koşullarını biraz sindirmesi ve bunlarla başetme becerisini arttırması gerekir. Ayrıca haz ve mutluluk kavramlarını da ayırmak gerekiyor. Bazı şeyleri yapmak bize hiç haz vermeyebilir ama yine de mutlu ve huzurlu hissedebiliriz. Çünkü hayatımıza anlam katıyordur. Örneğin bir annenin bebeğini büyütürken çektiği sıkıntılar ona haz vermez ama mutlu ve huzurlu hisseder onca yorgunluğa rağmen.
Evet çok haklısınız. Baş etme becerisi çok önemli. Başedemediğimiz için bu mutsuzluk zaten.
 
Ortalamanın üstünde bi dış görünüşünüz olabilir ama belkide içiniz yada hareketleriniz davranışlarınız ortalamanın altında kalıyordur
bu yorum guzel iste : ) kizlar sizde hic olmadi mi? messela super fizik bakislar on numara..dis gorunus super etkilendin bile..ama agzini acar acmaz..ya konusmasi ya tarzi birseyleri iter bazilarinin. hersey tiple bitmiyor..evet 1-0 onde baslarsin ama..
 
bu yorum guzel iste : ) kizlar sizde hic olmadi mi? messela super fizik bakislar on numara..dis gorunus super etkilendin bile..ama agzini acar acmaz..ya konusmasi ya tarzi birseyleri iter bazilarinin. hersey tiple bitmiyor..evet 1-0 onde baslarsin ama..
Bir insan kendini bu kadar övüyorsa kesin eksik tarafları vardır bence onu baskılamak için iyi tarafını ön plana çıkarmaya çalışır
 
Back
X