İçimdeki Şeytan..

Temizlik konusunda ben çok uç bir insanım, o da bana göre standart temizlik kurallarından bir tık uzak. Ama ona göre normal olan kendisi, bana göre ise ikimiz de bu konuda anormaliz. Ortak paydada buluşamadığımız için ben uyardıkça karışmış oluyorum haliyle
bence ikiniz de baskin karaktersiniz. benim boyle arkadaslarim vardi, basta cok kavga edip sonra duruldular.
 
nasil basladi iliskiniz neden evlendiniz? Ne kadar suredir taniyorsunuz birbirinizi? Soylediginiz gibiyse sizin karakterleriniz cok uyumsuz. Ben de cok sakarim. Her seyi dusururum, tum dolaplari acik unuturum. 4 yildir sevgilimle beraber yasiyoruz. Ben dusurunce o toplar mesela. Ben dolaplari acik birakmayi umursamiyordum, o her seferinde gosteriyordu bak acik kalmis bak acik kalmis diye. Artik mesela dikkat ediyorum vs. Yani iliski icinde duzeltiyoruz. Biraz degismeye uyum saglamaya gonlunuz olmazsa yurumez. Ya sizin gonlunuz olacak ya onun demiyorum. Hem sizin olacak hem onun. Ikiniz de bir seyler feda edeceksiniz iliski icin. Ikiniz de inat ediyorsunuz su an belli ki
4 senelik bir sevgililik sürecinden sonra evlendik, öncesinde de 3-4 senedir arkadaştık ama çok samimi değildik.
Aslında 3-4 kereden sonra dikkat ettiğini görsem belki parlamam ama hiç dikkate almıyormuş gibi hissediyorum. Sanırım sakarlık konusunda bu beni geriyor. Ona göre ise "senin bana tahammülün yok" oluyor. Halbuki aynı konuda 3-4 kere sakinlikle söylemişimdir bir şeyleri
 
Evliliğin ilk yıllarında bir uyum evresi oluyor. Burda önemli olan kavganın nereye vardığı ve darp. Birincisi darp etmek çok yanlış. İkincisi siz veya o "Boşanma, evden gitme" lafını eğer cidden eyleme dökme değilde, kızgınlıkla söylüyorsanız, ağzınıza sakız ederek, inşallah karşılaşmasınız ama ciddi bir sorunda ciddiye alınmayacaksınız.

İkinizin de liderlik vasfı var sanırım ve bunu törpülemeniz lazım. İki taraflı olarak sürekli diklenirseniz olmaz.

Eşim mesela öfkesini daha çok belli eder (darp ve hakaret değil) ses tonu, mimik, söylenme ama yarım saat susarsam kendi kendine diniyor ve çözüme yanaşır, sonra onu genelde unutur.

Ben daha sakin, kolay kolay sesi yükselmeyen biriyim ama öfkelenmişsem olay yerini terk etmeniz lazım 😅 Ben olanı unutmam yani eşim gibi saman alevi değilim. Bu sebepten öfke döngüsüne girmişsem bu kez eşim susar.

Bunu bir günde öğrenmedik tabii ki. İlk zamanlar ben daha sakin bir ailede büyüdüğüm için eşimin anlık öfkesi bana garip gelirdi ve konuşup uzlaşayım derken alev hiç sönmezdi. Sonra bu yarım saat susmayı tespit edince kavganın büyümediğini, sonrasında kendisi haklı bile olsa, kendisinin "Kusura bakma, üzerinde çok yük var ve bir an bunu unutabiliyorum. Keşke daha sakin kalabilseydim" diyerek sarılır. Benim yelkenler suya ve bu kez ben de " Bu konuda haklısın, (artık o an problem ne ise) bu şekilde olmamalıydı, düşünüp hesap edemedim, özür dilerim derim.

Veya ben haklı isem o özür diler ve ikimiz de dikkat ederiz. Bu sayede testi kırılmamış oluyor.

Bu sebepten mesela eşiniz sivrilince biraz susmayı ve sakin kalmayı deneyin. Sorunu sonrasında konuşun ve asla çözmeden bırakmayın. (Başta nasıl olursa öyle kalır) Baktınız bu yöntem işe yaramıyor ise veya tam tersi siz de işe yaramadıysa destek alın. Demir tavında dövülür en başında uzlaşmazsanız 10 sene sonra sizi treapistte kurtarmaz.
Haklısınız. Bizde o saman alevi gibidir, ben biraz daha uzatan tarafım. Yarım saatin sonunda onun istediği noktaya gelmezsem bambaşka bir kavganın içinde buluruz kendimizi. Hem benim daha sakin ve uzlaşmacı olmam lazım, hem onun sessizliğe biraz daha müsade etmesi lazım. Bunlar hep tartışmalardan sonra konuştuğumuz şeyler. Ama gelin görün ki büyük olan tartışmalarda yine aynıyız
 
evlilik çok çok zor bir müessese. iki insanın ortak paydada hele ki ilk zamanlar buluşması o kadar zor ki... bence çoğumuz bu zorlu zamanlardan gecmisizdir. özellikle evliligin ilk yıllarında hele ki ilk bir sene aman allahim... benim içinde kabusa yakın yıllardı.😊ben mesela inanilmaz düzensiz bir insandım o zamanlar şimdi de çok çok farklı değilim ama bi tık evrildim diyebilirim. eşim atıyorum bu bardak niye salon masasının üzerinde derdi hooippp bir kavga. sonra sonra baktım hiçbir işin ucundan tutmuyor sırf konuşuyor. en son dedim ki "o bardağın orda olması, mutfağın toplanmamis veya çamaşırın hemen katlanmamis olması beni rahatsız etmiyor. seni çok mu rahatsız ediyor? ediyorsa buyur sen yap bunlar benim üzerime zimmetli konular degil" anaaaaa bir baktım cene yapmayı kesti. sustu oturdu. bizde kendi de pek yapan bir tip değildi sadece benden beklitordu. çok bekler. alıştı artık çenesini tutabilir hale geldi. özetle kimsenin evliliği mükemmel değil bence mutlaka tartışmalar atismalar oluyor ama tolere edebilecek düzeyde oluyorlar. iki tarafta biraz ılımlı olursa hersey hallolur. denilen gibi bir terapi almanız faydanız olacaktır. mutluluklar.
 
Laf anlatmak da cok zor gercekten. Onun da duzeltmesi gereken seyler var. Ya hic temizlik yapmayacaksiniz kendisi hatirlayacak ya onun dediklerini yapmayacaksiniz oyle ogrenecek. Ben seni egitemem boyle birlikte yasayamayiz temizligin kurallarini beraber belirleyelim rahatsiz olduklarim bunlar vs yazin uzun uzun ona da soyleyin o da yazsin nelerden rahatsiz. Eger evde ogrenmediyse, ailesi arkasini topladiysa, cok zor duzelmesi. Katlanilmasi da cok zor.
Evdeki işlere, bir şeyleri ortak halletmeye çok müsait. Genel olarak işbirlikçi biri. Ama kendi istediği zamanlarda yapılacak. Mesela her haftasonu temizlik günümüz vardır, o gün gelince "hiçbir şey yapasım yok" olur, ama yine de yapar gerekenleri. Sonrasında da içten içe "benim bir şey yapasım yoktu ama mecbur yaptım" bakışları alıyorum kendisinden. Annesi çok önceden vefat etti, çok önceden beri ev işleriyle uğraştığı için sanırım hem bu işler angarya geliyor hem de eski evindeki gibi kendi istediği düzen ve zamanda olsun istiyor. Dediğiniz gibi rahatsızlıklarla alakalı karşılıklı not alma fikrini sunacağım
 
Temizlik konusunda ben çok uç bir insanım, o da bana göre standart temizlik kurallarından bir tık uzak. Ama ona göre normal olan kendisi, bana göre ise ikimiz de bu konuda anormaliz. Ortak paydada buluşamadığımız için ben uyardıkça karışmış oluyorum haliyle
Sizin anne versiyonunuz da bende var. Objektif bakamadım ondan. Kendi düzen ve temizlik anlayışını dayatan ve bu konuda gerilen insanları anlamıyorum. Yani ortak paydada buluşmak bu kadar zor olmamalı. Yani cam kırıldığında toplanır. Böyle sert bir yüz ifadesiyle gelip bundan bir gerilim yaratmayı anlamıyorum.
Tartışmaları uzatmak da bir fayda sağlamıyor neticede.
Asgari bir müşterek bulmalısınız.
 
ay sizi doldurmak istemiyorum da evde aga pasa olarak buyumus eger butun anlattiklarinizi birlestirirsek. Hep arkasi toplanmis. Her dedigi yapilmis. Simarik bir cocuk gibi. Biraz evlilik oncesi iliskinizden ve ailesinden de bahsedebilir misiniz?
Eşim annesini 18 yaşındayken kaybetmiş. Bir kardeşi var, ona hem annelik hem babalık yapma gibi bir misyon edinmiş kendisine (babaları var). Bu yüzden evde maddi ve manevi olarak her istediğini elde edemese de lafı sözü dinlenen biriydi, her söylediği bir şekilde kabul görürdü. Aynı evin içine girince de bu kabul görmüşlüğü sarsıldı sanırım, iki baskın karakter bir araya gelince de kavgalarda tökezledik.

Evlilik öncesi ilişkimiz gayet güzeldi, tartışmalarda birbirimizin çirkin yüzünü görmedik. Çünkü telefondan tartışsak "tamam hadi yeter kapatalım sakinleşelim" diyip kapatırdık telefonu, sonrasında konuşurduk. Ama aynı evin içinde insanın daha da gözüne batıyor sanırım, o yüzden aynı evin içine girince tartışma boyutlarımız farklılaştı.
Biz çok iyi anlaşan, eğlenen, birbirine çok düşkün, üzerine titreyen insanlardık, aslında hâlâ öyleyiz ama "normal zamanlarda" tabi..

Evlenirken aile açısından bir sorun yaşamadık, en başlarda kardeşiyle alakalı birkaç sorunumuz oldu. Kardeşinin kıskanması, kardeşinin yaptığı birtakım saygısız hareketleri eşimin görmemesi vs ama zamanla rayına oturdu diyebilirim. Ailesi biraz fazla iç içe olmayı seven insanlar, keza benim ailem de öyle. İki tarafa da ortak mesafede durmaya çalışıyorum. Ailesine kalsa her gün beraber yemekler yiyelim, her haftasonu muhakkak görüşelim (evler yakın). Ancak biz bu kadar iç içe olmak istemiyoruz. Sanırım biraz da bu yüzden "soğuk nevale gelin. Oğlumuzu aldı bizden" gözüyle bakıyorlar. Halbuki eşimin isteği de çok mıç mıç olmamak. Ben bu mesafeli ilişkide huzurluyum, fazlası kaş göz çıkarır gibi. Ancak kardeşi ve babasından oluşan çekirdek ailede ilk etapta ben evde yokken eşimi davet etmeleri çok sıktı. Genelde "hazır o da yokken.." minvalinde çağırmalar olurdu 3 kişilik aile yaşantılarına dönmek amacıyla. Zamanla bu azaldı, ama ben hâlâ beni benimsediklerini düşünmüyorum, hâlâ "bu çocuğun artık iki kişilik bir ailesi var" noktasında değiller pek. İlk evlendiğimiz aylarda kardeşi arayıp "ben sana küstüm, sen beni bıraktın" gibi söylemlere girerdi. Zamanla bunlar da azaldı diyebilirim.
 
Sizin anne versiyonunuz da bende var. Objektif bakamadım ondan. Kendi düzen ve temizlik anlayışını dayatan ve bu konuda gerilen insanları anlamıyorum. Yani ortak paydada buluşmak bu kadar zor olmamalı. Yani cam kırıldığında toplanır. Böyle sert bir yüz ifadesiyle gelip bundan bir gerilim yaratmayı anlamıyorum.
Tartışmaları uzatmak da bir fayda sağlamıyor neticede.
Asgari bir müşterek bulmalısınız.
Haklısınız, çok temiz olan insanlara da böylesi gerici oluyor işte. Asgari noktayı bulmak için çabalayacağız muhakkak
 
Anlattığınız çoğu durumda eşinizi haklı buldum. Ama tarzların farklı olmasıyla alakalı. Ben de bardak kırıldığında 'aman nolacak' derim. Eşim aşırı tepki verirse de 'bi gerilme' derim. O da alıştı benim tarzıma, daha rahat biri oldu artık.
Konularınızda cinnet geçirecek kadar büyük birşey göremedim. Sinirli yapıdaysanız, iki tarafın da bunu törpülemesi lazım. Evlilik idare etme sanatıdır bir bakıma.
İdare etme konusunda tartışma büyümeye gidince ipler kopuyor. Dediğiniz gibi karışılıklı törpülenmeye ihtiyaç var
 
Anlattığınız çoğu durumda eşinizi haklı buldum. Ama tarzların farklı olmasıyla alakalı. Ben de bardak kırıldığında 'aman nolacak' derim. Eşim aşırı tepki verirse de 'bi gerilme' derim. O da alıştı benim tarzıma, daha rahat biri oldu artık.
Konularınızda cinnet geçirecek kadar büyük birşey göremedim. Sinirli yapıdaysanız, iki tarafın da bunu törpülemesi lazım. Evlilik idare etme sanatıdır bir bakıma.
bu ne ya, benim esim de karismayi sever. cok abartinca, benim mutfagim evin hanimi benim, benim istedigim olacak derim. tedavi alin ikiniz de.
Ahahahaha kendisine "mutfağın hanımı benim" desem bir de dalga geçiyorum ve ona söz hakkı tanımıyorum diye kızar muhtemelen 😂
 
Son düzenleme:
Merhaba Hanımlar..
"İçimdeki Şeytan" dediysem, öcü böcü konusu değil, gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.

27 yaşında, henüz çok taze olan (1 yıllık) bir evliliğim var. İşin içinden çıkamıyorum.
İyiyken her şey yolunda, harika. Ama kötü zamanları yönetme yetimiz sıfır. Sık kavga eden bir çift değiliz, ancak kavga ettiğimizde de ortalık yangın yeri. Kavga sebepleri ne? Hiç yoktan şeyler. "Mavi nevresimi değil yeşil olanı kullanalım" bile bir kavga sebebi olabilir bazı dönemler. Bunu kavgaya çeviren o "bazı dönemler"in hangi dönemler olduğunu saptayamıyorum. Tartışalım, tartışmak ürkütmüyor. Ama tartışırken işlerin ciddiye binmesiyle şarampole yuvarlanıyoruz.

Dün yine yoktan sebep bir kavgamızı ederken (evlendiğimizden beri 6-7.büyük kavgamızdır) sesler çok yükseldi, ben konuşmayı sonlandırmak istedim, eşim konuşmak için yükselerek diretti. Sonuç olarak ben kalkıp "tamam o zaman ben gidiyorum" dedim, o gitmeme müsade etmeyip kavgavari hareketlerini sürdürdü, ben de hazırlanıp çıkmak için onu omzundan itip kakıp "bırak" noktasında kendimi kaybedip cinnete geçtim. Buralar çok uzun ve yaralı. Onun bana yapsa asla dönüşü olmayacak yerler buralar. Hep zincirleme hata tamlaması içindeyiz. O biraz susabilse, öfkeliyken biraz uzak durup ikimizin sakinleşmesini beklese belki biraz nefesleneceğiz veya ikimiz de öfkeliyken dahi o konuşmak için diretse ve ona istediğini versem biraz olsun hafifleyeceğiz. Ama yok, ne o ne ee ben üstümüze düşeni yapamıyoruz.

Sonuç olarak onun iyiliği için de kendi iyiliğim için de boşanma fikrine yaklaştım. Her tartışmanın sonunda ağlayıp sızlayıp kararlar alıp sonrasında yine aynı noktaya geliyoruz. Kendimi çok suçluyorum, onu çok suçluyorum. Ben artık bu işin içinden çıkamıyorum, çift terapisine başlayacağız ama bir yandan "ya yine olmazsa" diyorum.

Sizce çift terapisi sonrası kendimize gelir miyiz, tartışmaları düzgünce yönetebilir miyiz? Bu maç buradan döner mi?
Çocuk için bekleyin lütfen bu kısım önemli. Çocuk evliliğinizi kurtarmaz, ilişkilerinizi düzeltmez.
Çift terapisi alın elbet ama buna sihirli değnek olarak bakmayın. Sonuçta yol ve yöntemleri orada keşfedip yine kendiniz deneyeceksiniz.
 
Durulmaya çok ihtiyacım var, bunu duymak içimi rahatlattı
Evlilikte iktidar savaşına girmeyin. Bir savaşta değilsiniz. Dizginleri eline almaya çalışırsa iki tarafta o iş yürümez.
Siz ortak bir hayat sürmek isteyen insanlarsınız. Kazanan taraf olmaya gerek yok. Ortaksınız ve kazanan ikiniz de olun.
 
Çocuk için bekleyin lütfen bu kısım önemli. Çocuk evliliğinizi kurtarmaz, ilişkilerinizi düzeltmez.
Çift terapisi alın elbet ama buna sihirli değnek olarak bakmayın. Sonuçta yol ve yöntemleri orada keşfedip yine kendiniz deneyeceksiniz.
Henüz evliliğimiz çok yeni, çocuk çok sonra olacak bir şey. Özellikle sağlıklı bir tartışma ortamımız yoksa o ortama bir de çocuk eklemeye hakkımız yok zaten. Çok teşekkür ederim
 
Evlilikte iktidar savaşına girmeyin. Bir savaşta değilsiniz. Dizginleri eline almaya çalışırsa iki tarafta o iş yürümez.
Siz ortak bir hayat sürmek isteyen insanlarsınız. Kazanan taraf olmaya gerek yok. Ortaksınız ve kazanan ikiniz de olun.
Sorunun ana kaynağı büyük ihtimalle bu. İkimiz de "ben böyle yapmıyorum" desek de, bal gibi birbirimize gücümüzü kabul ettirmeye çalışıyoruz. Ama gelin görün ki kimse bunu itiraf edebilecek kadar cesaretli değil aramızda. Böyle böyle yedik bitirdik birbirimizi
 
Valla ben de sakarım ben de temizlik konusunda istediğim zamanda olsun isterim biraz rahatına düşkünlükten kaynaklanıyor. Eşim de sizin gibi ve beni geriyor açıkçası. Bardak kırılsa nolur yani. Biraz daha sakin ve rahat olmayı deneyin.
 
Valla ben de sakarım ben de temizlik konusunda istediğim zamanda olsun isterim biraz rahatına düşkünlükten kaynaklanıyor. Eşim de sizin gibi ve beni geriyor açıkçası. Bardak kırılsa nolur yani. Biraz daha sakin ve rahat olmayı deneyin.
Haklısınız, deniyorum ama bakamıyorum o pencereden. Bu ufacık şeyler birike birike dağ oldu içimizde. Halbuki hiç değmeyecek konular
 
evlilik çok çok zor bir müessese. iki insanın ortak paydada hele ki ilk zamanlar buluşması o kadar zor ki... bence çoğumuz bu zorlu zamanlardan gecmisizdir. özellikle evliligin ilk yıllarında hele ki ilk bir sene aman allahim... benim içinde kabusa yakın yıllardı.😊ben mesela inanilmaz düzensiz bir insandım o zamanlar şimdi de çok çok farklı değilim ama bi tık evrildim diyebilirim. eşim atıyorum bu bardak niye salon masasının üzerinde derdi hooippp bir kavga. sonra sonra baktım hiçbir işin ucundan tutmuyor sırf konuşuyor. en son dedim ki "o bardağın orda olması, mutfağın toplanmamis veya çamaşırın hemen katlanmamis olması beni rahatsız etmiyor. seni çok mu rahatsız ediyor? ediyorsa buyur sen yap bunlar benim üzerime zimmetli konular degil" anaaaaa bir baktım cene yapmayı kesti. sustu oturdu. bizde kendi de pek yapan bir tip değildi sadece benden beklitordu. çok bekler. alıştı artık çenesini tutabilir hale geldi. özetle kimsenin evliliği mükemmel değil bence mutlaka tartışmalar atismalar oluyor ama tolere edebilecek düzeyde oluyorlar. iki tarafta biraz ılımlı olursa hersey hallolur. denilen gibi bir terapi almanız faydanız olacaktır. mutluluklar.
Hakikaten ilk yıllar kabus gibi derlerdi de inanmazdım. İyi zamanlarımızda duysam yine inanmam gerçi :) evlilik çok zormuş, idare edebilmek/anlayabilmek/aynı düzene ortak olabilmek. Uzaktan çok kolay gibi gelirdi ama yaşarken hiç öyle değil. Tartışırken görüyorum bu zorlukları. Yine de bir "geçecek" dayanağımın olmasını istiyorum, aksi takdirde bu toy halimizle birbirimizi çok yaralayacağız belli ki :)
 
Haklısınız, deniyorum ama bakamıyorum o pencereden. Bu ufacık şeyler birike birike dağ oldu içimizde. Halbuki hiç değmeyecek konular
Aynen hiç değmez aslında. Birbirini seven iki insanın bu tarz şeylerle yıpranması çok üzücü. En azından farkındasınız terapi iyi gelecektir bence. Yeni evliliklerde bu güç savaşları oluyor malesef ben de kendi evliliğimle ilgili böyle bir aşamada olduğumuzu düşünüyorum.yani aslında daha bir salsak kabul etsek daha kolay olacak aslında ama bu iki taraf için de geçerli
 
Sorunun ana kaynağı büyük ihtimalle bu. İkimiz de "ben böyle yapmıyorum" desek de, bal gibi birbirimize gücümüzü kabul ettirmeye çalışıyoruz. Ama gelin görün ki kimse bunu itiraf edebilecek kadar cesaretli değil aramızda. Böyle böyle yedik bitirdik birbirimizi
Yani peki değiyor mu?
Biraz olduğu gibi kabullenebilmek lazım hayatımızda kalmasını istediğimiz sevdiğimiz insanları.
9 senelik evliyim. Eşim de ben de mükemmel değiliz. Ama olduğu gibi kabul etmeye çalışıyoruz. Çok keskin farklılıklardan bahsetmiyorum. Kırmızı çizgilerimiz tabiiki olacak. Ama birbirine tolerans göstermek, olduğu gibi kabullenmek de lazım.
Mesela eşim uykuyu seven birdir. Haftada bir gün geç uyanmasını sağlıyorum ben. Diğer günlerde de o bana uyum sağlıyor. İkimiz için de böyle bir orta yol bulduk.
Mesela eşim düzeni sever. Ben o kadar düzenli değilim. Düzeni o kuruyor temizliği ben sağlıyorum. Böylece birbirimizi germeden bir ortak yol buluyoruz.
 
Back
X