• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İçinden Çıkamadığım Bir Konu

adunul

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
31 Aralık 2011
1.941
40
0
İstanbul
Şöyle bir giriş yapayım sonra kısaca konuya geleyim. Dostlarım tek zenginliğimdir onlar bir yana dünyalar bir yanadır. Konu ise arkadaşım, onun adına dertlensem de onun bu konuyu dert ettiği yok ancak ben çok endişeliyim.

Bu kişi, İlkokul 1 den beri arkadaşım bu demek oluyor ki 30 senelik bir dostluğumuz var. Yaklaşık 12-13 yıl önce Doğu Anadolu'da bir ile yerleşti. Eşi çocuk istemedi bu da zamanla bu tercihi kabullendi, bahçeli bir evde eşi ve hayvanlarıyla yaşıyor.

Ancak hayvan sevgisini abartmış durumda. Hatta özellikle eşi tarafından hayvanlara yönlendirildiğini düşünüyorum, çocuk konusunu unutturmak için. Ve gene özellikle bu kadar uzağa götürüldüğünü düşünüyorum (iyilikle gönlü yapılarak tabi ki, ohh mis gibi hava, doğal yiyecek vs) Çünkü ben ve diğer arkadaşlarım sık gidemiyoruz çünkü havaalanı yok, yok derken başka ildeki havaalanı + güvensiz yollarda 4-5 saat otobüs yolculuğu. Çocuğumu nasıl riske atayımda götüreyim. Arkadaşlar arasında baskın olduğum için ben organize etmeden bir yere gitmezler, hele bensiz hiç gitmezler. Dolayısıyla dostumuz oralarda tek başına.

Arkadaşım ise mutlu yada mutlu olduğunu söylüyor, o kadar onaylamadığımız bir evlilikti ki çok karşıydık belkide söyleyemiyor, demiştik dediğimizi duymamak için.

Çok detay veremiyorum ancak hayvan sevgisinin uçlarında, şart şurt yok yemek kapları aynı. Aynı derken pat diye sofradan kalan yemeği alıp tabağıyla direk köpeğinin önüne koyabiliyor. Sonrada o tabak yıkanıp yeniden sonraya gelmesi için yerine kalkıyor. Sokak köpeklerini (varya mideniz kalkar salyalı vs ) öpmeler ve ben bu durumun psikolojik bir rahatsızlık boyutuna geçtiğini düşünüyorum. Düşünmek hafif kaldı aslında eminim. Çünkü eşinin psikolojik rahatsızlığı vardı. Arif Verimli bir konuşmasında bu rahatsızlıkların bulaşıcı olduğu (yanlış anlamayın virüs türü değil tabi ki kabulleniş anlamında) karşı çıkılan davranışlara zamanla uyum sağlayıp kabullenildiğinden bahsetmişti.

Konuşayım diyorum, diğer arkadaşlarım konuşma diyorlar anlamaz dostluğunuz bozulur. Eee dost acı söyler ama !!! Gene de konuşmamam gerektiği konusunda hem fikirler. Babası yok annesini ise yıllardır görmedi. Çünkü ne o geliyor, nede kadın gidebiliyor.

Aslında biraz dertleşme gibi oldu ama gerçekten çok üzülüyorum.
 
Son düzenleme:
En yakın dostum da olsa o hayatından memnunsa yapacak bir şey yok...Hayatı tehlikede olmadığı sürece...
 
Şöyle bir giriş yapayım sonra kısaca konuya geleyim. Dostlarım tek zenginliğimdir onlar bir yana dünyalar bir yanadır. Konu ise arkadaşım, onun adına dertlensem de onun bu konuyu dert ettiği yok ancak ben çok endişeliyim.

Bu kişi, İlkokul 1 den beri arkadaşım bu demek oluyor ki 30 senelik bir dostluğumuz var. Yaklaşık 12-13 yıl önce Doğu Anadolu'da bir ile yerleşti. Eşi çocuk istemedi bu da zamanla bu tercihi kabullendi, bahçeli bir evde eşi ve hayvanlarıyla yaşıyor.

Ancak hayvan sevgisini abartmış durumda. Hatta özellikle eşi tarafından hayvanlara yönlendirildiğini düşünüyorum, çocuk konusunu unutturmak için. Ve gene özellikle bu kadar uzağa götürüldüğünü düşünüyorum (iyilikle gönlü yapılarak tabi ki, ohh mis gibi hava, doğal yiyecek vs) Çünkü ben ve diğer arkadaşlarım sık gidemiyoruz çünkü havaalanı yok, yok derken başka ildeki havaalanı + güvensiz yollarda 4-5 saat otobüs yolculuğu. Çocuğumu nasıl riske atayımda götüreyim. Arkadaşlar arasında baskın olduğum için ben organize etmeden bir yere gitmezler, hele bensiz hiç gitmezler.

Arkadaşım ise mutlu yada mutlu olduğunu söylüyor, o kadar onaylamadığımız bir evlilikti ki çok karşıydık belkide söyleyemiyor, demiştik dediğimizi duymamak için.

Çok detay veremiyorum ancak hayvan sevgisinin uçlarında, şart şurt yok yemek kapları aynı, sokak köpekeri varya mideniz kalkar salyalı vs öpmeler ve ben bu durumun psikolojik bir rahatsızlık boyutuna geçtiğini düşünüyorum. Aslında eminim. Çünkü eşinin psikolojik rahatsızlığı vardı. Arif Verimli bir konuşmasında bu rahatsızlıkların bulaşıcı olduğu (yanlış anlamayın virüs türü değil tabi ki kabulleniş anlamında) karşı çıkılan davranışlara zamanla uyum sağlayıp kabullenildiğinden bahsetmişti.

Konuşayım diyorum, diğer arkadaşlarım konuşma diyorlar anlamaz dostluğunuz bozulur. Eee dost acı söyler ama !!! Gene de konuşmamam gerektiği konusunda hem fikirler. Babası yok annesini ise yıllardır görmedi. Çünkü ne o geliyor, nede kadın gidebiliyor.

Aslında biraz dertleşme gibi oldu ama gerçekten çok üzülüyorum.

Arkadaşınız için endişelenmekte haklısınız. Ama ya gerçekten o böyle mutluysa? Evet tabi anlattığınıza göre bana da davranışları doğal gelmedi ancak,siz konuşursanız dostluğunuz bozulabilir,daha da kötüsü eşi sizden de uzaklaştırabilir. Uzman birinden yardım alması daha doğru olur, ya da sizin bu konuyu bir uzmana danışıp öyle harekete geçmeniz...
 
Son düzenleme:
Bazen diyorum ki, ben dostluğumu feda edeyim yeter ki gözü açılsın. Ama ya sadece olan dostluğumuza olursa ? Eşim öyle ortama çocuğu bırakmam diyor (yolu geçtim hijyen olarak) ben çocuğu bırakamıyorum daha çok küçük 2 yaşını sürüyor.

Her konuşmadan sonra beynim patlıyor düşünmekten.
 
Bazen diyorum ki, ben dostluğumu feda edeyim yeter ki gözü açılsın. Ama ya sadece olan dostluğumuza olursa ? Eşim öyle ortama çocuğu bırakmam diyor (yolu geçtim hijyen olarak) ben çocuğu bırakamıyorum daha çok küçük 2 yaşını sürüyor.

Her konuşmadan sonra beynim patlıyor düşünmekten.


Sonuçta o bunca senesini o şekilde geçirmiş. Olan dostluğunuza olur bence...
 
Sonuçta o bunca senesini o şekilde geçirmiş. Olan dostluğunuza olur bence...

Hareketleri stabil değil, şiddetlenen bir durum söz konusu. Her geçen gün üstüne koyuyor yaptıkları. O yüzden de endişem son zamanlarda daha çok arttı.
 
bnece konuşmaktan öte bir yarıma ihtiyacı var. bi kere konuşmayla onu hayatına göz atmaya dahi zor teşvik edersin akside olabilir sana karşı tavır alabilir. yavaş yavaş belli etmeden belki imalarla hayatında bir takım şeylerin normal olmadığını hatırlatabilirsin . ama gerçekten mutlu isede hiç karışma derim
 
Hareketleri stabil değil, şiddetlenen bir durum söz konusu. Her geçen gün üstüne koyuyor yaptıkları. O yüzden de endişem son zamanlarda daha çok arttı.

Sizin konuşmanızla olacak gibi gözükmüyor o zaman bu durum psikolojik boyutta. Kesinlikle bir uzmana danışmalısınız...
 
bnece konuşmaktan öte bir yarıma ihtiyacı var. bi kere konuşmayla onu hayatına göz atmaya dahi zor teşvik edersin akside olabilir sana karşı tavır alabilir. yavaş yavaş belli etmeden belki imalarla hayatında bir takım şeylerin normal olmadığını hatırlatabilirsin . ama gerçekten mutlu isede hiç karışma derim

O gerçek ne onu bir bilsem. Gerçekten mutlu mu, yoksa oynuyor mu ?
 
bunub hastalık olduğunu düşünüyorsanız sizin arkadaşınızın gözünü açma gibi bi şansınız yok..
 
Bazen diyorum ki, ben dostluğumu feda edeyim yeter ki gözü açılsın. Ama ya sadece olan dostluğumuza olursa ? Eşim öyle ortama çocuğu bırakmam diyor (yolu geçtim hijyen olarak) ben çocuğu bırakamıyorum daha çok küçük 2 yaşını sürüyor.

Her konuşmadan sonra beynim patlıyor düşünmekten.


Bence de o sizin dostunuzsa onun iyiliği herşeyden hatta dostluğunuzdan bile önemlidir diye düşünüyorum. Şartlarınız biraz daha uygun olunca gitmeniz çok iyi olur ya da onu davet edin hem bebeğinizle ilgilenirse severse fln belki ona iyi gelir. Anlatamadığınız bazı ayrıntılar olabilir siz daha iyi bilirsiniz ama bence elinizden geleni yapın.:ssz:
 
canım arkadaşına ihtiyacın olduğunu söyleyerek yanına çağırsan gelmez mi:26:
oradan ayrılıp normal hayatı tekrar yaşasa belki gözü açılır:34:
 
Şöyle bir giriş yapayım sonra kısaca konuya geleyim. Dostlarım tek zenginliğimdir onlar bir yana dünyalar bir yanadır. Konu ise arkadaşım, onun adına dertlensem de onun bu konuyu dert ettiği yok ancak ben çok endişeliyim.

Bu kişi, İlkokul 1 den beri arkadaşım bu demek oluyor ki 30 senelik bir dostluğumuz var. Yaklaşık 12-13 yıl önce Doğu Anadolu'da bir ile yerleşti. Eşi çocuk istemedi bu da zamanla bu tercihi kabullendi, bahçeli bir evde eşi ve hayvanlarıyla yaşıyor.

Ancak hayvan sevgisini abartmış durumda. Hatta özellikle eşi tarafından hayvanlara yönlendirildiğini düşünüyorum, çocuk konusunu unutturmak için. Ve gene özellikle bu kadar uzağa götürüldüğünü düşünüyorum (iyilikle gönlü yapılarak tabi ki, ohh mis gibi hava, doğal yiyecek vs) Çünkü ben ve diğer arkadaşlarım sık gidemiyoruz çünkü havaalanı yok, yok derken başka ildeki havaalanı + güvensiz yollarda 4-5 saat otobüs yolculuğu. Çocuğumu nasıl riske atayımda götüreyim. Arkadaşlar arasında baskın olduğum için ben organize etmeden bir yere gitmezler, hele bensiz hiç gitmezler. Dolayısıyla dostumuz oralarda tek başına.

Arkadaşım ise mutlu yada mutlu olduğunu söylüyor, o kadar onaylamadığımız bir evlilikti ki çok karşıydık belkide söyleyemiyor, demiştik dediğimizi duymamak için.

Çok detay veremiyorum ancak hayvan sevgisinin uçlarında, şart şurt yok yemek kapları aynı. Aynı derken pat diye sofradan kalan yemeği alıp tabağıyla direk köpeğinin önüne koyabiliyor. Sonrada o tabak yıkanıp yeniden sonraya gelmesi için yerine kalkıyor. Sokak köpeklerini (varya mideniz kalkar salyalı vs ) öpmeler ve ben bu durumun psikolojik bir rahatsızlık boyutuna geçtiğini düşünüyorum. Düşünmek hafif kaldı aslında eminim. Çünkü eşinin psikolojik rahatsızlığı vardı. Arif Verimli bir konuşmasında bu rahatsızlıkların bulaşıcı olduğu (yanlış anlamayın virüs türü değil tabi ki kabulleniş anlamında) karşı çıkılan davranışlara zamanla uyum sağlayıp kabullenildiğinden bahsetmişti.

Konuşayım diyorum, diğer arkadaşlarım konuşma diyorlar anlamaz dostluğunuz bozulur. Eee dost acı söyler ama !!! Gene de konuşmamam gerektiği konusunda hem fikirler. Babası yok annesini ise yıllardır görmedi. Çünkü ne o geliyor, nede kadın gidebiliyor.

Aslında biraz dertleşme gibi oldu ama gerçekten çok üzülüyorum.

Dert etmekte çok haklı olduğunu düşünüyorum adanul.
Arkadaşın çocuk sevgisini hayvanlarla gidermeye çalışıyor.Doğrumu bilemiyorum?Bana göre değil.
Ben senin yerinde olsam dostluğum bozulurmu diye düşünmem,hemen konuşurum arkadaşımla.

Yüksek olasılıkla söylediklerini kabul etmeyecek ve seni suçlayacak ama belki kafasında bir soru işareti oluşturmayı başarırsın.
 
istemezse yaşadığı hayattan uzak duramayacak eşine karşı çıkamayacak biri mi arkadaşın?
 
Düşüncelerinde haklısın ama ona bunu kabullendirebilir misin orası meçhul..

En kötü ihtimali bile göze alıyorsan konuşabilirsin..

Ben bi arkadaşımı uyardığım için kaybetmiştim 4 yıl sonra anladı hatasını , benden özür de diledi.. Görüşürüyoruz şimdiler de ama eskisi gibi değilim ben..
 
canım arkadaşına ihtiyacın olduğunu söyleyerek yanına çağırsan gelmez mi:26:
oradan ayrılıp normal hayatı tekrar yaşasa belki gözü açılır:34:

Gelmez, eşi ondan oldukça büyük bırakmıyor. Bu kadar hayvanla başedemez diyor. En son 2,5 yıl önce doğuma geldi. Tekrar hamile falan kalsam son zamanlarda ağırlaştım der çağırırım o zaman gelir ama şimdi asla.


Dert etmekte çok haklı olduğunu düşünüyorum adanul.
Arkadaşın çocuk sevgisini hayvanlarla gidermeye çalışıyor.Doğrumu bilemiyorum?Bana göre değil.
Ben senin yerinde olsam dostluğum bozulurmu diye düşünmem,hemen konuşurum arkadaşımla.
Yüksek olasılıkla söylediklerini kabul etmeyecek ve seni suçlayacak ama belki kafasında bir soru işareti oluşturmayı başarırsın.

Ben sadece bir doktora yönlendirebilsem diyorum. Ama bir insana da psikiyatriste git iyi değilsin nasıl denir. Hoş o ben bebek için tedavi olurken, çok taktın saplantı haline getirdin kafayı yedin dedi ve ben alınmadım ama o ne tepki verir bilemiyorum.
 
istemezse yaşadığı hayattan uzak duramayacak eşine karşı çıkamayacak biri mi arkadaşın?

arkadaşım eğitimli biri ama bu adam nasılsa gözünü boyuyor, tek doğru kocasının doğrusu. Yani eşine karşı çıkamayacak değilde, çıkmayacak biri.


Düşüncelerinde haklısın ama ona bunu kabullendirebilir misin orası meçhul..

En kötü ihtimali bile göze alıyorsan konuşabilirsin..

Ben bi arkadaşımı uyardığım için kaybetmiştim 4 yıl sonra anladı hatasını , benden özür de diledi.. Görüşürüyoruz şimdiler de ama eskisi gibi değilim ben..

İşte bende göze alıp alamadığımı bilmiyorum, şimdi en azından haberdarım kontrolümde. Öteki türlü tüm bağım kopar.
 
arkadaşım eğitimli biri ama bu adam nasılsa gözünü boyuyor, tek doğru kocasının doğrusu. Yani eşine karşı çıkamayacak değilde, çıkmayacak biri.
alışkanlık bağımlılığa dönüşünce
sağlıklı birliktelik kalkıyor ortadan
iki cins içinde geçerli
birbirinin yörüngesinden çıkamamak
her sabah ve her akşam yaşadığı düzenden ayrılmak korkusu
sağlık olduğunu bildiği hayatı yaşamaktan ağır basıyor.

muhabbet, samimiyet çerçevesinde konuşup
farkındalığını arttırmak ama
geri durmak
böyle yapardım ben olsam.
 
Back
X