Yaşadığım ayrılık acılarından sonra, kendimi aşka kapadığım bir dönemde karşılaştım eşimle. Her zaman elime işimi evlenmeden almam asla erken evlenmem diyen ben kendimi evlenmiş buluverdim. 23 yaşında evlendim
Neden evlendin dersen:)
Evlenmeden önce mesela bu erkek sıkıya gelemez her erkek aldatır laflarından o kadar bunalmıştım ve çevremde o kadar kötü örnek vardı ki, eşimle daha sevgili değilken bu konuları konuşmuştum. Her erkek aldatır mı vs. Bana o kadar olgun o kadar güzel cevaplar vermişti ki daha önce hiçbir erkekten duymamıştım böyle laflar. Ben daha önceki erkek arkadaşım onu çok sıkmakla suçladığı için, bu sefer onu rahat bırakacaktım, eşim müsade etmedi.
Rahat olmak gibi bir derdi hiç olmadı mesela. Sonra ben evliliğe o kadar kötümser bakarken, onun hiç kötü örneklerle kirlenmemiş kalbi benim de içimi açtı.
Öncelikle şans tabiki onu bulmam ama şansın da ötesinde bence iyi analiz yapmak gerekiyor. Evlilikten isteklerin örtüşmesi gerekiyor, mutlu olmak için. Mesela ben evimde TV olsun istemeyen bir insandım, o da istemiyordu. İkimizde kitap okumayı çok severiz, sohbet etmeyi severiz vs.. Onun da isteği huzurlu bir yuvası olmasıydı benim de vs...Yani evlilikten beklentilerimiz birebir örtüşüyordu...
Üstelik eşim yabancı...İngilizce anlaşıyoruz, ve benim ingilizcem çok kötüydü ilk tanıştığımızda, yine beni Türkçe konuştuğum insanlardan daha iyi anlıyordu.