İnsanlar neden yalan söyler?

canavar

Yılmak yok. Yola devam...
Pro Üye
12 Temmuz 2006
2.779
183
Çoğunluğumuz değişik ortamlarda konu olduğunda, yalan ve yalancılık üzerine görüşler öne sürer, yalan söylemenin affedilemez bir suç olduğunu savunur, bize yalan söylenmesine asla tolerans gösteremeyeceğimizi ifade ederiz. Normal bir şeydir bu; toplumun dayattığı normlar içerisinde “yalan söylemek” altı kalınca çizilmiş kaçınılması gereken bir eylemdir çünkü. Alışılmış normların dışına taşmak, aykırı olanı konuşmak bizim hamurumuzda yoktur pek.

Amacımızın yalan söylemeyi meşru kılmak ve yalancılığı teşvik etmek değil, bu eylemin derinliklerine inerek konuyu parçalarına ayırıp anlamaya çalışmak olduğunu unutmamak kaydıyla; gelin bir an için kendimizi bu kalıplardan çekip çıkararak aslında çok basit bir insani duygu olan yalanı yeniden tanımlamaya ve anlamaya çalışalım...

Yalan: “ Aldatmak amacıyla bilerek ve gerçeğe aykırı olarak söylenen söz”.......
Sözlük anlamı bize bir eylemi tanımlıyor ve genelliyor; “aldatmak amacıyla.......” .
Neden aldatma gereği duyarız? Böyle bir duyguyu tetikleyen asıl dürtü nedir? Çıkar? Eğlenme? İntikam? Hırs?
Bunların hepsi pekala usturuplu yalanlar söylemek için uygun gerekçeler olabilir ve tamamı eylemi gerçekleştiren kişinin içsel dürtüleri tarafından tetiklenir. Yani taammüden tanımı içine girer ve yüz kızartıcı, utanç vericidir........ Peki; korku sonucu söylenen yalanlara ne demeli? Korkularımız ve endişelerimiz açığa çıkarıldığında söylemek zorunda bırakıldığımız yalanlar?......
Çocukluğunuzu hatırlayın; “Sen mi yaptın?” , “Sen mi aldın?” , “Neden yapmadın?”, “Neredeydin?” gibi sorularla kaç kez karşı karşıya kaldık ve cevaplandırmada sıkıntı yaşadık, kendimizi köşeye sıkışmış hissettik. İnsanın en doğal hakkı olması gereken “Söylememe” özgürlüğümüz tehdit altına girdiğinde ve söylemek istemediğimiz şeyler zor kullanarak söyletilmeye çalışıldığında kaç kez gerçeği söylemekten kaçındık? “

Yalan söylemek” ve “Doğruyu söylememek” arasında ince bir çizgi var..... bu gerçek, kişinin özel alanına doğru giden vektörlerin yönünü belirliyor. Kişinin bazen, doğruyu söylemek istemediği zamanlar olabilir. Gerçeği söylemek istemeyen bir insanın üzerine giderseniz, susma hakkını ihlal edersiniz ve zorla söylettiğiniz sözcükler ürkütülmüş gerçekler halini alır, siz de azmettiren şahıs.......

“Bilimsel olmayan merak maraz doğurur” derim hep......Sadece merakımıza yenik düştüğümüz için gereksiz sorularla çevremizdekileri ne kadar zor durumda bıraktığımızın farkında olmayız hiç. Gerektiğinde soru sormamak, susmayı tercih etmek bir erdemdir, karşıdakine ihtiyacı olanı tam olarak vermektir.

Hayatımızda yalanlar olmasın, ama “söylememe” hakkımız da lütfen ihlal edilmesin.

Bülent Şen /Eğitim Atölyesi.
 
X