İş ortamı güzel olan insan var mı bu hayatta ?

ben de iş ortamımdan hiç memnun değilim ama işim iyi napayım takmamaya çalışıyorum artık
 
ben işimi çok sevmesemde iş arkadaşlarımı seviyorum. ve iş yerindeki huzur gerçekten önemli. tüm hayatımıza yansıyor çünkü vaktimizin çoğu burada geçiyor.

az sabredin. düzelir umarım.
 
keşke ben de takmamayı öğrenebilsem..işe başlayalı neredeyse 5 ay oldu ama hemen bir laf ettiklerinde ( ki özellikle canımı yakmak icin) elimde olmadan gözlerim doluyor.. sevmiyorlar beni .hele bir tanesinin yüzüme bir bakışı var sanki tiksinilecek biriymişim gibi bakıyor bana :KK43: .. 2 ayönce yeni biri geldi..o da olmasa ölürdüm herhalde.. nasıl insanlar oldugunu o da anladı.. şimdi 2 mize cephe almış durumdalar.. :KK43: param var ama huzurum yok.ailem yanımda yok :KK43:

insan ömrünün ortalama 70 yıl olduğunu düşünürsek, açıkcası 1 yıl gördüğüm biri ömrümün %1-2 sini kaplayacak.Hatta günde birkaç saat gördüğümü düşünürsek %1 bile kaplamayacak.kimseye hele de elin kızına oğluna hiiiç öyle bir değer veremem.umrumda olmaz.bozum bozum bozarım.onlar kim ki...
 
15 yıldır iş hayatının içindeyim. En başından beri özel sektördeydim. Bu işin ciğerini sökmüş biri olarak sana diyebilirim ki iyi yer yok. Dünyanın bu kadar bozulduğu bir zamanda insanların normal kalmasını neden beklersin ki?
Ha görüntüde sorun yok gibi olabilir ama emin ol bundan sen çıkarsın dedikodun başlar.Bunu hiç olmaması gereken yerlerde gördüm. İş hayatının acımasızlığı. O yüzden zaman sana tecrübe kazandırıyor, kendi kuralların oluyor. Herkese nasıl davranacağını, kendini nereye koyacağını öğreniyorsun.

İşini yap çık, paranı al. Gerisini takmaya değmeyecek kadar değersiz gör.
 
ah kadro gelse de biz de gitsek burdan
çok özledim memleketimi ailemi çokk
işyerimden insanlardan bu şehirden gerçekten nefret ediyorum :(
 
Hayatla yüzleşmeye başlamışsınız zamanla bu karakterinize çok katkı sağlayacak akışına bırakın mutlu olmaya bakın.

Bugünden itibaren her gün bir kaç kelime de olsa yazacam..ta ki özlem bitinceye kadar.
Umarım kendinize bir günlük almışınızdır bugun yoksa her gun buraya mı yazacaksınız bunu :KK20:
 
ben de ailemdn uzakta yaşıyorum..
ben de tayin bekliyorum. ama çok şükürki işimi çok seviyorum.
hatta ailemin yanına tayin olunca işmi sevemeyebilirim diye korkuyorum bile.
ya sevdiğin işi yapacaksın ya sevdiklerinle olacaksın işte
 
ben iş hayatını oyun gibi görüyorum.
farklı kuralları olan bir oyun.
iş için biriyle kavga etmem,
iş için birine sert çıktıysam bunun günlük hayatta karşıma çıkmasını pek normal karşılamam.

sonuçta iş yerinize gittiğinizde uzmanlık şapkanızı takıyorsunuz ve ondan sonra o kimlikle takılıyorsunuz.
her şey iş için :)
iş ilişkilerini ve insan ilişkilerini ayırırım.

normalde kişi öküzse arkadaşlık etmem,
iş hayatında kişi öküzse -öküz iş arkadaşı ile ilişkiler- kurallarını uygularım, hiç bir şeyi kişisel algılamam.
 
bu arada sırf kadrodur vs sebeplerinden memur olmak istemezdim,
nerede yaşayacağıma karar verememek, nereye taşınacağıma karar verememek fikir olarak çok zor geliyor ama,
ama alışılıyor herhalde.
 
ben iş hayatını oyun gibi görüyorum.
farklı kuralları olan bir oyun.
iş için biriyle kavga etmem,
iş için birine sert çıktıysam bunun günlük hayatta karşıma çıkmasını pek normal karşılamam.

sonuçta iş yerinize gittiğinizde uzmanlık şapkanızı takıyorsunuz ve ondan sonra o kimlikle takılıyorsunuz.
her şey iş için :)
iş ilişkilerini ve insan ilişkilerini ayırırım.

normalde kişi öküzse arkadaşlık etmem,
iş hayatında kişi öküzse -öküz iş arkadaşı ile ilişkiler- kurallarını uygularım, hiç bir şeyi kişisel algılamam.

Güzel bir yaklaşım ancak hayat rasyonel değil bence.

En azından şöyle: ilk mezun olduğum zaman 20 li yaşların başında boş teneke gibiydim. İş hayatının kanunlarını bilmediğim için ve insanların avına düşmeye çok açık olduğum için çok üzülüyordum ve bunu yansıtıyordum hayatıma. Ancak aradan geçen 15 yıl sonunda artık bakışlarından çözer oldum. Öyle olaylar yaşıyorsun ki bir sonraki gün hiçbir şey olmamış gibi insanların davranması benim karakterime ters geliyor. O yüzden iş sınırları dahilinde gerektiği kadar muhatap olup fazlasını vermemek lazım. Yani gerçekten işini yapıp akşam 18:00 olduğu zaman arkanda bırakıp çıkacaksın. Evdekilerin de suçu yok ki burada yaşananlardan.
 
Güzel bir yaklaşım ancak hayat rasyonel değil bence.

En azından şöyle: ilk mezun olduğum zaman 20 li yaşların başında boş teneke gibiydim. İş hayatının kanunlarını bilmediğim için ve insanların avına düşmeye çok açık olduğum için çok üzülüyordum ve bunu yansıtıyordum hayatıma. Ancak aradan geçen 15 yıl sonunda artık bakışlarından çözer oldum. Öyle olaylar yaşıyorsun ki bir sonraki gün hiçbir şey olmamış gibi insanların davranması benim karakterime ters geliyor. O yüzden iş sınırları dahilinde gerektiği kadar muhatap olup fazlasını vermemek lazım. Yani gerçekten işini yapıp akşam 18:00 olduğu zaman arkanda bırakıp çıkacaksın. Evdekilerin de suçu yok ki burada yaşananlardan.


akşam çıkışta işi işte bırakacaksın kabul.

ama bir sonraki gün hiçbir şey olmamaış gibi devam etme dediğin konuyu tam anlayamadım.

diyelim bir toplantıda biriyle kavga ettim toplantı çıkışında bile o olayı unuturum eğer konu sonuca erdirildiyse.

ama dediğin şey kişisel alana müdahale ya da saygısızlıksa elbette farklı olur.
 
akşam çıkışta işi işte bırakacaksın kabul.

ama bir sonraki gün hiçbir şey olmamaış gibi devam etme dediğin konuyu tam anlayamadım.

diyelim bir toplantıda biriyle kavga ettim toplantı çıkışında bile o olayı unuturum eğer konu sonuca erdirildiyse.

ama dediğin şey kişisel alana müdahale ya da saygısızlıksa elbette farklı olur.
Yani örnek vermek lazım gerçi daha iyi anlaşılması için.
Toplantı tartışmaları falan zaten kişisel mevzudan çok iş kaynaklı olduğundan dolayı uzamaz.
Ama bazı insanlar çok pişkin olabiliyor. Benim iş ortamımda var mesela. adama bir şey söylüyorsun o an çok önemsemiyor. Sonra diyelim patron o olayı ona sorunca "haberim yok" diyor. Gözünün içine baka baka inkar. Yani o kadar çok çeşitli insan var ki. Hepsine iş hayatı gereği ayrı şerbeti basıp dediğin gibi kişisel tartışma noktasına gelmeyeceksin. Ama rengini belli edeceksin. Ben eşimle konuşmalarımı bile masamda yapmıyorum, ortamdan uzaklaşıyorum gibi..
 
Yani örnek vermek lazım gerçi daha iyi anlaşılması için.
Toplantı tartışmaları falan zaten kişisel mevzudan çok iş kaynaklı olduğundan dolayı uzamaz.
Ama bazı insanlar çok pişkin olabiliyor. Benim iş ortamımda var mesela. adama bir şey söylüyorsun o an çok önemsemiyor. Sonra diyelim patron o olayı ona sorunca "haberim yok" diyor. Gözünün içine baka baka inkar. Yani o kadar çok çeşitli insan var ki. Hepsine iş hayatı gereği ayrı şerbeti basıp dediğin gibi kişisel tartışma noktasına gelmeyeceksin. Ama rengini belli edeceksin. Ben eşimle konuşmalarımı bile masamda yapmıyorum, ortamdan uzaklaşıyorum gibi..

ben uzun yıllardır aynı kurumdayım, eskilerden olduğum için, genelde bu tarz bir sorun olsa bile sözü kıymetli olan ben olabiliyorum, biraz da çekinirler benden :)
iyi polis kötü polisde hep kötü polis olurum çünkü.

ama dediğin gibi bazı kişiler ayrıca kötü niyetli olabiliyor. onları da köşede sıkıştırmak gerekir düşüncesindeyim.
biri sorarsa da "haberim yok" deriz.
 
Başka yerlerde daha iyi maaş alabilecekken sırf ortamı ve rahatlığı için şuanki işyerimdeyim. Şimdiye kadar o kadar çok şey yaşadım ki iş ortamlarında. Huzuru buldum sonunda.
 
çok zor gerçekten eski işyerim mükemmeldi zorunlu nakil geldim.çok arıyorum aile gibiydik.zevkle giderdim özlerdim iş yerimi.şimdi ise her gün sızlanarak gidiyorum.şunu anladımki taşralar daha sıcak ve samimi.
 
Back
X