Ben akademideyim, başka bir ülkede yüksek lisans yapan değişim programı ile benim projemde stajyer olarak görev yapmaya gelen bir çocuk vardı geçen aylarda. Akademide işin teknik kısmı ve beyin kısmı farklıdır, teknisyenlerin belirli bir görev tanımı olur sadece onu yaparlar. Ancak işin beyin kısmında olanlar projeyi geliştirmek için kendileri inisiyatif alırlar, yeni yayın okurlar, deneylerini ona göre yaparlar vs. Bu gelen stajyer tam anlamıyla teknisyen işi yapmak istiyordu. Sabahtan ben ona iş listesi vereyim, nasıl yapılacağını göstereyim, o sadece yapsın hiç kafa çalıştırmadan. Kendi araştırma projemin çok küçük bir bölümünü ona verdim yapması için, süreçte beraber tartışarak ilerleriz sen nasıl yapacağını oku karar ver. Cevap: Ben yayın okumak istemiyorum, zaten çok sıkıldım okumaktan. Ben de o zaman araştırma yapmayı seçerek çok yanlış bir alan seçmişsin dedim. Bundan sonra özel olarak hiç ilgilenmedim, çünkü yapması gereken proje belli ve kafasını çalıştırarak yapması kendi sorumluluğunda. Her hafta bana whatsapptan yazmaya başladı sertçe isyan ediyor, ben ona madde madde iş vermiyormuşum, ne yapacağını bilmiyormuş vs. Ki defalarca kez konuştuk projeyi ve ne yapması gerektiğini. Yayınları okusa, araştırsa yapacak zaten. Ben de en sonunda patladım 'Bu iş böyle yürümüyor, benim sorumluluğum sana her gün madde madde iş vermek ve sonrasında da bunları kontrol etmek değil. Zaten öyle bir vaktim de yok. Sen araştırmacısın, bilim insanı adayısın. Kendin araştırıp bulmak zorundasın. Okumayı sevmeme gibi bir lüksün yok. Bana fikirlerini tartışmak için, deney sonuçlarını yorumlamak için her zaman gelebilirsin. Ancak diğer şeyler ve sürekli yakınma için lütfen bana gelme.' dedim. Kendi supervizörümü de durumdan bilgilendirdim. Sonra bir şeyler yapmaya çalıştı ama performansı %50 bile değildi.
Kısaca sizin de kırıcı olmadan sert bir şekilde kızı kendine getirme zamanınız gelmiş bence. Herkes kendi yaptıklarının sorumluluğunu almak durumunda.