işsizliğin dibine vurmak

bir hikaye
Profosör bir gun ogrencilerini yanina cagirmis ve ikram etmek icin herkese kahve hazirlamis.Fakat kahveleri farkli fincanlara koymus.Ogrenciler masadaki kahvelerini alirken en guzel fincanlari secmisler en son kahveyi alan en cirkin fincandaki kahveyi almis. profosör ogrencilere donmus ve is hayati para kazanmakta aynen kahve icmek gibidir. calistigimiz isler farkli farklidir herkes kahveyi en guzel fincanda icmek ister.Asil amac kahve icmekse ictigimiz fincanin cokta onemi yoktur.
 
ya deli gibi kpss çalışıp derece yapacaksınız, ya da şansınızı başka yerde deneyeceksiniz malesef bu ülkenin durumu bu.
 
Kpss sınavında, formasyonlu fen edebiyat bölümü mezunları ile eğitim fakultesi mezunları
eşit olarak giriyor.Atamalarda da eşit haklara sahiptir.Kimin puanı yüksekse o kazanır.
bu kadar basit.Kimin daha iyi öğretmenlik yaptığı da eğitim ya da fen edebiyat çıkışlı olmasına bağlı değildir.
 
Bu konuda da ayni fikirde olamayacagim. Benim fakültem ile hukuk fakültesi arasında neredeyse 100-200 puan oynuyor ama bana hakim olma sansi vermiş devlet.

Bir hukuk cikisli kadar ayni alan derslere calisip 5 10 kişinin girebilecegi sinava girme hakki kazanip kurumun yazili sözlü mulakatlarini geçip ben o yeri kazaniyorsam en az hukuk cikislilar kadar hak etmisim demektir hakim olmayi.

17 yasinda bilgisizlik yetersizlik vs gbi bir çok sebeple kotu bir bolum tercih etmiş ama sonra canimi disime takip hak ettiğim yere gelmiş olabilirim. Burada diyecektir bir hukukçu beni görünce "sen iste gerçek bir hakim olamazsn vs vs" ama bu kadar tepkiye gerek yok.

İsini gerçekten kim iyi yapar bunu bilemezsiniz. Hangi fakültede okuduğumuz nasil bir calisan olduğumuzu belirlemiyor. Yani bahsettiğiniz şeyler bir kriter değil.

Bende size katılamıyorum ne yazık ki. Devlet işte bu hakları vererek çok kişiye de haksızlık ediyor.
Mesela ailemde hukuk okuyan çok. Dört sene gördükleri eğitim ile iktisadi ve idari bilimlerin gördükleri arasında uçurum var. Devlet hak verdi diye onların da hakim olması pek çok içtihat kararında da sıkıntı yaratıyor mesela.
Yada devlet şimdi iş güvenliği uzmanlığı sınavından ve kurslardan aldığı dünya para için branşı çok genişletti bu da mühendislere haksızlık. Adamlar bir ton teknik bilgi öğrenirken kimya, fizik ve biyoloji mezunları alakasız konulardan eğitim görüp onların işini yapıyorlar. Mühendislere de bu haksızlık.
Hatta teknik öğretmenlere de basit bir sınavla mühendislik sertifikası vermeye başladılar. Bu kadar basit olmamalı işte branşlar arasında geçiş yapmak.
Devlette bunu insanlara hak vermek için yapmıyor, para almak için yapıyor.
E hazineye para aksın diye emek verip okuyan binlerce gence yazık değil mi?
Kısacası nasıl ki yurt dışında neyin eğitimini aldıysan o mesleği yapıyorsan bizde de böyle olsun. Orada meslek liseleri dahi o iş grubu için değerli. Çünkü onların da branşına kimse yerleşemiyor.
Doğrusu budur.
 
Bende size katılamıyorum ne yazık ki. Devlet işte bu hakları vererek çok kişiye de haksızlık ediyor.
Mesela ailemde hukuk okuyan çok. Dört sene gördükleri eğitim ile iktisadi ve idari bilimlerin gördükleri arasında uçurum var. Devlet hak verdi diye onların da hakim olması pek çok içtihat kararında da sıkıntı yaratıyor mesela.
Yada devlet şimdi iş güvenliği uzmanlığı sınavından ve kurslardan aldığı dünya para için branşı çok genişletti bu da mühendislere haksızlık. Adamlar bir ton teknik bilgi öğrenirken kimya, fizik ve biyoloji mezunları alakasız konulardan eğitim görüp onların işini yapıyorlar. Mühendislere de bu haksızlık.
Hatta teknik öğretmenlere de basit bir sınavla mühendislik sertifikası vermeye başladılar. Bu kadar basit olmamalı işte branşlar arasında geçiş yapmak.
Devlette bunu insanlara hak vermek için yapmıyor, para almak için yapıyor.
E hazineye para aksın diye emek verip okuyan binlerce gence yazık değil mi?
Kısacası nasıl ki yurt dışında neyin eğitimini aldıysan o mesleği yapıyorsan bizde de böyle olsun. Orada meslek liseleri dahi o iş grubu için değerli. Çünkü onların da branşına kimse yerleşemiyor.
Doğrusu budur.
Yani siz İİBF mezunu her hakim adayi basarisiz hukuk mezunu her hakim mutlaka basarilir bir is hayati surer mi demek istiyorsunuz? Bence genelleme yapmak her her konuda çok yanlis.

Bir sans verilmişse para için de olsa başka bir şey de olsa bir insan bu sansi kullanir yapacak bir sey yok... Bizin ulkemizde hangi sistem dosdogru ki....egitim en en kotu sistemimiz zaten....

bahsettiğiniz sinavlar hakkında bilgim yok ama benim girdigim sinavi kazaniyorsa bir insan diyecek söz yok.. Ciddi bir emek ciddi bir basari istiyor cunku..hukuk fakültesinde okuyan da en son siraya düşüp atanamayinca benim kontenjanima emeğime saldirmak yerine az daha calissa daha iyi...

O koltukta kimin iyi is yapacagi da hic belli olmaz.
 
Üniversite tercih ederken bile biliyordun zor olacağını. Şimdi de yaşıyorsun. Gercekten üzücü ama bastan belli değil miydi?
 
Malesef baştan belli olmuyor bazı branşlar için konuşuyorum tabi.
bir zamanlar matematikten de bir sürü alım alıyordu sonra düşürdüler bir süre öyle devam etti.
din kültürü alımı azdı,o artırıldı.şimdi osmanlıcadan dolayıda bazı bölümler avantajlı.
4 sene sonra ne olacağı belli olmuyor bazı branşlar için.
 
Malesef baştan belli olmuyor bazı branşlar için konuşuyorum tabi.
bir zamanlar matematikten de bir sürü alım alıyordu sonra düşürdüler bir süre öyle devam etti.
din kültürü alımı azdı,o artırıldı.şimdi osmanlıcadan dolayıda bazı bölümler avantajlı.
4 sene sonra ne olacağı belli olmuyor bazı branşlar için.
Edebiyat öğretmenliği türkiyede brn kendimi bildim bileli öğrenci fazlası olan bir bölüm.
 
Kızkardeşim öğretmen, tam da bugün bu konuyu konuştuk. Artık 4 yıllık işletme mezunları da formasyon alıp öğretmen olabiliyormuş ( Önceden var mıydı,yeni mi çıktı bilmiyorum ama biz yeni öğrendik) Ben 2 yıl mezunuyum,kpss için uğraşıyorum. Bana araştırmamızı, eğer oluyorsa 2 yıl daha açıktan okuyup işletme 4 yıla tamamlamamı söyledi. Araştırmaya bile gerek yok, eğitim fakültelerinde okuyanlara haksızlık değil mi? Bu nasıl bir sistemdir aklım almıyor
* Ek olarak min.65 puanla atanabiliyormuşsun,şaka gibi.
 
Son düzenleme:
aynı bölümü bitirp formasyon alan atanamayan bi arkadasım var. hemde mezun olalı 6 sene oldu düşün....işiniz çok zor..çunku atama puanlarınız çok yuksek biliyorum..öğretmenler bile o puana yetişemıyorken formasyon alan bı branşçının yetişmesi dahada zor.ALLAH yardımcınız olsun
 
Bu konuda da ayni fikirde olamayacagim. Benim fakültem ile hukuk fakültesi arasında neredeyse 100-200 puan oynuyor ama bana hakim olma sansi vermiş devlet.

Bir hukuk cikisli kadar ayni alan derslere calisip 5 10 kişinin girebilecegi sinava girme hakki kazanip kurumun yazili sözlü mulakatlarini geçip ben o yeri kazaniyorsam en az hukuk cikislilar kadar hak etmisim demektir hakim olmayi.

17 yasinda bilgisizlik yetersizlik vs gbi bir çok sebeple kotu bir bolum tercih etmiş ama sonra canimi disime takip hak ettiğim yere gelmiş olabilirim. Burada diyecektir bir hukukçu beni görünce "sen iste gerçek bir hakim olamazsn vs vs" ama bu kadar tepkiye gerek yok.

İsini gerçekten kim iyi yapar bunu bilemezsiniz. Hangi fakültede okuduğumuz nasil bir calisan olduğumuzu belirlemiyor. Yani bahsettiğiniz şeyler bir kriter değil.

Hayır bakın söylediğim şey çok basit aslında. Anlamamak için hiç bir neden yok.

Şimdi ülkemizde öğretmen talebi diğelim ki 3 birim. Eğitim fakültelerinden çıkan öğretmen olan insan sayısı da diyelim ki 5 birim. Bu durumda ne oluyor? Gerekenden fazla öğretmeni zaten yetiştirmişiz. Yani hali hazırdaki öğretmenlerin bir kısmının işsiz olacağı çok açık. Bu sırada bir de dışardan başka bölümler bitiren insanlara sertifika kursuyla öğretmenlik yapma hakkı verince ne olur? Kaos daha da büyür.

Puanından şundan bundan önce bunu anlamaya çalışırsak çok iyi olacak. Çok kolay çünkü.

Öğretmen olmayan insanlara öğretmenlik yapma hakkı verilmesinin normal olması ancak ülkemizde yeteri kadar öğretmen yetiştirilemiyorsa olur. Bunun dışında herhangi bir nedenle açıkta işsiz öğretmenler varken, öğretmen olmayanlara da bu hakkın verilmesi mantıksızdır, yanlıştır.
 
  • Beğen
Reactions: 000
Edebiyat öğretmenliği türkiyede brn kendimi bildim bileli öğrenci fazlası olan bir bölüm.
ama alımları da her zaman biyoloji,fizik,kimya gibi branşlara göre fazla.
yani bu branşlardan atanmak her zaman zordur ama edebiyattan atanmak bunlara göre daha kolaydır.
bence konu sahibinin branşı yerinde olmuş.
Yanlış bilmiyorsam osmanlıcadan dolayı da alımları artacak.

Birde Sibelim84 Sibelim84 yanlış hatırlıyorum 2013 yılında alan testinden yani kpss-121 den
fen edebiyat mezunları daha başarılı olmuş.
Yani özetle bir fen edebiyatlıyı da başarılı olamaz şeklinde görmeyin diye yazıyorum :KK66:
kimin başarılı olacağı hiç belli olmaz.
 
Hayır bakın söylediğim şey çok basit aslında. Anlamamak için hiç bir neden yok.

Şimdi ülkemizde öğretmen talebi diğelim ki 3 birim. Eğitim fakültelerinden çıkan öğretmen olan insan sayısı da diyelim ki 5 birim. Bu durumda ne oluyor? Gerekenden fazla öğretmeni zaten yetiştirmişiz. Yani hali hazırdaki öğretmenlerin bir kısmının işsiz olacağı çok açık. Bu sırada bir de dışardan başka bölümler bitiren insanlara sertifika kursuyla öğretmenlik yapma hakkı verince ne olur? Kaos daha da büyür.

Puanından şundan bundan önce bunu anlamaya çalışırsak çok iyi olacak. Çok kolay çünkü.

Öğretmen olmayan insanlara öğretmenlik yapma hakkı verilmesinin normal olması ancak ülkemizde yeteri kadar öğretmen yetiştirilemiyorsa olur. Bunun dışında herhangi bir nedenle açıkta işsiz öğretmenler varken, öğretmen olmayanlara da bu hakkın verilmesi mantıksızdır, yanlıştır.
Burada anlamadigim bir şey yok. Bu hal aynen anlattgnz gibi ama devlet bunu yapiyor hangi amaç için olursa olsun...

Sizinle sinavda ayni ama ayni sorulari çözmekle yükümlü olan sahis fen edebiyat okumuş insan daha dezavantajli değil mi?

öğretmen alan grubunu siz 4 senede ogrenmissinz kendisi bu acigi azmedip kapatarak gk gy alan gurubundan calisip 98lere cikartiyorsa puanini ve ataniyorsa " sen öğretmen misin Sizin gibiler yüzünden öğretmenler atanamiyor " vs demek çok komik. E sen de calis sen avanatajlisin sen de yap 100 net...

Burada sistem yanlisliklarini kişilere yüklemek ya da sen öğretmen olamazsın demek yanlis. Belki kaç yillik öğretmenden daha iyi edebiyat ablatir bilemeyiz..

(Bu yazi torpil denen şey gozardi edilerek yazilmistr:) )
 
Burada anlamadigim bir şey yok. Bu hal aynen anlattgnz gibi ama devlet bunu yapiyor hangi amaç için olursa olsun...

Sizinle sinavda ayni ama ayni sorulari çözmekle yükümlü olan sahis fen edebiyat okumuş insan daha dezavantajli değil mi?

öğretmen alan grubunu siz 4 senede ogrenmissinz kendisi bu acigi azmedip kapatarak gk gy alan gurubundan calisip 98lere cikartiyorsa puanini ve ataniyorsa " sen öğretmen misin Sizin gibiler yüzünden öğretmenler atanamiyor " vs demek çok komik. E sen de calis sen avanatajlisin sen de yap 100 net...

Burada sistem yanlisliklarini kişilere yüklemek ya da sen öğretmen olamazsın demek yanlis. Belki kaç yillik öğretmenden daha iyi edebiyat ablatir bilemeyiz..

(Bu yazi torpil denen şey gozardi edilerek yazilmistr:) )

Ama işte baştan sona yanlış olan bir şeyi hak verilmiş o zaman daha çok çalışın demek ne derece doğru peki?
Herkes okuduğu alanda çalışsın demek de yanlış değil, değil mi?
Ki ne amaçla böyle bir hak verilmiş olursa olsun demek de kapitalizme övgü gibi geliyor. Okuduğun, çalıştığın bölümün formasyonu iki bin lirası olana verilsin arzdan fazla öğretmen olsun hepiniz açıkta kalsanız da sorun değil, aynı sorulardan mesulsünüz demek de adaletli değil.
Aynı sorulara farklı branşlardan çok kişinin çözmesi de adalet değil esasında. Adaletli olan başında herkesin kendi bölümüne göre eleman alımı değil mi? Parayı verebilen herkese istediği mesleği yapma hakkı bana adaletsizlik gibi geliyor.
Torpil olmasa bile adaletsiz çok uygulama var. İki sene önce Ankara Büyükşehir Belediyesi Halkla ilişkiler elemanı alacaktı. Başvurmak istedim, fakat benim halkla ilişkiler diplomamı saymadılar, Belediyenin açtığı altı aylık halkla ilişkiler kursunu bitirenleri tercih edeceklerini söylediler. Aynı yazılı sınava girdik ama öncelik onlara verildi. Şimdi aynı sorulardı sonuçta diye bu haksızlığa adaletli mi demem gerekiyor.
Çok kızıyorum ben bu adaletsizliğe. Her lisans bölümünde hemen hemen bu durum yaşanıyor. Haksızlık ve adaletsizlik bu.
 
Böyle devam edilirse ileriki kuşaklar 10 üniversite bitirse de iş bulamayacak.
Ayrıca bu öğretmenliğin çektiği çile nedir yahu? Her bölümden insanı öğretmen diye aldılar maşallah. Kemdi içinde bile çelişiyor. Yıllarca okumuş zihinsel engelliler öğretmenlerin yerine bilmem kaç ay kurs almış ve güya hak kazanmış insanları alıyorlar. Yok teknoloji tasarım öğretmenliğine geçiriyorlar.
Komple kurulan düzen komik...
Ahh ahh Koalinacığım, zihinsel engelli hocalarının yerine sınıf öğretmenleri görev yapıyor. İkisi çok zıt bence, sınıf öğretmeni ne anlar o işten...
Ayrıca ben de bir eğitim fakülteli olarak, şu formasyon olayına bir yorum yapayım. Daha eğitim fakülteliler atanamazken, hakikaten formasyonluların yığılması sorunu çıkıyor bir de. Bölüm kendini kotaramazken, bir de dışarıdan takviyeye ihtiyacı mı var sizce? Bile bile lades diyorsunuz 4 yıl önce, sonra da öğretmenlik mezunları ağzını açınca da kızıyorsunuz.
Ha ben de biliyorum atanma sorununu ama benim idealimdi öğretmenlik, 1.5 sene deli gibi çalışarak 450 puan aldım. Buradaki olay başarı değil onu ne kadar istediğim ve öğretmen olma yolunda ilk adımı bölümünü kazanmakla yapmış olmam. İyi günler...
 
Ahh ahh Koalinacığım, zihinsel engelli hocalarının yerine sınıf öğretmenleri görev yapıyor. İkisi çok zıt bence, sınıf öğretmeni ne anlar o işten...
Ayrıca ben de bir eğitim fakülteli olarak, şu formasyon olayına bir yorum yapayım. Daha eğitim fakülteliler atanamazken, hakikaten formasyonluların yığılması sorunu çıkıyor bir de. Bölüm kendini kotaramazken, bir de dışarıdan takviyeye ihtiyacı mı var sizce? Bile bile lades diyorsunuz 4 yıl önce, sonra da öğretmenlik mezunları ağzını açınca da kızıyorsunuz.
Ha ben de biliyorum atanma sorununu ama benim idealimdi öğretmenlik, 1.5 sene deli gibi çalışarak 450 puan aldım. Buradaki olay başarı değil onu ne kadar istediğim ve öğretmen olma yolunda ilk adımı bölümünü kazanmakla yapmış olmam. İyi günler...
Aslında bizler de sınıfta sürekli zihinsel engelli, otistik, duyamayan-göremeyen çocuklarla çalışyorux. Yani tamamen boş değiliz ama asla öyle ufak bir kursla geçiştirilecek bir alan değil. Ciddi bir eğitim gerekiyor diye düşünüyorum.
Bu arada ben 2004 yılında girdim eğitim fakültesine. Ben seçerken atanma sorunu falan yoktu hatta pek de istediğim bir bölüm değildi. Mezun olduğum yıl artık yavaş yavaş puanlar yükselmişti. Şimdi sınıf öğretmenliği bölümlerini kapattılar. Geçen sene norm fazlası olarak görev yaptım. Atanmış olanlar dahi yeni sistemden dolayı norm fazlası olmuşken hala formasyonlulardan alınması ilginç geliyor. Ancak herkes elindeki fırsatları değerlendirecek tabi ki...
 
Allah yardımcısı olsun atanamayanların çok zor o psikoloji yakınlarımda görüyorum. Gençlerden üniversite tercihi yapacak olanlara bu ataması düşük ya da imkansız olan bölümleri yazmalarına engel oluyorum elimden geldiği kadar ama o sıralar çok idealist oluyor çocuklar. İşte ben üniversitede kalırım dershanede çalısırım özel ders veririm filan diye düşünüyor tamam çok seviyorsun tarihi fiziği kimyayı vs ama yok yani sonra kalınıyor böyle. Türk dili ve edebiyatı gene ataması var ama işte mezun sayısı çok o da oradan zararda.
 
Burada anlamadigim bir şey yok. Bu hal aynen anlattgnz gibi ama devlet bunu yapiyor hangi amaç için olursa olsun...

Sizinle sinavda ayni ama ayni sorulari çözmekle yükümlü olan sahis fen edebiyat okumuş insan daha dezavantajli değil mi?

öğretmen alan grubunu siz 4 senede ogrenmissinz kendisi bu acigi azmedip kapatarak gk gy alan gurubundan calisip 98lere cikartiyorsa puanini ve ataniyorsa " sen öğretmen misin Sizin gibiler yüzünden öğretmenler atanamiyor " vs demek çok komik. E sen de calis sen avanatajlisin sen de yap 100 net...

Burada sistem yanlisliklarini kişilere yüklemek ya da sen öğretmen olamazsın demek yanlis. Belki kaç yillik öğretmenden daha iyi edebiyat ablatir bilemeyiz..

(Bu yazi torpil denen şey gozardi edilerek yazilmistr:) )

Yeniden belirmek gerekirse, e sen de çalış sen de yap 100 net falan demişsiniz de. Ben öğretmen değilim. Sadece buradaki aşırı çarpık sistemi eleştiriyorum.

KPSS puanını ÖSS puanını falan da tartışmıyorum.

Söylediğim şey şu; ihtiyaç fazlası olan bir yerde ihtiyaç eksiği varmış gibi yani gerekenden çok öğretmen varken hala öğretmen olmayanlara da bir sertifika programıyla öğretmenlik hakkı verilmesi durumu iyice içinden çıkılmaz hale getiriyor. Normal değil. Çok mantıksız.
 
Ayrıca ben de bir eğitim fakülteli olarak, şu formasyon olayına bir yorum yapayım. Daha eğitim fakülteliler atanamazken, hakikaten formasyonluların yığılması sorunu çıkıyor bir de. Bölüm kendini kotaramazken, bir de dışarıdan takviyeye ihtiyacı mı var sizce? Bile bile lades diyorsunuz 4 yıl önce, sonra da öğretmenlik mezunları ağzını açınca da kızıyorsunuz.

İşte bu yani sorun aslında. Öğretmen fazlası varken daha fazla diğer bölümleri bitiren insanlara sertifika vs ile öğretmenlik hakkının verilmesi yanlış. Daha farklı nasıl anlatılabilir bilmiyorum.
 
Back
X