- 18 Şubat 2018
- 1.640
- 3.021
- 133
Ben 5 sene okudum.Bir de tembellik bonusu 6 sene. Babama dedim ki, keşke liseden sonra bana yüncü ya da ic camasircı acsaydınız. Hic gerek yokmuş o kadar streseNe mezunusun bilmiyorum ama şimdiki aklım olsa iş hayatına gireceğime babama kredi çektirir 3,5 milyoncu açardım
Şaka bir yana bu devirde çalışılmaz, hele özel sektörde asla. Rezillik.
Bu devirde hukuk gibi, tıp gibi alanlardan mezun değilsen sıfırsın. Onlar da ilk 5-10 sene sürünüyor gerçi ama sonrası iyi en azından. Diğerlerinin sürünmesi baki kalıyor.
bence hem okumalı hemde ,meslek öğrenmeli yetişen nesil ..bir bilezik değil 2 bilezik olmalı .
konu benim degil, ben yorum yapan sade vatandaş :)
Ama haklısınız kuaför aklıma gelmemişti.
Valide İstanbul’un elit bir muhitinde oturuyor, hemen alt katındaki dükkan kuaför. Ve 20 yılı aşkın, isim yapmış, 10 un uzerinde çalışanı olan, lüks, fiyatları da hayli yüksek bir yer.
Dukkan sahibi 50li yaşlarında bir bey,
Komşulukta yapıyor olduğumuzdan epey hal hatır sorarız, aynı dertten muzdarip.
Çalışacak eleman bulamıyor.
Bulduklarının bazılarını o beğenmiyor, lüks bir yer müşteriye hitabı, kibarlığı, görünüşü düzgün olmak zorunda çalışanların. Hatta sigara içmeyen önceliğimdi eskiden, müşteriye yakın temas çalışan için, kaş alırken vs kokar diye istemezdim, artık onu da geçtim, diyor.
Kendince standartları düşürmüş, maaşları yükseltmiş adam ama bulamıyor.
Herkes işletme okuyup ceo olacağını düşünüyor.
İdealist olanlar için söyleyeyim, elle tutulur 10-15 üniversite haricinde idealizm Türkiye’de pek işlemiyor...
Asgari ücretle her istediğini alabilen hayalperestler gelmedi mi dahaAsgari ücretin 1600 lira olduğu ülkede herkes kendini dilenci gibi hissesiyor zaten.
Umarım yakın zamanda emeklerinizin karşılığını alırsınız
Asgari ücretle her istediğini alabilen hayalperestler gelmedi mi daha
Yok ben görmedim henüzAsgari ücretle her istediğini alabilen hayalperestler gelmedi mi daha
Kıyamam üzülme sen benim kuzenim de 2 sene işsiz gezdi şimdi evli çoook mutlu cocuklu evi var durumu o kadar iyi ki iki tane süper lüks arabası var allah daha cok versin haketti diye dua ediyorum sürekli mutluka hayatın yoluna girecek bir gün bir telefon calacak ve sen aa bu saatte kalkılır mı diye kendini sikayet ederken bulacaksınÜniversiteden mezun olup referanssız ve deneyimsiz bir gariban olarak iş ilanlarına başvurmakla beraber ansızın kendimi dilenci gibi hissetmeye başladım. 4 yıl öğrenci pozisyonunda kalıp iş gücüne yüklenmememe ve işsizlik oranlarına dahil olmamama rağmen kendimi bir kast sistemine hapsedilmiş gibi hissediyorum. Emek verip karşılığı olan 3 kuruşu dahi alamama ihtimalinin bu kadar yüksek olması, iş görüşmesine gidince kendini bir et parçası gibi pazarlama zorunluluğu ve dürüstlüğe olan tahammülsüzlük karşısında emeğimin sömürüleceği bir düzene girmek için dahi köpek çekmek diye tabir edilen o pozisyona itildiğimi hissediyorum. Zenginlerin, zenginlere yalakalık edenlerin çocuğu değilim diye listenin dibine atılıyorum. Kimsenin sempatisini kazanamayacağım ve deneyim kazanma fırsatının dahi bana lütfedilmeyeceği bir sıçan yarışında kısılıp kaldım. Halbuki tek istediğim şey bu sıçan yarışına hiç girmemek ya da mümkün olduğunca kısa sürede uzaklaşarak kimsenin fiziksel saldırısına maruz kalmayacağım kadar güvenli ve onurlu bir şekilde yaşayabileceğim, bunun dışında her türlü konfordan feragat etmeye hazır olduğum bir yaşam tarzına kavuşmaktı. Ama kim bilebilirdi piyasada azına tamah edilecek kadar dahi ekmek olmadığını! Elbette biliyormuştur birileri, fakat bu gerçeği paylaşmaya gerek duymamışlar. Ekmek aslanın ağzında değilmiş, çoktan yutmuş, ben de çıkış kapısında bekliyormuşum meğerse.
Yanlış anlamayın; realite böyle.
Diğer bir çözüm bkz. Herkes üniversite okumak zorunda değil.
Küçümsenen ara elemanlar çok daha rahat iş buluyor.
Anadolu da bir üniversiteden mezun mühendis tırmalamaya çalışırken, bir otomotiv firmasının desteklediği teknik lisede servis elemanı olarak direkt işe başlayan çocuklar 2-3 bin arası kazanıyor.. üstelik lisede okudukları süre boyunca da maaş alıyorlar. Sigortaları da yatıyor.
Bilmem kaç yıl okumuş, üniversite mezunu genç Kadınlar asgari ücret için didinirken, terziler tek bir cekete, elbiseye 300-400 lira dikim parası istiyor...
diktirmek istediğim bir günlük elbise var, uygun terzi bakıyorum, İstanbul da olduğum muhitte tavsiye edilen terziler 300 liradan aşağıya dikmiyor...
İşini iyi yapan marangoz bulmak hayal, işini iyi yapan mobilyacı bulmak da öyle... fabrikasyon değil özel seyler aradığınız an her şey ucuk.
Gibi gibi...
Herkes üniversiteye kapağı atayım sonrası Allah Kerim diye düşünüyor. Sonrası hayal kırıklıkları, yılların emeğine biçilen komik değerler...
Ama kek ve çay ❤Aynı şekilde bende de diyecek bir şey yok
İnsanlar işsiziz, fakiriz, enflasyon yüksek, mültecileri istemiyoruz diye zırıldanoyor. Sonra mültecilere 30 milyar harcadık diyen, ne bu konuda ne de başka bir konuda bir çözüm önerisi sunmayan partiye oy veriyor. Neden yani? Seçimden önce şunu da düzelticez şeklinde hiçbir vaat olmadı ki. Eeee sonra bir üye burda konu açmış mültecilerden nefret ediyorum diye. O zaman mültecilere dünya para döküp başımıza bela edenlere oy vermezsin kardeşim. Genel olarak politikasını desteklemediğin partiye oy vermezsin olur biter. İnsanımızı anlayamıyorum gerçekten.
Almanya'da mültecileri geri postalicaz diyen AfD seçimde inanılmaz bir çıkış yaptı.
İtalya'da işsizliği çözücez gerekirse ABden çıkıcaz diyen parti coşturdu.
Bizim memleketteki parti, nasıl politika uygularsa uygulasın, başarılı veya başarısız her zaman oyları topluyor bu nasıl bir iş?
Her gün tecavüz, hayvanlara eziyet, kadın cinayetleri, yerlerdolamaz sürünen ifade özgürlüğü, berbat bir ekonomi, işsizlik, dış bütçe açığı, mülteci krizi....şu b.k tabloya oy veren ne hali varsa görsün. Aynen dediğiniz gibi benim kendi işim gücüm var, gelirim de keyfim de yerinde, gerisini ben düşünmem bu saatten sonra.
Iyi de kişiyi üniversite okumaya iten zaten devlet.
Üniversite ogrencisi olunca işsizlik payesinden 4-5 sene çıktığı icin gencler devlet universiteye girişi kolaylaştırıp her yere de okul açtı.
Öncelikle bu hatanin yok edilmesi lazim. Nitelikli üniversite sınavı şart. Baraj puanların yükselmesi şart.
Ayrıca şu an teknik ara eleman olmak için dahi ünivesite çok gerekli. Bunu dayatan sistemin ta kendisi.
Çok haklısınız.Yanlış anlamayın; realite böyle.
Diğer bir çözüm bkz. Herkes üniversite okumak zorunda değil.
Küçümsenen ara elemanlar çok daha rahat iş buluyor.
Anadolu da bir üniversiteden mezun mühendis tırmalamaya çalışırken, bir otomotiv firmasının desteklediği teknik lisede servis elemanı olarak direkt işe başlayan çocuklar 2-3 bin arası kazanıyor.. üstelik lisede okudukları süre boyunca da maaş alıyorlar. Sigortaları da yatıyor.
Bilmem kaç yıl okumuş, üniversite mezunu genç Kadınlar asgari ücret için didinirken, terziler tek bir cekete, elbiseye 300-400 lira dikim parası istiyor...
diktirmek istediğim bir günlük elbise var, uygun terzi bakıyorum, İstanbul da olduğum muhitte tavsiye edilen terziler 300 liradan aşağıya dikmiyor...
İşini iyi yapan marangoz bulmak hayal, işini iyi yapan mobilyacı bulmak da öyle... fabrikasyon değil özel seyler aradığınız an her şey ucuk.
Gibi gibi...
Herkes üniversiteye kapağı atayım sonrası Allah Kerim diye düşünüyor. Sonrası hayal kırıklıkları, yılların emeğine biçilen komik değerler...
Aslında cok da zor değil..Dediklerinizi anlıyorum ; iş bulmak zor , hele öğretmenseniz daha zor . Ekonomi kötü , enflasyon almış başını gidiyor .
Ama sizlanmak çözüm getirmez . Bence harekete geçin , sizin bölümümüzde olmasa bile başka is alanları yaratın kendinize .
Ben iyi bir üniversitenin hukuk fakültesinden mezun olacağım . Mezuniyet Sonrası 1 sene sömürü tadında yasal staj var avukat olmak isteyenler için . Bazı Yerler para bile vermez staj sırasında . Staj yapacak yer bulmak zor değil ama parasız çalışmak ve somurulmek var işin ucunda...
Hakim savcı olmak için de tanıdığınız olması zorunlu gibi bir şey .
Peki ben ne yaptım ? Üniversite egitimim sırasında iyi denilecek bir genel ingilizce ve mesleki ingilizce öğrendim , not ortalamami görece yüksek tuttum , yazları uluslarası hukuk bürolari nda staj yaptım ( herkesin girmek için çok uğraştığı Bürolar ) , gönüllü olarak gerek alanımla ilgili gerekse başka alanlarda projelere katıldım... Okul bitmeden iyi bir yerde is buldum . Hiçbirini tanıdığım olmadan yaptım . Yani yapılıyor ama zor .
Sen ne yapabilirsin? İngilizce öğrenebilirsin, gönüllü olarak işlerde çalışabilirsin , @office in de dedigi gibi yazılım öğrenebilirsin ( ben de ogrenmeyi düşünüyorum hatta ) veya kendi alanında ilerlersin, kitap okuyarak kendini geliştirebilirsin vs. Özellikle kurumsal yerlerde özel sektörde çok torpil dönmüyor oraları dene derim , devlete çok olumlu bakmıyorum açıkçası.
Bende diller tamam da nasıl yazılımcı oluruz biraz aydınlat beni ofisss
Evet doğru diyorsun güzel öneri ama benim ilgim dillere karşı ne yazık ki :) ama bir yazılımcıyla füzyon oluşturabilirizhemen oturup bir iki alan için otomasyon yazıyorsun, sonra da onları firmalara iteliyorsun kullandıklarının yarı fiyatınaşaka bir tarafa cidden otomasyon yaz eğer C ler tamamsa, freelance iş verenler çok fazla onlara bak yerli-yabancı sitelerden.. "büyünce öğretmen olacağım" artık fantezi, aksiyona gerek yok artık iş teknolojide :)
Politikalar bizde planlama degil, mağduriyetler üzerinden yürüyor bizde.
Önceden üniversite sınavını kazanamayan çocuk intihar ediyordu. Mağduriyet buydu
Yada ülkede üniversite mezun oranı azdı.
Adamlar bunun üzerine çıkıp su kadar üniversite açtık,
Bu kadar gencimiz artık üniversite mezunu diye
Politika oluşturdu.
Her köşe başına üniversite açıldı. Bir çoğunda doğru düzgün öğretim görevlisi yok. Nitelikli mezun sayılı üniversiteden çıkıyor.
Şimdi dediğiniz gibi mağduriyet 4-5 yıl ötelendi.
Artık KPSS kazanamayan genç intihar ediyor.
Şimdi politika şu kadar öğretmen atadık, bu kadar memur aldık olacaktı ama planlama olmadan oluşturulan bir temel olduğu için ne yapsalar ellerinde şişen bir mezun sayısı var.
Çözüm kontenjan azaltmak.
Meslek liselerinin hepsini İmam hatip yapmamak.
Meslek liselerini modaya uyarak ‘sağlık meslek lisesine’ cevirmemek...
Sonradan sertifika ile edinilen mesleklerin (güvenlik görevlisi, pilates eğitmeni, mutfak şefi gibi... ) eğitim içeriğini genişletip, sertifikaya bağlayacağına okula bağlamak.
Ve üniversitelerin bölümlerini yeniden düzenlemek...
100 kusur üniversitede işletme olacağına, 2 yıllık bölümleri arttırmak.
Tohum yetiştiriciliği, organik tarım, organik zirai ilaÇ üretimi gibi hayati alanlar oluşturulmalı.
Devlet bilmem kaç bin işletme mezununa istihdam sağlayamaz ama buna sağlayabilir...
Neyse, devlet politikayı bu şekilde oluşturdu diye vatandaş bu çarkın içine girmek zorunda degil.
Girmemeyi tercih edenler zamanla artacaktır diye düşünüyorum.
İnsanlara da kolay geldi orada burada koşturmak, bir yerde çıraklık yapmak, erken yaşta meslek öğrenmek için emek vermek yerine okulda olmak. Bu da bir gerçek... biz bir okulu bitirelim de hele... diye hayatı 4-5 yıl ötelemek işlerine geldi bir noktada.
Aileler açısından da üniversite mezunu olmak bir statü olduğu için, o çocuğu okutmak o statüye erişmesini sağlamak görevleri oldu.
Kısacası bize tek tip bir hayat sunuldu, biz de kabul ettik.
Alternatiflerini kişi kendi oluşturur.
Bunu devlet böyle yaptı, diyip kenara çekilmek, hayatımızı yoluna koymuş olmuyor.
2 oğlum var, buraya çokça yazdım. Akademik başarı beklentim yok. Ahlaklı insan olsunlar.
Kendi yönelimlerine göre, çok dağıtıp maymun iştahlı yapmadan bir kaç alternatif sunarım.
Okula devam etmek istiyorlarsa yine etsinler ama erken yaşta bir beceri kazansınlar isterim.
He daha çok küçükler olur mu olmaz mı bilmiyorum.
Ama o çarka benim hırsım yüzünden girmeyecekler. Yada alternatifleri olmadığını düşünmeyecekler.
Yanlış anlamayın; realite böyle.
Diğer bir çözüm bkz. Herkes üniversite okumak zorunda değil.
Küçümsenen ara elemanlar çok daha rahat iş buluyor.
Anadolu da bir üniversiteden mezun mühendis tırmalamaya çalışırken, bir otomotiv firmasının desteklediği teknik lisede servis elemanı olarak direkt işe başlayan çocuklar 2-3 bin arası kazanıyor.. üstelik lisede okudukları süre boyunca da maaş alıyorlar. Sigortaları da yatıyor.
Bilmem kaç yıl okumuş, üniversite mezunu genç Kadınlar asgari ücret için didinirken, terziler tek bir cekete, elbiseye 300-400 lira dikim parası istiyor...
diktirmek istediğim bir günlük elbise var, uygun terzi bakıyorum, İstanbul da olduğum muhitte tavsiye edilen terziler 300 liradan aşağıya dikmiyor...
İşini iyi yapan marangoz bulmak hayal, işini iyi yapan mobilyacı bulmak da öyle... fabrikasyon değil özel seyler aradığınız an her şey ucuk.
Gibi gibi...
Herkes üniversiteye kapağı atayım sonrası Allah Kerim diye düşünüyor. Sonrası hayal kırıklıkları, yılların emeğine biçilen komik değerler...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?