İstanbul denen enkaz: 2030’a ne hacet, Topbaş geçen aya baksa yeter!

AngryPenguin

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
8 Haziran 2012
5.378
1.437
18 Ağustos 2013 tarihinde New York Times gazetesinin pazar eklerinden Metropolitan’ın kapak sayfasında siyah beyaz bir fotoğraf; haberin başlığında ‘Bloomberg yılları’ yazıyordu.

Üç gazetecinin ayrı ayrı kaleme aldığı uzun makale New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg’in görevi yeni başkan Bill De Blasio’ya devrederken arkasında nasıl bir New York bıraktığını anlatıyordu.

Aldığı New York’la bıraktığı New York arasında üç dönem geçiren Bloomberg’in ardından kalanlar: 750 bin ağaç, 725 km. bisiklet yolu ve 5 milyon polis kontrol noktasıydı.

Elbette bir yeri çözeyim derken başka hasarlar bırakmış, bıraktığı şehirde evsiz insan sayısı artmış, kiralar sapıtmış ama buralı insanlara göre New York daha güvenli, daha temiz bir şehir olmuştu.

Bloomberg’in peşine belediye başkanı olarak seçilen De Blasio da herhangi bir demecinde, ‘Enkaz devraldık’ diyemeyecekti!

2030’un İstanbul’u bilim kurgu filmi!
topbas.jpg.jpeg

Fotoğraflar: DHA

25 Eylül 2014 tarihinde, ‘Şehrin Geleceği, Geleceğin Şehir Zirvesi’nde konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise bugünü bir kenara bırakıp, İstanbul’un 2030 yılında bilim kurgu filmlerinde görülen sorunlarla baş etmek durumunda kalacağını anlatıyordu.

Topbaş’ın çizdiği tablo aynen şöyleydi:

‘“Kırsalda yaşayan insanların temel ihtiyaçları karşılanmaz, doğal kaynaklar dengeli kullanılmaz ve paylaşılmazsa gelecekte büyük şehirlerin problemlerinin başında, belki 2030 ve sonrasında güvenlik sorunu ortaya çıkacak.

Hatta biraz abartılı olacak ama bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz gibi insanlar şehirlerde, kanallarda yaşayıp, göçmenler ve kaçaklar, geceleri çıkıp hayatlarını sürdürmek için bir takım hareketlilik yapacaktır.”

Son bir aya baksa…
metro-kaza2.jpg

Fotoğraf: night fury / Ekşi Sözlük



1999’dan bu yana üçüncü dönemdir belediye başkanı seçilen Topbaş, 2030’a gelene kadar keşke İstanbul’un son bir ayına baksaydı… Neler görecekti neler…

Dünya şehri yapmaya çalıştığı İstanbul’da son bir ay içinde ağaçlar yıkıldı, üst geçit çöktü, asansör çakıldı, bir metro rayı bir insanın içinden geçti, bir bina iskelesi rüzgardan çöktü.

Şehir büyük bir şantiyeye dönerken, tüm bunların altında insanlar kaldı.

Bunların hepsi bir film platosunda olabilir ama bu kadar çok insanın yaşadığı bir şehirde kabul edilir mi?

Nitekim buna dair tek bir yetkili çıkıp bir açıklama yaptı mı? Tek bir basın toplantısı? Bildiğim kadarıyla hayır!

Takip edenler Başkan Kadir Topbaş’ı en son Başbakan’a bir çağrıda bulunarak, birtakım bakanlıkların ve kurumların İstanbul üzerinde plan yapma yetkisinin kaldırılması gerektiğini söylerken gördü.

Topbaş’ın bıraktıkları
uskudar1.jpg


İstanbul’u bir dünya kenti yapmak için üçüncü defa seçilen ‘mimar başkan’ Kadir Topbaş geride ne bırakacak?

Her yağmurda açık havuza dönen bir Taksim Meydanı, Üsküdar’da yüzen minibüsler, su alan bir Marmaray, her an ölüm makinasına dönebilecek bir metro hattı…

“Günde 15 bin ton çöp topluyoruz, bu çöplerden de 160 bin hanenin enerji ihtiyacını karşılıyoruz” demiş başkan Topbaş; peki ya her gün saatlerce giden elektrik kesintisine dair neden kimse konuşmuyor?

Ya günlerce susuz kalan semtler ve vatandaşa tek bir açıklama yapılmamasını ne yapalım? Sokak aralarında ellerinde su şişeleriyle tankerde su sırası bekleyen insanlar hangi yıldan kalma?

Artık yoğun akıcı bile olmayan bir İstanbul trafiğine dair kalıcı çözümler beklenirken, belediyenin websitesine ‘İstanbul Tramvayları Berlin’de büyük ilgi gördü, önünde kuyruklar oluştu’ diye haber koymak biraz ayıp değil mi?

Deprem de neymiş?
G%C3%B6kdelenler-ve-%C4%B0stanbul.jpg


Şimdi bütün bunlar varken, bu şehrin tüm sorunları hallolsa orada duran deprem gerçeğini ne yapacağız? Her sene bir gazete haberi ya da gecenin köründe başlayan bir tartışma programının konusu olmaktan öteye gitmeyen büyük İstanbul depremine dair tek bir şey yapılıyor mu, biliyor muyuz?

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nca (AFAD) hazırlanan ‘Türkiye Afet Müdahale Planı’ başlıklı rapora göre, muhtemel İstanbul depreminde 10 bin ile 30 bin kişi arasında can kaybı olacak, 20 bin ile 60 bin kişi arasında hastanede tedavi edilecek (o da hastaneler yıkılmadıysa!). 50 bin ile 140 bin arasında kişi hafif yaralı depremden kurtulacak.

Binalara gelirsek; İstanbul depremi arkasında 2 bin 500 ile 10 bin arasında çok ağır hasarlı bina, 13 bin ile 34 bin arasında ağır hasarlı bina bırakacak.


Ama elbette çıkıp alınan önlemleri anlatan yok. Varsa yoksa vapur seçtirilsin, İstanbulkart promosyonu yapılsın, nasılsa Büyükşehir çalışıyor!

Bloomberg bunu nasıl akıl edemedi!
botobus.jpg

İstanbullularla dalga geçer gibi yeni bir uygulamayla belediye otobüslerinin üzerine ekilen çimler ise şahane!

Kimin aklına geldiyse tebrikler. Hiç olmazsa park yapamıyoruz, gezici çimleri ayağınıza getiriyoruz diyorlar herhalde!

İstanbul’a ziyarete gelen Bay Bloomberg’e de bu gezici çimli otobüsleri gösterin, eminim çok beğenecek ve hayıflanacaktır niçin New York’ta bunu akıl edemedik diye!
http://www.diken.com.tr/istanbul-enkazlarinin-altinda/
 
Son düzenleme:
Bu yazıyı taraflı bulanlar olacaktır ama İstanbul'un geldiği nokta aslında çokta güzel anlatılmış, 40 yıl yaşadım İstanbul'da, doğma büyüme İstanbul'luyum, gelişmesini, gelişememesini iyi bilirim.
Evet metrolar oldu, Marmaray yapıldı, otobüs renkleri, vapur modelleri seçtirildi ama İstanbul'da çoğalan binalar ve günden güne çileye dönen trafik dışında ileri atılmış tek bir adım yok, nereye kafanızı çevirseniz inşaat, inşaat nedeniyle trafiğe kapatılmış yollar, kapatılan yollar sebebiyle sıkışan trafik, asfaltlara baktınız mı hiç? 40 yama patchwork.

Zaman zaman o yamalar çöker koca bir çukur olur, birde yağmur yağdıysa çukur görülmez hop içindesin, daha fazla inşaat yapılabilsin diye ilçelerin sınırları büyütülüyor, yalan mı açın bakın google'dan Ümraniye Ataşehir taraflarında neler oluyor?
Bazı ilçeleri vardır ki bir milim ilerlesin arkadaşım, 40 yıl önce nasılsa şimdi de aynı olan yerler var, heee tek yenilikleri heryıl yıkılıp yenisi yapılan asfalt ortasındaki koca göbekler, değişen yaya kaldırımı taşları, birde bu olmadı dar geldi deyip değişen doğalgaz boruları.

İstanbul'un çehresi değişti diye yapılan plazaları ve avmleri diyorsanız bu çehre değiştirmek değildir, bu bina eklemektir.
İstanbul'un her iki yakasına da denizden baktınız mı? Yapılanma felaket çirkindir, çoğu kaçak göçek yapılmış binalar, eh ben 40 yıllık kısmına hakimim o kısmı söyleyeyim, bu kaçakların çoğuna oy versinler diye alt yapısını doğru dürüst oluşturmadan su, elektrik verdiler birde törenlerle alkışlar arasında tapu dağıttılar, kimse demedi ki bir gecede kondurduğun o ev hazine arazisi, evin temelsiz, yönetmeliklere aykırı, diyemezler oy vardı ucunda.

Dedim ya İstanbul'un çehresi değişti denebilir binalar, avmler sebebiyle, iyi de yapılan o kadar binanın trafiğe getireceği yük hesap edildi mi? Edilmemiş ki İstanbul trafiğine gir, saatine bak, trafikten çıkışta o saate bir daha bak, harcadığın vakitle normal bir trafik akışında Bursa'da olman gerekirdi ama sen evine zor vardın.

Mümkünse köprü trafiğine hiç girme, girdin mi çıkamazsın mazallah.

Ahhh İstanbul taşı toprağı altın diye en çok göçü alan aslında çokta güzel olan koca metropol, dilin olsa da konuşabilsen, 7 tepen traşlandı resmen, bir dikili ağacın kalmadı, yer gök bina, "eskiden kurtlar inerdi buraya evladım" denilen yerlerde kurdu bırak sinek bile yer bulamıyor kendine, denizini ayrı pislettiler, çer çöp, lağam.

Bir deprem olursa çok fena silkeleyeceksin üstüne yıkılanları, enkazın ayrı üzecek, şu anki halin ayrı üzüyor İstanbul aşıklarını. Nerde o asırlık ağaçların, nerde ormanların, birde senin Erguvanların meşhurdur ama artık göremiyoruz.

Valla ne diyeyim ki artık, şahane yaptılar İstanbul'u, heryerde bir inşaat, heryerde yol bakım çalışması, trafikte sinir stresten solladın deyip birbirini vuranlarda cabası.


 
Şu koca koca binalar hiç estetik değil bir kere.Gökyüzünü kapatıyorlar resmen.Dünyanın her tarafında da dikmişler bunları sanki çok normal bir şeymiş gibi.Biz de onlara özeniyoruz.
O kadar insanın o şehirde yaşaması zaten başlı başına bir sorun.Bir an önce bu olaya el atmalılar doğuyu daha aktif hale getirmeliler.Göç,göç nereye kadar ?
Yeşil alan zaten sadece İstanbul'da değil herhalde Türkiye'deki büyük şehirlerin çoğunda olan bir sıkıntı.Binaların çarpıklığı,çevrenin pisliği,yolların yeteri kadar büyük olmayışı...Şehir planlamalarının daha iyi yapılmalısı lazım.Yollar büyütülmeli,göçlere bir çare bulunmalı,binalar daha estetik ve sağlam yapılmalı,çevre kirliliğine bir çözüm bulunmalı,bol bol ağaç dikilmeli...
 
ah istanbul nerde o tüp kuyrukların , ekmek kuyrukların, her sokak başının çöplük yuvası nerde ... bunları unutmuşsun hatırlatmak istedim
 
ah istanbul nerde o tüp kuyrukların , ekmek kuyrukların, her sokak başının çöplük yuvası nerde ... bunları unutmuşsun hatırlatmak istedim

30pembe,
yorumunuz İstanbul'un gelişmesiyle mi alakalı sizce? Ülke ekonomisinden bahsetsek, ekmek ve tüp kuyrukları hakkında yazılabilir ama İstanbul'un yapılaşma, alt yapı ve trafik sorunundan bahsediyoruz:KK66:
 
30pembe,
yorumunuz İstanbul'un gelişmesiyle mi alakalı sizce? Ülke ekonomisinden bahsetsek, ekmek ve tüp kuyrukları hakkında yazılabilir ama İstanbul'un yapılaşma, alt yapı ve trafik sorunundan bahsediyoruz:KK66:
ikisi paralel değil mi ?
istanbul veya türkiye diyelim ekonomi ne kadar gelişir ise bunlarda gelişir ve değişir. nufus kalabalık ve hala gelmek için can atanlar var. tabiki trafik yapı sorunları ortaya çıkacak. inş çözüm bulunur
 
ikisi paralel değil mi ?
istanbul veya türkiye diyelim ekonomi ne kadar gelişir ise bunlarda gelişir ve değişir. nufus kalabalık ve hala gelmek için can atanlar var. tabiki trafik yapı sorunları ortaya çıkacak. inş çözüm bulunur

İkisi paralelse o zaman İstanbul'un çoktan gelişmesi gerekirdi, ekonomi iyi değil mi yoksa ? Değişen tek şey inşaatın artması ki zaten ülke ekonomisine en büyük katkıyı inşaat sektörü yapıyor, o yüzden inşaata ihtiyaçları var, birde artan trafik, kaldı ki ben 40 yıllık yaşadığım süreçten bahsediyorum, yani tek bir parti için alınıp savunmanıza gerek yok, hani kaçak evlere tapu veriyorlar diye yazdım ya yazımda merak etmeyin o bölüm başka bir partiyi işaret ediyor, 42 yaşındayım, yaşamımın 40 yıllık bölümünde iktidara gelen partilere bakın, İstanbul'da hangi partiler belediyeleri almış.

Ayrıca şunu da belirteyim, eleştirim yıkıcı da değil, İstanbul'lu ve İstanbul'u seven biri olarak güzelleşmesini, daha iyi olmasını emin olun çok isterim, enkazından hoşnut olmam, oh çekmem, demiştim demem. Yazdıklarımı tek partiye indirgemenize gerek yok, 40 yıllık dönemde genel durum değerlendirmesi benimki.

Maalesef bazı gerçeklerde var ki göz ardı da edemeyiz, İstanbul'un çözülmesi gereken alt yapı sorunu var, çarpık yapılaşma, yolların yetersizliği, toplu taşıma araçlarının artık yetmediği, sırf inşaat yapacak saha oluşturabilmek için bazı ilçelerin sınırlarının genişletildiği yok sayılamaz ki.

Diyebilirsiniz ki, göç alıyor bina ihtiyacı doğuyor o yüzden de inşaat yapıyorlar, gerçi çoğu bina sizlerde biliyorsunuz daha çok yabancı alımlarını arttırmak, belli kesimin konut edinmesini sağlamak için yapılıyor, misal şu asansörü kopan inşaattan memur bir vatandaş ev alamaz, bütçesi yetmez, kredi çekse kredi karşılamaz ama diyelim ki göç sebebiyle binalar yapılıyor, heh o zaman ülke geneli için konuşabiliriz bakın, bende size derim ki Sayın 30pembe İstanbul artık göçü kaldıramayacak duruma geldi, göçün engellenmesi için diğer şehirleri kalkındırmak gerekir, ki cazip hale gelsinler, insanlarda İstanbul'a göç etmesinler.
 
Yazik ettiler guzelim Istanbul'a, bilgisiz, yeteneksiz, beceriksiz ve rant pesindeki yoneticiler sayesinde mahvoldu gitti canim Istanbul. Beton yiginina dondu. Ucak havaalanina yaklasirken artik bir Marmara ile bogazlar gorunuyor, bir de beton yiginlari..
 
Yazik ettiler guzelim Istanbul'a, bilgisiz, yeteneksiz, beceriksiz ve rant pesindeki yoneticiler sayesinde mahvoldu gitti canim Istanbul. Beton yiginina dondu. Ucak havaalanina yaklasirken artik bir Marmara ile bogazlar gorunuyor, bir de beton yiginlari..

Bende ondan bahsediyorum:KK43: Hemen parti bazında anlaşılıyor, yazarken tek bir partiyi hedeflemedim, ne partiler gelip geçti, İstanbul bir tık öne gidemedi, zamanında ipin ucunu bir kaçırdılar, kaçırış o kaçırış, ya toprak üstüne 2 tuğla koyana tapu verdiler, adamlar tapuyu alınca temelsiz evlerin üstüne kat çıktı kiraya verdi, bak bu da bir çeşit rant kapısı.
Hazine arazileri gitti, gelen ev kondurdu giden ev kondurdu, kimse de dur demedi.

Benim doğup büyüdüğüm ilçe içler acısı, doğduğumda nasılsa büyüdüğümde de öyle kaldı, her gelen bir vaadde bulundu ama nafile, gelen yaya kaldırımlarını yeniledi, gerisini salladı gitti, heryer beton beton, bitmedi gitti betonlar.
Yollar ayrı komedi, asfaltlar kışın aşırı yağmur veya karda çökme yapıyor, çökme yapan yer yamalanır, doğalgaz borusu döşerler, döşeme işi biter yanlış boruymuş bu denir o kadar boru sökülür yenileri takılır, arkadaşım ilk boruları takarken aklın nerdeydi? Bunların hepsini de yaşadım, İstanbul'a gelsem boru sökülen yerleri gösterir, çevre halkıyla konuştururum daha ne diyeyim size:KK14:

Şöyle baktığın zaman İstanbul'a bak ne muhteşem oldu diyemiyorsun, biz yemin ediyorum kalabalığından, pahalılığından, trafiğinden kaçmak zorunda kaldık 2 yıl önce, ki ailem, arkadaşlarım İstanbul'da, hepsi illallah diyor, hele son 2 senede trafik iyice karışmış, tam zamanında kaçtınız diyorlar bize, hakikatende öyle, Eylül başında gittim Anadolu Yakasına gitmem lazım, 12 saat şehirler arası yol gittim, İstanbul'a bir girdik Gebze'den sonra Dudullu otogara varmamız 3 saati buldu, otogardan çıkacağız çıkamıyoruz, yürüsem varmıştım eve, iş saati değil, haftasonu değil, kardeşim 20 km.lik yol için akşam 6'da evden çıktı 9'da yanıma gelebildi.
 
Istanbul bir de faylarin uzerinde olan bir sehir, deprem tehlikesi var. boyle bir felaketin oldugunu dusunemiyorum, acik alan bile kalmadi, insanlar birbirlerinin oluleri uzerine cadir kuracak durumdalar su an, insanlik drami yasanir herhalde.. Hic bir sehir planciligi olmaksizin kor kor parmagim gozune bir yapilasma, sonuc da ortada.. Insanlarimiz kanun tanimiyor, cunki devletin bile kendi cikardigi kanunlara uydugu yok. Yaptirim yok. Parayi veren dudugu calar mantigi bu yuzyilda bile hakim Turkiyede.
 
istanbuldan nefret ediyorum, sevilir hiç bir tarafı yok.. zaten seven insan da "ah o boğazı yok mu" diyor da sorsan senede 2 sefer gidebiliyor mu boğaza bu trafik, kalabalık veya pahalılıktan tartışılır.. neyse, insan kusuyor artık istanbul, hala göç kabul ediyoruz.. Gelen insanlar yersizlikten kaldırımlarda yatıyor, önümüz kış.. zaten deprem, sel gibi doğal afetleri söylemiyorum bile.. New York ile kıyaslanıyor ya, hangi açıdan acaba?
 
bu forumda ben gitmiyorum o avmlere diyen varmı acaba ?

öncelikle vatandaş olarak gitmeyeceksiniz

adamlar çıkıp çıkıp avm açmayacak-açamayacak

ha bide zevk ala ala gidiyor insanlar En Büyük KK

yada ihtiyacın için gidecek ne alacaksan alacak çıkacaksın

nerdeyse milet gidip pikniği yapacak orda :63:


istanbula gelince


ALLAH düşürmesin şifa niyetine bile o şehre


kalabalık ve mutsuz insanlar tablosu canlanıyor gözümdeo_O

o kadar kalabalık bi şehre nasıl yetilir pes doğrusu
üst geçit çöktü, asansör çakıldı, bir metro rayı bir insanın içinden geçti, bir bina iskelesi rüzgardan çöktü.
o değilde üst geçidden geçerken damberin kapatmayan adam

neden başkana malediliyor

üst geçidmi çürük omu demek istenen öyleyse tamam

sonra bina iskelesi hangi binanın bunun sorumlusu kim

hele asansör onu hiç duymadımo_O
metro ve marmaray konusunda ise susarım tamam kaderdir ama kader bizler tedbir ve tevekkül eşiği ile yaşarız
tadbir alınmadan kaza yaşanmışşa onun adı kader olmuyor
ki zaten marmaray güzel bi icad ama binmek yürek ister bence hele bide sumu alıyormuş gerçekmi bu:KK17:
 
bu forumda ben gitmiyorum o avmlere diyen varmı acaba ?

öncelikle vatandaş olarak gitmeyeceksiniz

adamlar çıkıp çıkıp avm açmayacak-açamayacak

ha bide zevk ala ala gidiyor insanlar En Büyük KK

yada ihtiyacın için gidecek ne alacaksan alacak çıkacaksın

nerdeyse milet gidip pikniği yapacak orda :63:


istanbula gelince


ALLAH düşürmesin şifa niyetine bile o şehre


kalabalık ve mutsuz insanlar tablosu canlanıyor gözümdeo_O

o kadar kalabalık bi şehre nasıl yetilir pes doğrusu
üst geçit çöktü, asansör çakıldı, bir metro rayı bir insanın içinden geçti, bir bina iskelesi rüzgardan çöktü.
o değilde üst geçidden geçerken damberin kapatmayan adam

neden başkana malediliyor

üst geçidmi çürük omu demek istenen öyleyse tamam

sonra bina iskelesi hangi binanın bunun sorumlusu kim

hele asansör onu hiç duymadımo_O
metro ve marmaray konusunda ise susarım tamam kaderdir ama kader bizler tedbir ve tevekkül eşiği ile yaşarız
tadbir alınmadan kaza yaşanmışşa onun adı kader olmuyor
ki zaten marmaray güzel bi icad ama binmek yürek ister bence hele bide sumu alıyormuş gerçekmi bu:KK17:

Asansör çakılmasını duymadınız mı 1 ay bile olmadı 10 işçi hayatını kaybetti. Türkiye de yaşamıyor musunuz siz hiçbir şeyden haberiniz yok. Diğer konuda da linkler verdim sizeo_O
 
ah istanbul nerde o tüp kuyrukların , ekmek kuyrukların, her sokak başının çöplük yuvası nerde ... bunları unutmuşsun hatırlatmak istedim

yaw pembe yazmayayım diyorum da yine tutamadım kendimi.. yıl 2014, bırak da olmasın o tüp kuyrukları.. bir kaç yerde daha gördüm de bu zaman için lütuf değil ki tüp veya ekmek kuyruğunun olmaması.. neredeyse köle pazarında satılmadığınıza dua edin bre hainler diyeceksin :KK53:
 
Asansör çakılmasını duymadınız mı 1 ay bile olmadı 10 işçi hayatını kaybetti. Türkiye de yaşamıyor musunuz siz hiçbir şeyden haberiniz yok. Diğer konuda da linkler verdim sizeo_O
haberleri izlemeyemiyorum hatta tv açmadım desem yeridir,,,nerde hangi kurumda gerçekleşti
onada bakarım
fb ve burdan gördüğüm kadarıyla

evet o linklere baktım
şimdi kalkmam lazım şöyle bi yüzünden okudumda pankartları sadece
işid toplantısımı o yoksa zülme dur demek için mi
tekrar okuyacam o yazıyı o zaman konuşalım
Türkiyede yaşıyorum ama izlemeye değer haber kanalımı var
yalan dolandan başka
 
haberleri izlemeyemiyorum hatta tv açmadım desem yeridir,,,nerde hangi kurumda gerçekleşti
onada bakarım
fb ve burdan gördüğüm kadarıyla

evet o linklere baktım
şimdi kalkmam lazım şöyle bi yüzünden okudumda pankartları sadece
işid toplantısımı o yoksa zülme dur demek için mi
tekrar okuyacam o yazıyı o zaman konuşalım
Türkiyede yaşıyorum ama izlemeye değer haber kanalımı var
yalan dolandan başka

Bende tv izlemem ama günlük haber sitelerini bir gözden geçiririm
 
X