Hamile olduğumun farkında değildim. Çünkü yakın bir zaman önce şeker hastası olduğumu öğrenmiştim. Bunu sindirmeye ve bununla yaşamaya çalışıyordum. Şeker iğneler yanında bir ton da antidepresan.. Aynı zamanda hamileymişim. Haberim yok, yutuyorum avuç avuç haplar.. Adet olmayınca annemin zoruyla test yapıyorum çift çizgi. Bi daha.. bi daha.. hep çift bu çizgi.. Hemen doktora.. Durumu anlatıyoruz. Bir sürü testler. Hamile kaldiğim tarihte şeker düzeyimin 500 ün üstünde olduğu tespit ediliyor. Doktorlardan tek duyduğum şey, bu kadar yüksek şekerle oluşan bir döllenme sağlıklı olamaz. Ya bir organı eksik, ya anomalili.. Yolun çok başındasın alalım bebeği. Şekerini düzene sokunca yeniden denersin.
Ben zaten bebek istemiyordum ki.. Nerden geldi zaten bu, benim derdim başımdan aşmış.. offff... Özel hastaneye gittik aynı tepki.. Alalım hayır çıkmaz bundan. Şeker çok yüksekmiş. Aynı zamanda hamile olduğunu bilmeden kullandığın antidepresanlar çok riskli...
Bir tek hani belki baksanız doktor yerine koyup lafını pek dikkate almayacağınız kulağı küpeli, yeni yetme doktorlardan biri vardı. Doktordan çok arkadaş gibiydi. Bir baktı. Bence aldırma. Ben bu bebeğe güveniyorum, doğmalı dedi. Şans işi ama ona güvenim tam dedi.
Hamilelğim süresince diğer doktorların yasaklayabileceği şeyleri hamileliğimin tadimi kaçırmasına izin vermek istemediği için serbest bıraktı. Saçını boya, makyajını yap, akşamları 2 kadah şarap fena olmaz.. Sen hasta değilsin hamilesin tadını çıkaralım dedi. 9 ay ben her teste ve amniyosenteze girdim çünkü hep korktum. Hep te riskler yüksek çıktı tabi. Çünkü yemekle alakası yok stres te yükseltiyor şekerimi.
Velhasıl. Kızım 4 yaşında.. Rabbime binlerce şükür, mucizem o benim. Çok sağlıklı ve güçlü.. Çok akıllı ve tatlı bir kız... Bu bebek kesin bir yerinde anomaliyle doğacak diyen doktorları teker teker ziyaret etmeyi çok istedim. Sonra sadece bebeğime güvenip onun doğmasına vesile olan doktorumu ziyaret etmeye devam ettim sadece.. Hastası gibi değil, arkadaşı gibi