Merhaba kızlar...
Sizlerle yaşamış olduğum sıkıntılı hamileliğimi paylaşmak istiyorum. Kimbilir bu yazdıklarım, bebek beklerken benim gibi bir sorunla karşılaşan annenin yüreğini ferahlatır... Benin başlarda bulantılarım haricinde güzel seyreden bir hamileliğim vardı, ta ki 21 haftalıkken girdiğimiz ayrıntılı ultrasona kadar... Ben bu ultrason için daha önce düzenli takip olduğum merkezden değilde,daha kapsamlı diye düşündüğüm akropol hastanesinden randevu almıştım. Sabah saat 9'a. O gün benim için kabusun başladığı an oldu... Ultrason sonuçlarımı göstermek için doktorun yanına çıktığımda doktor bana bebeğimin sağ el küçük parmağın orta falanks hipoplazisi olduğunu ve klinodaktili ile birlikte seyrettiğini, bunun down belirtisi olduğunu,, ve hatta orta ve serçe parmağının da belkide hiç gelişmediğini, çünkü ultrasonda bu parmakların hiç görünmediğini, istersem hemen amniyosentez yaptırıp; böyle bi durum varsa bebeği almaları için az bir zaman kaldığını, bu yüzden hemen karar vermem gerektiğini söyledi. Ve inanabiliyormusunuz bunları bi çırpıda yüzüme vururken benim o anki yaşamış olduğum şoku hiç düşünmeden ''hadi bi karar ver, yüzünden hiç bişe anlamıyorum'' diyerek sürdürdü. Kendimden geçtim, vücudum o an buz kesti, bacaklarımın titremesi tüm vücuduma yayıldı... Ben bu durumdayken benden bi cevap bekleyip, amniyosentez için gün vereyim mi diye ısrarla soruyordu! Her neyse ağlayarak orayı terkettim... Eşim, kardeşim ve ben gözümüzde yaşlarla yeni doktor arayışlarına girdik. Ne yapacağımızı şaşırmıştık. Aynı gün Eyüp Ekici ve Lütfü Önderoğlu'na gittik, onlarda bana ''böyle birşey varsa bebeği aldırmak ister misin?'' diye sordular. Ben küçücük bir cana nasıl kıyardım, ''tabiki aldırmayacağım'' dedim gözyaşlarıyla..Onlarda bu parmak harici herşeyin normal olduğunu ve belkide bebeğin sağlıklı olabileceğini söylediler. Tabi bi ihtimal.. Benim içimdeki kuşkular büyüdükçe büyüdü. Her gün ağlıyordum, rabbime yönelip dualar ediyordum, namazlarımın ardından sürekli el açıp rabbimin isimleriyle ondan istiyordum 'Ya Şafi' , 'Ya Muid', 'Ya Musavvir' isimlerini dilimden hiç düşürmüyordum.. Bebeğim 7. ayını doldurduğunda dayanamadım, yine bir doktora daha gidelim diye tutturdum. Eşimde araştırdı ve beni Özgür Deren hocaya götürmeye karar verdi. Doktorlara saçtığımız paralar hiç gözümüzde değildi, yeter ki güzel bir haber alalım, herşey yolunda desinler ümidiyle. Ve o doktora da gittik. Oda bize aynı sorunu oda gördüğünü, artı klinodaktilisinin de olduğunu ve üstüne üstlük benim bu araştırdığım sorunlardan daha büyük bi bulgu olarak ense plisinin 8mm in üstünde olduğunu söyledi. Tabi ben orda bittim. Bi ümit diye gittiğim doktordan yeni birşey daha duymuştum Asansörde bayılmışım...
Gözyaşlarım hiç dinmedi, tüm hamileliğim zehir olmuştu. Ve artık her şeyi kabullenip yoluma devam etmeliyim diye kendimi sürekli telkin ediyordum. Yapacak hiçbirşey yoktu. Ama duayı dilimden hiç bırakmadım. Rabbime sığındım, diledim, yalvardım...
Ve artık günlerim dolmuş, sancılarım başlamıştı. Perşembe gecesiydi, hastaneye yatırıldım, doğuma götürülmeden önce namazımı kıldım. Sancılar giderek artmıştı... Doğumhanede sürekli dilimde rabbimin isimleri, sürekli yalvarıyordum. Kendi canımın acısı umrumda değildi, bebeğime şifa diye yalvarıyor, ağlıyordum. Uzun süre sancı çektim ama bebek aşağı inmedi, kalbi yavaşlamaya başladı, çok çabaladım, çok uğraştım, ikimizde ölüyoruz sandım, ama inmedi... En sonunda vakumla çekmişler bebeğimi. Kendimden geçmişim, ''ıngaaa'' sesleriyle kendime geldim. Korkudan hiçbirşey soramadım bile doktora, eşimin ağlamaklı konuşmalarını duyuyordum, yan tarafta bebek giydirilirken çocuk doktoruna soruyordu ''sağlıklı mı?'' diye... Doktorun ''herşeyi normal, bebek sağlıklı, hemde çok güzel'' dediğini duydum,,dünyalar benim olmuştu, rabbime şükürler olsunnnn, yavrum sağlıklıydı <3
Arkadaşlar yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istedim, zor günlerdi ama yavrumu kucağıma alınca hepsi biranda silindi gitti. Her ne sıkıntınız varsa, Rabbime yönelin, ondan isteyin. O ne güzel mevla, o ne güzel vekildir.
Sizlerle yaşamış olduğum sıkıntılı hamileliğimi paylaşmak istiyorum. Kimbilir bu yazdıklarım, bebek beklerken benim gibi bir sorunla karşılaşan annenin yüreğini ferahlatır... Benin başlarda bulantılarım haricinde güzel seyreden bir hamileliğim vardı, ta ki 21 haftalıkken girdiğimiz ayrıntılı ultrasona kadar... Ben bu ultrason için daha önce düzenli takip olduğum merkezden değilde,daha kapsamlı diye düşündüğüm akropol hastanesinden randevu almıştım. Sabah saat 9'a. O gün benim için kabusun başladığı an oldu... Ultrason sonuçlarımı göstermek için doktorun yanına çıktığımda doktor bana bebeğimin sağ el küçük parmağın orta falanks hipoplazisi olduğunu ve klinodaktili ile birlikte seyrettiğini, bunun down belirtisi olduğunu,, ve hatta orta ve serçe parmağının da belkide hiç gelişmediğini, çünkü ultrasonda bu parmakların hiç görünmediğini, istersem hemen amniyosentez yaptırıp; böyle bi durum varsa bebeği almaları için az bir zaman kaldığını, bu yüzden hemen karar vermem gerektiğini söyledi. Ve inanabiliyormusunuz bunları bi çırpıda yüzüme vururken benim o anki yaşamış olduğum şoku hiç düşünmeden ''hadi bi karar ver, yüzünden hiç bişe anlamıyorum'' diyerek sürdürdü. Kendimden geçtim, vücudum o an buz kesti, bacaklarımın titremesi tüm vücuduma yayıldı... Ben bu durumdayken benden bi cevap bekleyip, amniyosentez için gün vereyim mi diye ısrarla soruyordu! Her neyse ağlayarak orayı terkettim... Eşim, kardeşim ve ben gözümüzde yaşlarla yeni doktor arayışlarına girdik. Ne yapacağımızı şaşırmıştık. Aynı gün Eyüp Ekici ve Lütfü Önderoğlu'na gittik, onlarda bana ''böyle birşey varsa bebeği aldırmak ister misin?'' diye sordular. Ben küçücük bir cana nasıl kıyardım, ''tabiki aldırmayacağım'' dedim gözyaşlarıyla..Onlarda bu parmak harici herşeyin normal olduğunu ve belkide bebeğin sağlıklı olabileceğini söylediler. Tabi bi ihtimal.. Benim içimdeki kuşkular büyüdükçe büyüdü. Her gün ağlıyordum, rabbime yönelip dualar ediyordum, namazlarımın ardından sürekli el açıp rabbimin isimleriyle ondan istiyordum 'Ya Şafi' , 'Ya Muid', 'Ya Musavvir' isimlerini dilimden hiç düşürmüyordum.. Bebeğim 7. ayını doldurduğunda dayanamadım, yine bir doktora daha gidelim diye tutturdum. Eşimde araştırdı ve beni Özgür Deren hocaya götürmeye karar verdi. Doktorlara saçtığımız paralar hiç gözümüzde değildi, yeter ki güzel bir haber alalım, herşey yolunda desinler ümidiyle. Ve o doktora da gittik. Oda bize aynı sorunu oda gördüğünü, artı klinodaktilisinin de olduğunu ve üstüne üstlük benim bu araştırdığım sorunlardan daha büyük bi bulgu olarak ense plisinin 8mm in üstünde olduğunu söyledi. Tabi ben orda bittim. Bi ümit diye gittiğim doktordan yeni birşey daha duymuştum
Gözyaşlarım hiç dinmedi, tüm hamileliğim zehir olmuştu. Ve artık her şeyi kabullenip yoluma devam etmeliyim diye kendimi sürekli telkin ediyordum. Yapacak hiçbirşey yoktu. Ama duayı dilimden hiç bırakmadım. Rabbime sığındım, diledim, yalvardım...
Ve artık günlerim dolmuş, sancılarım başlamıştı. Perşembe gecesiydi, hastaneye yatırıldım, doğuma götürülmeden önce namazımı kıldım. Sancılar giderek artmıştı... Doğumhanede sürekli dilimde rabbimin isimleri, sürekli yalvarıyordum. Kendi canımın acısı umrumda değildi, bebeğime şifa diye yalvarıyor, ağlıyordum. Uzun süre sancı çektim ama bebek aşağı inmedi, kalbi yavaşlamaya başladı, çok çabaladım, çok uğraştım, ikimizde ölüyoruz sandım, ama inmedi... En sonunda vakumla çekmişler bebeğimi. Kendimden geçmişim, ''ıngaaa'' sesleriyle kendime geldim. Korkudan hiçbirşey soramadım bile doktora, eşimin ağlamaklı konuşmalarını duyuyordum, yan tarafta bebek giydirilirken çocuk doktoruna soruyordu ''sağlıklı mı?'' diye... Doktorun ''herşeyi normal, bebek sağlıklı, hemde çok güzel'' dediğini duydum,,dünyalar benim olmuştu, rabbime şükürler olsunnnn, yavrum sağlıklıydı <3
Arkadaşlar yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istedim, zor günlerdi ama yavrumu kucağıma alınca hepsi biranda silindi gitti. Her ne sıkıntınız varsa, Rabbime yönelin, ondan isteyin. O ne güzel mevla, o ne güzel vekildir.