Kadın Olmak

Bana kalırsa da bu durumun asıl sorumlusu kadın.
Kadın kendi varlığını toplumun ve toplumsal beklentilerin önüne koyabildiğinde ancak mutluluk şansını yakalayabilecek...
İster ilişkiler, ister evlilik, ister kariyer, ister annelik, ister imaj... fark etmez, her alanda bunu prensip edinmeli kadınlar.
Erkek, diğer kadınlar ya da tüm toplum, kadından ne bekliyor olursa olsun, kadın bu beklentileri onaylamadıkça bu beklentiler anlam kazanamaz zaten.
Kadın kendi kişiliğini, kendi hayatını, kendi isteklerini, kendi beklentilerini ve en önemlisi kendi özgünlüğünü bunların önüne koymayı başardığında, kendi olduğu haliyle zaten eşsiz ve kıymetli olduğunu anladığında ancak bir şeyler değişebilecek...
Henüz küçük çapta da olsa bu değişim neyse ki bazı kadınlarda görülmeye başlandı, burada bile bunu fark edebiliyoruz, umut verici...
Çok güzel ifade etmiştiniz.Evet bu döngü bir yerde kırılmalı. İnşallah olucak zamanla kadında bu anlamdan kendisini kurtaracak.
 
burdad bir çok konu böle değilmi.hamile kalıyor kadın kocam ilgiszleşti ne yapabilirim.çocuk oluyor huysuz mızmız çocukla başa çıkacam diye kendinden vazgeçiyor adam gene ilgisiz ee ne yapabilirim derdinde kadın.kadın hep bişi yapmak zorunda.üyenin biride çıkıyor ben şöle performans gösterdim böle performans gösterdim deyip tüm yükü kadının almasını öğütlüyor.ne zormuş kadın olmak beeEn Büyük KK
 
Zaten asıl mesele de bu. Toplumun görüşlerini önemsediğiniz sürece bu konuda canınız sıkılır. Çevrenizin fikirleri önemliyse kendinizle barışamamış olduğunuz ihtimalini bir düşünün. Çünkü siz kendinizi kabul etmenizi değil de, toplumun sizi beğenip onaylamasını önemsiyor oluyorsunuz, bunları kafanıza taktığınızda. Yani barışık olma durumu pek söz konusu olmuyor.
Mesela sizin kendi görüşünüz ne bu konuda? Kilo alan başka bir kadını siz de içten içe kınıyor, ya da onun adına üzülüyor olabilir misiniz? Kaç bedende mutlusunuz, çevrenizdekilerin yorumları hiç olmasa 40 bedende (altı üstü 40 beden bu üstelik) olmak sizin için olumsuz bir durum olur mu? Samimiyetle bu sorulara cevap vermeye çalışın.
Kendinizi iyi ve sağlıklı hissettiğiniz kilo gerçekte ne ise, o kilonun 3-5 kilo artısında, eksisinde olma esnekliğini de kendinize gösterin. Bunun dışındaki her şeyi de sallayın gitsin.
Aa, çok fena kilo almışsın diyene, ya, öyle mi, ben de hiç bilmiyordum zaten bunu, iyi ki dedin de fark ettim, diyin.. Deneyin bakın, daha iyi hissedersiniz.
Ya da, aldım valla, memnunum da halimden diyin.
O da olmadı konuşsunlar konuşsunlar konuşsunlar, boş bakışlarla gülümseyin, kafa sallayın cevap vermeden ve dikkate almayın.
Ama gerçekten dikkate almayın, almıyormuş gibi yapmakta değil iş. Asıl mesele gerçekten etkilenmemekte zaten. Toplum kabul etsin etmesin, onaylasın onaylamasın, beğensin beğenmesin, tasvip etsin etmesin, bunlardan etkilenmeden kendi bireysel isteklerinizi bunların önüne koyabilmek gerekli sanırım.
Aslında ben de bu kilo da kendimi iyi hissetmiyorum hantal hissediyorum.
Dediğiniz gibi henüz kendimle barışmamış olabilirim bu noktada.
O nedenle insanların görüşleri benim için önemli.
Kilo alan insanlara ben asla aa kilo almışsın diyemem mesela üZülür diye.
O nedenle kınamak değil de üzülebilirim sadece belki.
Çok güzel yazmışsınız parmaklarınıza sağlık :)
 
Dun markette bi kiz gordum. Ust dudagi burnundan abartisiz 3cm ondeydi. Niye yaptin kendine bunu ya dedim icimden. Bi de dudagimi yaptirdim guzel oldum mimigi vardi agzinda:)))) iyice one cikarmis agzini seksi olmus gari:))) uzuldum sonra.
 
Dun markette bi kiz gordum. Ust dudagi burnundan abartisiz 3cm ondeydi. Niye yaptin kendine bunu ya dedim icimden. Bi de dudagimi yaptirdim guzel oldum mimigi vardi agzinda:)))) iyice one cikarmis agzini seksi olmus gari:))) uzuldum sonra.
İşte bu durum çok üzücü çünkü toplum tarafından onaylanmak dışlanmamak için insanlar komik hallere düşüyorlar. Sistem böyle kurgulanmış mükemmel olmak zorunda kadınlar.
 
Bunun farkina varmak ve tedavi surecine gonullu olmak iyilesmenin ilk adımıdır. Eminim en kisa zamanda kendinizi toplayacaksınız.
Ulkemizde cogu erkek esiniz gibi dusunuyor ne yazikki tabiki bunun nedeni de annelerimiz zamaninda kadinin ekonomik ozgurlugu olmadigi icin ve toplum baskisi yuzunden esine katlanmak zorunda kalmasidir. Bizim neslimizle birlikte bu dengenin az da olsa degisecegi kanaatindeyim umarim yanilmam.

Tek umudumuz bu ıkı erkek cocuk annesıyım ve babaları gıbı olmamaları için herseyı yapıyorum
 
Merhabalar;
Sizlerle uzun süredir canımı sıkan bir konu üzerinde fikir alışverişi yapmak istiyorum.Cevap yazarsanız çok mutlu olurum.
Benim canımı sıkan şey kadın kimliğine yüklenen anlam. Eminim sizlerde günlük hayatta çok karşılaşıyorsunuzdur. Malum tüketim çağında yaşıyoruz. Çok fazla seçenek var. İnsanların kafalarının karışması pek tabi. Zaten niyetim kimseyi yargılamak değil.Yargılamak haddim harcım değil.
Sadece bu duruma üzülüyorum. Ve anlamlandırmaya çalışıyorum.
Şöyle bir topluma baktığımda kadın yani İdeal kadın 36 beden, naif, pürüzsüz bir yüze ve kıldan arındırılmış bir vücuda sahip olmalı. Etrafıma bakıyorum. Günlük yaşamda aşırı makyajlı ve soğuk kadın yüzleri görüyorum. Hiç gülümsemeyen, alıngan, her an savunma halinde bekleyen kadınlar. Neden kimse kadına yüklenen anlama karşı tepkisel değil, kadının kişiliği silikleştirilip dişiliğine kıymet veriliyor. Dizilerde neden ortalama bir görüntüye sahip bir tek kadın başrol yok. Anlamıyorum birtek güzel kadınlar ve yakışıklı erkekler mi dillere destan aşklar yaşar? Yazık ki ne yazık. Bu görüntüye sahip olamayan insanları kendilerine küstürüyorlar. 15 16 yaşlarındaki birçok genç kız asla sahip olamayacakları görüntülere ulaşmak için tüm enerjilerini yok ediyor. Ne dersiniz neden böyle?

kapitalist düzen bunu emrediyor canım.
 
İşte bu durum çok üzücü çünkü toplum tarafından onaylanmak dışlanmamak için insanlar komik hallere düşüyorlar. Sistem böyle kurgulanmış mükemmel olmak zorunda kadınlar.

İyi de belki kadın böyle olmak istemiştir.Bu da bir ihtimal.
 
bu gücü onlara biz veriyoruz bir yandan bakınca da,

dünyada bir çok örneği var,
sırf bu yönlendirmelere direnmek için,

epilasyon yapmayan kadınlar (Julia Roberts mesela),
beyazlaşan saçlarını boyamayı reddeden kadınlar,
makyaj yapmayı reddeden,
topuklu ayakkabı giymeyi reddeden,
fazla kiloları ile bikinili pozlar veren,
...
yani bu yönlendirmelere hayır diyen de çok kadın var.

o yüzden düzen böyle demek yerine, her yaşta kendi hayatımızı kendi istediğimiz ölçüde geçirebiliriz bence. bu yönlendirmelere uyarak mutlu oluyorsak öyle olalım, bize zul geliyorsa kendi alternatif yolumuzu seçelim
 
Tek umudumuz bu ıkı erkek cocuk annesıyım ve babaları gıbı olmamaları için herseyı yapıyorum

ister istemez aklıma bir kitapta takıldığım bir bölümü getirdin;



kitabın sonlarında tenar'ın oğlu eve geri dönmektedir. babasından gördüğü üzere tüm ev işlerinin kadınlar tarafından yapılmasına alışkın olan kıvılcım, annesinin kendisinden sofrayı toplamasını istemesini dikkate almaz ve evden çıkıp gider. bunun üzerine tenar'ın ged'e söylediği sözler şöyledir, düşündürür:

"beceremedim, beceremedim. istediğin kadar bir taşı sula, taş büyümez."

Tehanu-Ursula K. Le Guin
 
Aslında ben de bu kilo da kendimi iyi hissetmiyorum hantal hissediyorum.
Dediğiniz gibi henüz kendimle barışmamış olabilirim bu noktada.
O nedenle insanların görüşleri benim için önemli.
Kilo alan insanlara ben asla aa kilo almışsın diyemem mesela üZülür diye.
O nedenle kınamak değil de üzülebilirim sadece belki.
Çok güzel yazmışsınız parmaklarınıza sağlık :)
Teşekkür ederim :)
Sizi çok iyi anlıyorum. Ben de kimseye kilo aldın demem, diyemem, beni ilgilendiren bir mesele değildir de zaten :)
Ben de önceden kiloya takıktım ama sonradan odağımı değiştirdim. Mesela yemek yediğimde artık iyi hissetmeye odaklanıyorum. Malum enerji almak ve iyi hissetmek için yiyoruz. Yemekten sonra halsizlik ve hazımsızlık duygusu hissediyorsak bir şeyleri de yanlış yapmış oluyoruz. Ben hep iyi hissetme duygusunu koruyacak şekilde yemeye çalışıyorum çünkü o iyi enerjiye ihtiyacım var. Midemi çok doldurmadan besleniyorum, içeriğine de sadece mideme dokunup dokunmayacağına göre dikkat ediyorum. O zaman sağlıklı kilomu da koruyor, yemekten sonra halsizlik de duymuyorum. Benim gerçi bu konuda hassas bir bünyem var azıcık ucunu kaçırsam hemen tepki veriyor bedenim hazımsızlık şeklinde. Bundan kaçınmak için de ucunu kaçırmıyor ya da kaçırmışsan günün kalanını hafif yiyeceklerle geçiştiriyorum.
Bir de sağlıklı ve iyi hissedecek şekilde hareket ettiğinde insan ideal kilosunda oluyor zaten. Ne açlıkla ne aşırı tokukla, ne aşırı sporla ne de hareketsizlikle bedenine eziyet etmediğinde yani. Çok yemek de katı diyetler de aşırı spor da vücuda stres dolayısıyla hasar veriyor zaten. Kiloyu takmak ve kilo aldığına üzülmek de... Stres hormonları arttığında insan iyi hissedemediyor, beden içeriden hasar görüyor ve bir de üstüne yağ depoluyor. Bu yüzden kafa rahatlığı da lazım, sağlık ve iyilik hali için, hatta yediklerimizin içeriğinden çok o önemli sanırım.
Belki siz de bedeninizin şekline ve tartıya değil de de sağlıklı ve iyi hissetmeye odaklanırsanız, bunun yan faydası olarak belli bir zaman içinde hoşnut olmadığınız bu durum da değişebilir :KK66:
 
Son düzenleme:
Girls diye bir dizi var izlemenizi tavsiye ederim. Orada ki başrol oyuncusu bu dediğiniz kalıpları yıkan bir kadın. Canım sıkıldığında, kendimi normal olarak görmek istediğimde açar izlerim.
 
ister istemez aklıma bir kitapta takıldığım bir bölümü getirdin;



kitabın sonlarında tenar'ın oğlu eve geri dönmektedir. babasından gördüğü üzere tüm ev işlerinin kadınlar tarafından yapılmasına alışkın olan kıvılcım, annesinin kendisinden sofrayı toplamasını istemesini dikkate almaz ve evden çıkıp gider. bunun üzerine tenar'ın ged'e söylediği sözler şöyledir, düşündürür:

"beceremedim, beceremedim. istediğin kadar bir taşı sula, taş büyümez."

Tehanu-Ursula K. Le Guin
Belkı ben becerenlerden olcam inşallah yani
 
Back
X