Zaten asıl mesele de bu. Toplumun görüşlerini önemsediğiniz sürece bu konuda canınız sıkılır. Çevrenizin fikirleri önemliyse kendinizle barışamamış olduğunuz ihtimalini bir düşünün. Çünkü siz kendinizi kabul etmenizi değil de, toplumun sizi beğenip onaylamasını önemsiyor oluyorsunuz, bunları kafanıza taktığınızda. Yani barışık olma durumu pek söz konusu olmuyor.
Mesela sizin kendi görüşünüz ne bu konuda? Kilo alan başka bir kadını siz de içten içe kınıyor, ya da onun adına üzülüyor olabilir misiniz? Kaç bedende mutlusunuz, çevrenizdekilerin yorumları hiç olmasa 40 bedende (altı üstü 40 beden bu üstelik) olmak sizin için olumsuz bir durum olur mu? Samimiyetle bu sorulara cevap vermeye çalışın.
Kendinizi iyi ve sağlıklı hissettiğiniz kilo gerçekte ne ise, o kilonun 3-5 kilo artısında, eksisinde olma esnekliğini de kendinize gösterin. Bunun dışındaki her şeyi de sallayın gitsin.
Aa, çok fena kilo almışsın diyene, ya, öyle mi, ben de hiç bilmiyordum zaten bunu, iyi ki dedin de fark ettim, diyin.. Deneyin bakın, daha iyi hissedersiniz.
Ya da, aldım valla, memnunum da halimden diyin.
O da olmadı konuşsunlar konuşsunlar konuşsunlar, boş bakışlarla gülümseyin, kafa sallayın cevap vermeden ve dikkate almayın.
Ama gerçekten dikkate almayın, almıyormuş gibi yapmakta değil iş. Asıl mesele gerçekten etkilenmemekte zaten. Toplum kabul etsin etmesin, onaylasın onaylamasın, beğensin beğenmesin, tasvip etsin etmesin, bunlardan etkilenmeden kendi bireysel isteklerinizi bunların önüne koyabilmek gerekli sanırım.