Kadına şiddet sınırları çok geniş bir konu, sayfalar yetmez ancak bir iki paragrafla görüşlerimi belirtip size katılmak isterim ;
Çaresi olmayana, gücü olmayana, gidecek yeri olmayana diyecek hiç bir lafım yok, Allah kimseyi darda bırakmasın, bu durumlar devlet eliyle, kanunla çözülmeli ama dünya üzerinde hiç bir devlet buna yanaşmıyor, hele bizim ülke dünyadan değil gibi...
Ancak şu an sitede devam eden bir kaç konu var okuduğum, ne olduğu belli adamlara verilen primler yüzünden yaşanan acılar var. Büyük şehirlerin göbeğinde, her imkana sahip kadınlarımız, kocamdır döver de sever de diye diye, adamı bir çocukla terbiye ederim diye diye işkence çekiyorlar. Kadınları önce bu taraftan bilinçlendirmek lazım diye düşünüyorum. Arada öz eleştiri yapabilmeliyiz, tek suçlu erkek güruhu değil. Dayak yiyerek evliliğini sürdürüp, çocuk yapıp, hiç bir yerden tutacak dalı olmayan evlilikleri ısrarla sürdürmeye çalışıp, sonra da adamın ailesine, hayatına giren başka bir kadına ya da çevreye suç atarak ahlanıp, vahlanarak hak savunamayız. Bazen bazı yerlerde , bir şeylerin olmayacağını, bittiğini kabul etmek gerekir ki hem duygusal hem fiziksel şiddete davetiye çıkmasın.
Kadına bir birey olduğunu, hayatındaki erkek olmadan da yaşayabileceğini, gerektiğinde vazgeçmeyi, hayatını sağlama almanın bir erkek üzerinden değil kendi gücüyle olacağını öğretmek gerek. Bunu anlayan çok az kadınımız var. Toplumun mevcut görüşlerini bir anda değiştiremeyiz ancak birbirimizle fikir alış verişi yaparak, değişmeye ufaktan başlayarak, çocuklarımıza öğreterek bir kaç adım atabiliriz. Kendimize önce kendimiz saygı duymalıyız.