Kadınsan susacaksın!...

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Velvette

💪🏋️‍♀️
Kayıtlı Üye
12 Mart 2013
37.829
51.653
798
Okur musunuz bilmem ancak toplumumuzda kadının yerine baya bir kafa yorduktan sonra ortaya çıkanlar beni oldukça rahatsız etti ve bunu tartışalım istedim.

Yunanca 'rahim' anlamındaki hystera'dan gelen ve yüzyıllarca kadınlara özgü olduğu düşünülen, gerçekten de sıklıkla kadınlarda rastlanan ve günümüzde pek kullanılmayan bir terim. Klasik anlamıyla telkine açıklık, duygusal patlamalar, histriyonik davranışlar, bastırılmış kaygı, bilinçdışı çatışmaların felç, körlük, his kaybı gibi fiziksel semptomlara dönüştürülmesi, vb. semptomlarla tanımlanan bir nevroz. Bu semptomların hem kaygıyı dindirmeye, hem de dikkati çekmeye, sempati uyandırmaya yönelik olduğu varsayılmaktadır.

Toplumumuzda yaşayan histerik kadınları görüyorum ve içine yerleştirildiği bu düzenin temelinde bu fikrin yattığına inanıyorum.
Ki bu histeriden histeriye koşan kadınlara öylesine hak veriyorum ki kendimi de böyle histeriler içinde buluyorum bazen.

Kadın histeri yaşamayacak da kim yaşayacak? Söz hakkı erkeğinken bunca kadın ezilirken erkekler mi ağlama krizlerine girecek, tedirgin olacak?

Çocukluktan itibaren erkek egemen toplumun düşünceleri beynimize empoze edilmiyor mu hakkaten de? Misal düğün davetiyelerine bakın genelde X bey ve eşi yazar. Sen Y hanım değilsin. X beyin eşisin bu topluma göre. Birinin eşi olarak var oluyorsun. Konumun falancanın kızından filancanın eşine dönüşüyor evlenince birdenbire ama asla Y hanım olarak bir birey olarak var olmuyorsun.

Bir adam oğlu olduğunda "Erkek adamın erkek oğlu olur." derken bir kızı olduğundaysa atfı yine erkek üzerinden "Erkek adamın erkek damadı olur." diye çeviriyor. Komik geliyor değil mi? Ama gerçekten bunlar hala -evet evet 2013 hatta şu andan itibaren 2014- yılında var olan vakalar.

Neden hayat adamı denildiğinde hayatını kazanmayı bilen, eli ekmek tutan, görmüş geçirmiş bir adamı tanımlarken hayat kadını terimi fahişeliği temsil eder hiç düşündünüz mü?

Misal bir erkeğe hayatı ve yaşamı hakkında istediğiniz kadar eleştiri yapın gülüp geçebilir ancak söz konusu olan şey erkekliği olduğunda bunu kaldıramaz. Sen bencilsin, görgüsüzsün vs sıfatlarını kaldırabilirken, yatakta kötüsün, şöyle yapsan böyle olsa lafı bile cinayete sebep olabilir. Toplumun gözünde de mühim olan bencillik, görgüsüzlük, saygısızlıktan ziyade erkeğin erkekliğini koruması olsa gerek ki küçük yaşlardan itibaren çapkınlık, zamparalık, elimin kiri laflarıyla kendi güvensizliklerini örten bir erkek egemen toplum yetişmiştir... Onların da omzuna yüklenen fazladır aslında.

Neden sevişmek çiftleşmek olarak tanımlanır da tekleşmek olarak tanımlanmaz? Neden cinsellik suç ve ayıbın arasına kıstırılır ki bu kıstırılmanın sonucunda hem suç hem ayıp düşünceleri arasında sürekli itilen cinsellik kuşkusuz ki fazlasıyla ortaya çıkmaya çabalayacaktır ve neden bu aşırı cinsellik, sapıklık, düşkünlük olarak tanımlanır?

Kadınsan evini çekip çevirmelisin, çocuklarına iyi bir ana olmalısın, eşine güleryüz göstermeli mutlu etmelisin, sen bir ailenin namusu olmak zorundasın.

Kadın olmak toplumun örnek kadın imgesine erkeklerin gözündeki kadın imgesine uymak değildir bence kadın olmak ancak kadın olmanın bilincinde olmakla var olur her şeyden öte kadın da bir insan değil midir ki? İşte bu kadın imgesine uyma çabasıyla kadın ancak evini temiz tutarak, yemeğini eksik etmeyerek, kocasını hoş tutarak, iyi bir ana olarak var olduğunu fark ettiğinde ve bunlar eşine hala yetmediğinde nasıl histerikleşmez ki? Onun elinde var olan tek kadınlık imgesini de alırsanız ve kendisine oluşturduğu bir kadınlık bilinci yoksa o kadın nasıl var oluşunu bulacaktır sormak istiyorum size bayanlar.

Bugünlerde okuduğum bir kitap bunlar üzerine fazlasıyla düşünmemi sağladı. Hatta bugünlerde demeyeyim kitabı bir günde bitirdim ve burdaki bazı cümleleri de oradan alıp harmanlamak istedim. Açıkçası kadınlarımız bu konuda ne düşünüyor bilmek istedim gerçekten kadınlığımızın bilincinde miyiz?

Kadınsan susacaksın, boyun eğeceksin. Konuşmak, fikir belirtmek hele ki erkeğini eleştirmek? O da ne demek? Sen kadınsın unuttun mu ?
 
Son düzenleme:
toplumda erkeğin günahlarıda kadına yüklenir kadın ve erkek işte bu yüzden eşit olamıyor
 
Böyle bir yazı gördüğüme öyle memnun oldum ki...Yıllardır söylemekten ve anlaşılamamaktan dilimde tüğ bittiği, düşünüp de ifade edecek bir mecra bulamamaktan bunaldığım,avaz avaz bağırıp da kaale alınmadığım fikirler bunlar.

Kadın neden bir kadın olarak var olmak zorunda ki?Kadın alt kimliktir,hepimizin altında toplandığı ana kimlik insanlıktır.Mesela köpeklere erkek mi dişi mi bakmadan köpek deriz,kediye de erkeğine de dişisine de kedi deriz.Ama insanın erkeğine de dişisine de insan diyemeyiz. Kadınlık kimliğinin ön plana çıkarılması empoze edilmiştir bize.Çünkü erkek egemen sistemin devamı kadınların obje haline getirilip pasifize olunmasına, hizmetçilik görevlerinin vurgulanıp, namus ve evin çekip çeviricisi kisvesiyle evlere tıkılmasına bağlıdır. Bu da tamamen eril kompleksiyle alakaladır.Çünkü erkekler doğada soylarının devamını sağlayacak olan eşlerini rakip erkeklere kaptırmak istemezler, bu kendi soylarının devamı endişesiyle ilgilidir.Medeniyete geçilmiş modern dünyada da bu kompleks kadınları(dişileri) evlere kapatmaya çalışmak, toplum hayatında insanlarla etkileşim içinde olacakları çevrelerde olmalarını engellemek şeklinde vuku buluyor. Yani damızlık gibi görülen kadınlar evlere kapatılıp,yetmezse üstü başı da iyice kapatılıp, namuslarını koruma kisvesi altında aslında üreme için saklanılıyorlar...

Bir de işte "Tanrı erkek olduğunu ilan ettiğinden beri kadınlar köle haline gelmişlerdir." . İncil'e bakarsın mesela ;baba,oğul,kutsal ruh diye bir şey vardır(Ulan erkeksiz doğum yapan bir kadın var ortada-rivayet odur ki-,ama kurduğun üçleme onu kaale bile almayıp baba oğul bilmem ne bilmem ne diyecek).

Küçüklüğünden beri erkekler senden güçlüdür!,erkekler senden zekidir!,(ilkokulda,ortaokulda elle taciz edilirsin) erkektir yapar bu yaşlarda!,erkekler şöyle şöyle olursan seni tercih ederler!,vücudunun şurası şöyle olursa seni isterler,şöyle olursa sana kadın bile denmez!sözleriyle beslenmiş , pasif saftrik prenseslerin yaşamları için muhtaç oldukları güçlü prenslerini bekledikleri masallarla uyutulmuş kızlar yetişkin bir birey olduklarında çıkmaza girdiklerinde histeri krizlerine girmesinler de imam Ahmet efendi mi girsin?

Söylenecek çok söz var da işte..
 
Maalesef kadını adı yok.
Aslında kadına atfedilen görevler erkek egemen toplum tarafından veriliyor ve bu ataerkil toplumun en iyi kullandığı maşasıda biz kadınlar çocuklarımıza sen kızsın gel sofrayı topla git abine su getir o erkek istediğini yapar demek bizim için gayet normal.
Aslına baktığımızda kadınla erkek arasındaki doğuştan gelen farklılıkların toplumsal roller açısından çok büyük bir önemi yok. Bir kadın hamilele kaldıktan sonra o bebeği taşır ama doğurunca tek sorumluluk beden annede oluyor.
Bir kitap da bir cümle okumuştum aslında bu cümle konuyu özetliyor; erkeklerde kadınlar gibi yemek yapabilir , çünkü yemek yapmak için bir rahime ihtiyaç yoktur.
 
Bu konu çok derin; kadın var imkanı olduğu halde ezilmeye razı gelir, kadın var ses çıkaramayacağı bir coğrafyada can korkusuyla susar

37 yaşımı doldurmak üzereyim, ses çıkarabilmenin, kendini koruyabilmenin tek yolunun ayaklarının üzerine basmak olduğunu, çalışmak ve kendini geliştirmek olduğunu öğrendim hayattan. 20 yaşımdan bu yana kimsenin boyunduruğu altında olmadım, doğrularımın ödülünü kendim aldım, yanlışlarımın cezasını kendim çektim. Susmadım ama konuşmanın onlarca değişik yolunu öğrendim. Zor bir hayat yaşadım ama ne toplumun dediklerine, ne erkeklerin baskısına hiç kulak asmadım. Bir zamanlar kınadıkları, asi bir genç kızdım şimdi önümde sus pus oturan çevrem oldular. Kimsenin ne kalbini kırdım, ne kavga ettim sadece inatla bildiğimi yaptım.

Velhasıl güç biraz insanın kendi elinde, yazımın başında can korkusu taşıyan kadınlar demiştim onları tenzih ediyorum, onların şartları çok farklı. Ama şehirlerin göbeğinde, üniversite diplomasını duvara asıp, kocasından üç öğün dayak yiyip susan kadınları anlamakta hala güçlük çekiyorum. Ne desem çocuklar yüzünden diyor herkes, belki ben çocuğum olmadığından anlayamıyorum bu kabullenişi. Çok şükür toplumun ne dediğini hiç umursamadım bu güne dek, toplumda beni geç de olsa anladı.
 
ya bu konu cook uzun uzun konusulur konusuluyor..

Bildigim tek birsey var ;

Kadina cok yuk bindiriliyor.
Parali birini seversin benim param neyine yetmiyor der caliştirmaz.

Destek olmak icin calisirsin ne giyinip susleniyorsun der ağir pis itamlarda bulunmaya baslar.

İs ararsin bulamazsin anca evde otur sen derler.

Calistirmaz , kadin bigun evde isi boslamistir hastadir paspal kadin derler..

Yani derlerde derler...
 
Son düzenleyen: Moderatör:

profil resmini çok beğendimm:) odtü cadıları geldi aklıma :)
 
Konuyu okuyanlar yorumlayanlar arttıkça mutlu oluyorum belki de hep beraber tartışabileceğimiz fikirlerimizin farkına verebileceğimiz en güzel konulardan birisi kendi haklarımızı savunmak :)
 
Okuduğun kitap Erdal Atabek'in Kışkırtılmış Erkeklik Bastırılmış Kadınlık kitabı mı acaba? Yazdıkların onu hatırlattı bana. Kesinlikle herkese özellikle kadınlara tavsiye ettiğim bir kitap. İnsanın okuduktan sonra kafasına bir şeyler dank ediyor, bazı şeylerin(özellikle toplumsal kuralların) aslında ne kadar saçma olduğunu farkettiriyor. Bize dayatılan şeylerin çocukluğumuzdan beri zihnimize aşılandığı için normalleştiğini, aslında fazlasıyla yanlış olduğunu anlıyoruz. Özellikle kadın-erkek ilişkilerine dair objektif bir bakış açısı kazandırıyor.
 
Öncelikle yazın çok güzel olmuş tebrik etmek istiyorum seni o yüzden, bayanlarda tam olarak aklımdaki yorumları yapmışlar zaten o yüzden bana söz kalmamış Benim merak ettiğim acaba o kitabın adı nedir? bende okumak isterim.. Sevgiler :)
 

Aynen Slania arkadaşımızın dediği gibi Kışkırtılmış Erkeklik Bastırılmış Kadınlık adı kitabın :)
 
Ne sevindim ama simdi bu konuyu okurken ;-)

Kac gündür saskinlikla forumu okuyorum. Bunu cok okudum misal: Kocam calismama izin vermiyor. Kocamdan izin alcam. Kocamdan izin aldim. Sevgilim calismami istemiyor onu nasil ikna etcem.....Bunalim gecirdim resmen bunlari okuyunca!

Ne demek ya Kocam izin vermiyor? Veya izin alcam? Onlar herhangi birsey icin izin aliyorlarmi kadindan????

Belki almanyada yasadigim icin bunlar tuafima gidiyordurda, ama okadar okumus, calisan kadin türkyede var, onlar bile tüm ev islerini kendileri yapar, erkek oturur. Onlar bile kocadan izin aliyorlar? Bunu anlamis degilim? Erkek aldatir, kadin af eder. Diyelim kadin aldatsa, birak af edilmegi, cani bile telikede olur!

Kendimde ailemle yasarken pek özgür sayilmazdim. Disariya gitmek yasak, millet ne der diye. Okumaya kalkisdim, baska sehire gidemezsin dediler. Gitdim! Calisdim, okudum. Kimseden bir kurus istemedim. Ve gün geldi anladimki, izin almiyacaksin kimseden. Ne yapmak istedigini bildirceksin sadece. Ben bunu bir kez aileme dedim, onlarin istemedigi birseydi. Ve dedimki, ben izin almaya gelmedim, haber vermege geldim.

Ve sonuc? Artik istedigim gibi yasiyorum, yanliz yasiyorum, meslegim elimde. Evimde ne varsa kendi cabamla kazandim. Hatda aileme ben bakiyorum maddi konularda. Kimsede birsey sormuyor bana artik, nereye gitdin, ne yaptin diye.

Birakin izin almayi artik hanimlar lütfen. Dik durun! Erkegi seve bilirsiniz, sevgi icnde insan bir cok seyden vaz gece bilir, ama kendi kisiliginden vaz gecmemeli!

Cocuklarinizada lütfen kücüken bile ögretin. Kiz evde bir is yapacaksa, erkek cocugunuzada yaptirinki birseyler degisin.

Ve lütfen, lütfen calisin, kendinizi erkegin eline, kararlarina mecbur birakmayin.

Off rahatladim beeee ;-)
 
İstanbulun göbeğinde oturuyorum ve üst komşum yeni doğan torununu ziyarete gittiğimizde göster ablalara diyor gerisini siz düşünün artık...Bu toplum böyle gelmiş böyle gider.Ama suç KADINLARDA evet kesinlikle kadınlarda.O kadar kendilerini ezdirmeye meraklılar ki daha bile fazlasını hakediyolar kimse kusura bakmasın.Ben feminist bir birey olarak kadınlara yönelik şiddetin her türlüsüne karşıydım en ufak bişeyde başlardım savunmaya ama baktım ki bunu yapan tek kişi benim o yüzden bende artık iyi oluyo bu kadınlara diyorum
 


Benim ailem yine biraz daha açık fikirliydi ancak bu toplumsal gelenekleri mantıklı bulmayı beceremedim bir türlü daha doğrusu da toplumun dayattıklarını diyeyim gelenek değil de zorla, baskıyla yaptırılanlar

Mesela babam pazar günleri sabah erken çıkmamı istemezdi, tedirgin olurdu sebebi de "askerlerin izin günü" olmasıydı. Peki şimdi neden ortalıkta bir askerin olması benim pazar sabahı keyifle gezmeme engel olsundu? O askerin özgürlük alanı varsa benim de var. O yüzden hiçbir zaman erkeklerin yanında başımı eğmedim, gerekene gerekli cevabı da verdim. Öyle kızları da görüyorum başlarını eğiyorlar geçerken çekinip, korkup. Doğal tabi gencecik kıza askıntılık ediyorlar, laf atıyorlar. Ama kızıma öğreteceğim ilk şeylerden biri de bu olcak, asla başını eğme, korkma. O bir insansa sen de insansın.

Hala da erkek adamın karısını çalıştırması yanlıştır mantığıyla yaşayan adamlar da var yok değil:) Ben de onu anlayamıyorum sen hayır dedikten sonra o adam karşı çıksa çalışmana ne fark edecek? Nasıl böyle teslim olabiliyorsun ki :/

Ya da beni zorla öptü, zorla beraber oldum, mecbur kaldım vs. Büyük konuşmak doğru olmaz ama bir insan iradesiyle bir şeye hayır dediğinde karşı tarafın istekleri, talepleri önemsizleşir. İçten içe teslim olmak isteyenler de var demek ki, erkeğim-sahibim mantığı...
 
Son düzenleme:
Bu nedenler yuzunden feminist oldum ciktim valla. Hatta o kadar sinir oluyorum ki bu forumda bdv bolumune topik acmis olan ezilen kadinlara buyuk tepkiler veriyorum ister istemez. Bizim ulkemiz degisir mi bilmem Degisse de benim goremeyecegim kesin
 
Bu nedenler yuzunden feminist oldum ciktim valla. Hatta o kadar sinir oluyorum ki bu forumda bdv bolumune topik acmis olan ezilen kadinlara buyuk tepkiler veriyorum ister istemez. Bizim ulkemiz degisir mi bilmem Degisse de benim goremeyecegim kesin

Aslında neden kızıyorsunuz bu kadar yükleniyorsunuz diyoruz birbirimize ama ister istemez üzülüyoruz hemcinsimizin düştüğü duruma kendini mağdur eden duruma devam edince de ister istemez koruyamadığımız için sinirleniyoruz ben o tepki verenleri de anlıyorum aslında, tamamen karşılıklı sempati duygusu kurup da yardım etmek istediklerinden:)
 
Ha bide bu olay var. Özelikle türk kadinlarin, birbirilerini kötüleme huyu. O erkekle geziyor, o ev isi yapamiyor, o böyle giyiniyor, o feminist diye laf etmeleri. Yani ben daha namusluyum, ben daha hamaratim göstergisi.

En nefret etdigim olayda bu. Erkeklerin gözüne girmek icin, baska kadinlari kötülemek! Bir olacaklarina, birbirilerinin acigini ortaya cikarmak istiyorlar.

ben biraz fazlami sinirleniyorum aceba ya ;-)))
 
yıllarca dayak yiyen kadınlar oğulları eşlerini dövdüğünde gelinlerini suçlar, kayınvalide eziyetinden dert yananlar hain kaynanaya dönüşürler. ağabeylerinden babalarından gençlik yıllarında inanılmaz baskılar gören anneler, çoluk çocuk sahibi olduktan sonra mutasyon geçirir ve kızlarının hayatlarını zindan ederler. kenar mahallelerde kendilerinden farklı görünen farklı özlemler duyan kadınlara ilk önce kötü yollu damgasını yapıştıran yine kadınlardır.
tuhaf bir kısır döngüdür bu ezilen ezenle yer değiştirme durumuna geçer.
kadınlar kadınlık vasıflarını toplum gözünde yitirdiklerinde yani yaşlandıklarında ve kadın olarak görülmek yerine bir otorite merci haline geldiklerinde ilk önce yaşadıklarının acısını başkalarından çıkartma yoluna giderler.
bütün genellemeler yanlış da olsa klişelerin gerçeklerden yola çıkılarak yaratıldığı da kadınların kadınları ezmesini, ezilen azınlıkların ezen çoğunluğa dahil olma özlemini gözardı etmemek gerekir.
 


Yoo sinirlenmekte haklısın ama o kadınlar da yaptıklarında kendi kulvarlarında haklı çünkü küçüklükten öyle öğrenmişler. Namuslu, hamarat bir kadın olup bir koca bulmak zorundalar yoksa toplumda bir kimlikleri olmaz, olamaz. Neden evlenmedi derler, evde kaldı derler, dul kadına yürütememiş derler de derler. Bu korkuları taşıyan kadın tabi ki tek sahip olduğu şeyi yaldızlayıp da sunacak, sunmaya çalışacak daha doğrusu tek sahip olduğunu düşündüğü daha fazlasına sahip olmasına rağmen farkına varamadığı durumda desek...
 

Yeterince ezen yokmuş gibi bir de kendi içimizde bölünüyoruz iyi mi :)
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…