- 23 Eylül 2017
- 789
- 781
- 53
- Konu Sahibi tolstoyevski
- #1
İncitmekten korkanların, kalplerini kötülük bürümüşlere istese de tam anlamıyla gaddar olamayanların ve Allaha havale edenlerin, bir insana Yaradılanın nuru değdi diye asla kin besleyemeyenlerin, affetmeyi,unutmayı şiar edinenlerin, bunların toplamı olarak= yani bir kalbi olanların,, her zaman mı araf duygusu olur derininde.
birine ısınamasam davranışlarından rahatsız olsam ve mesafe koysam yine ben düşünürüm, acaba incindi mi , ben mi onu yanlış anladım. halbuki haklı olduğumu sonuna kadar hissetsem dahi çok zaman sonra tekrar bir iç hesaplaşma hâli.
birine kalbimi bütünüyle göstersem en içten şekilde davransam(buna rağmen) beni tek hatamla silebilse, ya da tek hatamda benden soğusa, yine kendimi hesaba çekişim ama ötekinin hiç umrunda olmayışı ve kalbimin buz gibi olup samimiyetimi saklayışım. çok geçmeden bu samimiyetin kıymetini anlayıp geri dönüşleri ve bu kadar basit kırıp silenlerin beni yine arafta bırakıyor oluşları.yine affedişim..
her insan bir alem,her insan kendi içinde kıymetli, her insandan öğrenecek bir şeyim var diye diye,arada kendimi hırpalayıp incinir buldum. ve ne hikmetse, samimiyetim er ya da geç muhakkak itibar gördü ve arama mesafe koyduğum,ya da kendisi gidenler bile tek tek döndüler ama benim içim soğudu gitti bazı şeylerden. niçin benden gidenler tam anlamıyla gitmeyip hatta geri dönüp beni hırpalıyor ve buna izin veriyorum diye düşünüyorum. halbuki gitmesi belki çok daha iyi olacak bende silicem. ama benim insan'a sadece insan olduğu için verdiğim kıymet var. ben buyum. değişemem ki. silerim hayatımdan ama o dönerse kalp kıramam ki. kıranlar var. ben niye yapamıyorum? bazen yoruluyorum bu kalbi taşımaktan.
merak ediyorum, dostlar arasında olsun arkadaşlar arasında olsun, bu arafları yaşayanlarınız, bir insanı silmek,kaybetmek ya da kazanmak konusunda nasıl hareket ettiklerini,
sonrasında kalplerinin bu işe ne dediklerini yazabilirler mi?
birine ısınamasam davranışlarından rahatsız olsam ve mesafe koysam yine ben düşünürüm, acaba incindi mi , ben mi onu yanlış anladım. halbuki haklı olduğumu sonuna kadar hissetsem dahi çok zaman sonra tekrar bir iç hesaplaşma hâli.
birine kalbimi bütünüyle göstersem en içten şekilde davransam(buna rağmen) beni tek hatamla silebilse, ya da tek hatamda benden soğusa, yine kendimi hesaba çekişim ama ötekinin hiç umrunda olmayışı ve kalbimin buz gibi olup samimiyetimi saklayışım. çok geçmeden bu samimiyetin kıymetini anlayıp geri dönüşleri ve bu kadar basit kırıp silenlerin beni yine arafta bırakıyor oluşları.yine affedişim..
her insan bir alem,her insan kendi içinde kıymetli, her insandan öğrenecek bir şeyim var diye diye,arada kendimi hırpalayıp incinir buldum. ve ne hikmetse, samimiyetim er ya da geç muhakkak itibar gördü ve arama mesafe koyduğum,ya da kendisi gidenler bile tek tek döndüler ama benim içim soğudu gitti bazı şeylerden. niçin benden gidenler tam anlamıyla gitmeyip hatta geri dönüp beni hırpalıyor ve buna izin veriyorum diye düşünüyorum. halbuki gitmesi belki çok daha iyi olacak bende silicem. ama benim insan'a sadece insan olduğu için verdiğim kıymet var. ben buyum. değişemem ki. silerim hayatımdan ama o dönerse kalp kıramam ki. kıranlar var. ben niye yapamıyorum? bazen yoruluyorum bu kalbi taşımaktan.
merak ediyorum, dostlar arasında olsun arkadaşlar arasında olsun, bu arafları yaşayanlarınız, bir insanı silmek,kaybetmek ya da kazanmak konusunda nasıl hareket ettiklerini,
sonrasında kalplerinin bu işe ne dediklerini yazabilirler mi?