Çok güzel söylediniz, kesinlikle çok da alıngan bir yapım var.
Kırılganım ama kendim kadar başkalarının da kırılgan olduğunu düşünerek konuşurum ve davranırım.
Hem kırıcı, hem kırılgan değilim yani.
O cıvıttığı noktayı çözdüm ve orada dur diyorum.
Ama insan olan bir kerede anlamaz mı? Her seferinde uyarılmaya ihtiyacı mı var?
Gerçekten dostluklar zorlu yolları geçtikten sonra sağlamlaşıyor ama ben çok dostluk kurdum.
Yoruldum artık, çocuk değiliz çevremde biraz olgun ve anlayışlı insanlar görmek istiyorum, bulamıyorum.
Leb demeden leblebeyi anlamak zor değil bir şeyler paylaştıysanız.
Benim çevremdekiler ısrarla anlamıyorlar.
herkes aynı olgunlukta olacak diye bir şart yok,
ya her defasında usanmadan paylasacaksınız, ya da usanana kadar...
ya da o cıvıttıgı noktaya gelmesine izin vermemeye calısacak mesafenizi ona gore koyacaksınız.
dolayısıyla surekli uyarmak zorunda kaldıgınız sizi yoran bir ilişki de olmaz, herkes memnun olur halinden.
sizin dilinizden anlayacak ve -farklı yasantılara sahip olsanız dahi- olgunlugu ile paylasımınızın daha da guclendigi, istediginiz gibi tam bir dostluk kurdugunuzda "cok dostluk kurdum" demenize ragmen boyle sorunlar yasadıgınız ilişkiler "arkadas" sınırında kalmaya devam edecek,
herkesle cok samimi olmak zorunda degilsiniz,
dost olmak zorunda hic degilsiniz...
bu arada cok nazik biri degilimdir ama insanları kırmamaya ozen gosterir, kullandıgım dile dikkat ederim...
fakat dostumsa o rahatsız oldugum konuya ragmen cıkarsız ve gercekten samimi bir paylasım icindeysem "la bi cıvıma, yine basladın" rahatlıgında konusabilirim, onlar da alınmazlar...
alınacaklarını da dusunmem, cunku dozajı kacırdıgımda direkt "höt höt konusmaya basladın yine!" diyeceklerini bilirim, ben de alınmam...