Kaybedilen Saygı Geri Gelir Mı?

Benim görüşüm düzensizlikten kaynaklanan bir durum bu.
Hemen "aman olmuyor" diye karalar bağlamayın.
İletişim kopukluğu aşikar, bi defa siz kendi ailenizin yanınızda olduğunuz için eşiniz için bu bir dezavantaj.
Görüşseniz dahi ne kadar "başkasının evinde" iletişim kurabileceksiniz ki?

Hele bir kendi evinize taşının ve tekrar kendi düzeninizi oturtun.
Ondan sonra bu problemler devam ederse, o zaman takkenizi önünüze alıp düşünün derim.

Ancak konuyu da burada bırakmayın.
Eşiniz ile mümkün olduğunca "yalnız" (çocuğunuz olmadan) görüşme fırsatı kollayın.
Bir birinize vermiş olduğunuz 10 senenin (hatrı sayılır bir zaman) hakkını arayın derim.
Karşılıklı konuşarak zaten birşeyleri aşabileceksiniz, varsayımlar ve "öyle olsaydı böyle olmazdı"larla olacak iş değil.

Ben evlilik sürecini de zor yaşamış, evliliğinin ilk yıllarını da zor yaşamış bir insanım.
Gün geldi "bitti artık" dedim ve eşimi evden kovdum.
Çok zor günler geçirdik, ancak öyle evlilik bitirmek kolay iş değil.
Hele ki bir de çocuğunuz var.
Bir daha şans verdim, bir daha, bir daha, hatta çok sıkıldım artık düzene girmiyor dedim, üzüldüm.
Beni anlamadığını düşündüm, bana değer vermediğini...

Sonra ne oldu biliyor musunuz?
Meğer ben karşımdaki insanı anlamıyormuşum onu fark ettim.
Biraz onun penceresinden bakmaya başlayınca, herşey yolunu buldu.
Babamın bunda çok etkisi vardır, hakkını ödeyemem, ancak belki de siz de bir başka açıdan bakmaya başlamalısınız.
Atladığınız, anlayamadığınız, aslında doğru bilipte yanlış davrandığınız bir nokta vardır.
Malesef ki oluyor, insanız ve kadın olarak sorumluluklarımız çok fazla.
Bu yükler altındayken, karşımızdakinden o kadar hayıflanıyoruz ki, bazen haklı olduğu noktaları kaçırıyoruz.

Hakkınızda hayırlısı olsun dilerim ve umarım en doğru yolu bulacaksınızdır.
Allah evladınıza da uzun ömürler versin inşallah, sağlıkla.
 
Arkadaşlar merhaba, biraz uzun olabilir ama içimi döküp rahatlamaya çok ihtiyacım var. 29 yaşındayım 4 yıllık evliyim. Eşimle üniversitede tanıştık 6 yıl beraberlikten sonra ailemin karşı çıkmasına rağmen çok sıkıntılar çekerek evlendik.( aramızdaki kültür farkından dolayı ailem istemedi). Ardından onun ailesi yoktan yere problem çıkartıp huzurumuzu bozdu. Eşim yanımda oldu. 1 sene görüşmedim. Sonra hatalarını farkettiler aramız düzeldi ondan sonra problem yaşamadık hiç.

Geçen sene kızım oldu. Şuan 20 aylık. O doğduktan 3 ay sonra radikal bir kararla mesleklerimizi değiştirdik(eşim bir sınavı kazandı, ardından ben kazandım ve biz de memuriyet hayatının kızımız ve geleceğimiz için daha iyi olacağını düşündük.) Bu sebepten dolayı ben bebeğimle ailemin yanına geldim. Eşim de yakın bir ildeydi. Bazen haftada bir bazen iki haftada bir yanımıza hafta sonları geldi gitti. Bu süreçte eğitim aralarında ara ara toplamda 6 ay kadar evimizde birlikte kaldık. Ben yine şu an atanana kadar ailemin yanındayım eşim görevinin başında başka ilde.

Bu süreçte uyumayan kızım ve onun bakımı altında çok yoruldum, yıprandım. Hâlâ daha sık uyanan uyku problemi olan bir bebeğim var. Ona iyi bir şekilde bakabilmek için elimden geleni yaptım. Hem fiziken hem ruhen çok yoruldum. Annemlerde kaldığımız dönemlerde annem çalıştığı için bebek bakımı konusunda çok yardımı olamadı. Ama sağolsun ev işleri yemek bile iyi geldi. Bebeğimle tek başıma evimizde kaldığımız dönemlerden kat kat iyiydi. Ama yine de bir anneye, babanın desteği farklı oluyor. Sonuçta onun da çocuğu. Beraber yaşadığımız dönemde eşim ilgili bir baba sayılır. Ne çok iyi ne çok kötü. A'dan Z'ye ben düşündüm her şeyi hamileliğimden itibaren.

Gelelim derdime.. Eşim baskın karakterli, geleneksel yapısı olan, sinirlendiğinde öfke kontrolü olmayan, en kırıcı sözleri söylemekten çekinmeyen, çok inatçı ve bencil bir insan. Tabiki olumlu özellikleri de var. Yoksa şu saate kadar hiç çekemezdim sanırım. Ben de aynı şekilde baskın karakterliyim ve damarıma basılırsa benim de inadım tutar. Ona göre benle ilgili en kötü özellik ne diye sorsanız. Hiç şüphesiz dırdır der. Ama şunu bilmiyor ki beni anlamaya çalışsaydı, söylediklerime değer verdiğini hissettirseydi benim zaten konuşmama gerek kalmayacaktı, neyse.

En son 2 ay birbirimizle konuşmadık zorunlu diyaloglar dışında. Tartışma sebepleri her şey olabiliyor, çoğu zaman incir çekirdeğini doldurmayacak şeyler ama ben en nihayetinde kendimi değersiz hissediyorum. Bir ara barışır gibi olduk şimdi yine küsüz. 3 aydır böyleyiz. Cinsellik de olmuyor. Zaten ailemle kaldığım için durum zor. Bir de üstüne bunlar eklenince ikimizin de içinden gelmiyor.

Temel problemimizin iletişimsizlik olduğunu düşünüyorum. Bir türlü ortak paydada buluşamıyoruz. Çok dediğim dedik. Ya da barıştığımızda sorunları halinin altına süpürüyoruz. En acısı da artık kavgalarımız çok acımasız olmaya, küslüklerimiz çok uzun sürmeye başladı ve bu arada biz sevgiyi azalttık saygıyı da kaybettik. Ben öyle düşünüyorum. Eskiden kınadığım çiftlere dönüştük. Bu satırları yazarken içim acıyor.

Dışarıdan baktığınızda eğitimli, iyi mesleklere sahip arkadaş çevresi olan, eğlenceli çocuğu olan bir çiftiz. Her şey dört dörtlük. Ancak ben çok mutsuzum. Benim de hatalarım var biliyorum ama içimden bir şeyler koptu ona karşı. İçimden gelmiyor düzeltmek. Ama bir yandan da yıkmak istemiyorum. Bu arada iyi olduğumuz zamanlarda iyiyiz. Beni sevdiğini düşünüyorum ama bazen de sevse asla böyle yapmaz yapamaz bu kadar kırıcı olamaz diyorum. Galiba ara sıra güncelleme geliyor bize ve kopma noktasına geliyoruz.

Üst üste çok zorluklar çektik çok yıprandık, yıprattık biribirimizi gerek evlenme aşamasında gerek sonrasında. Bebeğimiz doğduğundan beri bir türlü düzenimiz oturmadı. Bir ordayız bir burda. 1 ay içerisinde tayinimiz çıkacak aynı evde olabileceğiz. O yüzden şuan yaşadıklarım geçici bir süreç mi? İkimiz de yıprandığımız için mi böyle yoksa artık bittik mı? Kaybettiğimiz saygı geri gelir mı? Kafamda sorular dönüyor sabaha kadar. Kendime yakıştıramıyorum bu tür bir ilişkiyi, benim ona söylediklerimi, onun bana söylediklerini. İkimiz de en zayıf noktalardan yakalayıp bolca yaraladık birbirimizi. Bir yandan içimden de gelmiyor ona karşı bir şeyler yapmak..Ne olacak bunun sonu? 10 yıllık emek var. Öteki tarafda böyle bir ilişki..Çok kafam karışık. Akıllı hatunlar yol gösterin.

Not 1: Bu kadar yılda tanımadın mı diyecekler için evlenince türlü türlü huyları çıktı. Daha asabi daha tahammülsüz oldu.

Not 2: Neden çocuk yaptın? Tanıdığımı, evliliğimin yolunda gittiğini düşündüm. Hata etmişim belli ki..

Not 3: Neden meslek değiştirirken ayrı yaşadınız, beraber olmuyor muydu? Başka bir çözüm yolumuz yoktu. En iyisi benim kızımla annemlerle kalmamdı.

Not:4 Sevgiliyken nasıldı? Özellikle ilk 5 yıl örnek bir çifttik. Bana olan sevgisi çok başkaydı. Evlilik sürecinde çok yıprandık ayrılma noktasına geldik. Ama etrafta ilişkimizi bilen insanlar emeğinize yazık etmeyin bugünler geçecek, herkesin olur dediler. Çok sevdiğimiz için bırakamadık.

Not 5: Aldatma ihtimali yok. En azından şimdilik. O konuda bir şüphem yok. Hislerim kuvvetlidir.



1 ay daha sabredin ve bilinç temizleme yöntemlerini okuyup evliliğinizle ilgili olumsuz düşünceleri kafanızdan içinizden atın.1 ay sonra yeni bir başlangıç yapın...güler yüzlü,yaralayıcı konuşmayan,cilveli,sabırlı,tatlı mı tatlı bir eş olun kocanıza o olamasa bile siz olun...sonra olmadı mı?elimden geleni yaptım der içiniz ferah hayatınıza devam edersiniz.
 
Bence çok çok büyük sorunlar yok. Herkeste olabilecek problemler. İşler iyi, sağlık yerinde, bebeğinizde var. Bence birbirinize sahip çıkın, ama kırıcı sözlerkolay unutulmuyor, dil yarası ağır. Onu çözmeye çalışın. Bu iş düzelir. Benim uzaktan gördüğüm bu.
Not: benim de hislerim çok kuvvetli
not2: böyle soğukluk dönemlerinde eşlerin aldatacağı yoksa bile karşı cinsten en ufak sıcaklık yanlışa itebilir.
 
Benim görüşüm düzensizlikten kaynaklanan bir durum bu.
Hemen "aman olmuyor" diye karalar bağlamayın.
İletişim kopukluğu aşikar, bi defa siz kendi ailenizin yanınızda olduğunuz için eşiniz için bu bir dezavantaj.
Görüşseniz dahi ne kadar "başkasının evinde" iletişim kurabileceksiniz ki?

Hele bir kendi evinize taşının ve tekrar kendi düzeninizi oturtun.
Ondan sonra bu problemler devam ederse, o zaman takkenizi önünüze alıp düşünün derim.

Ancak konuyu da burada bırakmayın.
Eşiniz ile mümkün olduğunca "yalnız" (çocuğunuz olmadan) görüşme fırsatı kollayın.
Bir birinize vermiş olduğunuz 10 senenin (hatrı sayılır bir zaman) hakkını arayın derim.
Karşılıklı konuşarak zaten birşeyleri aşabileceksiniz, varsayımlar ve "öyle olsaydı böyle olmazdı"larla olacak iş değil.

Ben evlilik sürecini de zor yaşamış, evliliğinin ilk yıllarını da zor yaşamış bir insanım.
Gün geldi "bitti artık" dedim ve eşimi evden kovdum.
Çok zor günler geçirdik, ancak öyle evlilik bitirmek kolay iş değil.
Hele ki bir de çocuğunuz var.
Bir daha şans verdim, bir daha, bir daha, hatta çok sıkıldım artık düzene girmiyor dedim, üzüldüm.
Beni anlamadığını düşündüm, bana değer vermediğini...

Sonra ne oldu biliyor musunuz?
Meğer ben karşımdaki insanı anlamıyormuşum onu fark ettim.
Biraz onun penceresinden bakmaya başlayınca, herşey yolunu buldu.
Babamın bunda çok etkisi vardır, hakkını ödeyemem, ancak belki de siz de bir başka açıdan bakmaya başlamalısınız.
Atladığınız, anlayamadığınız, aslında doğru bilipte yanlış davrandığınız bir nokta vardır.
Malesef ki oluyor, insanız ve kadın olarak sorumluluklarımız çok fazla.
Bu yükler altındayken, karşımızdakinden o kadar hayıflanıyoruz ki, bazen haklı olduğu noktaları kaçırıyoruz.

Hakkınızda hayırlısı olsun dilerim ve umarım en doğru yolu bulacaksınızdır.
Allah evladınıza da uzun ömürler versin inşallah, sağlıkla.

O kadar güzel yazmışsınız ki. Detaylı yorumunuz için çok teşekkür ederim. Umarım söylediğiniz şekilde bakış açımı ben de değiştirebilirim.

1 ay daha sabredin ve bilinç temizleme yöntemlerini okuyup evliliğinizle ilgili olumsuz düşünceleri kafanızdan içinizden atın.1 ay sonra yeni bir başlangıç yapın...güler yüzlü,yaralayıcı konuşmayan,cilveli,sabırlı,tatlı mı tatlı bir eş olun kocanıza o olamasa bile siz olun...sonra olmadı mı?elimden geleni yaptım der içiniz ferah hayatınıza devam edersiniz.

Çok haklısınız. Bakıcam mutlaka o yönteme de. İyi bir başlangıç yaparız umarım.
 
Arkadaşlar merhaba, biraz uzun olabilir ama içimi döküp rahatlamaya çok ihtiyacım var. 29 yaşındayım 4 yıllık evliyim. Eşimle üniversitede tanıştık 6 yıl beraberlikten sonra ailemin karşı çıkmasına rağmen çok sıkıntılar çekerek evlendik.( aramızdaki kültür farkından dolayı ailem istemedi). Ardından onun ailesi yoktan yere problem çıkartıp huzurumuzu bozdu. Eşim yanımda oldu. 1 sene görüşmedim. Sonra hatalarını farkettiler aramız düzeldi ondan sonra problem yaşamadık hiç.

Geçen sene kızım oldu. Şuan 20 aylık. O doğduktan 3 ay sonra radikal bir kararla mesleklerimizi değiştirdik(eşim bir sınavı kazandı, ardından ben kazandım ve biz de memuriyet hayatının kızımız ve geleceğimiz için daha iyi olacağını düşündük.) Bu sebepten dolayı ben bebeğimle ailemin yanına geldim. Eşim de yakın bir ildeydi. Bazen haftada bir bazen iki haftada bir yanımıza hafta sonları geldi gitti. Bu süreçte eğitim aralarında ara ara toplamda 6 ay kadar evimizde birlikte kaldık. Ben yine şu an atanana kadar ailemin yanındayım eşim görevinin başında başka ilde.

Bu süreçte uyumayan kızım ve onun bakımı altında çok yoruldum, yıprandım. Hâlâ daha sık uyanan uyku problemi olan bir bebeğim var. Ona iyi bir şekilde bakabilmek için elimden geleni yaptım. Hem fiziken hem ruhen çok yoruldum. Annemlerde kaldığımız dönemlerde annem çalıştığı için bebek bakımı konusunda çok yardımı olamadı. Ama sağolsun ev işleri yemek bile iyi geldi. Bebeğimle tek başıma evimizde kaldığımız dönemlerden kat kat iyiydi. Ama yine de bir anneye, babanın desteği farklı oluyor. Sonuçta onun da çocuğu. Beraber yaşadığımız dönemde eşim ilgili bir baba sayılır. Ne çok iyi ne çok kötü. A'dan Z'ye ben düşündüm her şeyi hamileliğimden itibaren.

Gelelim derdime.. Eşim baskın karakterli, geleneksel yapısı olan, sinirlendiğinde öfke kontrolü olmayan, en kırıcı sözleri söylemekten çekinmeyen, çok inatçı ve bencil bir insan. Tabiki olumlu özellikleri de var. Yoksa şu saate kadar hiç çekemezdim sanırım. Ben de aynı şekilde baskın karakterliyim ve damarıma basılırsa benim de inadım tutar. Ona göre benle ilgili en kötü özellik ne diye sorsanız. Hiç şüphesiz dırdır der. Ama şunu bilmiyor ki beni anlamaya çalışsaydı, söylediklerime değer verdiğini hissettirseydi benim zaten konuşmama gerek kalmayacaktı, neyse.

En son 2 ay birbirimizle konuşmadık zorunlu diyaloglar dışında. Tartışma sebepleri her şey olabiliyor, çoğu zaman incir çekirdeğini doldurmayacak şeyler ama ben en nihayetinde kendimi değersiz hissediyorum. Bir ara barışır gibi olduk şimdi yine küsüz. 3 aydır böyleyiz. Cinsellik de olmuyor. Zaten ailemle kaldığım için durum zor. Bir de üstüne bunlar eklenince ikimizin de içinden gelmiyor.

Temel problemimizin iletişimsizlik olduğunu düşünüyorum. Bir türlü ortak paydada buluşamıyoruz. Çok dediğim dedik. Ya da barıştığımızda sorunları halinin altına süpürüyoruz. En acısı da artık kavgalarımız çok acımasız olmaya, küslüklerimiz çok uzun sürmeye başladı ve bu arada biz sevgiyi azalttık saygıyı da kaybettik. Ben öyle düşünüyorum. Eskiden kınadığım çiftlere dönüştük. Bu satırları yazarken içim acıyor.

Dışarıdan baktığınızda eğitimli, iyi mesleklere sahip arkadaş çevresi olan, eğlenceli çocuğu olan bir çiftiz. Her şey dört dörtlük. Ancak ben çok mutsuzum. Benim de hatalarım var biliyorum ama içimden bir şeyler koptu ona karşı. İçimden gelmiyor düzeltmek. Ama bir yandan da yıkmak istemiyorum. Bu arada iyi olduğumuz zamanlarda iyiyiz. Beni sevdiğini düşünüyorum ama bazen de sevse asla böyle yapmaz yapamaz bu kadar kırıcı olamaz diyorum. Galiba ara sıra güncelleme geliyor bize ve kopma noktasına geliyoruz.

Üst üste çok zorluklar çektik çok yıprandık, yıprattık biribirimizi gerek evlenme aşamasında gerek sonrasında. Bebeğimiz doğduğundan beri bir türlü düzenimiz oturmadı. Bir ordayız bir burda. 1 ay içerisinde tayinimiz çıkacak aynı evde olabileceğiz. O yüzden şuan yaşadıklarım geçici bir süreç mi? İkimiz de yıprandığımız için mi böyle yoksa artık bittik mı? Kaybettiğimiz saygı geri gelir mı? Kafamda sorular dönüyor sabaha kadar. Kendime yakıştıramıyorum bu tür bir ilişkiyi, benim ona söylediklerimi, onun bana söylediklerini. İkimiz de en zayıf noktalardan yakalayıp bolca yaraladık birbirimizi. Bir yandan içimden de gelmiyor ona karşı bir şeyler yapmak..Ne olacak bunun sonu? 10 yıllık emek var. Öteki tarafda böyle bir ilişki..Çok kafam karışık. Akıllı hatunlar yol gösterin.

Not 1: Bu kadar yılda tanımadın mı diyecekler için evlenince türlü türlü huyları çıktı. Daha asabi daha tahammülsüz oldu.

Not 2: Neden çocuk yaptın? Tanıdığımı, evliliğimin yolunda gittiğini düşündüm. Hata etmişim belli ki..

Not 3: Neden meslek değiştirirken ayrı yaşadınız, beraber olmuyor muydu? Başka bir çözüm yolumuz yoktu. En iyisi benim kızımla annemlerle kalmamdı.

Not:4 Sevgiliyken nasıldı? Özellikle ilk 5 yıl örnek bir çifttik. Bana olan sevgisi çok başkaydı. Evlilik sürecinde çok yıprandık ayrılma noktasına geldik. Ama etrafta ilişkimizi bilen insanlar emeğinize yazık etmeyin bugünler geçecek, herkesin olur dediler. Çok sevdiğimiz için bırakamadık.

Not 5: Aldatma ihtimali yok. En azından şimdilik. O konuda bir şüphem yok. Hislerim kuvvetlidir.
Merhaba. Bana da öyle çok düzelmeyecek , geri döndürülemeyecek sorunlarınız var gibi gelmedi. Hepsi konuşarak, isteyerek tekrar düzelebilecek şeyler. Bu durumda hemen ayrılmayı düşünmek mantıklı değil. Bana kalırsa öncelikle kendinizde hata olarak gördüğünüz şeyleri düzeltmeye çalışın (inat etmek gibi) sonra da eşinizden bekleyin düzeltmesini. Konuşun. Biraz da düzensiz ve mesafeli bir ilişkiden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Önce elinizden geleni fazlasıyla yapın baktınız olmuyor o zaman bir şeylerin yolunda gitmediğine karar verin. Şu durumda biraz ,sizden biraz eşinizden gelen adımlar ilişkinizi toparlar gibi geldi. Umarım en kısa zamanda eskisinden daha mutlu olursunuz :) Sevgiler
 
Konu sahibinin eşi oğlak değişir mi bilmiyorum . Benim eşim boğa değişme ihtimali yok. Ben hatalıyım çok hatalı davrandım deyip sen şöyle yapsaydın düzelirdim tadında boşanıyoruz.

Senin burcun ne peki? Oğlak ve boğa benzer oluyor bu konularda. Değişmez sabit fikirli..
 
Back
X