'kaybetme korkusu'

yani bastan böyle hatalar yapılıpta kaybetme korkusu falan kaybedilince tekrar geri kazanılabilir mi???:18:

elbette kazanılabilir. belki biraz zorlar ama sonuçta ilişkiler durağan bir yapı göstermez, hep kendini yeniler. bu yönden siz tutumunuzu değiştirdiğiniz zaman ilişkinin dengesi de değişmeye başlar. ha değişen şeye göre ya yeni bir dengeye girer ya da tamamen çözülür. yani yapılmak istenen değişikliğe de dikkat etmek gerekir bu anlamda...

bu açıklamadan sonra ''kaybetme korkusu nasıl tekrar kazandırılır'' sorusuna dönecek olursak:

-öncelikli olan şey daha önce de söylediğimiz gibi kendi kimliğini korumak. bu çok önemli. bununla ne demek istiyoruz biraz onu açalım. ilişkide kendi kimliğinizi koruduğunuz zaman karşı tarafa bir kurtarıcı ya da size tamamen farklı bir hayat verecek olan kişi değil, sizinle hayat yolculuğunda yan yana yürüyecek, iyi bir dost olarak görürsünüz. yani onu herşeyiyle olduğu gibi kabul eder ve fazla beklentiye girmezseniz. ve yapmak istediğiniz şeyleri de yine kendiniz yapar ve tek başınıza da güçlü olduğunuzu unutmazsınız. eğer bu tür duygular içinde karşı taraftan olan isteklerinizi, bağımlılığınızı ve güvencelerinizi de azaltırsanız, erkek de ilişkiye olan ilgisini yeniden kazanır ve sizi de hep çantada keklik olarak görmez. çünkü bilir ki siz onsuz da hayatınıza güçlü, sağlam bir şekilde devam edebilirsiniz. bu da bir tür meydan okuma da size olan ilgisini artırır... (yalnız bu meydan okuma asla erkeği tehditle, savunma ya da suçlamayla olmamalı. ya da işin içine kötü niyetli duygular girmemeli: erkeği değiştirme gibi. amaçladığımız şey sağlıklı bir ilişki için kendi tutumlarımızı istenen noktaya getirmek.)
 
hmm tekrar kazanılabilirse ne kadar güzel tesekkür ederim ama bunuda basarmak için beceri lazım heralde
 
hmm tekrar kazanılabilirse ne kadar güzel tesekkür ederim ama bunuda basarmak için beceri lazım heralde

evet, beceri şart tabi yalnız umudunu kaybetme, zamanla deneye yanıla ve dikkat ederek öğrenilecek şeyler bunlar =)
 
şey sizden bir örnekle acıklamanızı istesem çok olmus olu rmuyum ..

yok sorun değil, elimden geldiğince anlatmaya çalışayım:

kadınların bir ilişkiye girdikten sonra bazı tutumları yüzünden erkeğin ilişkiye olan ilgileri değişir. mesela ilişkiyi çantada keklik gören bir erkeğe kızan bir kadın bunun yerine erkeğin bu tutumunu tetikleyen kendi davranışlarına bakarsa erkeğin bu davranışları da değişir.

kadın erkekteki bu davranışların oluşmasına nasıl katkıda bulunur? öfke veya kırgınlık duyduğunda sırf ilişki bozulmasın diye bunları görmezden gelirse, ilk adımı çoğunlukla erkekten bekleyerek ilişkiyi onun kontrolüne bırakırsa, kendi isteklerini göz ardı edip onun hayatına uyum sağlamaya çalışırsa, onu hayatının odak merkezi yapıp, beklentilerini artırır ve ilişkiyi abartırsa...vs gibi durumlarda kendine değil ona öncelik vererek yaptığı şeylerde yavaş yavaş benliği zarar görür ve ilişkide artık değer görmediği, hatta farkına varılmadığı gibi rahatsız edici bir duyguya sahip olur.

bu anlattıklarımın zıttı olan durumsa tamamen kendi isteklerine odaklanmak ve karşı tarafın buna uymasını istemek. bu da yanlıştır, yapılması gereken sorunlarda her iki tarafı tatmin edecek çözümler bulmaktır. eğer siz karşı tarafı rahatsız edecek birşey yapıyorsanız ve o bunu söylediği halde aynı şeyi yapmaya devam ediyorsanız ilişki yine zarar görür. yani orta yolu tarafları incitmeden bulmak ve buna göre değişim yapmak lazım, fakat sınırları aşmaya izin vermeyerek. püf noktası sınırları ihlal etmemektir yani.

karşı taraf adına konuşmanız bir sınır ihlalidir mesela. erkeği ''ilgisizlikle ve ilişkiyi önemsememekle suçlamak'' yine bir sınır ihlalidir. burda karşı tarafın zihnini okuma ve niyetlerini yanlış yorumlama durumu söz konusudur. yapılması gereken kendi hissettiklerini söylemek sonra da buna göre karşı tarafın fikrini almaktır...

bir de daha önce söylediğimiz gibi eşiniz de olsa arada biraaz mesafe bırakılmalı ilişkide. biraz gizlilik, daha fazla şefkat ve destek...yanında olmak ama kendini hiçe sayacak derecede değil.


son olarak kendimden bir örnek vereyim =)

nişanlımla bu tarz duygulara kapıldığım bir dönemden geçtik yakın zamanda. kendimi ilişkide önemsenmiyor hissettim ve sanki nişanlım ilişkiyi artık hiç kaybetmeyeceğini düşünüyordu. bu durumda rahatsız etmeye başladı tabi.

sonra oturup konuyu onunla konuştum bir ara ama duygularım çok yoğundu ve savunmacı tutumum yüzünden çözüme kavuşturamadık. bunun yerine oturup düşündüm, neden bu hale geldi diye. ve maalesef ilişkinin bu hale gelmesinde kendi davranışlarımın büyük rol oynadığını gördüm.

öncelikle zor bir dönemden geçiyordum ve nişanlımın bana duygusal anlamda destek vermesini istiyordum. beklentim bu yönde idi. fakat kendisi duygusal bir partner olamazdı. bunu görmedim ya da görmek istemedim. ''öyle ya, artık o nişanlımdı herşeyimle ilgilenmesi gerekiyordu!'' gibi saçma bir düşünce içine girmiştim. tabi beklendiği gibi bu tarz beklentilerim, ilişkideki ısrarım ve ilgi talebim onu bunaltmaya başladı ve uzaklaştı. ve bu durum beni daha da çileden çıkardı =D ben yaklaşmasını istiyordum o ise uzaklaşıyordu. bir de ilişkiyi hem önemsemiyor gibi hem de tamamen sahipmiş gibi davranıyordu.

sonra kendi beklentilerimi, odak noktamı gördüm. nişanlım hayatımda olmadan da kendi başıma sorunlarımı çözüyordum o zaman niye ondan veremeyeceği şeyleri beklemeye başlamıştım. evet, sorunlarımı anlaması, dinlemesi gerekiyordu bana göre ama erkekler sorunlara çözüm bulamadıkları zaman sıkılmaya ve uzaklaşmaya başlarlar. yani sadece dinlemek onların yapacağı bir durum değil gibi, birşey anlattığınızda daha çok çözüme odaklanırlar. bu yönden ondan veremeyeceği şeyleri istediğimi, bu yüzden kapandığını anladım.

beklentilerimi değiştirdim. eskisi gibi hayatımda öncelikli olan şeylere tekrar döndüm; işim gibi. bu şekilde odağımı değiştirince ondan yana olan beklentilerim de azaldı ve kızgınlığım da azaldı. sonra ilişkide beni önemsemediği gibi bir duygununda ortadan kalktığını gördüm. tam tersine elinden geleni yaptığını gördüm...

yani kendi ilgilerime yöneldim, eskisi gibi hayatımdaki zorluklarda yine kendi başıma mücadele etmeye onu da iyi bir dost olarak görmeye başladım. evet, o elinden geleni vermeye çalışan beni seven biri. ama bu kadar. fazla beklenti yanında hayal kırıklığı da getiriyordu...

biraz uzattım ama umarım fikir verebilmişimdir =D
 
bi zamanlar bende bu duyguları yaşadım sevgilim bu korkuyu aşmam için elinden geleni yaptı çünkü bi ara bende takıntı haline gelmişti şimdi çok şükür yok bencce bu duygu zamanla geçiyo yaşamış biri olarak ilişki rayına oturdukça güven ve sevgi arttıkça bu da bitiyo tabi ilişkide sağlam temeller üzerine mi kuruldu ona da bağlı
 

yok tesekkür ederim çok güzel anlatmıssınız.hani bi on sayfa yazsanız bile okurum hiç sıkılmadan o cinsden
kendi tecrübelerinizi de paylastıgınız için cok tesekkür ederim .gercekten dogru bir konu ne güzel siz anlamıssınz ve kendinizi düzeltmişsiniz.umarım bu bana da nasip olurzaman ayırdıgınız için cok ama cok tesekkürler.
 
arkadaşlar çok güzel şeyler yazıyorsunuz da yalnız bu bir ev hanımı için geçerli değil bence çünkü ev hanımı olunca kendiniz güçlü olduğunuz bir işi yapamıyorsunuz eşleri izin verenleri bilmiyorum da benim eşim kurslara gitmek istiyorum bazı aktivitelere katılmak istiyorum izin vermiyo peki bu durumda ben ne yapabilirim ya da böyle olanlar ne yapabilir ki mecburen eşine bağımlı yaşamak zorunda kalıyoruz ve o da bu durumda kaybetme korkusu yaşamıyor eee eşten izin almadan da birşey yapılmaz ne olacak bilmiyorum
 

inşallah sen de öğrenip uygulamaya geçebilirsin =) başta zor oluyor, öğrenince ise hayatın daha bir rahat geçiyor. en azından ''beni sevmiyor, önemsemiyor...bla bla'' dertlerinden kurtuluyorsun, kendi hayatına ve yoluna odaklanıyorsun =)


işte bu yüzden kadınların ekonomik özgürlüğü olması çok önemli. bu tarz şeyleri destekleyene eş bulmak zor, bu yüzden evlenmeden önce kendi başına ayakta durmayı öğrenmek gerekir...

sizin durumunuzda yine de eşinizle bunu konuşabilirsiniz. kendi açınızdan getirilerini ve evliliğe olan faydalarını anlatın eşinize. bu tarz etkinliklere katılıp ona olan ilginizi azaltmadığınızı gördüğü sürece bence bunları destekleyecektir de eşiniz. belki farklı endişeleri vardır. bunları bir sorun isterseniz. neden gitmenizi istemiyor. eğer bunları öğrenirseniz, ona göre kaygılarına çözüm bulabilir ve istediğiniz aktivitelere de katılabilirsiniz...
 

amin amin inşallah ..ne kadar zor olsada basarmaya calısıcam ..gercekten dedigin gibi hem kendi kendini yemekten kurtulur insan hemde ilişki daha saglam olur ya..cok güzel inşallah nasip olur bana da ..coook sagol
 

eşime bunu sorduğumda ihtiyaç olmadığını bizim ailede eşlerin çalıştırılmadığını aktivitelere de kıskandığı için izin vermediğini söylüyor
 
eşime bunu sorduğumda ihtiyaç olmadığını bizim ailede eşlerin çalıştırılmadığını aktivitelere de kıskandığı için izin vermediğini söylüyor

burda 2 seçeneğiniz var o zaman;

1- ya isteğiniz sizin için çok önemli ise bunun için savaşırsınız, (eşiniz sizin ciddi olduğunuzu ve bunu çok önemsediğinizi görürse, açıklamalarınızı dinleyip izin verip destek de verebilir... )

2- ya da isteğinizin olmamasını kabul edip alternatiflerine bakarsanız. (herşeye rağmen, isteğiniz şeye sahip olamıyorsunuz, alternatifleri kabul edip onlara yönelirseniz....)
 

Aynen canım bende çok korkardım O korkuyu aşayım diye yapamdığı şey kalmamıştı.. Şimdi azaldı çok şükür bakalım..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…