Kesınlıkle katılıyorum. Tamam kız cocuklarına sorumluluk verelım, ortak degerlerımızı ogretelım fakat kendını ezdırmeden, kımse ıcın eğilip bükülmemesini, kımsenın karsısında el kırmamasını da öğretelim. Hatta kazandıralım. Öğrenilmiş çoğu şey unutuluyor fakat kazandığımız davranışları unutmamız çok zor. Sürü psikolojisiyle çoğu tamam diyor. Aman x yaşıyorsa bende yaşarım kocamı seviyorum sabah evden bi çıkarım akşama kocamla girerim bir şekilde idare ederim mantıksızlığı had safada. Halbuki bu evde daimi devam edecek olan ev işleri var, yemek var, olursa çocuk var 7/24 kocanla çıkıp kocanla girdiğin tek yer, kadın çalışıyorsa, kendi evi olmalı. Kendı evınde bırakır cıkarsın ıstersen uc gun yapmazsın. Başkalarıyla ortak paydada buluştuğun yer senin evin olmaktan çıkıyor. Özel alan kalmıyor. Belki kalan bulaşık olacak fakat bırakıp yatamıyorsun. Belki koltukta bacaklarını uzatıp kocanla kikirdeyeceksin fakat kv, kp var. Neden kendi yaşam alanını daraltıyorsun,. Sonra özelimiz kalmadı evliliğim bitiyor. Yahu adam işten gelmiş yemek var mı var yiyiyor, sabah giyecek eşya var mı giyip gidiyor. Ama sen onların yanında kocanı öpemedin, bir günün özetini değerlendiremedin, iki lafın belini kıramadın ve hooop yatağa. Ne yediğinin hiç önemi kalmadı. Sonra ben sadece yatakta karısıyım neden gözümün içine bakmıyor,ilgi göstermiyor. Evden çıkarken başkaları gelip görür korkusuyla yatagını toplamak zorunda kalıyor yada bir iki parça eşyasını kaldırıyor. İnsan bunca mutluluğu neden mutsuzluğa evirir kendi eliyle. Gündelik olarak asla umursamadığımız, üstünde durmadıgımız sey bır baskasının hayalı olabılıyor. Gecen gun bır akrabam loveitred sana öyle özeniyorum ki bazen sabah bulasıklarını akşama bıraktım evden cıktım dıyorsun ya ben onu asla yapamadım 12yıllık evlıyım dedı. En kötüsü de öğrenilmiş çaresizlik, değiştirebileceğin kadere boyun eğmek.. Çok yazmışım munecim kusura bakma
