Emin misiniz bunun daha uygun olduğuna.
Görümcenin hangi şımarıklığı.
Acısı olan bir insanın hastaneye gitmek istemesinden daha dogal ne olabilir ki?
Kapris yapan ve düğmeye basan konusahibi bence...
adamın ne suçu var burda biri eşi birisi annesi hangi birine ne desin
adamın ne suçu var burda biri eşi birisi annesi hangi birine ne desin
hala görümceye " nazlı bebek " diyor ya,hastaneye gitmek için gelinden izin alacak görümce.
Evde yalnız kalamayan ana kuzuları kocaya varmasın bir zahmet evlilik bu kolay değil,yalnız kalıyorsun bazen gece eşini bekliyorsun.
Madem yaşın ergin değil,madem korkuyorsun evlenmeyeceksin,evliliği ilk ay yapılan aktiviteden(çocuk yapmak ) ibaret sanıyorlar.
şimdi sorsan yanlışlıkla hamile kalınmıştır şu kk'da normal yolla seviştik hamile kaldım diyen bir tek insan evladı görmedim.
Herkes kazara kalmış!
Kimseye acımıyorum kınamıyorum da zerre kadar da üzülmedim ne yalan söyleyeyim.
Evlen ilk aydan hamile kal,görümce hasta oldu hastaneye gidiliyor diyekocaya çemkir,kayınpederi tersle, anneni ara evi terket,sonra dayağı ye ,otur.
Bu davranışların devamında ne yaşanırdı ki daha ne yaşanabilirdi.
Yaşanması gereken sıralama yaşanmış.
Benim de oğlum rahatsız olsa düşse yerlerde bayılsa görümce hasta oldu diye oğluma surat yapan gelini yolarım.
Olaya sarkastik ve ya ironik bakarsak evet eminim....
Merak ettiğim birşey daha var,siz evde gündüz bile yanlız kalamıyorsanız evi nasıl ayırmayı düşünüyorsunuz?Annenizin evine mi taşınacaksınız?
Bizim ailede de böyle bir evlilik yaptırıldı bir erkeğe ve herşey çok daha kötüye gitti.
Daha bu yaşanlar ne ki neler yaşandı yazmaya cesaret edemem ben.
İnsan nasıl kıyar çocuğuna nasıl kendi elleriyle yapar bunu aklım almıyor,çocuklarını hiç mi sevmiyor bu insanlar?
Kimi insanlar var 25 de evlenir kimisi 35 de olgunlaşır.
Kız annesine yorum bile yapmak istemiyorum,banlanırım.
Bir cok evlilikler türkiye de bu sekilde gerceklesiyor. Bütün toplumsal sorunlari dile getiyoruz ama cevabi en dipte o ailede. Kizlarimiz okumadiklari icin ev kizi statüsünde evlilik icin hazirlik yapmaya basliyorlar. Genc yasta evleniyorlar. Bazen onlarin dünya ya gelmede tek amacinin evlenmek ve cocuk yapmak oldugunu düsünüyorum. Cok yazik....
Egitimin her ne kesimden olsursa olsun , alinmasi gerektigini düsünüyorum. Herkes üniversite mezunu olmak zorunda degil. Ama kendi ayaklari üzerinde durabilmeliler.
Soke olarak okudum yazinizi. Bu ne kapristir böyle.
Ben evde tek kalmaktan korksam ve esim gelse " itersen yat dinlen" dese, " ay asla kalamam tek, kesinlikle sizle geliyorum" derim.
Kim istemiyorsa istemesin.
Ayrica resmen olaylari bu noktaya getirmek icin urasmissiniz, yani baya bir efor gerekli olaylar bu seviyeye gelsin diye.
Kayinvalideniz zaten insanliktan nasip almamis, cünkü ne olursa olsun bir anne ogluna " bu evden gidersen ölüme gelme" diyemez, hamile esini bosamasini hic söyleyemez.
Yani kaynana gelin siz birbirinizi bulmussunuzda, arada olan o zavalli esinize olacak, daha cok krizler gecirir gibi geliyor.
Evet kadın kendi ayakları üzerinde durabilmeli ama buna güvenerek de pervasızca davranmamalı, en ufak şeyde çantasını toplayıp gitmemeli. Kadının ailesi de onu yatıştırmalı, dinleyip anlamalı ama kalitesini bozmamalı, burnunu sokmamalı, olaylara iki cepheden bakabilmeli "topla bavulunu gel" dememeli.
Geçen akşam görümcem rahatsızlandı hastaneye götürelim dedi kayınvalidem. Görümcemle benim aram açk diye eşim gelip bana gelirmisin sende diye sordu. Evde tek kalmaktan korktuğum için gelirim niye gelmeyeyim dedim. Sonra eşim, neyse aşkım sen uyu dinlen en iyisi dedi. Görümcemin gitmemi istemediğini düşündüm, eşiminde uygun bi dille bana anlatmaya çalıştıgını düşündüm. Kırıldım ve tamam gelmiyorum dedim. Kırıldığımı anladı, sonra kayınpederim hadi kızım hazırlan dedi, ben uyuycam baba siz gidin dedim. Kızım gündüz duramıyosun evde gece nasıl durcaksın dedi. Eşimde baya ısarar etti, yanlış anladığım için özür filan diledi ama bi kez kırıldım ya gitmekten vazgeçtim. En sonunda kayınvalidem oğlum hadi yürü kız kapıda bekliyo dedi ve çıkıp gittiler. Ben bekarlığımdan beri akşamları evde yalnız duramam. Tesadüf önceki akşamda kaınvalidem filan köylerinde gerçekleşen üç harfli olaylarını anlatmıştı bir iki saat. Ben onlar gdince titremeye başladım. Annemi aradım. Annem huyumu bildiği için çok sinirlendi. Eşimi aradı. Yaptığın doğru bişey mi bu saatte kızı neden yalnız bıraktın gibisinden sitem etmiş. Eşim araba kullanıyo diye açıklamaya çalışıp annesine vermiş. O da annemle biraz sert konuşmuş. Biraz ileri gitmiyomusun demiş. Annemde kızımın boynu altında kalsın, oraya gitmeseydi bunları yaşamazdık demiş annemin suratına telefonu kapatmışlar. Annem beni aradı, çıkıp gidicem bu evden dedim. Eşim aradı üzerine ona da aynısını söyledim, gitme bi yere bekle heene geliyorum dedi. Kapattı iki dk sonra aradı, kardeşim fenalaştı gelemiyorum dedi(oradan öyle emir çıktı çünkü!) Tamam geldiğinde beni bulamıycaksın dedim telefonu kapattım. Annem bir taraftan kızım gitme diye ağlıyo ben br taraftan korkudan delirmek üzereyim. Hazırlandım tam çıkıyordum kapı çaldı. Eşim karşı komşuyu göndermiş beni çağırması için. Onlara gitmemek için baya direndim ama kız sağolsun ikna edene kadar ısrar etti. Anneminde içi rahatladı telefonu kapattık onlara geçtik. Kıza derdimi anlattım baya rahatladım. 3 saat geçti ve bizimkiler geldiler. Eşim gelip beni çağırdı. Kimseyle konuşmadım direk odama geldim. Kyınvalidem peşimden odaya girip, bana bak o ananın ağzına s... dedi. Ben zaten sinirliyim, anneme de küfür edince elim ayağım boşaldı. Bağırarak annem senin ağzına... dedim. O ananla artık sık sık konuşmuyosun dedi. Sen kimsin benim konuşmama sınır getiriyosun be dedim. Üzerime yürüdü bana vurmak için. Eşim araya girdi annesini alıp odadan çıkardı. Ben sinir kriizi geçiriyorum artık ağlamaktan. Eşim beni sakinleştirmeye çalışıyor. Kapıyı tekrar açtı, kes sesini gelin olsaydın da mutfağı temizleseydin dedi, (görümcemin beceri sınavı var ve bütün bulaşıkları o uğraşırken çıkardı) bende bağırarak hizmetçi değilim ben burda git kendin temizle dedim. Si.tirgit bu evden dedi bana ben çantamı alıp çıkıyordum eşim yine önüme geçti beni tuttu. Annesini yine çıkardı odadan. Kovulduğum yerde kalamam gidicem diye ağlıyorum ben. Eşimde geldi bana sarıldı, tamam sakin ol yarın sabah gidicez. Kadın hala kapının arkasından laf sayıp duruyo. Eşiminde sinir hastalığı var, çok üzerine gidilince kriz geçiriyor kendini kaybediyor. Eşim fenalaşmaya başladı. Beni soğuk suyun altına sok dedi. Hemen banyoya götürdüm suyu açtım. Biraz ıslandı annemi çağır ayakta duramıyorum dedi. Ben zaten normalde onu taşıyamıyorum, bide hamileyim hiç tutamadım. Anne diye seslendi, annesi geldi. Bana bağırarak çekil ordan dedi, nereye çekilcem dedim cehennemin dibine kadar çekil dedi. Beni kocamdan ayırıyosun Allah seni bildiği gibi yapsın dedim. Orda bana vurmaya kalktı eşim bağırdı anne dur diye. Biz kadınla tartışa tartışa eşimi oturma odasının önüne kadar götürdük. Orada yine bana ağır şeyler söyledi bende aynı şekilde karşılık verdim. Kadın oğlunu bıraktı bana vurmaya başladı. Eşim artık tam kriz anında olduğu için beni korumaya gücü kalmadı. Yeter diye bağırarak kendini yere attı kafasını yerlere vurmaya başladı. Kadın beni bıraktı oğlunu tuttu. Eşim bayıldı. Ambulans filan çağırdık. Geldiler sakinleştirici yapıp gittiler. Ben eşimin başında ağlıyorum. Annesi bana vururken burnumun yan tarafını tamamen kanatmış. Eşim gözlerini açıyor kendine geliyor benim yüzümü görüp ağlayarak tekrar bayılıyor. En sonunda kendine geldi. Babasını çağırdı baba ne yapayım bana bi akıl ver diye. Hepsii konuşmuş karar vermişler. Hamile hamile beni boşatıcaklar. Oğlum görüyosun yürümüyo bitirin gitsin dedi. Baba öyle bişey yok. Sonunda ölüm olsa bitmeyecek dedi. E ne olacak peki dedi. Ben kovulduğum evde durmam dedim. Bizim başka oğlumuz yok öyle şey olmaz gbisinden konuştu. Gidip karısına söylemiş. Kadın hala defolup gitsin o kız bu evden diye bağırıyo ben duyuyorum. Gittiler konuştular sonra beni odaya çağırdılar. LAdın bana; ben oğlumu hiçbi yere göndermiyorum gitmek istiyosan kapı oarada gidersin, oğlumda karımı bırakmam peşinden giderim derse ne ölüsü ölüme de dirisi dirime. Sesini çıkarmadan oturcaksan otur bi kenarda dedi. Eşim beni alıp odaya geldi. Ne olur biraz daha zaman ver. Söz veriyorum sana en ufak bi haksızlık daha yapsınlar gidicez bu evden ne olur beni anla dedi. Ne evde kalmayı kabul edebiliyorum ne de onların tehdidine karşı eşime diretebiliyorum. Tamam dedim sonunda. Ertesi gün eşimin teyzesi geldi arayı bulmak için bana o kadının elini öptürdü herkes birbirinden özür diledi. Şimdi herkes birbiriyle zorla konuşuyor gibi. Eşim yokken bu ev bana mezar gibi. Daha evleneli 4 ay olmadı, boşanmak da bi rezillik, üstelik eşimi seviyorum, o da beni seviyor. Annem keşke bebek yapmasaydın kzıım senin sonun iyi değil o evde dedi. Bebekde 3 aylık artık aldıramıyorum da. Ama ondan da o kadar vazgeçtim ki artık bi şansım olsa kesinlikle böyle bi ailede onu da dünyaya getirip sorunlarla büyütmek istemem. Şuan karmakarışık durumdayım ne yapacağımı bilmiyorum...
Evet kadın kendi ayakları üzerinde durabilmeli ama buna güvenerek de pervasızca davranmamalı, en ufak şeyde çantasını toplayıp gitmemeli. Kadının ailesi de onu yatıştırmalı, dinleyip anlamalı ama kalitesini bozmamalı, burnunu sokmamalı, olaylara iki cepheden bakabilmeli "topla bavulunu gel" dememeli.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?