ben de beş senelik evliyim.kayınvalidem maalesef her yönüyle berbat bir insan ve sürekli herşeye karışmaya çalışır kendince.onu böyle yap bunu böyle yap diye.ilk başlarda hiç sesimi çıkarmaz eşime de söylemezdim ama bir gün haddini aştı ve ben de eşimin yanında taştım. şimdi eşim beni haksız görüyor. ama inanın hiç umrumda değil. artık susmayacağım. haksızlığa anında cevap vereceğim. yeter artık. ben de insan evladıyım. herkes kendi evine barkına baksın. kızına ayrı oğluna ayrı muamele yapmasın. bu sene çocuğumuz oldu kadın iyice dozunu artırdı karışmalarının.bana ne bir yardımı dokunur ne birşey. bazı günler bir kap yemek getirir onun da içinden saç çıkar. arabayı beraber aldık taksiti beraber ödeyecektik kendilerine düşeni de çocuğumuz olduğundan beri bizim üstümüze yıktılar.borçlarımız olduğu ve bir de çocuk olduğu halde.kurban kesemedik bu sene.kendileri kestiler. bize et bile vermediler. üstelik yanyana oturuyoruz. üstelik eşim yardım etti etin kesilmesinden parçalanmasına kadar.çocuğuma bir kıyafet aldığında bak bunu saklarsın kimseye vermezsin değil mi der. hele oğlu yanımızda yoksa açılır da açılır kadının dili. ama oğlunun yanında o kadar fazla konuşmaz. benim katlamalı perdem vardı oturma odamda. onu şekli bozuluyor diye çıkarttım benim makineye sığmadı o yeni almıştı makinesini 7 kiloluklardan.onda yıkadık kaldı orda. ben başka perde yaptırdım.onu da alıp yatak odama veya çocuk odasına düzgün katlamalı olarak yaptıracak asacaktım. kızı da yeni ev almıştı bir de gittim ki evine benim perde onun oturma odasında. eşime sordum onun da haberi yok. bu kadar rahatlığa pes dedim. yine sesimi çıkarmadım. çocuk odası aldık yeni.perdeyi de değiştik tabi. orda düz bir tül asılıydı. onu da fakir bir akrabam var ona verecektim. kayınvalidemin evi saray yavrusu gibidir bu arada. beni hemen aradı. baban perdeye takılmış yürüyüş bandında yürürken yırtmış perdeyi. o perdeni bana verir misin dedi. ne diyebilirim ki tabi anne dedim. o akşam bizdeydiler. kayınpederin cep telefonunu bizde unutup gittiler. ben sabah erkenden gittim telefonu vermeye. içeri girdim çaktırmadan yürüyüş bandının olduğu odaya girdim perdeye baktım. tam tahmin ettiğim gibi ne yırtık var ne sökük. perde yepyeni. sırf benden birşey koparsın da artık yalan da söylese mübahtır gibi geliyor ona herhalde. annemler bize geldiğinde ki -kırk yılın başında anca gelirler o da yalvar yakar çağırırım,hatta eşim bile annenler neden bize hiç gelmiyorlar gelselerde hemen gidiyorlar der- rahat bırakmazlar bir hasret giderelim. hemen tepemizde bitiverirler. geceyarısında giderler evlerine. sabah kahvaltıdan önce çalarlar zilimizi muhakkak. annemler de rahatsız ederiz düşüncesiyle bize çok az geliyorlar. sen onlardaki düşünceye bak bizim kaynanadaki düşünceye bak. eşim de farkında herşeyin ama annesi babası işte ne yapsın. ben de herşeyi ona yansıtmamaya çalışıyorum ama bazen patlıyorum çıldıracak gibi oluyorum.onu üzdüğümü farkedip üzülüyorum. onun bilmediği daha o kadar çok şey var kii of off. keşke uzak bir yere taşınsak. çok tatlı olacak ama anlamıyor.hem kendisi için hem ailemiz hem de onlar için iyi olacak ama anlamıyor. ben de haksızlık yapıldığında yüzüne karşı veriyorum cevabı artık. ister yanımda eşim olsun ister padişah olsun.haksızlığa artık göz yumamam. madem taşınmıyoruz başka bir yere. eşim annesi de olsa haksızlık yapan cevap verdiğimi görsün. onu çok seviyorum. kayınpederim de iyi insandır. ona da saygım sonsuzdurseverim de.bazen çok gelmesine söylensem de insan gibi insandır. çok severim ikinci babamı. ama kaynanama anne demek bile içimden gelmiyor ne yalan söyleyeyim. o ne sinsidir o... Allah ıslah etsin onu..amin yada beni onun yanından onu benim yanımdan uzaklaştırsın amin