Aracımla yokuş aşağı dar bir yoldan iniyordum.
Her şey bir kaç saniye içerisinde oldu, soldaki aracın sıkıştırmasıyla sağa yanaştım, ayağım frendeydi, hızımı düşürdüm, ön tarafta biri kaldırıma yakın, diğerinin de aracımla biraz sonra geçeceğim şerit kısmına yakın olduğu iki kadın vardı. Kenara çekilmesi için korna çaldım, ayağım frendeydi ama tam o anda çarptım. Her şey peşi sıra oldu, domino taşı gibi. soldaki araç sıkıştırdı, sağa yanaştım, korna bastım hızımı düşürdüm ve sonra çarptım. hala inanabilmiş değilim, yani bir anda, bu kadar elim kolumun bağlandığı bir an hatırlamıyorum. ağlamaktan, kendimi suçlamaktan bir hal oldum. Bir kaç saat uyuyup bir kaç lokma bir şey yiyebildim dünden beri, üzüntümü midemde bile hissedebiliyorum.
Dün oldu bu olay. Sürekli şöyle yapmalıydım diyorum. Keşke daha geç çıksaydım, yandaki araçla tam da o anda nası denk gelebildik, ani bir fren yapsam yokuşta sıkıntı olur muydu diyorum. Sonra zaten sıkıntılı ve dar olan yolda neden kaldırımda yürümediler diyorum, art arda bastığım kornayı duymadıkları için mi çekilemediler diyorum, sürekli ama sürekli zihnim meşgul..
İşyerime giden yol üzerinde oldu bu olay ve gören herkes toplandı. O ortam, yaşananlar da beni çok gerdi. Son olarak sağolsun kurum müdüresi olaya dahil oldu ve en son beni azarladığını hatırlıyorum. Evet tam olarak ben müdürüyüm diye olaya dahil oldu ve bana nasıl olduğumu bile sormadı. O şokla gözlerimden ateş çıkarırcasına baktığımı hatırlıyorum ve genel olarak neler söylediğimi de kesik kesik şekilde. Çarptığım kadına hastaneye götürebileceğimi, yapabileceğim ne varsa yapabileceğimi sordum, özrümü diledim, türk değildi ve beni anlayabildiğinden emin olamadığım sırada o da bana sen de kusura bakma dedi. Tutanak vs. herhangi bir şey olmadı, beni eve götürdüler derken şu kısacık dakikalarda yaşadığım duygu yoğunluğunu anlatamam. Çevremdeki çoğu insanın da sadece izleyici olduğunu görmek bu durumdan bağımsız olarak üzdü beni.
Arabayı, anahtarını bile görmek istemiyorum...
Her şey bir kaç saniye içerisinde oldu, soldaki aracın sıkıştırmasıyla sağa yanaştım, ayağım frendeydi, hızımı düşürdüm, ön tarafta biri kaldırıma yakın, diğerinin de aracımla biraz sonra geçeceğim şerit kısmına yakın olduğu iki kadın vardı. Kenara çekilmesi için korna çaldım, ayağım frendeydi ama tam o anda çarptım. Her şey peşi sıra oldu, domino taşı gibi. soldaki araç sıkıştırdı, sağa yanaştım, korna bastım hızımı düşürdüm ve sonra çarptım. hala inanabilmiş değilim, yani bir anda, bu kadar elim kolumun bağlandığı bir an hatırlamıyorum. ağlamaktan, kendimi suçlamaktan bir hal oldum. Bir kaç saat uyuyup bir kaç lokma bir şey yiyebildim dünden beri, üzüntümü midemde bile hissedebiliyorum.
Dün oldu bu olay. Sürekli şöyle yapmalıydım diyorum. Keşke daha geç çıksaydım, yandaki araçla tam da o anda nası denk gelebildik, ani bir fren yapsam yokuşta sıkıntı olur muydu diyorum. Sonra zaten sıkıntılı ve dar olan yolda neden kaldırımda yürümediler diyorum, art arda bastığım kornayı duymadıkları için mi çekilemediler diyorum, sürekli ama sürekli zihnim meşgul..
İşyerime giden yol üzerinde oldu bu olay ve gören herkes toplandı. O ortam, yaşananlar da beni çok gerdi. Son olarak sağolsun kurum müdüresi olaya dahil oldu ve en son beni azarladığını hatırlıyorum. Evet tam olarak ben müdürüyüm diye olaya dahil oldu ve bana nasıl olduğumu bile sormadı. O şokla gözlerimden ateş çıkarırcasına baktığımı hatırlıyorum ve genel olarak neler söylediğimi de kesik kesik şekilde. Çarptığım kadına hastaneye götürebileceğimi, yapabileceğim ne varsa yapabileceğimi sordum, özrümü diledim, türk değildi ve beni anlayabildiğinden emin olamadığım sırada o da bana sen de kusura bakma dedi. Tutanak vs. herhangi bir şey olmadı, beni eve götürdüler derken şu kısacık dakikalarda yaşadığım duygu yoğunluğunu anlatamam. Çevremdeki çoğu insanın da sadece izleyici olduğunu görmek bu durumdan bağımsız olarak üzdü beni.
Arabayı, anahtarını bile görmek istemiyorum...